Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/839 E. 2022/123 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/839 Esas
KARAR NO : 2022/123

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/02/2013
KARAR TARİHİ : 17/02/2022

Mahkememizden verilen 21/05/2019 tarih ve 2016/357 Esas 2019/491 sayılı kararı Yargıtay, 11. Hukuk Dairesi’nin 22/11/2021 tarih ve 2020/5511 Esas 2021/6449 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılarak yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin çek tevdi bordrosu ile teslim ettiği 6 adet çekin davalı bankaca kaydedilmesi nedeniyle zayii olan çek bedellerinin tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile davalı banka aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu, dava konusu çeklerin kaybedilmesi nedeniyle çek bedellerine ilişkin alacağını tahsil edemediğini vurgulayarak itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davacı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil …’ın … Şubesine alacaklı davacı tarafından tahsile verilen 6 adet çekin tahsil için gönderilen müvekkil banka şubesi operasyon bölümünde kaybolduğunu, tüm aramalara rağmen bulunamadığını, çek iptalleri davası açıldığı ve devam ettiğini, davacının kaybolan çeklerden ötürü takip açabilmesi ya da dava açabilmesi için öncelikle davacının zararının doğması gerektiğini, bu durumda alacaklının öncelikle çek iptal kararı çerçevesinde borçlularından borcun ödenmesini talep etmesi gerektiğini, açılan bu davanın şartının gerçekleşmediğini, davacı şirket ile müvekkil banka arasında bir borç ilişkisinin mevcut olmadığını bu nedenle çek borçlusu aleyhine yapılacak takibin semeresiz kalması çekin kaybolması dahil durumunda arasında illiyet bağı olması gerektiğini ve bu nedenle bankanın sorumlu bulunmadığını açıklayarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı tarafından davalı banka hakkında … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla 18.801,00TL asıl alacak, 92,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.893,72 TL nin tahsili için takipte bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine İ.İ.K. 66.maddesine göre takibin durduğu ve aynı yasanın 67.maddesine göre de 1 yıllık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın takipten sonra davadan önce ödendiği beyan edilen iki adet (3.500,00 TL ve 1.000,00 TL lik) çek bedeli toplamı olan 4.500,00 TL lik miktar düşülerek toplam 14.393,00 TL üzerinden açıldığı görülmüştür.
15/08/2009 4.000,00 TL … … Bankası … ..-… Şubesi, aynı tarihli 2.000,00 TL … Bankası A.Ş. … Şubesi, 20/08/2009 keşide tarihli 3.500,00 TL miktarlı … A.Ş. … Şubesi, 18/08/2009 tarih 3.500,00 TL miktarlı … Bankası AŞ. … Şubesi, 28/08/2009 tarih 4801 TL … Bankası … Şubesi ve 29/08/2009 tarih 1.000,00 TL … Bankası … Sitesi … Şubesi’ne ait çeklerin bankaya ibrazından sonra operasyon bölümünde kaybolduğu noktasında bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının kaybolan bu çeklerden dolayı zararının söz konusu olup olmadığı ve bu zararın davalı bankadan isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
İstanbul Kapatılan 28 ATM’nin 2011/164 Esas 2012/17 karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada; Tarafların ileri sürmüş olduğu tüm deliller toplanmış ve mahkememizce bilirkişi Emekli Banka Müdürü … rapor alınmıştır. Alınan raporda davacının 10.886,556 TL alacaklı bulunduğu ve bu miktar yönünden takibin devamına karar verilmesi vurgulanmıştır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişi tarafından kayıtların ve çeklerin incelenmesi sonucu bankanın sorumlu bulunduğu ve takip tarihi itibariyle 15.301 TL asıl alacak, 59,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.360,11 TL alacaklı olduğu, bunun yanında dava tarihi itibariyle hesaplanan alacağında 10.301,00 TL asıl alacak ve 85,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam alacağın 10.886,56 TL olduğu belirgin hale gelmiştir. Bu bağlamda yapılan değerlendirmede davacının takip tarihi itibariyle kayıp çekinin 5 adet olduğu ve buna göre hesabın çıkarıldığı, dava tarihi itibariyle tüm kayıp çeklerin 3 adet olduğu ve bu 3 adet çekin de yapılan hesaplanmasında davacı alacvağının 10.301, TL+85,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam olarak 10.886,56 TL olduğu belirlenmiş olmakla davacının bu miktarı istemekte haklı bulunduğu gerek dosya kapsamı gerek alınan rapor yerinde görülmekle bu doğrultuda karar verilmiştir.
Mahkemece verilen bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2012/7642 esas 2012/14530 karar nolu ilamı ile “Dava, kaybolan çekler nedeniyle davacının uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir. Bu durumda TTK hükümlerine göre çeklerin iptali sağlanıp, çekin hamili olan davacının öncelikle iptaline karar verilen çekin keşidecisine müracaat ederek çek bedelini ondan tahsil yoluna gitmesi ancak bu işlemden sonuç alamaz ise çeki zayi eden davalı bankaya müracaat etmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir” gerekçesiyle bozumuştur.
Bozma sonrasında İstanbul Kapatılan … ATM’nin … Esas …karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada; Mahkememizce bozmadan evvel yapılan yargılama sırasında tüm deliller toplanmış ve Yargıtay Bozma İlamında incelenmesi gereken hususlar davacı yanın sunduğu belgelerle belirlenmiştir. Zira davacının …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takibi ve takibine dayanak yapılan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas …/… sayılı kararı ile de belirlenmiştir. Yargıtay bozma ilamında her ne kadar çekin keşidecisine müracaat edilmesine değinilmiş ise de bu husus mahkememizce yapılan ilk yargılama sırasında ele alınarak değerlendirilmiştir. Bu bakımdan Yargıtay bozma ilamında açıklandığı şekilde davacının keşideciye başvurduğu ve bu yolları tükettiği anlaşıldığından mahkememizce karar verilmiş olup bu karar yerinde görüldüğünden Yargıtay Bozma İlamına uyulmayarak yerinde görülen mahkeme kararında direnilmesine karar verilmiştir.
Direnme kararının temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2015/12099 esas 2015/16766 karar nolu ilamı ile ” Mahkemece Dairemizin yukarıda belirtilen bozma ilamına uyulmamış, davacının …. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibine giriştiği ve ayrıca …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayısında kayıtlı davayı açtığı ve böylece çekin keşidecisine müracaat edilmiş olduğunun bozmadan önceki yargılama sırasında ele alınarak değerlendirildiği gerekçesiyle önceki hükümde direnilmesine karar verilmiş, bu kararın davalı banka vekilince temyizi üzerine Yargıtay Yüksek Hukuk Genel Kurulunca yapılan temyiz incelemesi sonucunda niteliği itibariyle direnme kararı olmayıp Özel Daire denetiminden geçmeyen tamamen yeni gerekçeye dayalı yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan temyiz incelemesinin Dairemizce yapılması gerektiğinden bahisle dosya Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.04.2015 tarih 2013/19-2301 Esas 2015/1292 Karar sayılı kararı üzerine Dairemize gönderilmiştir. Her ne kadar yerel mahkemenin direnme olarak nitelendirdiği kararında …. İcra Müdürlüğünün ve …. Asliye Ticaret Mahkemesinin numaraları yazılı dosyalarından söz edilmiş ise de bu dosyalar getirtilip incelenmemiş, çekin keşidecisine müracaat edilmiş olmakla birlikte çek bedelinin tahsili için girişilen işlemlerden sonuç alınıp alınmadığı hususu belirlenmemiştir. Bu durumda mahkemece Dairemizin 08.10.2012 tarih 2012/7642 Esas 2012/14530 Karar sayılı bozma ilamı çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak deliller eksiksiz olarak toplanıp değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir” gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Direnme kararının bozulması üzerine mahkememizin iş bu esasına kaydedilen dosyada yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı tarafından davalı banka hakkında … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla 18.801,00TL asıl alacak olarak talepte bulunulan çeklere ilişkin tek tek değerlendirmeler yapılmıştır.
… Bankası … … Şubesi’ne ait, Keşidecisi … İnş. San. A.Ş. Olan, 15.08.2009 keşide tarihli, 4.000 TL bedelli, … seri no’lu çek; davalı banka tarafından kaybedilen bu çek hakkında …. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/12/2009 tarihli … Esas ve …/… Karar sayılı çek iptali kararına istinaden …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla davacı tarafından 01.02.2012 tarihinde icra takibinde bulunulmuş, tebligat borçluya 03.02.2012 tarihinde tebliğ edilmiş ve borçlu tarafından 07.02.2012 tarihinde borca itiraz edilmiş olup, davacı tarafından açılan itirazın iptali davasında …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas- … karar sayılı dosyasında red kararı verilmiş, kararın temyizi üzerine dosya bozularak Yargıtay’dan gelmiş, mahkemece … esas … karar sayılı dosyada bozma doğrultusunda yargılama yapılıp itirazın iptaline karar verilmiştir. Dolayısıyla bu çekin tahsiline ilişkin bütün hukuki yolların tüketilmiş olduğu ve davacı tarafın bu çek bedelini davalıdan talep edebileceği kanaatine varılarak bu çek bedeli olan 4.000,00 TL yönünden dava kabul edilmiştir.
… Bankası A.Ş. … Şubesi’ne ait, Keşidecisi … …. Şti. Olan, 28.08.2009 keşide tarihli, 4.801 TL bedelli, 0121330 seri nolu çek; bu çek ile ilgili olarak … 13. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasınca verilen çek iptali kararına istinaden keşideci hakkında … 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış; borçlu tarafından itiraz edilerek davacı tarafından açılan itirazın iptali davası … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/… Esas 2014/… Karar sayılı dosyasında görülmüş, yapılan yargılama neticesinde dava reddolunmuş, temyiz üzerine Yargıtay tarafından onanmıştır. Dolayısıyla bu çekin tahsiline ilişkin bütün hukuki yolların tüketilmiş olduğu ve davacı tarafın bu çek bedelini davalıdan talep edebileceği kanaatine varılarak bu çek bedeli olan 4.801,00 TL yönünden dava kabul edilmiştir.
… Bankası … Şubesi’ne ait, keşidecisi … olan, 18.08.2009 keşide tarihli, 3.500 TL bedelli, … seri nolu çek; bu çek hakkında … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında davalı tarafından çek iptali kararı alınmış; davalı tarafından hakkında başlatılan dava konusu takibe yapılan itirazda kaybolan iş bu çekin 31.08.2009 tarihinde ödendiği beyan edilmiş, bu çek bedeli mahsup edilerek mahkememizdeki dava değeri belirtilmiştir. Dolayısıyla bu çekin dava dilekçesine ve dava değerine göre dava konusu edilmediği anlaşılmıştır.
… Bankası Sanayi Sitesi … Şubesi’ne ait, keşidecisi … olan, 29.08.2009 keşide tarihli, 1.000 TL bedelli, … seri nolu çek; bu çek hakkında … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/… Esas 2010/… Karar sayılı dosyasında davalı tarafından çek iptali kararı alınmış, davalı tarafından hakkında başlatılan dava konusu takibe yapılan itirazda kaybolan iş bu çekin 03.09.2009 tarihinde ödendiği beyan edilmiş, bu çek bedeli mahsup edilerek mahkememizdeki dava değeri belirtilmiştir. Dolayısıyla bu çekin dava dilekçesine ve dava değerine göre dava konusu edilmediği anlaşılmıştır.
… … Şubesi’ne ait, keşidecisi … Gıda Makine Tic. Ltd. Şti. Olan, 20.08.2009 keşide tarihli, 3.500 TL bedelli, … seri nolu çek; bu çek hakkında davalı tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, 2009/811 Karar sayılı dosyasınca çek iptali kararı alınmış; davalı tarafından hakkında açılan işbu itirazın iptali davasına vermiş olduğu cevap dilekçesinde kaybolan iş bu çekin ödendiği beyan edilmiş, buna ilişkin belgeler sunulmuş, bu husus bilirkişi raporunda ve bozma öncesi mahkemece verilen kararlarda göz önünde bulundurularak hüküm kurulmuş, mahkememizce yapılan değerlendirmede de bu çeke ilişkin dava öncesi ödeme olduğundan bu miktar yönünden talep hukuki yarar yokluğundan reddedilmiştir.
… Bankası … Şubesi’ne ait, keşidecisi … olan, 15.08.2009 keşide tarihli, 2.000 TL bedelli, … seri nolu çek; bu çek ile ilgili …. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/12/2009 tarihli … Esas ve …/… Karar sayılı çek iptali kararı alınmı, sonrasında bu çek ile ilgili herhangi davacı tarafından başlatılan bir icra takibi ve devamında itirazın iptali vs süreçler yaşanmamıştır. Dolayısıyla bu çek yönünden davalı bankadan talepte bulunmadan önce çek bedelinini tahsili yolları tüketilmediğinden talebin reddedilmesi gerektiği kanaatiyle bu çeke ilişkin kısım reddedilmiştir.
Netice olarak yukarıda açıklandığı üzere; 4.000,00 TL bedelli ve 4.801,00 TL bedelli çekler yönünden davacı tarafın davalı bankadan çek bedelini talep etme hakkı olduğu kanaatine varılmış olmakla talebin aşağıdaki gibi kısmen kabulüne, bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere belirlenen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19 oranında faiz işletilmesine dair karar verilmiştir.
Mahkemece, kapatılan Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; … Bankası … … Şubesi’ne ait, 15.08.2009 keşide tarihli, 4.000.- TL bedelli, davalı banka tarafından kaybedilen çek hakkında verilen çek iptali kararına istinaden …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla davacı tarafından çek borçlusu hakkında yapılan icra takibine itirazın iptali davası reddedilerek kesinleşmiş olduğundan davacının bütün hukuki yolları tüketmiş olduğu ve davacı tarafın bu çek bedelini davalıdan talep edebileceği kanaatine varıldığı, aynı şekilde … Bankası A.Ş. … Şubesi’ne ait, 28.08.2009 keşide tarihli, 4.801.- TL bedelli çek ile ilgili olarak verilen iptal kararına istinaden keşideci hakkında … 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla davacı tarafından yapılan icra takibine itirazın iptali davası reddedilerek kesinleşmiş olduğundan davacının bütün hukuki yolları tüketmiş olduğu ve davacı tarafın bu çek bedelini davalıdan talep edebileceği kanaatine varıldığı, kaybolmasına rağmen asıl borçluları tarafından bedeli ödenen ya da davacı tarafından tahsili yönünde hukuki işlem yapılmayan çekler hakkında davacının talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 8.801,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19 oranında faiz işletilmesine, asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Verilen Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay, 11. Hukuk Dairesi’nin 22/11/2021 tarih ve 2020/5511 Esas 2021/6449 Kararında Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Dava, davalı banka tarafından kaybedilen çek bedelleri nedeniyle tazminat istemine dayalı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı tarafından kaybedilen ve mahkeme kararı ile iptali sağlanan çeklere dayalı olarak davacının, esas sorumlulara karşı giriştiği icra takipleri neticesinde toplam 8.801.- TL bedelli iki adet çek yönünden alacağın tahsil edilememesi nedeniyle davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile 8.801.- TL alacak yönünden icra takibinin devamına karar verilmiş ancak, davaya konu icra takibine başlanıldığı tarih itibariyle davacının çek borçlularına karşı çek bedellerinin tahsili için yasal yollara başvurmadığı anlaşıldığından icra takibine konu tazminat isteminin önceden belirlenebilir nitelikte olmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış, bu nedenle kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz istemlerinin REDDİNE, davalı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile Mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine” yönelik bozma ilamı düzenlenmiştir.
Mahkememizce yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma öncesi verilen kısmen kabule yönelik karar Yargıtayca onandığından bununla ilgili karar verilmesine yer olmadığına, ayrıca icra takibine konu tazminat isteminin önceden belirlenebilir nitelikte olmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Kısmen kabule yönelik karar onandığından bununla ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
2-İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davalı yanın ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine,
5-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
Dair, dava dosyasının daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olmasından dolayı Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸