Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/23 E. 2022/42 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/23 Esas
KARAR NO : 2022/42
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2022
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Kıbrıs’ta yaşamakta ve ticaretle uğraşmakta ve işlerinin yoğunluğu nedeniyle Türkiye’ye çok nadir geldiğini, müvekkilinin 13/12/2016 tarihinde ticari ilişki içerisinde bulunduğu davalı … Ltd. Şti. Unvanlı şirkete verdiği çek karşılığında bu şirketin hebasına teminat olarak 3.300,00 Euro göndermek istediğini ve kendisine ait … Şubesi hesaptan mobil bankacılığında kayıtlı bulunan işlemlerden söz konusu EFT işlemini gerçekleştirdiğini, ancak sonrasında hesabını kontrol ettiğinde parayı davalıya ait … Bankası … Şubesi nezdinde bulunan başka bir Iban numaralı hesaba sehven gönderdiğini fark ettiğini, yanlışlığın sebebinin parayı göndermek istediği şirketin hesabı ile davalıya ait hesabın kayıtıl işlerde sıralı olarak alt alta durması olduğunun görüldüğünü, davalı firmanın ise bir zamanlar müvekkilin ticaret yaptığı firma olup, ne paranın gönderildiği tarihte ne de öncesinde uzun zamandır müvckkilin davalı firma ile alım-satım ilişkisi içerisine girmediğini ve davalıya hiçbir borcu bulunmadığını, nitekim paranın sehven davalının hesabına gönderildiği dekont açıklamasından anlaşılacağını, müvekkilin yanlışlığı fark edince derhal çalıştığı bankaya bilgi verdiğini ve kayıt oluşturduğunu ancak kendi bankasından bir sonuç alamayınca paranın yanlışlıkla gönderildiği hesabın bulunduğu … Bankası ile iletişime geçerek sehven gönderilen paranın iadesini talep ettiğini, müvekkilin başvurusu üzerine … Bankasından gelen cevapta bankalar aracılığı ile yapılan para transferlerinde paranın üçüncü şahısların hesabına aktarıldıktan sonra bankanın parayı geri iade edebilme gibi bir durumunun olmadığının bildirildiğini, bunun üzerine müvekkilin hesap sahibi şirket ile iletişime geçtiğini ve hesap sahibi şirket yetkilisi tarafından da paranın kendilerine sehven gönderildiği, müvekkilin kendisine hiçbir borcu bulunmadığının kabul edilerek … Bankası … Şubesinden para iadesinin talep edildiğini, ancak buna rağmen paranın iadesinin yapılmadığını ve müvekkilin de büyük bir mağduriyet yaşatığını, müvekkilin o dönemdeki vekili tarafından davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak dosya vekili dosyadan bilinmeyen bir sebep ile feragat ettiğini ve bu durumu da müvekkilinden sakladığını, müvekkilin büyük bir mağduriyet yaşadığını, akabinde müvekkilinin Türkiye’den birkaç tanıdığı vasıtası ile paranın yanlışlıkla gönderildiği hesap üzerinde hacizlerin bulunduğunu öğrendiğini ve taraflarınca … Bankası …üneşli Şubesine başvurularak hesap üzerindeki haciz alacaklarının bilgisinin talep edildiğini, … Bankasından gelen yazı cevabında 5441 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında banka müşteri sırrı niteliğinde olan bilgilerin paylaşılmasının mümkün olmadığınını taraflarına bildirildiğini, bu nedenle hesabın blokeli olup olmadığı, haciz alacaklısına ödeme yapılıp yapılmadığı da bilinmemekte olduğunu, tüm bu nedenlerle Davalı şirkete ait … Bankası … Şubesi nezdinde bulunan … Iban numaralı hesabın hesap hareketlerinin celbi ile söz konusu hesap üzerinde bulunan haciz alacaklarının tespitine, müvekkil tarafından davalıya ait hesaba sehven gönderilen 3330 Euro’nun akıbetinin bankadan sorularak bu paranın haciz alacaklısına ödenmiş ise ödemenin yapıldığı haciz alacaklısının tespitine, Mahkeme tarafından haciz alacaklısına karşı dava açmaları için taraflarına süre verilerek davaların birleştirilmesine, netice itibariyle müvekkile ait … Şubesi … Iban numaralı hesaptan davalı … A.Ş’ye ait … Bankası … Şubesi nezdinde bulunan hesaba sehven gönderilen 3.330,00 Euro sebebiyle müvekkilin davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti ile paranın iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafında sehven gönderildiği iddia olunan para nedeniyle borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar (ERİŞ Gönen, Gerekçeli- Açıklamalı- İçtihatlı 6335 Sayılı Kanunla Güncellenmiş Yeni TTK Hükümlerine Göre Ticari İşletme ve Şirketler Ticaret Sicili Yönetmeliği ve İlgili Tebliğler, Seçkin Yayınevi, 1. Baskı, Mart 2013, 1. Cilt, Sh, 323).
Ticari davalar ise aynı Kanunun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nun 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.6335 sayılı Türk Ticaret Kanunu İle Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile değişik TTK’nun 5/1. maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, asliye ticaret mahkemesinin tüm ticarî davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu belirtilmiştir. Buna göre, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki hukuki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Bu nedenle, asliye ticaret mahkemesinin bakması gereken davalarda, asliye hukuk mahkemesi görevli sayılamaz. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce re’sen dikkate alınır.
Somut dosyada, davacı tarafça dava dilekçesi ile davalı taraf ile alım-satım ilişkisine girmediğinin ve davalıya gönderilen paranın sehven gönderildiğinin beyan edildiği, her ne kadar davalı tacir ise de, davacının tacir olduğuna ilişkin bir kayıt sunulmadığı, her ne kadar davalı tacir ise de, bunun tek başına davayı ticari dava haline getirmeyeceği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ise ticari nitelikte olmadığı ve davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı anlaşılmakla, davaya görmekle genel görevli asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu, mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından, davanın HMK 114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca görev dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair, HMK 320/1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar verildi.27/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır