Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/253 E. 2023/114 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/253 Esas
KARAR NO :2023/114

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/04/2022
KARAR TARİHİ:07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkile ait … plakalı aracın 15.11.2021 tarihinde … adlı AVM’ de park halinde iken davalıya ait … plakalı aracın çarptığını, sonrasında kaza yerinden kaçması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olaya ilişkin … kamera kayıtları istenmiş ise de ancak resmi kanallardan talep halinde verileceğinin beyan edildiği, bunun üzerine …. Sulh Hukuk Mahkemesi … D.iş raporu düzenlendiğini, olayın meydana gelmesinde müvekkile ait aracın kusuru bulunmadığını, müvekkilin bu aracı aktif iş hayatında kullandığını, trafik kazası sebebiyle hasar gören aracın onarım süresince çalışmaması sebebiyle oluşan kazanç kaybı bedelinin de davalılardan tahsilinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle oluşan kazanç kaybı bedeli olarak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000,00-TL kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tacir sıfatına sahip davacı şirkete ait araca gerçek kişi davalının haksız eylemi ile meydana geldiği iddia edilen trafik kazasından yani 6098 Sayılı TBK’ndan kaynaklanmaktadır.
Trafik kazası nedeniyle kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören 6098 Sayılı TBK’nun 49.maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine ve 91 ve 92.maddeleri gereğince motorlu aracın zorunlu trafik sigortacısına karşı dava açabilir. Ancak 6098 sayılı TBK’nın 61 ve 163.maddeleri gereğince zararın tamamını veya bir kısmının ifasını dilerse borçluların hepsinden dilerse yalnız birinden isteyebilir.
6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin taraflarının ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer Kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin; ödünç para verme işlerine ilişkin uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İİK’nun 154 ve devamı maddeleri gereğince ticari dava sayılır. Buna karşılık 4. Madde uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ile fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa ticari dava sıfatını kaybedecektir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nun 19/2. Fıkrası gereğince; taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri aralarındaki ilişki artık iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisi haline dönüşmüştür. Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan her aşamada re’sen gözetilmelidir.
HSK Genel Kurulunun 07/08/2021 tarih 31515 RG’de yayınlanarak yürürlüğe giren 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararıyla Muğla’da kurulan ticaret mahkemesinin yargı çevresi Muğla ilinin mülki sınırları olarak belirlenmiş ve 01/09/2021 tarihinden sonra uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
2918 Sayılı KTK’nun 26/04/2016 tarih, 29695 Sayılı RG’de yayınlarak yürürlüğe giren 6704 Sayılı Kanunun 5. maddesi ile değişik 97/1. fıkrasına göre;Kural olarak zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
Bu düzenlemeye göre davacı tarafından davalının sigorta şirketine karşı açılmış bir dava bulunmamaktadır. Sigorta şirketine dava açılmadan haksız fiili işleyen kimseye veya işletene karşı doğrudan dava açılmasını engelleyen yasal bir neden olmayıp, eldeki davada ise sigorta şirketi davada taraf değildir. Dava doğrudan araç maliki ve sürücüsü olan gerçek kişiye karşı dava açılmıştır. Trafik kazalarında zorunlu mali sigorta sorumluluğun söz konusu olması tek başına davayı ticari dava niteliği kazandırmaz.
Her ne kadar davacının tüzel kişi tacir ve dava konusu araç da ticari nitelikteyse de , dava niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklanmış olup davalının gerçek kişi olması ve TTK 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili dava kapsamında bulunmayan davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna kanaat getirilerek mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca görev dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK.nun 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, süresi içinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunun ihtarına,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının Mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.07/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır