Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1001 E. 2022/1151 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/1001 Esas
KARAR NO:2022/1151

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/12/2022
KARAR TARİHİ:30/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kurtarma 5 isimli römorkörün havuzlama, güverte ve makine bakım onarımının müvekkili şirket tarafından yapılması amacıyla müvekkili şirket ile davalı arasında 26/03/2021 tarihinde Kurtarma 5 Römorkörü Havuzlama, Güverte ve Makine Bakım Onarımı işine ait birim fiyat hizmet alımı sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme tahtında müvekkili şirketin bakım ve onarım işini 60 gün içinde bitirme yükümlülüğü altına girdiği, ancak en başta davalı kurumdan kaynaklı olmak üzere elde olmayan sebeplerle belirtilen sürede işin bitirilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin, tüm olanaklarını seferber ederek bakım ve onarım işinde özverili çalışmalarını sürdürdüğünü, elinde olmayan nedenlerle zaman zaman işe devam edilemediğinden pek çok defa süre uzatım talebinde bulunduğunu, ancak davalı kurum tarafından müvekkili şirketin talepleri sürekli kabul edilmediğini, müvekkili şirketin yaşadığı tüm zorluklara rağmen işin kısa sürede ve en iyi şekilde tamamlanması adına elinden gelen tüm çabayı gösterdiğini, ancak davalı kurum sanki gecikme kendisinden kaynaklanmıyormuş gibi 31.08.2021 tarihinde gönderdiği ihtarname ile sözleşmenin 29.08.2021 tarihinde tek taraflı olarak feshedildiğini bildirdiğini, davalı kurum tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin elinde olmayan nedenlerle işin tesliminin gecikmesinin haklı nedene dayanmadığı kabul edilse dahi her halükarda davalı tarafından işin tamamlanması için 45 gün ek süre verilmiş olup, bu süre için gecikme cezası istenemeyeceğini, gecikme cezasının hatalı hesaplandığını, fahiş olduğunu, müvekkili şirketin hakedişinin eksik hesaplandığını belirterek davanın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Römorkör Havuzlama, Güverte ve Makine Bakım Onarımı işine ait birim fiyat hizmet alımı sözleşmesi kapsamında ödenmeyen alacakların tahsili istemine ilişkindir.
Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2015/1506 esas 2015/5494 karar sayılı ilamına göre; “davanın ticarî niteliğinin ve görevli mahkemenin belirlenmesinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen düzenlemelerin değerlendirilmesi gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu iş, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir.”
Somut olayda, dava konusu uyuşmazlık dava konusuna esas olan Römorkör Havuzlama, Güverte ve Makine Bakım Onarımı işine ait birim fiyat hizmet alımı sözleşmesi kapsamında davalı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından davacıya yapılması gerekip eksik yapılan ödeme olup olmadığına ilişkindir. Mahkememiz dosyasının davacısı şirket olup, davalı ise ticari şirket olmayan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’dür. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tacir olmadığından TTK nın 4.maddesinin uygulama alanı da bulunmamaktadır.
Bu itibarla uyuşmazlıkta davaya bakmaya asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re’sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. Bu sebeple mahkememizce, Asliye Mahkemesinin görevli olduğu değerlendirilerek davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli Mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, HMK. 20. Maddesi gereğince karara karşı kanun yoluna başvurulmaması halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ve başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
5-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak tarafların yokluğunda oybirliğiyle karar verildi.
30/12/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza