Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/367 E. 2023/393 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/367 Esas
KARAR NO :2023/393

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/04/2022
KARAR TARİHİ:11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …(“Otoyol”)nun işletmesinin müvekkili tarafından yürütüldüğünü, Davalı-Borçluya ait; … plakalı araçlar ile 13.11.2020- 12.04.2021 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine, 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 7. Fıkrası gereğince, ihlallı geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebilme imkânı verilmekte ise de, işbu davaya konu ihlalli geçiş ücretlerinin anılan süre içerisinde ödenmediğinin tespit edilidğini, Geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine Müvekkil Şirketçe; Davalı-Borçlu aleyhine 22.11.2021 tarihinde …. Icra Müdürlüğü’nün … e. Sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 Sayılı Kanunun 30/5 maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki gecikme. cezası alacağım tahsili amacıyla icra takibi başlatılmış olup, Davalı-Borçluya ödeme emri 24.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı-Borçlu-Şirket, “borcun tamamına,faize,faiz oranına ve her türlü ferilerine,yetkiye” 30.12.2021 tarihinde itiraz etmiş, Tigili icra Müdürlüğünce de söz konusu itirazın süresinde olması halinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, Davalı-Borçlu Şirketin itirazları zaman kazanma amacı ile haksız ve kötüniyetle yapılmış olduğunu bu sebeple huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete bahse konu geçişleri ve ödeme zamanını bildirir herhangi bir evrak tebliğ etmemiş olup Müvekkil bunu bilecek konumda değildir. Davacı tarafın ihlalli geçişler için Müvekkil Şirketi bilgilendirmesi gerekmektedir. Bir an için Müvekkil Şirketin geçiş ihlalini bilebilecek konumda olduğu düşünülse dahi ceza miktarma ilişkin Müvekkile gerekli bildirim ve ihtarın yapılması gerektiği, bildirim yapılmadan cezanın tahakkuk ettirilemeyeceği, bu bildirimin hukuk ve sosyal devlet ilkesinin bir gereği olduğu Davacı Şirketçe işletilen bu yollardan ihlalli geçiş yaptıkları gerekçesiyle 15 gün beklenip araç sahiplerine 4 kat ceza uygulanmaktadır. Ancak ihlalli geçiş ile ilgili Müvekkile bildirim yapılmamaktadır. Hukukun temel ilkesi gereği, verilen kararın ve cezanın uygulanabilmesi genel olarak bildirim şartına bağlıdır. Bildirimsiz ceza olmaz ilkesi ihlal edilip hiçbir bildirim yapılmaksızın ceza uygulanması kabul edilemezdir. avalı tarafça Müvekkile hiçbir şekilde bildirimde bulunulmadan ceza miktarına itiraz etmesine veya ödemesine izin verilmeden icra takibine geçilmesi Davacı tarafın kötüniyetli olduğunun göstergesi olduğunu davanın reddini davacı aleyhine %15 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava, işletmesi davacı şirkete ait olan köprü ve/veya otoyollardan davalıya ait araç ile ihlali geçiş yapıldığı iddiasına dayalı alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyamız içine alınan …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 1.771,78 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İcra dosyasında yapılan incelemede 1.540,75 TL asıl alacak, 195,81 TL işlemiş faiz, 35,22 TL KDV olmak üzere toplam 1.771,78 TL’nin tahsili için takip başlatıldığı, dava dilekçesinde ise dava değeri olarak 1.771,78 TL olduğu görülmüştür.
Mahkemece ihlalli geçiş konusunda uzman bilirkişiye dosya verilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda ” Dava konusu … plakalı araçların ihlalli geçiş yaptıkları, ihlalli geçişlerin yapıldığı 13.11.2020- 12.04.2021 dönemlerinde söz konusu araçların davalı adına kayıtlı olduğu ve 43 kez ihlalli geçiş yapıldığının tespit edildiği, Söz konusu araçların dosya kapsamındaki bilgi, belge, İGS kayıtları ve görüntülerin incelenme ve değerlendirme neticesinde, ihlalli geçişe ilişkin asıl alacak tutarının 1.540,75 TL (geçiş ücreti * ihlalli geçiş Cezası) hesaplandığı, 195,81 TL faiz tutarı ve 35,22 TL faizin KDV tutarı ilavesiyle üzere toplamda 1.771,78 TL hesaplanmış olup davacı, davalıdan toplamda 1.771,78 TL alacaklı olduğu” şeklinde rapor sunmuştur.
Yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-11 maddesi uyarınca, taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bilge yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez, aynı yasanın arabuluculuk ücreti 18/a-12 fıkrası uyarınca anlaşmaya varılamaması halinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bükçesinden karşılanır. Somut davada davacının davasında haklı olduğu anlaşılmış olduğundan davalı üzerine bırakılmıştır.
Yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile davacının işlettiği köprü ve otoyol gişelerinden geçmiş olduğu, geçiş yaptığı gişe ücretlerinin ödenmediği, geçiş ücretinin cezasız 15 günlük süre içerisinde de davalı tarafından ödenmediği, geçiş tarihlerinde davalının HGS/OGS etiketinin olmadığı, bu nedenle davalının geçiş ücretinden sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun Geçiş Ücretini Ödememe ve Güvenliğin İhlali başlıklı 30’uncu maddesinin birinci fıkrasında otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı Karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin on katı tutarında idarî para cezası uygulanacağının belirtildiği ancak takip ve dava tarihinden sonra 16/05/2018 tarihli 7144 sayılı yasanın 18.maddesi ile yapılan değişiklik sonucu ilgili maddenin “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı Karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.” şeklinde düzenlendiği, davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın kısmen iptaline, İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü bulunmakla birlikte somut olay bakımından davalının ihlalli geçiş yapıp yapmadığı, yaptığının tespiti halinde geçiş ücreti ve ceza miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği ve bu hali ile davalının itirazında itiraz anında haksız olmadığı, takibin açılmasında davacının kötü niyetli olmadığına kanaat getirilmekle kötü niyet tazminatı talebinin reddine, alacağın likit olmadığı dikkate alınarak şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın veya KABULÜ ile,
…. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasındaki davalı itirazının iptali ile takibin aynan devamına,
2- Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının yasal şartları oluşmadığından reddine,
3-Kötü niyet tazminatı isteminin yasal şartları oluşmadığından reddine,
4-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 99,20-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 172,90-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.551,75 TL masraf olmak üzere toplam 1.724,65-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.771,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair miktar itibariyle yasa yolu kapalı KESİN olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/05/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza