Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/152 E. 2022/634 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/152 Esas
KARAR NO :2022/634

DAVA:Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ:25/02/2022
KARAR TARİHİ:06/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle, ” … … Gıda Ltd. Şti. eski unvanı olan …Gıda Ltd. Şti. ismiyle Müvekkil, Davalı … ve eski hissedar … tarafından 30.03.2015 tarihinde 10.000-TL sermaye ile kurulmuştur. 24.11.2015 tarihinde hissedarlardan …, tüm paylarını Davalı …’a devrederek ortaklıktan ayrılmış ve gerçekleşen pay devri sonucunda Şirket’te Davalı’nın 320 adet paya karşılık 8.000-TL değerinde hissesi ve Müvekkil’in 80 paya karşılık 2.000-TL değerinde hissesi olmuştur. 12.01.2016 tarihinde Şirket unvanı halihazırda kullanılmakta olan mevcut unvanı olan … … Gıda Ltd. Şti. olarak değiştirilmiş ve tescil edilmiştir. 25.10.2019 tarihinde Şirket 40.000-TL nakdi sermaye artırımı yapmış ve sermaye artırımı sonrası Şirket’in toplam sermayesi 50.000-TL olmuştur. Sermaye artırımı sonrası Şirket’in sermayesinin dağılımı uyarınca Davalı 1.600 adet paya karşılık 40.000-TL ve Müvekkil 400 adet paya karşılık 10.000-TL sermayeye sahip olmuştur. 20.05.2020 tarihinde, Şirket müdürü … (…)’ün müdürlük görevi sona erdirilerek Şirket’in tek müdürü … olmuştur. Davalı Müdür, tek başına müdür olduktan sonra aynı zamanda Davacı Şirket’in çoğunluk hissedarı olması sebebiyle müdürlükten doğan yetkilerini kötüye kullanmış, asli müdürlük görevlerini yerine getirmemiş ve Müvekkil’e zarar verme kastıyla hareket etmiştir. Davalı Müdür, yetkilerini özellikle Müvekkil’in hissedarlık haklarını kısıtlamak ve aynı zamanda hissedar olması sebebiyle kendi lehine durum oluşturmak amacıyla ve Müvekkil’in hisselerine haksız bir şekilde gerçek değerini ödemeden el koymak amacıyla kullanmıştır. Bu durum kapsamlı olarak aşağıda açıklanacaktır. Çoğunluk paya sahip olmaması sebebiyle genel kurul vasıtasıyla müdürün azlini talep etme imkanına sahip olmayan Müvekkil’in, Şirket’i zarara uğratan ve Şirket ile rekabet halinde faaliyetler yürüten Şirket müdürü Davalı’nın görevden azlini mahkemeden talep etme zarureti doğmuştur. Kanun koyucu herhangi bir ön koşul koymaksızın bu hakkı Şirket ortaklarına tanımıştır. Şirket, genel itibariyle … ve yan ürünlerin üretimi, işlenmesi, kavrulma işlemlerinin yapılması, kahvelerin sunulması, her nevi kahvenin ithalat, ihracat ve tüketime hazır … ve nihai tüketiciye satımı işlerini yürütmektedir. Şirket müdürü Davalı …, Şirket kurulduktan ve …’de müdür olduktan sonra 04.08.2016 yılında … İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti. (“… …”) isimli şirketin hissedarı ve münferiden tek yetkili müdürü olmuştur. Davalı Müdür, daha sonra diğer ortağın da payını alarak 28.12.2017 tarihinde … …’nin tek başına tüm hisselerinin sahibi olmuştur. Davalı Müdür …, … … isimli şirketin kuruluşundan bugüne kadar münferiden tek yetkili müdürü olmuş ve halihazırda bu şekilde faaliyet göstermeye devam etmektedir. Davalı Müdür, hissedarlardan izin almadan Şirket ile rekabet içerisinde olacak bir şirketin hem hissedarı hem de münferiden yetkili müdürü olmuştur. Şirket ana sözleşmesinde bu husus öngörülmediğinden ve Müvekkil’in yazılı izni alınmadığından Davalı Müdür açık bir şekilde rekabet yasağına aykırı davranmış ve halihazırda aykırı davranmaya devam etmektedir. Şirket Müdürü’nün böyle bir onay almaksızın ticari faaliyetlerde bulunuyor olması Şirket’in ve en önemlisi Müvekkil’in zararına olacak sonuçlar doğurmaktadır. Davalı Müdür’ün hissedarı ve müdürü olduğu … … isimli şirketin esas sözleşmesi içerisindeki amaç ve konu kısmı incelendiğinde, Müvekkil ile birlikte hissedarı olduğu Şirket’in esas sözleşmesi içerisindeki amaç ve konu kısımları birebir aynı oldukları tespit edilecektir. Şöyle ki; …’nin esas sözleşmesi içerisindeki amaç ve konu kısmı (sol tarafta) ile Davalı’nın tek hissedarı ve müdürü olduğu … … isimli şirketin esas sözleşmesi içerisindeki amaç ve konu kısmının (sağ tarafta) incelenmesi sonrasında şirketlerin aynı alanda faaliyette bulundukları, bulunabilecekleri ve açıklanan nedenlerle diğer şirketle izin almaksızın sınırsız yetkili müdür olması sebebiyle Davalı’nın rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği açıkça anlaşılacaktır. Müvekkil tarafından davacı şirket kayıtları uzun süredir incelenemediğinden şirket’in özellikle maddi durumu net olarak bilinmemektedir. şirket’in mali durumunun tespiti için sayın mahkemenizce şirket’e ait tüm ticari kayıtların, defterlerin, muhasebe kayıtlarının, bilançoların, kar ve zarar tablolarının celbi gerekmektedir. Müvekkil’in hissedar olarak şirket’in bilgi ve belgelerini inceleyememesi sebebiyle şirket’in borç durumu hakkında da bilgi sahibi olamadığı kayıtlar ile sabittir. Müvekkil’in ileride doğabilecek vergi ve sgk borçları başta olmak üzere kamu alacaklarından kanun uyarınca şahsen sorumluluğu doğmuş olabileceği gibi doğma riski de bulunduğu açıktır. Yukarıda, kapsamlı olarak açıklandığı üzere, Davalı Müdür’ün hissedar olan Müvekkil’e bilgi vermeden tek başına Şirket’i borçlandırıcı işlemlerle borç altına soktuğu sabit olduğundan ve Müvekkil tarafından Şirket’in faaliyetleri çerçevesinde gerçekleştirilen işlemlerden bilgi alınamaması sebebiyle Şirket’in vergi, SSK borcu gibi kamu borçlarının ödenip ödenmediği, Şirket’in piyasa, banka ve başkaca kredi kuruluşlarına borcu bulunup bulunmadığı bilinememektedir. Şirket, limited şirket olması sebebiyle kanun uyarınca hissedarların kamu borçlarından bizzat sorumluluğu doğabileceğinden ve Müvekkil’in bilgi sahibi olamaması sebebiyle doğmuş olan zararlardan ve doğabilecek zararlardan zarar görme riski bulunmaktadır.” ifadelerine yer vererek Şirket’i zarara uğratan Şirket müdürü olan davalı’nın müdürlükten azline, dava süresince ihtiyati tedbiren hmk m. 390/3 uyarınca şirket’i borçlandırıcı ve şirket malvarlığını azaltıcı işlem yapma yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesine, dava süresince ihtiyati tedbiren şirket’e kayyım atanmasına, teminat gösterilmesine durum ve koşullar çerçevesinde gerek olmadığından, hmk m. 392/1 uyarınca müvekkil tarafından teminat gösterilmesine gerek olmaksızın ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin hissedarı bulunduğu şirket kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, neticeten haklı davanın kabülüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı’ya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, TTK’nın 630 maddesi kapsamında açılan işbu davanın kanuna aykırı, haksız , mesnetsiz , kötü niyetli olduğu, davanın usul ve esastan reddini talep ettiklerini, davacının işbu davada … … gıda ltd. şti. (federal) nin hissedarı olduğunu , şirketin diğer ortağı ve müdürü …’ın ttk hükümlerine göre rekabet yasağına , eşit işlem ilkesine aykırı davranışları olduğu ve federal’i zarara uğrattığı iddiaları ile …’ın müdürlükten azlini talep ettiğini, ancak davacının gerçek dışı kötü niyetli iddialarının aksine müvekkili …’ın federal şirketinin tüm maddi yatırımını yapan kurucu ortak olmakla bugüne kadar tüm özveri ve bağlılığı ile federal şirketine karşı bir ortak ve müdür olarak maddi ve manevi tüm görevini yerine getirdiğini, federal’in bugüne kadar başarılı bir sermaye şirketi olarak var olmasında büyük katkılarının olduğunu, davacının federal şirketini tek taraflı ani bir karar ile fiili olarak terk ettiğini, akabinde aynı faaliyet ve iştigal konusunda kurduğu şirket ile federal şirketi ile rekabet eden ve hatta müşteri portföyünü ve federal in kalifiye personelini dahi yeni kurduğu şirket bünyenine alarak federal şirketini zarara uğrattığını, bu nedenle davacı tarafa karşı ….asliye ticaret mahkemesinde … sayılı davası ile haklı nedenle şirketten çıkarma davası açtıklarını, işbu davanın derdest olduğunu, ortaklıktan çıkarma davası devam ederken gerek davalıya gerekse şirkete ne kadar zarar verirsem kardır mantığı ile işbu davayı ikame ettiğini, davacının şirketin kuruluşundan bu yana yasadan ve ana sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, hatta bu süreçte diğer ortak ve müdür olan müvekkili …’dan ve şirketten elden ve banka yolu ile aldığı borç paraları dahi geri ödemediğini, , şirketteki güven ilişkisinın ortadan kalktığını, buna ilişkin delillerinin … atm 2021/562e. sayılı dosyasında dava dilekçesinde de mevcut olduğunu, davacı yanın dayandığı banka kayıtları incelendiğinde şirket müdürü müvekkilinin şirketin ilk kurulduğu tarihten bu yana yaptığı müdürlük görevi boyunca hiçbir maaş, kar payı alamadığı gibi şirkete bugüne kadar 3.410.555,85tl borç para verdiğinin şirket kayıtları ve banka kayıtlarında açıkça görüldüğünü, müvekkilinin maddi olarak bu kadar özveride bulunması karşısında şirketten para kaçırdığı iddiları ile müdürlük görevinden azlinin talep edilmesinin sadece haksız bir talep olmayıp kötü niyetli ve iftira niteliğinde ithamlar olmakla bu yöndeki tüm haklarının saklı olduğunu, 6 temmuz 2018 tarihli genel kurul toplantı tutanağında da görüleceği üzere davacının 2015-2016-2017 yıllarına ilişkin şirket karından %20 hissesi olan brüt 43.393,17tl kar payını imzası ile aldığının ortada olduğunu, müvekkilinin yapılan genel kurul toplantılarında davacı da dahil oybirliği ile ibra edildiğini, davacının ….asliye ticaret mahkemesi 2022/116e. sayılı ‘ bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması ‘ davasını 25.02.2022 tarihinde federal şirketine karşı ikame ettiğini, ihtiyati tedbir ve kayyım atanması taleplerinin hukuka aykırı talepler olup, davacı yanın iddialarını ispat edecek somut hiçbir dayanak olmadığı nedenle reddini talep ettiklerini belirterek, tüm yasal ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı yanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun ihtiyati tedbir ve kayyım atanması taleplerinin reddini, davacı yanın iddiaları haksız ve mesnetsiz olmakla davasının usul ve esastan da reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; Yönetici Azline ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalının rekabet yasağına aykırı davranıp davranmadığı, müdürlük görevlerinin gereklerini yerine getirip getirmediği, tarafların birlikte ortak oldukları dava dışı şirkete ve davacıya zarar verici işlem ve eylemleri olup olmadığı, davacının bilgi alma ve inceleme hakkının kasıtlı olarak haksız bir şekilde engellenip engellenmediği, neticeten davalının müdürlük görevinden azlini gerektirir koşulların oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşıldı.
Mahkememizce … Ltd.Şti ve … İç ve Dış Ticaret Ltd.Şti’nin ticaret sicil dosyası, … Ltd.Şti.nin … Bankası ve … Bankasına ait tüm hesaplarının hesap dökümleri, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ve …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacı vekilinin tedbir talebinin 04/03/2022 tarihinde reddine karar verildiği, 21/03/2022 tarihinde istinaf başvurusunda bulunduğu, istinaf işlemlerinin devam ettiği görülmüştür.
Bu kez davacı vekilince 21/05/2022 tarihli dilekçesi ile tekrar tedbir talep edildiği, mahkememizin 06/06/2022 tarihli ara kararı ile reddine karar verilmiştir.
….Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının … Limited Şirketi, Davalının … olduğu, davanın konusunun davalının davacı şirketten TTK.nın 640/3 maddesi gereğince haklı nedenlerle çıkartılmasına ilişkin olduğu, davanın açılış tarihinin 31/08/2021 olduğu ve duruşmasının 23/06/2022 tarihine talik edildiği görüldü.
Birleştirme hususu 6100 Sayılı HMK.’nun 166.maddesinde aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların “…aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği…” hükme bağlanmıştır. Davaların aynı veya benzer sebeplerden doğmuş olması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması halinde bağlantı varsayılır. Somut olayda mahkememiz 2022/152 E.sayılı dosyasında, şirket ortağı olan davacının, şirket ortağı ve müdürü olan davalının azlini talep ettiği, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında ise mahkememiz dosyası taraflarının ortağı olduğu şirketin davacı olup mahkememiz dosyası davacısının, şirket ortaklığından çıkarılmasının talep edildiği, her iki dosya dava ve cevap dilekçelerinde ileri sürülen iddia ve savunmaların her iki dosyada da karşılıklı olarak yer aldığı, her iki dava dosyası arasında davaların birlikte görülmesi için hukuki ve fiili irtibatın olduğu, her iki dosyada da bilirkişi incelemesinin şirket kayıt ve defterleri üzerinde yapılacağı, bu bağlamda usul ekonomisi de dikkate alınarak mahkememizin 2022/152 E. dosyasının ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememiz dosyası ile …. ATM’nin … esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan HMK 166 madde uyarınca mahkememiz dosyasının …. ATM’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine,
2-Yargılamanın ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden devamına,
3-Harç ve yargılama giderinin birleşen dosya üzerinden karara bağlanmasına,
4-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Dair, esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/06/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza