Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/28 E. 2022/322 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/28 Esas
KARAR NO:2022/322

DAVA:Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ:13/01/2022
KARAR TARİHİ:31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, …. İcra Müdürlüğü’nün şikayet konusu … Esas sayılı dosyasında alacaklı gözüken davalı tarafça, takip talebi elektronik imzalı aslından ve ödeme emrinin elektronik imzalı aslından da anlaşılacağı üzere; -28/07/2021 tarih ve … nolu 393.376,84 TL bedelli fatura ve -28/07/2021 tarih ve … nolu 444.850,56 TL bedelli fatura olmak üzere toplam 838.227,40 TL bedelli iki adet fatura, toplamda iki faturaya işletilen 55.776,57 TL faiz ile birlikte takibe konu edildiğini, şikayet konusu takibe dayanak faturaların davalı alacaklı tarafça daha evvel başka takibe konu edilerek müvekkile ilamsız takip yapıldığını, dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile derdest durumda olup aynı alacak “mükerrer” talep edildiğini, mükerrer takibe yönelik olarak süresi içinde yapılan itiraz ile takibin durduğunu, şikayet konusu takipte ise itiraz süresinin kaçırılarak ile takibin şeklen kesinleştiğini, kötü niyetle mükerrer başlatılan takibin şeklen kesinleşmesi ile birlikte müvekkili şirketin banka hesaplarına ve üçüncü şahıslar nezdindeki alacaklarına haciz tatbik edildiğini ve franchise firma adreslerine fiili haciz talep edildiğini, takibin mükerrer olmasına, takip dayanağı faturalara ve aynı faturalara ilişkin olarak açılan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına itiraz edilmiş olmasına ve hatta bu itiraza ilişkin olarak davalı tarafça dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulmuş olmasına rağmen kötü niyetle başlatılan ve şeklen kesinleşen bu takipte davalı tarafça Müvekkilin banka hesaplarına ve üçüncü kişilerdeki alacaklarına haciz tatbik edilmiş, borçlu olmadığı bir alacaktan dolayı hem ticari itibar açısından büyük prestij kaybı yaşamış hem de finansal açıdan zor duruma düşürülmeye çalışılmış olduğunu, karar verilene dek takibin tedbiren durdurulmasını, kabul görmemesi halinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine dair teminatsız tedbir talep ettiklerini belirterek, müvekkili şirketi …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı mükerrer nitelikli dosyasına dayanak faturalar ve buna bağlı faiz ve başkaca fer’ilerden dolayı borçlu olmadığının tespitini, Elektronik imzalı belgelerle yaklaşık ispat koşulu sağlanmış olduğundan Müvekkilinin maruz kaldığı yoğun haciz baskısı da gözetilerek ivedilikle öncelikle takibin durdurulmasını, kabul görmemesi halinde İİK 72/5 gereğince icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesine dair öncelikle teminatsız aksi kanaatte %15 teminat ile tedbir kararı verilmesini; olası şekilde Müvekkilinin alacaklarına haciz konulması yahut satılması durumunda mahcuzların satışından gelecek paraların ve dosyaya yapılmak zorunda kalınması durumunda başkaca ödemelerin istirdadını, kötü niyetle mükerrer takip başlatan ve Müvekkili menfi tespit davası açmaya zorlayan, tüm banka hesaplarına ve ticari ilişkide bulunduğu şirketlerdeki alacaklarına haciz koyarak Müvekkili icra baskısı altında bırakan kötü niyetli davalı aleyhine; Müvekkilin usulen kesinleşmiş takip sebebiyle icra tehdidi altında kalması, finansal açısından zor durumda kalması ve ticari itibar kaybı sebepleri de göz önünde tutularak İcra İflas Kanunu 72/5 gereğince %20’den aşağı olmamak üzere takdiren daha yüksek kötü niyet- zarar tazminatına hükmedilmesini; yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacı borçlu tarafından, müvekkil aleyhine müvekkile her hangi bir borcu olmadığından bahisle yukarıda esas numarası belirtilen dosyasından menfi tespit davası açıldığını, İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında genel yetki kuralı gereğince davalının ikametgahı veya icra takibinin yapıldığı yer mahkemeleri de yetkili olduğunu, ancak menfi tespit davaları bakımından mahkemenin yetkisi kesin yetki olmadığından taraflar HMK 17 ve 18. Maddeleri gereğince yetki sözleşmeleri de yaptıklarını, davada yetkili mahkemenin taraflar arasında imzalanmış olan 20/03/2021 tarihli Taşeronluk/Yüklenici sözleşmesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda … Mahkemeleri yetkili kılındığını, tarafların Tacir olup karşılıklı olarak imzalanan söz konusu sözleşmenin 12. maddesinde … Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerini yetkili kılındığını, 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesine göre; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” yasanın bu açık hükmü karşısında huzurdaki davada mahkemenin yetkili olmayıp yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olması nedeni ile yetki itirazında bulunduklarını ve öncelikle davanın yetkisizlik nedeni ile reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirket ile davalı taraf arasında 20/03/2021 tarihinde Taşeron/Yüklenici Sözleşmesi imzalandığını, davacı taraftan faturalardan kaynaklanan KDV dahil 838.227,40-TL asıl alacağı bulunduğunu, söz konusu bu alacak nedeni ile davacı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’ nün …-Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını ve takibin kesinleşmesinin akabinde haciz işlemlerinin icra edildiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile; Davacı borçlu tarafından müvekkil aleyhine açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile müvekkilin davacı taraftan alacaklı olduğunun tespitini, Huzurdaki davanın davacı borçlu tarafından kötü niyetli olarak alacağın tahsilini sürüncemede bırakmak kastı ile açılması sebebiyle alacağın %20′ sinden az olmamak üzere davacı borçlunun kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, Her halükarda yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava Menfi Tespit davasıdır.
Mahkememizce 13/01/2022 tarihinde davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
….İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyası ve ….İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyası uyap sistemi üzerinden celp edilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uyuşmazlıkla ilgili “Sözleşmeden doğan davalarda yetki “ başlıklı 10. maddesi “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir” hükmünü, “yetki sözleşmesi” başlıklı 17. maddesi ise “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”hükmünü ihtiva etmektedir.
HMK m. 17’nin ikinci cümlesine göre, “taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır”. Bu hükme göre, yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece, HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu şekilde yapılmış olan, yetki sözleşmesinin münhasır yetkili olacağı madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır.
Her ne kadar davacı tarafça mahkememizde dava açılmışsada davalının süresinde yapmış olduğu yetki itirazı çerçevesinde davaya konu olup da her iki tarafın dahil olduğu sözleşme incelendiğinde bu sözleşmenin 12. maddesinde yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğu hüküm altına alınmış olduğundan ve 6100 Sayılı HMK’nın 17/1. maddesine göre usulüne uygun yetki sözleşmesi düzenlenmesi durumunda davanın sadece sözleşmede öngörülen mahkemede açılabileceği hüküm altına alındığından, ayrıca icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olmasının yetkisiz mahkemeyi yetkili kılmayacağı anlaşıldığından davanın yetki yönünden reddine karar karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
Her ne kadar davacı vekilince 30/03/2022 tarihinde cevaba cevap dilekçesi konulu dilekçe sunulmuş ise de, cevap dilekçesinin 20/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği gözetildiğinde, sunulan cevaba cevap dilekçesinin süresinde olmadığı anlaşılmakla, teati aşaması tamamlanmış olduğundan dosya üzerinden işbu karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davalı tarafın yetki itirazının kabulü ile davanın YETKİSİZLİK nedeniyle REDDİNE,
2-Yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde yetkili mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın yetkili mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dosya üzerinde inceleme ile, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.31/03/2022

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza