Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/306 E. 2022/797 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/306 Esas
KARAR NO :2022/797

DAVA: Menfi Tespit (Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/01/2016
KARAR TARİHİ:16/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından dava dışı …’a saat ticareti yapması nedeniyle teminat senedi olarak verildiğini, davacının dava dışı …’dan aldığı saatleri iade ettiği ancak …’ın emanet olarak aldığı bu senetleri geri vermek yerine müvekkilinin yanında daha önce çalışan…’a teslim ettiğini, davalının senedi haksız olarak ele geçirerek senedin arkasının kazındığını ve teminat senedi ibaresinin yok edildiğini, yapılacak bir bilirkişi incelemesi ile bu hususun ortaya çıkacağını belirterek davanın kabulü ile müvekkilinin davaya konu senet yönünden borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu senet üzerinde hiçbir şekilde oynama yapmadığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının iddialarını yazılı olarak ispatlamakla mükellef olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğunu, davanın tanıkla ispat niteliğinde olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 2016/… Esas, 2019/… Karar sayılı, 16/09/2022 tarihli gerekçeli karar ile Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek dosya görevli İstanbul İş Mahkemesine gönderilmiş, tevzisi yapılan İstanbul 1. İş Mahkemesinin; 2019/… Esas, 2021/… Karar, 20/04/2021 tarihli karşı görevsizlik kararı ile dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 37. Hukuk Dairesine gönderilmiş ve adı geçen Daire tarafından verilen 2021/1767 Esas, 2022/743 Karar, 23/03/2022 tarihli karar ile Mahkememizin yargı yeri olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklının dosyamız davalısı, borçlunun dosyamız davacısı olduğu, takip dayanağının keşidecisi davalı, lehtarı davalı olan 25/09/2010 düzenleme 25/10/2010 vade tarihli ve 8.500,00 Euro bedelli bono olduğu bonoda “malen” kaydının bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu senette tahrifat bulunduğu iddiası yönünden;
Mahkememizce görevsizlik kararı verilmesinden evvel yapılan yargılama kapsamında davacının senette tahrifat yapıldığı iddiası yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ise de davacı vekilince sunulan dilekçe ile senetteki tahrifat iddialarından vazgeçildiğinin bildirildiği bu kapsamda mahkememizce tahrifat iddiası yönünden bilirkişi incelemesi yapılmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu senedin teminat senedi olduğu iddiası yönünden;
Dava konusu olup, takibe dayanak bono yönünden davacının imza inkarının bulunmadığı, davacı tarafından bononun teminat senedi olduğu ve bedelsiz kaldığı iddiası ile işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bir kambiyo senedi olarak bono bütün sebepten mücerret alacaklarda olduğu gibi kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Davacı tarafından davaya konu bononun teminat senedi olduğu ileri sürülmüş ise de, dava konusu bono teminat olarak verildiği hususunda bir kayıt içermediği gibi, bononun teminat olduğu hususunda başkaca bir yazılı belge de dosya kapsamında bulunmamaktadır.
Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i (savunma) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, m.200’daki meblağdan az bir miktara ilişkin olsa bile tanıkla ispat olunamaz; ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir.
Bu kapsamda somut olayımıza baktığımızda; davacı keşideci tarafından davalı olan lehtara karşı bedelsizlik def’inde bulunulması mümkün olup, davaya konu bononun teminat senedi olduğu ve bedelsiz kaldığı ileri sürüldüğünden ispat yükü davacıya düşmektedir. Her ne kadar davacı tarafça dava konusu bononun malen kayıtlı olması sebebiyle kendisine mal teslim edildiği hususunun davalı tarafça ispatlanması gerektiği ileri sürülmüş ise de; davalı tarafın senetteki malen kaydını talil etmediği dolayısı ile üzerinde malen kaydı bulunan bononun karşılığında mal teslim edilmediği iddiasının davacı tarafından ispatlanması gerektiği açıktır. Dava konusu bononun teminat amaçlı verildiği ve malın dava dışı kişiye iade edilmiş olması sebebiyle senedin bedelsiz kaldığı iddiasının ispatı bakımından HMK 200. maddesi uyarınca dosya kapsamında delil bulunmadığı ve davacı tarafından açıkça yemin deliline dayanılmadığı anlaşılmakla ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 883,20-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 802,50-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı asilin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2022

Katip …

Hakim …