Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/216 E. 2023/692 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/216 Esas
KARAR NO : 2023/692

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş. fotoğrafçılık, görüntüleme ve dijital kesim cihazlarının tedariği alanında faaliyet göstermekte olup bu alanda dünyanın önde gelen şirketlerinden olduğu, müvekkil şirket ile …Dış Tic. Ltd. Şti. arasında … model dijital kesim makinasının davalıya satışı ve teslimi konusunda anlaşma sağlandığı, bunun üzerine müvekkil şirket, derhal sipariş vermiş ve nakliye konusunda da … firması ile anlaşılmış ve taşıma işlemi gerçekleştirilmiştir her ne kadar davalı, makinanın geç teslim edildiği yönünde telkinlerde bulunmuşsa da, gecikmenin sebebinin 23.03.2021 tarihinde …’nı tıkayarak uluslararası nakliye krizine sebebiyet veren gemi tıkanması sonucunda yaşanan trafik olduğu, taşıyıcı firma tarafından müvekkil şirkete bildirildiği, bu doğrultuda, teslimdeki gecikmenin sebebinin müvekkil şirket kontrolü dışında gerçekleşen mücbir bir sebep olduğu davalıya her fırsatta bildirildiği, daha sonra makinanın gümrüğe gelmesi akabinde müvekkil şirket, davalıya bildirimde bulunduğu, bunun yanında, gecikmede her ne kadar müvekkil şirketin kusuru bulunmasa da, davalı açısından yaşanan tatminsizliğin giderilmesi adına gümrükten davalı yerleşkesine olan nakliye masrafları da ek bedel talep edilmeden müvekkil şirket tarafından üstlenildiği, makina kurulumundan sonra davalıya bildirilen altyapı eksikliği nedeniyle Makina arıza vermeye devam etmiş, müvekkil şirkete yapılan arıza bildirimleri doğrultusunda düzenli olarak servis hizmeti verildiği, son olarak ise davalının … sistemi alarak altyapı eksikliğini gidermesi ile sorun tamamıyla giderilmiş ve Makina faal olarak Davalı yerleşkesinde bırakıldığı, davalı, 28.07.2021 tarihinde mütemerrit olmasına karşın ödeme yapmaktan kaçınmış ve sürekli olarak ertelediği, makine bedeli olan 50.000,00 USD bedelin tek seferde ödenmesi gerekirken davalı, ödeme yapmaktan uzun süre kaçınmış ve müvekkil şirket’in açıkça reddetmesine karşın ödemelerini taksitle yapacağını bildirdiği, davalı, makina bedeline ilişkin yapmış olduğu ödemeleri 3 taksit halinde ve türk lirası olarak gerçekleştirdiği, davalı, 28.07.2021 tarihi itibarıyla temerrüde düşmüş olup bu tarihten itibaren bakiye bedellere işleyen “devlet bankalarının usd döviz cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi” de ödemesi yukarıda anılan gerekçelerle, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 USD bedelin, temerrüt tarihinden itibaren Devlet Bankalarının USD döviz cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davacı taraf arasında sözleşme imzalandığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmede müvekkil alıcı karşı yan ise satıcı olarak anıldığı, işbu sözleşme ile taraflar sözleşmede yazılı makine ve aksesuarlarının satıcı tarafından alıcıya satımı hususundaki koşulları belirlediği, sözleşmenin imzalandığı tarihten bu yana müvekkil, sözleşme gereği üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz ve tam olarak yerine getirdiği, işbu sözleşme gereği müvekkil şirket; ilgili makine ve aksesuarların karşılığı olarak 50.000 USD’nin Türk Lirası karşılığı olan 436.010,00-TL ödemeyi, satıcı da ilgili makineyi müvekkil şirkete teslim etmeyi kurulumunu yapmayı taahhüt ettiği, ilgili sözleşmeye göre satıcı ilgili makineyi 8-12 hafta içerisinde eksiksiz şekilde teslim etmeyi taahhüt ettiği, ancak faturaya konu cihaz müvekkil şirkete eksik parçalar ile teslim edilmiş olup davacı … A.Ş. sözleşme ile üzerine düşen yükümlülüğe aykırı olarak eksik ifada bulunduğu, taraflar arasında yapılan makine alım sürecindeki mail yazışmalarından da görüleceği üzere 25.02.2021 tarihli proforma faturası ile başlayan ve 6 haftada teslim taahhüdünde bulunan davacı yan; makinanın teslimini 23 haziran 2021 tarihinde yapmışsa da makine eksik parçalar ile fabrikaya teslim edilmiş ancak o vaziyette müvekkil şirket tarafından teslimi alınmadığı, dolayısıyla makine bu haliyle de kullanılamadığı, makinanın eksiksiz ve faal çalışır hale getirilmesi Eylül ayının ortalarını bulduğu, davacı tarafından temin edilecek makinenin 6 haftalık termini olmasına rağmen tam ve eksiksiz çalışır olması bu süreden tam 5 ay kadar bir süre geciktiği, bu gecikmeden kaynaklı olarak müvekkil şirkette büyük maddi kayıplar olduğu gibi iş hacmi ve büyümesinde de beklenen hedeflere ulaşılamadığı, fatura bedeline ilişkin olarak müvekkil şirketçe 15.11.2021 tarihinde 133.688,94-TL, 24.11.2021 tarihinde 130.000,00-TL ve son olarak 07.12.2021 tarihinde 170.753,44-TL ödeme yapılarak fatura bedelinin tamamı müvekkil şirket tarafından ödenmiş olup bakiye alacak bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmede kesinlikle ödemenin yapıldığı tarihteki kur üzerinden olacağı ibaresi bulunmadığı, davacı tarafın gerek … 31. Noterliğinden keşide etmiş olduğu… tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi gerek ilgili dava dilekçesinde ödeme tarihindeki kurun baz alınacağı ifadeleri yer almaktaysa da ilgili husus tamamen mahkemenin algısını etkilemek ve haksız kazanç sağlamak gayesi ile ileri sürüldüğü, yukarıda açıklanan ve mahkemenizce resen nazara alınacak sebeplerle hukuki dayanağı olmayan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu 26/04/2023 tarihli raporunda özetle;
“Mali İnceleme İle Davalı Şirket Yönünden;
-Davacı şirket ile davalı şirket arasındaki fatura ve ödemeler bazında aslında bir uyumsuzluk bulunmadığı,
-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen … tarih ve … no.lu 50.000,00 USD karşılığı 436.010,00 TL bedelli faturanın alacak takibinin TL olarak mı USD olarak mı ödenmesi noktasında toplandığı,
-Davalı şirketin 436.010,00 TL bedelinde ki faturayı davacı şirkete ödediği 434.442,38 TL ve 2.321,06 TL toplamındaki davacıya düzenlendiği iki adet TL faturası alacağı mahsubu ile TL bazında ödediği iddiası ile ticari defterlerine kayıt ettiği,
(436.010,00 TL + 753,44 TL (diğer fatura)-2.321,06 TL+434.442,38=0,00 TL)
-Dava tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirkette ticari defter ve kayıtlarına göre borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı, tespit edilmiştir.
-Mali İnceleme İle Davacı Şirket Yönünden;
-Davacı şirketin iddiasının kabulü halinde gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
-31.12.2021 tarih itibariyle davalı şirketin davacı şirkete 36.250,84 USD tutar ödeme yaptığının kabul edilmesi gerektiği,
-Bu durumda başkaca döviz ile ilgili ticari işlem olmadığından 31.12.2021 tarih itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 50.000,00 USD-36.250,84 USD=13.749,16 USD alacaklı olması gerektiği,
-31.12.2021 tarihli bilançoda 13.749,16 USD değerleme kuru olan 12,9775 TL ile çarpıldığında alacak tutarının TL olarak 13.749,16 USD x 12,9775=178.429,72 TL olması gerektiği,
-Davacı şirketin 31.12.2021 tarihinde devreden alacağının TL olarak 212.865,00 TL olduğu, davacı şirketin kayıtlarının bu noktada hatalı olduğu,
-Huzurdaki dava tarihinin 23.03.2022 olduğu,
-Davacı şirketin 2022 yılı ticari defterlerinde 01.01.2022-31.03.2022 tarih aralığında USD üzerinden başka bir işlem yapılmadığı,
-31.03.2022 tarihli Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenen (1. Dönem geçici vergi değerleme kuru ile 01.01.2022-31.13.2022) 14,6458 USD kuru ile 13.749,16 USD davacının davalıdan olan alacağının TL karşılığının;
13.749,16 USD X 14,6458=201.367,45 TL olması gerektiği,
-Davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında 31.03.2022 tarih itibariyle davalı şirketten 194.963,19 TL alacaklı durumda olduğu,
201.367,45 TL -194.963,19 TL=6.404,26 TL farkın sebebinin anlaşılamadığı, 23.03.2022 tarih itibariyle davacı şirketin davalı şirketten USD bazında alacaklı olduğunun kabulü halinde 13.749,16 USD alacak bakiyesi 23.03.2022 tarihli TCMB döviz alış kuruna göre;
13.749,16 USD X 14,8063 =203.574,19 TL olacağı,
-Dava dilekçesi ile talep edilen temerrüt faizinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde olacağı, hesaplanan faiz tutarının davalı lehine davacının daha fazla olduğundan talep edilen faiz tutarı olan 436,84 USD tutarın kabul edilebilir olduğu sonucuna varılmaktadır.
-Davalı tarafından dava dilekçesinde 50.000,00 USD tutarlı faturanın fatura tarihindeki TCMB döviz alış kuru ile düzenlenmesi gerektiği konusundaki itirazı olsa da işbu dava konusu faturanın TCMB verilerine göre bir gün önceki TCMB döviz alış kuru ile düzenlendiği, davalının işbu kura ve faturaya itiraz etmeyerek ticari defterlerine işlediği, kabul ettikleri TL tutara göre borçlarını kapattıkları hususu dikkate alındığında işbu itirazın artık değerlendirme dışı bırakılacağı” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında; davalı tarafından dava konusu satım ilişkisi ve buna yönelik davacı tarafça düzenlenen fatura bedeline itiraz olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen 23.06.2021 tarih ve … no.lu 50.000,00 USD karşılığı 436.010,00 TL bedelli faturanın yönünden alacak takibinin TL para cinsi üzerinden mi yoksa USD para cinsi üzerinden mi ödenmesi gerektiği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır. Bu yönüyle fatura incelendiğinde faturanın düzenlenme tarihinin 23/06/2021 olduğu, faturanın dayanağı satıma konu malın makine olduğu dolayısı ile somut olayda TTK m.1530 hükmünün uygulama alanı bulacağı buna göre, mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde para borcunun ifa edileceği tarih belirli veya kesin vade biçiminde belirlenmemişse ki olayımızda buna yönelik belirleme olmadığı görülmekte olup, borçlu, kural olarak faturanın borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda ayrıca ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşecektir.
Böylece hükümde temerrüdün temel koşulu olan ihtara istisna getirilmiş, bir başka ifadeyle temerrüt için ihtara gerek olmadığı kabul edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı taraf 23.06.2021 tarihinde e-fatura düzenlemiştir. Gelir İdaresi Başkanlığı’na ait sistem üzerinden yapılan incelemeden davalının 397 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile getirilen e-fatura uygulamasına dahil olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda davalının 23.07.2021 tarihi itibariyle yabancı para borcunu ödemede temerrüde düşmüş olduğu açıktır. Dolayısıyla bu tarih itibariyle TBK m.99 f.3 gereğince seçimlik yetkinin alıcı davalıdan satıcı davacıya geçtiği, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda mahkememizce temerrüt tarihi olarak kabul edilen 23/07/2021 tarihi itibariyle davacının bu seçimlik yetkisini aynen ifadan yana kullandığı, aynen ifa hakkının kullanılmış olması sebebiyle davalı alıcının borcunu yabancı para üzerinden ödemesi gerekir. Elbette ki bu durumda da yabancı para borçlusu davalı borcunu fiili ödeme tarihinde TL karşılığı ödeyerek borçtan kurtulabilecektir. Faiz yönünden ise, aynen ödeme tercih edildiğinden alacaklı temerrüt tarihinden fiili ödeme tarihine kadar yabancı para borçlarına uygulanan faiz üzerinden temerrüt faizi talep edebilecektir.
Bu itibarla, davalı şirketin 436.010,00 TL bedelinde ki faturayı davacı şirkete ödediği 434.442,38 TL ve 2.321,06 TL toplamındaki davacıya düzenlendiği iki adet TL faturası alacağı mahsubu ile TL bazında ödediği iddiası ile ticari defterlerine kayıt ettiği yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi raporunda tespit edilmiştir. Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde davalının 15.11.2021 tarihinde 133.688,94-TL, 24.11.2021 tarihinde 130.000,00-TL ve son olarak 07.12.2021 tarihinde 170.753,44-TL ödeme yapılarak fatura bedelinin tamamının ödendiğinin beyan edildiği bu ödemelerin iki tarafın da kabulünde olduğu ancak yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere davalı taraf 23/07/2023 tarihinde temerrüde düşmüş olup, davacı satıcının USD para birimi üzerinden alacağını talep etme hakkı bulunmaktadır. Davalı tarafça yapılan ilk ödeme 15/11/2021 tarihli olup, bahse konu tarih itibari ile ödeme günündeki kur üzerinden TL’ye çevrilmeden mevzuat gereği TL’ye çevrilerek düzenlenen faturadaki TL miktarına göre ödeme yapıldığı bu sebeple davacının bakiye 13.749,16 USD alacak hakkının bulunduğu anlaşılmakla davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 13.749,16-USD’nin temerrüt tarihi olan 23/07/2021 tarihinden itibaren Türk Ticaret Kanunu’nun …ve … sayılı yasanın 4-a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 18.586,68-TL karar ve ilam harcından 80,70-TL peşin harç ile 4.835,08-TL ıslah harcının mahsubu ile geriye kalan 13.670,90-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 172,90-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 7.546‬,00-TL masraf olmak üzere toplam 7.718,9‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 42.813,99-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-1.560,00-TL Arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2023

Katip Hakim