Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/39 Esas
KARAR NO:2023/27
DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/01/2022
KARAR TARİHİ:12/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili 11/11/2022 dava dilekçesinde özetle: Müvekkili …’ in, kendisine ait olan …ve Ticaret Limited Şirketi için finansal danışmanlık aldığı bir şirket aracılığıyla … ile tanıştığını, … isimli şahsın, müvekkilinin içerisine bulunduğu ticari sıkıntıları görüp, kendisine tanıdıkları vasıtası ile komisyon karşılığında kredi çekebileceği bankaları ve çeşitli kurumları bularak kredi çekmesini ve bunun karşılığında kredi tutarının %10’u oranında komisyon almayı teklif ettiğini, Müvekkil … içerisinde bulunduğu koşullarda bu teklifi kabul etmek zorunda kaldığını, süreç bu şekilde ilerlerken …’ nin, müvekkili …’i arayıp … isimli şahısla bir firma kurduklarını, paraya ihtiyacı olduğunu ve bu sebeple çek verip veremeyeceğini sorduğunu, müvekkili …’ in bunun üzerine yukarıda sözü edilen anlaşmaları dolayısıyla daha sonra bedelini almak üzere yazdığı 5 (beş) adet çeki kullanılmak üzere …’in babası …’e ait olduğu söylenilen … … İnşaat ve Sanayi Limited Şirketi’ni lehtar olarak düzenlemiş ve düzenlenen çekleri …’ye teslim ettiğini, bahse konu şirketin …’in babasına ait olduğunu söyleyen kişi … olduğunu, …’ nin lehtar şirketin, yakın arkadaşının babasına ait olduğunu söyleyerek müvekkilin güvenini kazanmaya çalıştığını, çeklerde lehtar olarak gözüken şirketin hem MERSİS kaydında hem de Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki kaydında şirket yetkilisinin … olduğu görüldüğünün, çeklerin keşide edilme ve …’ye teslim edilme anına ilişkin olarak güvenlik kamerası görüntüleri olduğunu, bunların ayrıca elden mahkememize sunulacağını, işbu kamera görüntüsünün 17:00 olduğunu, 6:50′ de müvekkili tarafından çeklerin imzalanmaya başlandığını, 09:08′ de çekler …’ ye teslim edildiğini, daha sonra çekleri teslim alan …, çeklerin tek tek fotoğraflarını çektiğini, hazırlanan 5 adet çek …” ye eslim edildiğini, oysa lehtarın … … isimli şirket olduğunu, … tarafından yönlendirildiği şekilde düzenlediği çeklerin bedelinin … tarafından müvekkiline ileri bir tarihte ödeneceğini, ancak … çekleri teslim aldıktan sonra bedelini ödemediğini ve çekleri de sözünü ettiği şirket tarafından akıbeti belli olmayacak şekilde tedavüle çıkardığını, müvekkilinin güvenini su istimal ettiğini belirterek, davaya konu:
1-)… Bankası/…/… Subesi 22/01/2022 tarihli 47.000,00-TL bedelli … Seri Numaralı,
2-)… Bankası/…/… Subesi 28/01/2022 tarihli 48.000,00-TL bedelli … Seri Numaralı,
3-)… Bankası/…/… Subesi 08/03/2022 tarihli 27.000,00-TL bedelli … Seri Numaralı,
4-)… Bankası/…/… Subesi 15/03/2022 tarihli 27.000,00-TL bedelli … Seri Numaralı,
5-)… Bankası/…/… Subesi 22/03/2022 tarihli 27.000,00-TL bedelli … Seri Numaralı, çekler hakkında teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise belirlenecek teminat üzerine ilk olarak çeklerin ibrazı halinde ödenmemesi hakkında tedbir kararı verilmesi, ilgili … Bankası/…/… Şubesine çeklere dayanak olası icra takibi açılması durumuna binaen icra takibinin durdurulması adına tedbir kararı verilmesi, borçlu olmadıklarının tespiti, taraflarına icra takibi açılması durumunda davalı yanın takip tutarının % 20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava;Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacı tarafından keşide edilen toplam 176.000,00-TL bedelli toplam beş adet çeke ilişkin olarak öncelikle çeklerin ödenmemesi için, daha sonra açılması muhtemel icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebi ve borçlu olunmadıklarının tespiti talebine ilişkin olduğu görüldü.
Taraflarca sunulan deliller ve Mahkememizce celp edilen deliler hep birlikte değerlendirilmiştir.
Mahkememizin dosyasından verilen 21/01/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesine ilişkin ara kararda;
“HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.
Aynı yasanın 390/3. maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.
Kural olarak bir davada tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaların ispatı için tahkikat yapılması ve delillerin toplanması gerekir. Hakim tüm delilleri inceleyip değerlendikten ve tam bir karara ulaştıktan sonra nihai kararını verir. Bu husus davanın kabulü için geçerli olup, esas hüküm için tam ispat aranır. İhtiyati tedbirlerde ise tam değil, yaklaşık ispatın yeterli olacağı HMK’nın 390/3. maddesinde düzenlenmiştir. Değişik ifade ile ihtiyati tedbire karar verebilmek için iddia olunan vakıanın subutu yönünde gerçeğe yakın bir ispatın başarılması yeterlidir.
Somut olayda senedin hileli davranışlar nedeniyle imzalandığı iddiası, senedin borç ilişkisi için değil bi nevi teminat olarak verildiği iddiası uyuşmazlığın temelini oluşturmaktadır. Bu şekilde, davacının gerçekten dava konusu çekler nedeniyle borçlu olup olmadığının dosyadaki delil durumu itibariyle yeterli belge ve delil mevcut değildir. Bu haliyle sunulan bilgi ve belgelerin yaklaşık ispat koşulunu sağlamaya yeterli olmadığı anlaşılmış olup, aynı zamanda talebin yargılamayı gerektirmesi ve davayı sonuçlar mahiyette ihtiyatı tedbir verilemeyeceği de nazara alınarak talebin reddine karar vermek gerekmiştir.” şeklinde ara karar kurulmuştur.
Davacı vekili 28/01/2022 tarihli istinaf başvurusu talepli dilekçesinde özetle:
Müvekkili …nin Yetkilisi …, davaya konu 5 adet çeki keşide ederek kendisi ile hileli davranışlarla güven ilişkisi kuran …’ye çek bedellerinin ödeneceğini düşünerek teslim ettiğini, daha sonra müvekkil çek bedelinin ödenmesi için …’yi aramışsa da hiçbir surette ulaşamamış ve bu aşamada dolandırıldığını anladığını, işbu sebeple taraflarınca huzurdaki menfi tespit davası ikame ettiklerini ve çeklerin ibraz tarihinin yakın olması sebebiyle müvekkilin mağduriyetine yol açılmaması için mahkemeden çek bedellerinin ödenmemesi ve açılacak icra takiplerinin durdurulması amacıyla tedbir kararı verilmesi talep ettiklerini, ancak mahkemece ara karar kurularak taleplerine karşılık ret kararı verildiğini, kanun hükümlerinde ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında açıkça görüleceği üzere taraflarınca dava ikame edilirken dayanılan deliller, ihtiyati tedbir sebepleri ve tedbir türü açıkça belirlendiğini, müvekkilinin söz konusu olayla ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda dahi bulunduğunu, bu dosyaya ilişkin soruşturma davalı …’ nin fiilen aktif bir şirket olmadığını, müvekkilinin hileli davranışlarla güven tesis edilmek suretiyle dolandırıldığı ve dosyaya sundukları deliller neticesinde davadaki haklılığımız yaklaşık olarak ispat edildiğini, ihtiyati tedbire ilişkin kurulan ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ve kaldırılmasını talep etmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi’ nden verilen 2022/777 Esas 2022/Esas sayılı ilamında:
“İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, yukarıda içeriği açıklanan deliller dikkate alındığında; somut olayda, davaya konu çeklerin hileli davranışlar neticesinde imzalandığı ve senet altında bir borç ilişkisinin bulunmadığına yönelik iddialar hususunda, mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmemiş olduğu, bu iddiaların yargılamayı gerektirdiği, ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olmakla, tedbir talep eden tarafça ileri sürülen istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosyadaki belgelere ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, Usûl ve yasaya uygun …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/01/2022 tarih ve … E., sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE” dair şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafın dava konusu 5 adet toplamda 176.000,00 TL bedelli çekler hakkında borçlu olmadıklarının tespiti yönünde menfi tespit isteminde bulunmuş olup, dava konusu çeklerin geçerlilik şartlarına haiz olduğu, dava konusu çeklerin kayıtlarda yer almasa dahi, çek lehtarı davalının çeki geçerli bir temel ilişkiye dayanarak aldığını ispat yükümlülüğünün bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde tanışmış olduğu … isimli şahıs aracılığı ile komisyon karşılığında kredi çekme konusunda anlaştığı ve banka ve çeşitli kurumlardan kredi çekmesi ve bunun karşılığında çekilen kredi tutarının % 10 u oranına …’ ye komisyon verme hususunda anlaştığı ve …’ nin … isimli şahıs ile firma kurduklarını ve kendilerine 5 adet çek düzenleyip vermesini davacı firma sahibi …” den istediği davacı firma sahibinin söz konusu 5 adet çeki …’ ye teslim ettiği akabinde verilen çeklerin tedavüle çıkarıldığı, davacı firma sahibinin verilen çekler nedeni ile İstanbul CBS’ ye dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunduğu, yürütülen soruşturma neticesinde dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle 14/01/2022 tarihinde KYOK kararı verildiği, davacının her ne kadar çeklerin gerçekte borç karşılığı verilmediğini iddia etmiş olmasına karşın bu iddiasını ispatlayacak yazılı deliller sunmadığı, basiretli bir tacir gibi davranmadığı, toplanan tüm deliller ve dosya kapsamına göre davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla; davanın sübut bulmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davanın SÜBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE,
2-Davalının Kötü niyet tazminatı isteminin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 3.005,64 TL peşin harcın mahsubu ile fazla yatan 2.825,74 TL harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 12/01/2023
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza