Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/221 E. 2022/650 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/221 Esas
KARAR NO :2022/650

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/11/2015
KARAR TARİHİ:13/06/2022

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı … aleyhinde açtığı … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyasında müvekkili lehine 187.489,00 USD ve 60.151,08 TL’ye hükmedildiğini, bu alacağın tahsili için …. İcra Dairesinin … sayılı dosyalarında takip yaptıklarını, alacağı 2003 yılında tahsil edememiş olmalarından ötürü yatırım araçlarında değerlendiremediklerinden ötürü uğradıkları zarar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibarin işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı … vekili cevap dilekçesinde alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek zamanaşımı definde bulunmuştur. Davanın esasına ilişkin olarak da davanın 5.000,00 TL bedelli kısmi dava olarak açılamayacağını, davacının asıl alacağının dava dışı … … A.Ş.’den (… Şirketi) olan avukatlık ücretine dayandığını, bu alacağın da …. İcra Dairesinin … ve …. İcra Dairesinin … sayılı ilamlı takiplerde kesinleştiğini, dava dışı şirket tarafından 956.465,14 TL ödenerek davacının alacağını tahsil ettiğini, davacının temerrüt faizi ile karşılayamadığı bir zararının bulunmadığını, alacağını döviz olarak takibe koyduğunu, bu nedenle de munzam zararının doğmadığını, davacının munzam zararını kanıtlayamadığını, munzam zararda ön koşulun borçlunun kusurlu olması olduğunu, davanın uzamasından kaynaklı geç tahsilatta müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 122’ye göre aşkın zarar nedeniyle tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalıdan olan alacağının tahsilinin gecikmesi nedeniyle oluştuğu iddia olunan munzam zarar tahsili talebine ilişkin olduğu anlaşıldı.
Dosyanın ….Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/02/2022 tarih … Esas, … Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiği, 17/03/2022 tarihinde kesinleşmesi üzerine dosyanın Mahkememize tevzi edildiği ve yukarıdaki esasa kaydedildiği anlaşıldı.
….Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılamada;
… 1. Asliye Ticaret (…. Asliye Ticaret (…. Asliye Ticaret) Mahkemesinin… sayılı kesinleşmiş karar örneği, …. İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı dosyaları celp edilmiştir.
Mahkemece, munzam zarar iddasının değerlendirilmesi amacıyla 266. Maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi mahkemeye sunduğu 08/10/2018 tarihli raporunda özetle;
“Davacı ile davalılar arasında; davalının denetçisi olduğu dava dışı … … A.Ş.’den tahsil edilemeyen vekalet alacağından müteselsiler sorumlu olduğuna dair mahkeme kararına dayalı ilişkinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekilliğini yaptığı dava dışı … … A.Ş.’den olan vekalet ücreti alacağı sebebiyle dava konusu yapılan … 3.Asliye Hukuk Mahkemesi … E. sayılı dosyası kapsamında 47.604.-Usd ile 30.930,60TL alacağın olduğuna 10.03.2005 tarihinde karar verilmiştir.
Davacı söz konusu karara istinaden 47,604.-Usd ile 30.930,60TL için ….lcra Müdürlüğü … E. dosyası kapsamında 29.03.2005 tarihinde ayrıca 136.864-Usd için ….lcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası kapsamında 23.12.2005 tarihinde dava dışı şirket aleyhine icra takibi başlattığı tespit edilmiştir.
Davacı dava dışı asıl borçlusundan icra takibi kapsamında tahsilat yapılamaması sebebiyle … 1.Asliye Tic. Mahkemesinde şirket müdürü ve denetçileri olan davalı … ile dava dışı … aleyhine bu sefer tazminat davası açmış olduğu, yargılama sonucu 07.07.2009 tarihinde 136.384Usd, 47.604.-USd ve 30.930,60TL asıl alacak tutarların ödenmesine karar vermiştir. Davacı taraf karara istnaden 17.08.2009 tarihinde ….lcra Müdürlüğü … E, sayılı, ….İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyalar kapsamında icra takibi başlatmış olduğu … E. sayılı dosya kapsamında 30.050.-TL ödemenin bulunduğu tespit edilmiştir
Davalı aleyhine tazminata dair verilen hüküm ile 136.384-Usd, 47.604.-Usd ve 30.930,60TL için icra takibi başlatılmış olmasına rağmen aynı alacak tutarları için asıl borçlu dava dışı … … A.Ş. aleyhine devam eden ….İcra Müdürlüğü … E. dosyası ile ….lcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyaları kapsamında 02.05.2014 ve 05.05.2014 tarihlerinde dava dışı şirket tarafından ödemelerin yapıldığı davalı tarafın borcun kapandığı beyanına rağmen reddiyat makbuzlara göre bakiyelerin kaldığı tespit edilmiştir.
Davacının huzurdaki dava ile kesinleşen ilama bağlı alacağı için BK Madde 105′ kapsamında aşkın zarar talep etmektedir. Bu noktada 2003 yılında tahsil edilmiş olması halinde yatırım araçlarına göre karşılanamayacak olağanüstü zararının bulunduğunu bayan etmektedir. Bu sebeple dava dişi asıl borçlu … … A.Ş. aleyhine açılmış olan İcra dosyaları kapsamında 2014 yılında ödemeler bulunduğu, kapak hesabında temerrüt faizleri ile birlikte toplamı ile ödeme tarihindeki yatırım araçlarına göre hesabı sonucunda ulaşılan değerlerin karşılaştırılmasına dair tabloya aşağıda tekrar yer verilmiştir.
Asıl Alacak Tutarı Ödeme Tarihlerindeki 2003 yılında asıl alacağın Fark
Temerrüt faizi ile ödenmiş olması halindeki
Birlikte toplamı yatırım araçlarına göre
Yapılan hesaplamaya göre
Ödeme tarihindeki ulaşacağı
değerleri

136.384,00 USD 339.800,32 USD 201.428,49 USD 138,371,83 USD
47.604,00 USD 90.944,13 USD 70.333,08 USD 20.611,05 USD
30.930,60 USD 105.232,00 USD 69.848,96 USD 15.383,04 USD

Tabloya göre davacının, dava dişi asıl borçlu … … A.Ş. tarafından yapılan ödemelere karşın yatırım araçlarına göre karşılanamayacak zararın tespit edilemediği sonucuna varılmıştır.
Dosya kapsamırnda yer alan bilgi ve tespitler ışığında; davacının, davalı aleyhine icra takibi yapılan tazminat (vekalet ücreti) alacaklarının, davalının denetçisi olduğu dava dışı asıl borçlu … … A.Ş. tarafındarı yapılan ödeme günlerindeki yatırım araçları hesaplamalarına göre temerrüt faiziyle karşılanamayan aşkın zararının olmadığı,” hususlarında görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Bu kez dava dosyasını bir hukukçu hesap bilirkişisi, bankacı ve bir mali müaşvir’den oluşan bilirkişi heyetine tevdi ederek, -Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla, HMK’ nun 266. Maddesi gereğince inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti mahkemeye sunduğu 09/09/2019 tarihli raporda özetle;
Davacı yan huzurdaki davada, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. sayıh dosyasından hükmedilen alacağa dair başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün …, (halihazırda …) ve …. İcra Müdürlüğü’nün … E. (halihazırda …) sayılı dosyaları ile ilamlı takip başlatıldığını, ancak dosyalardan henüz tahsilat yapılamadığı belirtilmiştir. İşbu dosyalar dosya ekinde bulunmamakla birlikte, davacı yanın 12.11.2018 tarihli dilekçesinin 2. Sayfasında, söz konusu ilama dair bir kısım ödemenin yapıldığı ifadeleri de dikkate alındığında, nihai takdiri ve hukuki tavsifi tamamen Sayım Mahkeme’ye ait olmakla birlikte, temerrüt faizini aşan bir zararın olup olmadığının ve varsa bunun miktarının tam olarak hesaplanabilmesi için işbu dosyaların tam halinin celbinin gerektiği, eksiksiz olarak celp olunan bu dosyalar üzerinden hesaplama yapılabileceği hususlarında görüş ve kanaatlerini sunmuşlardır.
Mahkemece bilirkişi raporunda belirtilen ilgili dosyalar celp edilerek dosya tekrar bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti 03/07/2020 tarihli raporda özetle;
Huzurdaki davada davacı yanın talebi munzam zarar, yani temerrüt faizi ile dahi karşılanamayacak zarar olduğundan, davacının talebi üzerine ilgili bedellerin zamanında ödenmesi halinde ulaşacağı değer ile bu bedellere temerrüt faizlerinin işletilmesi halinde ulaşılacak değer arasındaki farkların munzam zararı oluşturabileceği düşünülmektedir. Bu kapsamda,
USD Bedelleri Açısından
* 136.384 USD’ye, 19.12.2003’de ödense idi dava tarihi olan 25.11.2015 tarihi itibariyle ulaşabileceği değer ile aynı bedele 19.12.2003 tarihinden 25.11.2015 tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4/a bendindeki yabancı para borcu faizinin karşılaştırılması;
« 47.604 USD’ye, 29.03.2004 ‘de ödense idi dava tarihi olan 25.11.2015 tarihi itibariyle ulaşabileceği değer ile aynı bedele 29.03.2004 tarihinden 25.11.2015 tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4/a bendindeki yabancı para borcu faizinin karşılaştırılması;
TL Açısından TL’nin dava tarihi açısından ulaşacağı bedel belirlenmelidir.
Bu kapsamda, 44.374,86-TL’nin 29.03.2005 tarihinde ödense idi ulaşacağı bedel ile aynı bedele 29.03.2005 tarihinden 25.11.2015 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi durumunun tespit edilmesi gerekecektir. Zira ilgili mahkeme kararında sadece bu bedele temerrüt faizi işletileceği belirtilmektedir.
Dayacının Türk Lirası ve Döviz alacakları için yasal faiz hesap edilmesi ve Yargıtay kararları gereğince, enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, altır ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar vs. ortalamaları alınmak suretiyle, ulaşacağı alım gücünün belirlenmesi voluyla yapıları kar kaybı hesabı:
3.A. TÜRK LİRASI ALACAK İLE İLGİLİ HESAPLAMA
1- 44.374,86 TL’nin 25.11.2015 Dava Tarihi İtibariyle Ulaşacağı Değer:
a-Altın fiyatlarına göre güncelleme
Yapılması gereken 44.374.86 TL tutarındaki ödemenin dava tarihi itibariyle altın fiyatlarına göre güncellenmiş değeri 243.042.30 TL’dir.
b- USD Fiyatlarına Göre Güncelleme
Yapılması gereken 44.374,86 TL tutarındaki ödemenin dava tarihi itibariyle USD fiyatlarına göre güncellenmiş değeri TL’dir.
c- Tüketici Fiyatları Endeksine Göre Güncelleme
Tüketici fiyat endeksi kaynağı: wurw … gov tr/UstMenu do?metod-temelisi
Yapılması gereken 44.374,86 TL tutarındaki ödemenin, dava tarihi itibariyle Tüketici Fiyatları Endeksi’ne göre güncellenmiş değeri 103,961.42 TL’dir.
d- Asgari Ücretlerdeki Artış Oranlarına Göre Güncelleme
Yapılması gereken 44.374,86 TL tutarındaki ödemenin, dava tarihi itibariyle aylık asgari ücretlerdeki artış oranlarına göre güncellenmiş değeri 115.636,00 TL’dir.
e- En Yüksek Devlet Memuru Maaşlarındaki Artış Oranlarına Göre Güncelleme
Yapılması gereken 44.374 86 TL tutarındaki ödemenin, en yüksek devlet memuru maaşlarındaki artış oranlarına göre güncellenmiş değeri 91.941,38 TL’dir.
25.11.2015 dava tarihi itibariyle, 5 kritere göre hesaplanan değerlerin ortalaması:
Değerlendirmeye Baz Alınan Kriterler Tutar TL
Külçe Altın 243.042,30
ABD Doları 91.748,20
TÜFE (Tüketici Fiyatları Endeksi) 103.961,42
Asgari Ücret 115.636,00
Memur Maaşı 91.941,38
TOPLAM DEĞER (A) 646.329,30
DEĞERLENEN KRİTER SAYISI (B) 5
ORTALAMA DEĞER A/B 129.265,86
2-44.374,86 TL’nin 25.11.2015 Dava Tarihi İtibariyle Kanuni Faiz İlaveli Bakiyesi:
Ödeme Yapılması Alacak Dava tarihi Gün Yasal faiz yasal faiz Toplam
Gereken tarih (TL) Oranı % TL Alacak TL
29.03.2005 44.374,86 25.11.2015 3893 9 43.187,83 7.562,69
3- 44.374,86-TL Açısından Oluşabilecek Munzam Zarar Değeri
Nihai takdiri Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere, dava tarihi itibariyle, 44.374,86 TL’nin ulaştığı 129.265,86 TL ile 44,374,86 TL üzerinden, Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin 3095 Sayılı Kanun’un 1. Maddesi uyarınca, yasal faiz oranı uygulanmak suretiyle yapılan hesaplamada bulunan toplam 87,562,69 TL arasındaki 41.703,17’TL fark veya başka bir deyişle 44.374,86 TL’nin dava tarihi itibariyle ulaştığı değere göre, yasal faiz ilaveli bakiyesini aşan kısmı olan 41.703,17 TL davacınm munzam zararı olarak hesap edilmiştir.
3. B. DÖVİZ ALACAĞI İLE İLGİLİ HESAPLAMA
Döviz birikimlerinin döviz olarak değerlendirilebilmesi ancak döviz tevdiat hesaplarına yatırılmak suretiyle olmakta ve faiz ile kur farkı kazancı sağlanmaktadir. Bunun dışında yatırım araçlarında değerlendirilebilmesi için TL’sına çevrilmesi ve TL’sı ödemek suretiyle yatırımı aracı satın alınması mümkün olduğundan, davacının döviz alacakları için ödeme yapılması gereken tarihlerde TL’sına çevrilerek, ulaşabilecek oldukları değerleri hesap edilecektir. Bu durumda 19.12.2003 tarihinde ödenmesi gereken 136.384,00 USD’nin TL karşılığı: 1 USD -1.430359 TL TCMB Efektif Satış Kuru’ uygulanmak suretiyle, 136.384,00 USD x 1.430359 TL — 195.078,08 TL ve 29.03.2014 tarihinde ödenmesi gereken 47.604,00 USD’nin TL karşılığı: 1 USD — 1.321570 TL TCMB Efektif Satış Kuru? uygulanmak suretiyle, 47.604,00 USD x 1.321570 TL — 62,912,02 TL”dir.
1- 136.384,00 USD (195.078,08 TL)’nin 25.11.2015 Dava Tarihi İtibariyle Ulaşacağı Değer:
Altın Fiyatlarına Göre Güncelleme
Yapılması gereken 136.384.00 USD (195.078,08 TL) tutuarındaki ödemenin dava tarihi itibariyle altın fiyatlarına göre güncellenmiş değeri 1.031.214,97 TL’dir.
b- USD Fiyatlarına Göre Güncelleme
Yapılması gereken 136.384,00 USD (195.078,08 TL) tutarındaki ödemenin dava tarihi itibariyle USD fiyatlarına göre güncellenmiş değeri 392.690,45 TL’dir.
c- Tüketici Fiyatları Endeksine Göre Güncelleme
Yapılması gereken 136.384 USD (195.078,08 TL) tutarındaki ödemenin, dava tarihi itibariyle Tüketici Fiyatları Endeksi’ne göre güncellenmiş değeri 503.957,88 TL’dir.
d- Asgari Ücretlerdeki Artış Oranlarına Göre Güncelleme
Yapılması gereken 136.384 USD (195.078,08 TL) tutarındaki ödemenin, dava tarihi itibariyle aylık asgari ücretlerdeki artış oranlarına göre güncellenmiş değeri 811 869 07 TL’dir.
e- En Yüksek Devlet Memuru Maaşlarındaki Artış Oranlarına Göre Güncelleme
Yapılması gereken 136.384.00 USD (195.078,08 TL) tutarındaki ödemenin, en yüksek devlet memuru maaşlarındaki artış oranlarına göre güncellenmiş değeri 472.533,73 TL’dir.
25.11.2015 dava tarihi itibariyle, 5 kritere göre hesaplanan değerlerin ortalaması:
Değerlendirmeye Baz Alınan Kriterler Tutar TL
Külçe Altın 1.031.214,97
ABD Doları 392.690,45
TÜFE (Tüketici Fiyatları Endeksi) 503.957,88
Asgari Ücret 811.869,07
Memur Maaşı 472.533,73
TOPLAM DEĞER (A) 3.212.266,10
DEĞERLENEN KRİTER SAYISI (B) 5
ORTALAMA DEĞER A/B 642.453,22
19,12.2003 tarihinde ödenmesi gereken 136.384 USD’nin, 25.11.2015 dava tarihi itibariyle
ulaşacağı değer: 1 USD — 2.8793 TL TCMB Efektif Alış Kuru’ uygulanmak suretiyte,
642.453,22 TL / 2.8793 TL =223.128,27 USD olarak hesap edilmiştir.
2- 136.384 USD’nin 25.11.2015 Dava Tarihi İtibariyle Kanuni Faiz İlaveli Bakiyesi:
Ödeme yapılması gereken 19.12.2013 tarihinden, 25.11.2015 dava tarihine kadar, 136.384,00 USD üzerinden, Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin 3095 Sayılı Kanun’un 4/a Maddesi uyarınca, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle, 136.384,00 USD’nin 25.11.2015 dava tarihi itibariyle kanuni faiz ilaveli bakiyesi aşağıda gösterildiği şekilde hesap edilmiştir.
Tarih Alacak (USD | Gün Faiz oranı faiz (USD) toplam alacak USD
19.12.2003 136.384,00| 366 | 4,00 5.546,28 141.930,28
19.12.2004 136.384,00 | 365 | 4,00 | 5.531,13 147.461,41
19.12.2005 136.384,00| 365 | 5,05 | 6.983,05 154.444,46
19.12.2006 136.384,00| 365 | 5,60 | 7.743,58 162.188,04
19.12.2007 136.384,00| 366 | 5.50 | 7.626,14 159.814,18
19.12.2008 136.384,00| 365 | 6,00 | 8.296,69 178.110,87
19.12.2009 136.384,00| 365 | 5,10 | 7.052,19 185.163,06
19.12.2010 136.384,00 365 | 3,25 | 4.493,04 189.657,11
19.12.2011 136.384,00| 366 5.60 7.764,80 197.421,90
19,12.2012 136.384,00| 365 3,65 5.047,16 202.469,06
19.12.2013 136.384,00| 365 3,65 5.047,16 207.516,21
19.12.2014 136.384,00| 341 3,00 3.875,58 211.391,79
25.11.2015 136.384,00
Toplam 136.384,00 75.007,79 211.391,79

3- 136.384,00 USD Açısından Munzam Zarar
Nihai takdiri Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere dava tarihi itibariyle, 136.384,00 USD’nin ulaştığı 223.128,27 USD ile 136.384,00 USD üzerinden, Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizinc ilişkin 3095 Sayılı Kanun’un 4/a Maddesi uyarınca, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı” uygulanmak suretiyle yapılan hesaplamada bulunan toplam 211.391,79 USD arasındaki 11.736,48 USD fark veya başka bir deyişle 136.384,00 USD”’nin dava tarihi itibariyle ulaştığı değere görc, yasal faiz ilaveli bakiyesini aşan kısmı olan 11.736,48 USD davacının munzam zararı olarak hesap edilmiştir.
4- 47.604,00 USD (62.912,02 TL)’nin 25.11.2015 Dava Tarihi İtibariyle Ulaşacağı Değer:
a- Altın Fiyatlarına Göre Güncelleme
Yapılması gereken 47.604.00 USD (62.912,02 TL) tutarındaki ödemenin dava tarihi itibariyle altın fiyatlarına göre güncellenmiş değeri 362.413,37 TL’dir.
b- USD Fiyatlarına Göre Güncelleme
Yapılması gereken 47.604.00 USD (62.912,02 TL) tutarındaki ödemenin dava tarihi itibariyle USD fiyatlarına göre güncellenmiş değeri 137.066,20 TL’dir.
c- Tüketici Fiyatları Endeksine Göre Güncelleme
Yapılması gereken 47.604.00 USD (62.912.02 TL) tutarındaki ödemenin, dava tarihi itibariyle Tüketici Fiyatları Endeksi’ne göre güncellenmiş değeri 159.101,86 TL’dir.
D-Asgari Ücretlerdeki Artış Oranlarına Göre Güncelleme
Yapılması gereken 47.604,.00 USD (62.912,02 TL) tutarındaki ödemenin, dava tarihi itibariyle aylık asgari ücretlerdeki artış oranlarına göre güncellenmiş değeri 189.405,32 TL’dir.
e- En Yüksek Devlet Memuru Maaşlarındaki Artış Oranlarına Göre Güncelleme
Yapılması gereken 47.604,.00 USD (62.912.,02 TL) tutarındaki ödemenin, en yüksek devlet memuru maaşlarındaki artış oranlarına göre güncellenmiş değeri 143.519,92 TL’dir.
25.11.2015 dava tarihi itibariyle, 5 kritere göre hesaplanan değerlerin ortalaması:
Değerlendirmeye Baz Alınan Kriterler Tutar TL
Külçe Altın 362.413,37
ABD Doları 137.065,20
TÜFE (Tüketici Fiyatları Endeksi) 159.101,86
Asgari Ücret 189.405,32
Memur Maaşı 143.519,92
TOPLAM DEĞER (A) 991.506,67
DEĞERLENEN KRİTER SAYISI (B) 5
ORTALAMA DEĞER A/B 198.301,33
29,03.2004 tarihinde ödenmesi gereken 47.604,00 USD’nin 25.11.2015 dava tarihi itibariyle ulaşacağı değer: USD – 2.8793 TL TCMB Efektif Alış Kuru* uygulanmak suretiyle,
198.301,33 TL /2.8793 TL =68.871,36 USD olarak hesap edilmiştir.
5- 47.604,00 USD’nin 25.11.2015 Dava Tarihi İtibariyle Kanuni Faiz İlaveli Bakiyesi:
Ödeme yapılması gereken 29.03.2004 tarihinden, 25.11.2015 dava tarihine kadar, 47.604,00 USD üzerinden, Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin 3095 Sayılı Kanun’un 4/a Maddesi uyarınca, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı” uygulanmak suretiyle, 47.604,00 USD’nin 25.11.2015 dava tarihi itibariyle kanuni faiz ilaveli bakiyesi aşağıda gösterildiği şekilde hesap edilmiştir.
Tarih Alacak (USD) | Gün Faiz oranı Faiz (USD) Toplam Alacak (USD)
29,03,2004 47.604,00| 365 3,54 1.708,59 49.312,59
29.03.2005 47.604,00| 365 4,10 1.978,87 51.291,46
29.03.2006 47.604,00| 365 5,25 2.533,92 53.825,38
29.03.2007 47.604,00 365 5,50 2.661,86 56.487,24
29.03.2008 47.604,00 365 5,80 2.799,38 59.286,62
29.03.2009 47.604,00 365 5,20 2.509,79 61.796,41
29.03.2010 47.604,00 365 3,25 1.568,62 63.365,02
29.03.2011 47.604,00| 366 4,35 2.105,29 65.470,31
29.03.2012 47.604,00| 365 5,60 2.702,85 68.173,16
29.03.2013 47.604,00| 365 4,15 2.003,00 70.176,16
29.03.2014 47.604,00| 365 3,20 1.544,49 71.720,65
29.03.2015 47.604,00| 241 3,25 1.035,72 72.756,37
25.11.2015
Toplam 47.604,00 – – 25.152,37 72.756,37
6- 47.404,00 USD Açışından Munzar Zarar
29.03.2004 tarihinde ödenmesi gereken 47.604,00 USD üzerinden, Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin 3095 Sayılı Kanun’un 4/a Maddesi uyarınca, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı* uygulanmak suretiyle, dava tarihine kadar yapılan hesaplamada bulunan toplam 72.756,37 USD, 47.604,00 USD’nin dava tarihi itibariyle ulaştığı 68.871,36 USD’den 3.885,01 USD daha fazla olduğundan, davacının munzar zararı bulunmadığı düşünülmektedir.
4.SONUÇ
Yukarıda arz ve izah olunan hususlar ışığında, nihai takdir ve hukuki tavsif Sayın Mahkeme’ye ait olmakla birlikte,
* Davacının 44.374,86 TL açısından uğramış olabileceği munzam zararın 41.703,17 TL olabileceği,
* 136.384.00 USD açısından uğramış olabileceği munzam zararın 11.736,48 USD olabileceği,
* 47.604,00 USD açısından uğramış olabileceği munzam zararın bulunmadığı” hususlarında ek görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Taraflarca bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Taraf vekillerinin rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler 21/12/2020 tarihli ek raporda özetle;
a) Davacının 29.03.2005 tarihinde ödenmesi gereken 44.374,86 TL alacağı açısından, 32.286,25 TL munzam zarar hesap edildiği,
Ancak, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasındaki kapak hesabı dikkate alınacak olursa, 60.151,08 TL üzerinden takip yapılmış olduğu ve 30.930,60 TL’nin reeskont faizi olarak hesap edilmiş olan 58.524,68 TL’nin ilavesiyle, toplam 118.675,76 TL’ye göre munzam zarar bulunmadığı,
b) Davacının 29.03.2004 tarihinde ödenmesi gereken 47.604,00 USD alacağı açısından, munzam zararının bulunmadığı,
Ayrıca, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasındaki kapak hesabı dikkate alınacak olursa, 51.105,00 USD üzerinden takip yapılmış olduğu ve 47.604,00 USD’nin faizi olarak hesap edilen 39.925,00 USD’nin ilavesiyle, toplam 91.030,00 USD’ye göre de munzam zarar bulunmadığı,
c) Davacının 19.12.2013 tarihinde ödenmesi gereken 136,384,00 USD alacağı açısından, munzam zararının bulunmadığı,
ayrıca, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasındaki kapak hesabı dikkate alınacak olursa, 136.384,00 USD üzerinden takip yapılmış olduğu ve işlemiş faiz olarak hesap edilen 125.900,84 USD’nin ilavesiyle, toplam 262,284,84 USD’ye göre de munzam zarar bulunmadığı,” şeklinde ek görüş ve kanaatlerini sunmuşlardır.
Bu kez de dosyada Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda HMK’ nun 266. Maddesi gereğince yeni bir heyetten bilirkişi incelemesi yaptırılması için dosyanın bilirkişi heyetine tevdiine; Bilirkişi heyetinin Borçlar Hukuku kürsüsünden bir akademisyen, akademisyen bir iktisat bilirkişisi ve mali müşavirden oluşturularak, Davacının munzam zararının bulunup bulunmadığının ve varsa miktarının tespiti için rapor istenilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti 04/10/2021 tarihli raporunda özetle
A. Munzam (Aşkın) zararın hukuki açıdan varlığı için aranan kusur gibi şartlar münhasıran sayın mahkemenin takdirinde olduğundan bu konuda heyetimizin değerlendirme yapma yetkisinin olmadığı,
B. Munzam (Aşkın) zararın hesaplanmasında hem doktrinde hem de uygulamada ittifak edilmiş bir yöntem olmadığı, somut ve soyut yöntemler olarak isimlendirilebilecek yöntemlerin hem Yargıtay hem de hukuk genel kurulu kararlarında dayanak olabildiği,
C. Sayın Mahkemenizin görevlendirmesi üzerine dava dosyası, icra dosyaları ve eklerin incelenmesinde, heyetimiz, davacının T.C. … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 07.07.2009 Tarih ve … sayılı kesin kararında lehine hükmedilen alacak üzerine yapılan çalışma sonucunda; üç alternatifli görüş ortaya çıktığı,
1. ALTERNETİF GÖRÜŞ;
Somut yönteme göre bir hesaplama yapmak gerekirse bu yöntemin maddi şartlarının huzurdaki dava açısından oluşmadığı ve davacının bu yönde ispatlamış olduğu herhangi bir somut zararının dosya içerisinde yer almadığı,
2. ALTERNETİF GÖRÜŞ;
Soyut yöntemden enflasyonu esas alan yönteme göre ise davacının Döviz olan alacağı için temerrüt faizinden başka munzam (aşkın) zarar adı altında alacağının olmadığı, Türk Lirası alacağı için ise temerrüt faizi ile enflasyon oranı (TÜFE) arasındaki farkın hesaplanması sonucunda 19.703,35.-TL aşkın zararının olduğu,
3. ALTERNETİF GÖRÜŞ;
3.1. Soyut yöntemden tüm yatırım araçlarının ortalamasının esas alındığı yönteme göre yapılan hesaplama sonucunda Türk Lirası alacağı tahsil talebiyle …. İcra Müd. … (…) Esas sayı ile başlattığı ilamlı takipte, dava tarihi olan 25.11.2015 tarihi itibariyle, 84.489,81 TL aşkın zararı hesaplandığı,
3.2. Yine soyut yöntemden tüm yatırım araçlarının ortalamasının esas alındığı yönteme göre yapılan hesaplama sonucunda ise yabancı paranın tahsili talebiyle …. İcra Müd. … (…) Esas sayı ile başlattığı ilamlı takipte, dava tarihi olan 25.11.2015 tarihi itibariyle, 183.561,24 USD munzam zararı hesaplandığı,
D. Anılan bu yöntemlerle yapılan hesaplamalardan hangisinin karara esas alınması gerektiği ise münhasıran sayın mahkemenin takdirinde olduğu
E. Davacının talebinin 5.000,00.-TL olduğunun tespit edildiği, hususlarında görüş ve kanaatlerini sunmuşlardır.
6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/11/2021 tarihli duruşmasında;
6100 sayılı HMK m. 142’ye göre ön inceleme duruşmasının tamamlanmasından ve tahkikata başlanılmadan önce hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve defilerin incelenerek karara bağlanması gerekirken ön inceleme duruşmasında davalı tarafın zamanaşımı defi hakkında karar verilmediği anlaşılmakla davalının zamanaşımı definin kısmen kabulüne; Yargıtay’ın yerleşik kararları doğrultusunda (Yargıtay 11. HD 2017 / 1927 Esas; 2019 / 1658 Karar ve 28.02.2019 Tarih sayılı kararı) dava tarihi olan 25.11.2015 tarihinden geriye doğru 6098 sayılı TBK m. 146’ya göre on yıllık zamanaşımı süresinin 25.11.2005 tarihinde dolduğu kabul edilerek;
Davacının 187.489,00 USD tutarlı alacağı için alacağın … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi kararında belirtilen muacceliyet tarihi olan 19.12.2003 ile mahkememizin dava tarihi olan 25.11.2015 tarihi arasındaki aşkın zararının zamanaşımına uğradığının kabulüne,
Davacının 60.151,08 TL tutarlı alacağı için alacağın … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi kararında belirtilen muacceliyet tarihi olan 29.03.2005 ile mahkememizin dava tarihi olan 25.11.2015 tarihi arasındaki aşkın zararının zamanaşımına uğradığının kabulüne,
Davacının zamanaşımına uğramayan aşkın zararının tespiti için dosyanın tekrar bilirkişi heyetine verilmesine, bilirkişi heyetinden;
Hesaplamaların davacının 187.489,00 USD tutarlı alacağı için 19.12.2003 ile 25.11.2015 tarihleri arası için yapılmasının istenilmesine,
Davacının 60.151,08 TL tutarlı alacağı için 29.03.2005 ile 25.11.2015 tarihleri arası için yapılmasının istenilmesine,
Hesaplamaların 04.10.2021 tarihli son bilirkişi raporunda ki gibi seçenekli olarak hazırlanmasının istenilmesine,
6100 sayılı HMK m. 266’ya göre hukukçu bilirkişi görevlendirmesi yapılamayacağından bilirkişi kurulundan Abdurrahman Savaş’ın çıkartılmasına, şeklinde karar verilmiştir.
Bilirkişiler 28/12/2021 tarihli ek raporda özetle;
1. ALTERNETİF GÖRÜŞ
Somut yönteme göre bir hesaplama yapmak gerekirse bu yöntemin maddi şartlarının huzurdaki dava açısından oluşmadığı ve davacının bu yönde ispatlamış olduğu herhangi bir somut zararının dosya içerisinde yer almadığı,
2. ALTERNETİF GÖRÜŞ
Soyut yöntemden enflasyonu esas alan yönteme göre ise davacının Döviz olan alacağı için temerrüt faizinden başka munzam (aşkın) zarar adı altında alacağının olmadığı, Türk Lirası alacağı için ise temerrüt faizi ile enflasyon oranı (TÜFE) arasındaki farkın hesaplanması sonucunda 17.986,46 -TL aşkın zararının hesaplandığı,
3. ALTERNETİF GÖRÜŞ
3.1. Soyut yöntemden tüm yatırım araçlarının ortalamasının esas alındığı yönteme göre davacının 60.151,08 TL tutarlı alacağı için 25.11.2005 ile 25.11.2015 tarihleri arası aşkın zararının 106.991,59.-TL olarak hesaplandığı,
3.2. Yine soyut yöntemden tüm yatırım araçlarının ortalamasının esas alındığı yönteme göre davacının 187.489,00 USD tutarlı alacağı için 25.11.2005 ile 25.11.2015 tarihleri arası aşkın zararının 158.556,02 USD olarak hesaplandığı, şeklinde ek görüş ve kanaatlerini sunmuşlardır.
Mahkemece dosyada yapılan değerlendirmede
Davacının temeldeki alacağı avukatlık ücreti olup borçlusu ise dava dışı … şirketidir. Ancak mahkememizden talep edilen aşkın zarar tazminatı davacının dava dışı … Şirketinden olan avukatlık ücretini tahsil edememesinden şirket genel müdürü ve denetçisi olan davalı ile dava dışı …’nun TTK’nun A.Ş. yöneticilerinin sorumlulukları ile ilgili maddelerine göre davacının zarara uğramasından kaynaklı olarak verilmiş … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi kararındaki tazminatın geç ifasından kaynaklı zarar için talep edilmektedir. Dolayısıyla mahkememizdeki dava artık davacının avukatlık ücret alacağı davası değil şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklı tazminat davasının devamı niteliğinde aşkın zarar davası haline dönüşmüştür.
6102 sayılı TTK m. 4’de “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, (…) öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.” düzenlemesi yapılmış olup yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin sorumlulukları TTK m. 553’de “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.” şeklinde düzenlenmiştir. … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi de bu madde kapsamında davalının sorumluluğuna hükmetmiştir.
Aynı yasanın 5’inci maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” düzenlemesi getirilmiş ve bütün ticari davalarda ticaret mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir.
Mahkememizdeki dava davacının şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklı aşkın zarar nedeniyle tazminat davası olup yöneticilerin sorumluluğundan kaynaklı tazminat davalarına bakmakla görevli mahkeme ticaret mahkemesi olduğu için bu dava sonucunda verilen tazminat hükmünün geç tahsil edilmesinden kaynaklı aşkın zarar davasına bakmaya da yine ticaret mahkemesi görevlidir. Bu gerekçelerle mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla 6100 sayılı HMK m. 114/I-c ve 115’e göre davanın usulden reddine yönelik karar vermiştir.
Görevsizlik kararı ile mahkememize gelen dosya yukarıdaki esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre; davacının talebinin davalı … aleyhinde açtığı … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyasında kendisi lehine hükmedilen 187.489,00 USD ve 60.151,08 TL alacağın tahsili için …. İcra Dairesinin … sayılı dosyalarında yaptıkları takip neticesinde , alacağı 2003 yılında tahsil edememiş olmalarından ötürü yatırım araçlarında değerlendiremediklerinden dolayı uğradıkları zarar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL tazminatın tahsiline yönelik olup, munzam zarar iddiasında bulunulduğu değerlendirilmiştir. Talebe konu alacağın dayanağı şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklandığı için mahkememizce heyet olarak davaya bakılmıştır.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2018/1690 E.2019/2185 K.sayılı, 02/04/2019 tarihli kararında “818 sayılı BK’nın 105. maddesi (6098 sayılı Kanunun 22. maddesi) ”alacaklının düçar olduğu zarar geçmiş günler faizinden fazla olduğu surette borçlu kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe bu zararı dahi tazmin ile mükelleftir” hükmünü içermektedir. Burada alacaklı uğradığı zararın kendisine ödenen temerrüt faizinden fazla olduğunu ispat etmek zorundadır. Mücerret enflasyon, döviz kurlarındaki yükselme veya bankaların uyguladığı faiz oranlarındaki artışlar tek başına munzam zararın gerçekleştiği veya kanıtlandığı anlamına gelmez. Alacaklının kanıtlaması gereken husus yukarıda açıklanan genel olgular değil, kendisinin şahsen ve somut olarak geç ödemeden dolayı zarar gördüğü keyfiyetidir.” ifadelerine yer vererek munzam zarar iddiası için yapılacak değerlendirmelere değinilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda da 1 nolu alternatif olarak somut yönteme göre bir hesaplama yapmak gerekirse bu yöntemin maddi şartlarının huzurdaki dava açısından oluşmadığı ve davacının bu yönde ispatlamış olduğu herhangi bir somut zararının dosya içerisinde yer almadığı belirlenmiştir.
Nihai olarak ise davacının kanıtlaması gereken husus olan, kendisinin şahsen ve somut olarak geç ödemeden dolayı zarar gördüğü iddiasını ispatlayamadığı ve somutlaştıramadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1- Davanın reddine,
2-Alınması gerekli harç 80,70 TL olup, peşin alınan 85,39 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 4,69 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı gider avansından kullanılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,

Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/06/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
E-imza E-imza E-imza E-imza