Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1041 E. 2022/1118 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/1041 Esas
KARAR NO :2022/1118

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:28/12/2022
KARAR TARİHİ:29/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’a ait … plakalı aracın 17/01/2022 tarihinde kusurlu sürücü sevk ve idaresindeyken, müvekkil şirkete kasko sigortası bulunan … plakalı araca kusurlu bir şekilde çarptığını, bu şekilde sigortalı araç nezdinde hasarın meydana geldiğini, araçtaki hasarın 34.734,03 TL olduğunu, müvekkil şirket tarafından sigortalısına ödendiğini, sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yasal takip başlatıldığını, davalının süresi içerisindeki itirazı ile takibin durduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kaymak kaydıyla davalı şirketin itirazının iptali ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını ve ayrıca davalı şirket aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali davasıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5 inci maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemeleri’nce görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece görev hususu her aşamada resen incelenir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu 22/03/1944 Tarih 37 Esas, 9 Karar sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” ilkesi benimsenmiştir.
TTK.’nın “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesinde, “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanı ticari davalardır. Ticari davalar ise 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde sayılmıştır. Maddenin 1. fıkrasında “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri..” ifadesi ile her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren hususlardan doğan davalar nispi ticari davalar olduğu belirtilmiştir. Davanın nispi ticari dava olması için, her iki tarafın tacir olması ve davanın konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Davacı gerçek kişi, davalı ise ticaret şirketidir. Dava konusu uyuşmazlığın esasının haksız fiile dayandığı, davalının tacir sıfatının bulunmadığı, davanın mutlak ticari davalardan olmadığı, davacı tarafın tacir olmasının ve taraflardan biri için ticari iş sayılmasının, tek başına davayı ticari dava olarak nitelemeye yeterli olmadığı, davaya bakmaya genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, mahkememizin karşı görevsizliğine ve davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Görevli Mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, HMK. 20. Maddesi gereğince karara karşı kanun yoluna başvurulmaması halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ve başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 29/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır