Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1004 E. 2022/1116 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/1004 Esas
KARAR NO :2022/1116

DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:15/12/2022
KARAR TARİHİ:28/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete … nolu poliçe Motorlu Kara Taşıtları….Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç, 03/03/2021 tarihinde dava dışı … Sigorta’ya ZMMS sigortalı … plaka sayılı aracın %100 kusurlu olarak neden olduğu kaza sonucu hasara uğradığı, yapılan ekspertiz raporuna gören hasara uğrayan sigortalı araç için hasar tazminatı olarak 822,00 TL prim borcunun düşülmesi sonucunda 539.178,00 TL ödendiği, kaza tespit tutanağında davalı karşı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, tespit edildiği, tespit edilen kusur oranında şirkete ödenmesi gereken bakiye tutar tahsilatın mahsubu ile 199.178,00 TL olduğu, izah edilen nedenlerle davalılara ait menkul ve gayrimenkuller üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla tebligat icra edilmesizin ve teminatsız olarak HMK 389. Madde ve 392. Madde uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İddia ve sair evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi gereğince, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın zarar sorumlusu olan davalıdan rücuen tazminine ilişkin alacak davasıdır.
Dava dilekçesi ile ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş, mahkememizce değerlendirilen tedbir talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 ve devamı maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu 22/03/1944 Tarih 37 Esas, 9 Karar sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” ilkesi benimsenmiştir.
TTK.’nın “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesinde, “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanı ticari davalardır. Ticari davalar ise 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde sayılmıştır. Maddenin 1. fıkrasında “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri..” ifadesi ile her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren hususlardan doğan davalar nispi ticari davalar olduğu belirtilmiştir. Davanın nispi ticari dava olması için, her iki tarafın tacir olması ve davanın konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğması gerekmektedir.
Somut olayda, davacının sigortalısının tüzel kişi tacir ve sigortalı aracın ticari olmasına karşın davalının gerçek kişi olup dosya kapsamından tacir olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla davaya bakma görevi genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşılmış olup davanın görevsizlik sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Görevli Mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, HMK. 20. Maddesi gereğince karara karşı kanun yoluna başvurulmaması halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ve başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
5-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır