Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/139 E. 2023/435 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/139 Esas
KARAR NO :2023/435

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/02/2022
KARAR TARİHİ:25/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında reklam tasarım hizmeti alımı konusunda görüşmeler akabinde fiyatta da anlaşarak ticari ilişkinin başladığını, müvekkilinin verdiği hizmete karşılık … seri no’lu, 21.05.2021 tarihli, 15.201,00 TL bedelli e-arşiv faturasının düzenlenerek davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin faturalardan kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine davalı şirket aleyhinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ve borçlu şirket tarafından borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, müvekkilinin ilk olarak davalı şirkete “…” isimli logo ve ambalaj tasarımı yaptığını, ilgili hizmetin faturasının kesildiğini ve ödemelerin yapıldığını, akabinde müvekkilinden “…” ürünlerine ilişkin logo ve ambalaj tasarımı yapılması istendiğini ve bu hususta anlaşma sağlandığını, bu hususta el- ayak kremlerinin etiket ve kutu tasarımları yapıldığını ve davalı tarafça müvekkiline ilgili ödemelerin yapıldığını, sonrasında müvekkilinden tırnak bakım ürünlerinin tasarımının yapılmasının istendiğini, kimya firmasına işbu tasarımların gönderildiğini, ancak daha sonra kimya firmasından öğrenildiği kadarıyla davalı taraf söz konusu ürünleri istemediğini beyan ettiğini, burada asıl istenmeyenin müvekkilinin tasarımları değil, ürünler olduğunu, müvekkilinin kendi işini layıkıyla yapmış ve ilgili tasarımları zamanında kimya firmasına gönderdiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin, davalının istediği tasarıma yönelik fikir alış verişi sonrasında hazırlanan tasarımlara davalının onay verilmesiyle ilgili tasarımların yine davalının talimatı doğrultusunda tasarımın kullanılacağı yere gönderilmesi olduğunu, verilen işin hiç veya gereği gibi yapmadığı gibi bir iddianın bulunmadığını, reklam ve iletişim hizmetleri ile ilgili ajanslarının çalışma prensibine bakıldığında müvekkilinin tasarımın onayını almasıyla ilgili yere göndermesinden sonra işbu tasarımın akıbeti tasarımı yapan taraf açısından önemli olmadığını, davalı şirketin, bugüne kadar düzenlenen faturalara itiraz etmediğini, söz konusu faturaların davalı şirket tarafından KDV mahsubu amacıyla ilgili Vergi Dairesi’ne (… Vergi Dairesi VKN: …) beyan edildiğini bu hususun teyidi için davalı şirketin BA ve BS formlarının celbi amacıyla … Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, sonuç olarak icra takibine(borca) yapılan haksız itirazın iptali ile 15.345 “TL tutarındaki alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 9 oranında (sonradan lehlerine değişen ve artan oranlarda) adi kanuni faiziyle birlikte takibin devamını, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, zira dava dilekçesinde de belirtildiği gibi davacıların oluşturdukları adi ortaklığın, müvekkili şirkete bir kısım tasarım ve logo çalışmaları yaptığını, ancak yine dilekçede de açıkça kabul edildiği gibi bu çalışmaların bedeli müvekkil şirket tarafından eksiksiz ödenmiş olduğunu, böylece söz konusu iş ve çalışmalardan dolayı müvekkili şirketin davacı tarafa bir borcunun kalmadığını, fakat dava dilekçesinde sözü edilen “el-ayak kremleri etiket kutuları” tasarımlarını yapma konusunda davacı tarafla bir anlaşma – sözleşme yapılmadığını, kendilerinden böyle bir iş ve hizmet istenmemiş, bu konuda bir sipariş de verilmediğini, her ne kadar davacılar e-arşiv fatura düzenleyip müvekkili şirkete gönderdiklerini ve faturaların iade edilmediğini iddia etmekte iseler de, davaya konu edilen ve herhangi bir anlaşma, sipariş ve talebi söz konusu olmayan iş için fatura düzenlenip gönderilmesi ve müvekkilinin bunu kabul etmesinin söz konusu olmadığını, sözü edilen faturalar, dava dilekçesinde açıklanıp kabul edildiği gibi usulünce anlaşması yapılarak ifa edilen iş ve hizmetler için olup, bunların da bedelleri zaten ödendiğini, belirtilen nedenlerle davacıların talep ve davaları soyut iddialardan ibaret olup, her iki tarafın da tacir olduğu huzurdaki davada iddiaların yazılı sözleşmeyle, ayrıca diğer yazılı belge ve delillerle kanıtlanması gerektiğini belirterek, davacıların haksız davalarının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme uyarınca ödenmesi gereken bedelin ödenmediği iddiası ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebi noktasında toplanmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası dosyamız içine Uyap sistemi üzerinden celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine 15.201,00 TL asıl alacak, 144,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.345,00 TL üzerinden icra takibi başlatılmış, davalının itirazı üzerine takip durmuş, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapılmış, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Mahkememizin dosyasından verilen yargılamada davacı tanığı …’ün dinlenmesine karar verilmiş, kendisine tebligat çıkarılmış, duruşma gün ve saatinde yapılan anonsta hazır olmadığı görülmüş, Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ ne … için ihzar müzekkeresi yazılmış, Emniyetin cevabi yazısında …’ün adresinin tespit edilemediği bildirilmiştir.
Mahkememizin dosyasında yapılan yargılamada, tarafların iddiaları ticari defter ve belgeleri ile sunulan faturaların incelenerek davacının davalıdan faturaya dayalı cari hesap alacağının olup olmadığı varsa alacağın ve ferilerinin miktarının tespit edilmesi hususunda tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
14/03/2023 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Defterlerin usulüne uygun Tutulup tutulmadığı yönünden; davacı şirketin 2021 yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacı alacağı yönünden; Taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, davacının incelenen 2021 yılına ilişkin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, cari hesap alacağına ilişkin faturaların kendi defter kayıtlarında yer aldığı, davalı şirketin defterlerini ibraz etmese de davaya konu edilen faturanın Ba bildiriminde bulunduğu, bu kez teslim edilen hizmet bedelinin ödendiğini ispat külfeti davalı borçluya ait olduğu, davalının fatura bedelini ödediğini gösteren belge sunmaması nedeniyle davacının takip tarihi itibarıyla 14.061,10 TL alacaklı olduğu, faiz alacağı yönünden; Mahkememizin kısmen ya da tamamen Davacı/Alacaklının lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle davacının takip öncesi faiz alacağının olmadığı, takip tarihinden sonrasında ana para alacağı faiz talebinin yerinde olduğu ancak Mahkememizin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davacı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, icra inkar tazminatı ve sair sair hususların mahkememizin taktirinde olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı tarafın rapora beyan ve itirazlar dilekçesi sunduğunu, raporun hüküm kurmaya elverişli olması nedeni ile reddine dair karar verilmiştir.
Taraflar arasında reklam tasarım hizmeti alımı konusunda görüşmeler akabinde fiyatta da anlaşarak ticari ilişkinin başladığı, davacının verdiği hizmete karşılık … seri no’lu, 21.05.2021 tarihli, 15.201,00 TL bedelli e-arşiv faturasının düzenlenerek davalı şirkete teslim edildiği, davalı şirketin faturalardan kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine davalı şirket aleyhinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı ve borçlu şirket tarafından borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini anlaşılmakla; dosyada alınan bilirkişi raporu davaya esas alındığında davalının fatura bedelini ödediğini gösteren belge sunmaması nedeniyle davacının takip tarihi itibarıyla 14.061,10 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile, davacının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinin;
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartları oluşmadığından alacağın likit olmaması sebebiyle % 20 icra inkar tazminat talebinin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
…. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasındaki davalı itirazının KISMEN iptali ile takibin 14061,10 TL ASIL ALACAK ÜZERİNDEN devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının yasal şartları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 960,51 TL’nin peşin alınan 262,06 TL’den mahsubu ile eksik olan 698,45‬ TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 354,26 TL ilk masraf, yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ve bilirkişi ücreti olan 1.610,50 TL olmak üzere toplam 1.964,76‬ TL’nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.800,37 TL yargılama gideri ve 262,06 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.062,43‬ TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.283,90 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.209,55 TL’sinin davalıdan, 110,45‬ TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Artan gider avansının karar kesinleştikten sonra taraflara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/05/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza