Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/838 E. 2023/541 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/838 Esas
KARAR NO:2023/541

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:30/12/2021
KARAR TARİHİ:15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekillerinin oğlu …, 05.08.2017 tarihinde … plakalı traktörde bulunduğu esnada, Sigortalı … tarafından kullanılan … Plakalı Tırın olay yerine yakın yol kenarına trafik kurallarına aykırı olarak ve trafik akışını tehlikeye sokacak şekilde ve kusurlu olarak usulsüz park etmesi nedeniyle …’ın içinde bulunduğu traktör şoförünün kaza yapmasına neden olmuş ve neticede … trafik kazasında vefat ettiğini, olaya ilişkin cezai süreç tamamlanmış olup Tutak Asliye Ceza Mahkemesi …. sayılı dosyasında sanık …’in Tali kusurlu olduğuna karar verildiği, taksirle ölüme neden olma suçundan … hakkında mahkumiyet hükmü verildiğini, bu hüküm kesinleşmiş olup ilam ve kesinleşme şerhi ekte sunulduğunu, …’ın ölümü ile müvekkillerin uğramış oldukları zararların, sigartalının kusurlu olması durumu dikkate alındığında, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi teminatı kapsamında (destekten yoksun kalma, sürücü koltuk ferdi kaza, hukuksal koruma, cenaze ve defin giderleri ve diğer lüm teminatlar, tamamı) sigorta şirketince tazmin edilmesi gerektiğini, … Sigorta A.Ş. nezdinde …-310-… nolu KTK Zorunlu mali Sorumluluk poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın, karıştığı kaza ile ilgili …sayılı Hasar dosyası bulunduğunu, destekten yoksun kalma tazminati talebi olarak olayda hayatını kaybeden …, müvekkillerinin çocuğu olup, hayatta olsaydı geleceği parlak bir çocuk olacak ve ailesine destek olacağını, anne ve babasına maddi ve manevi anlamda her türlü katkısı olacağını. ancak …” in, …” ın taksirle ölümüne sebebiyet vermesi sonucu müvekkilleri evlatlarının gelecekteki maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldığını, Sigorta şirketinin destekten yoksun kalma tazminatı yönünden sorumluluğu bulunduğunu, …’ın vefatı ile mirasçılar … adına, destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile sigorta şirketine başvurulduğunu, Sigorta şirketine yönelik tazmin talebimiz sonucunda sigorta şirketi de mahkeme kararı ile kesinleşen tali kusur durumunu kabul edip bir kısım ödeme teklifinde bulunulmuş/ gerçekleşmiş , ancak gerçek tazminat tutarı ödenmediğini, Davalı şirket tarafından teklif edilen / ödenen miktar gerçek tazminat değerinin çok altında olduğunu, Tarafların yaşı, ölenin yaşı ve çalışmasının olmaması dikkate alınsa bile bu değerin gerçek tazminat hesabının altında olduğu açıkça anlaşıldığını, Tazminata ilişkin talebimiz gerek davalı şirkete gerekse davalı şirket yönünden arabulucuya başvurmuş isek de şirket tarafımıza herhangi bir ödeme gerçekleştirmemiş ve arabuluculuk aşamasında da anlaşma sağlanamamış olup,(EK) teklif edilen ödenen tazminat bedeli çok düşük olduğundan gerçek destekten yoksun kalma tazminat değerinin uzman bilirkişi marifetiyle hesaplanarak tarafımıza ödenmesi için işbu davayı açma zorunluluğumuz doğduğunu, Dava açılması yönünden zaman aşımı sorunu yoktur zira dava konu kaza nedeniyle Ceza davası açıldığından iş bu destekten yoksun kalma tazminatı davası yönünden zaman aşımı ceza zaman aşımına tabi olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yönde olduğunu belirtmektedir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından, …’ın vefatı sebebiyle huzurdaki dava ikame edildiğini, yapılan talep, haksız ve hukuka aykırı olup reddi gerektiğini, … plakalı kazaya karışan araç müvekkil şirkete, 21.10.2016-21.10.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumlulukları, sigortalımızın kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami 330.000-TL ile sınırlı olduğunu, Poliçe limitini bildirmeleri davayı ve iddiaları kabul anlamında olmadığını, Poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğumuz poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, hiçbir surette işbu davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; zorunlu trafik sigortası sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanması amaçlandığını, huzurdaki davanin “dava şarti eksikliği” sebebiye usulden reddi gerektiğini, 2918 SAYILI Karayolları Trafiık Kanunu 97. maddesi- (DEĞİŞİK MADDE RGT: 26.04.2016 RG NO: 29695 KANUN NO: 6704/5) (KOD I)İndeki “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir: hükmü gereği … Yi lük tarihli 6704 sayılı torba yasa ile zorunlu mali sorumluluk kapsamındaki zararların dava yolu ile çözümü öncesi sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğu geirildiğini, bu değişiklikle trafik kazaları nedeniyie zarara uğrayanlar sigortacıya dava açmadan önce mutlaka sigortacıya yazılı başvurmak zorunda olduklarını, Dava açabilmeleri için mevcut zararın tespiti açısından gerekli belgelerin ibraz edilmesi sureti ile usulüne uygun yazılı başvurusundan itibaren 15 günlük sürenin dolmuş olması gerektiğini, bir başka anlatımla yazılı başvuru ve başvurudan itibaren 15 günün geçmiş olması ZMSS na tazminat davası açılmasının ön şartı olduğunu, nu, ZMM genel şartlarda 02.08.2016 tarihli değişiklikle sigorta şirketine başvuru yapilirken zorunlu olan evraklari saydığını, genel şartlarda belirtilen ilgili evraklar ‘(Ek:RG-2/8/2016-29789) Ek:6 Tazminat Ödemelerinde istenilecek Belgeler ölüm, Kaza raporu, Veraset ilamı, Güncel vukuatlı nüfus kayıt örneği, Mağdura ait son 3 aylık döneme ilişkin ücret belgesi, Hak sahibine ait banka hesap bilgileri., Somut olayda ise, müteveffa sebebiyle talep edilen tazminata ilişkin, ilgili Genel Şartlarda tahdidi olarak sayılan belgeler eksiksiz bir şekilde müvekkil şirkete iletilmediğinden, yapılan başvurunun öncelikle usulden reddi gerekmekte ve tarafımızca talep olunmadığını, yapilan başvurunun trafik sigortasi genel şartlari icabi eksik bir başvuru olduğu gibi, mevzuatta belirtilen “dava şartlarina” da haiz olmadığını, Davacı vekili tarafından şirketimize yapılan başvuru kapsamında iletilen evraklar incelendiğinde; destekten yoksun kalma tazminatı bakımından eksik evrakların olduğu görüldüğünü, dava sahibi vekili tarafından belgeler tamamlanmak yerine şirketi tarafından kendilerine ödeme yapılmadığı ileri sürülerek mahkemeniz nezdindeki dava açtığını, müvekkil şirkete tam ve eksiksiz bir başvuruda bulunulmadığı için, huzurdaki davanın dava şartı yerine getirilmediğini, bu sebeple davanın usulden reddi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemece müvekkil şirket aleyhine bir tazminata hükmedilecek ise; Yeni genel şartlar uyarınca destekten yoksun kalma tazminati hesaplamaları türk borçlar kanunu hükümlerine göre değil, zmm genel şad ekinde yer alan trh-2010 kadin/erkek tablosu ve teknik faiz kullanilarak hesaplama yapilmasi gerektiğini, 1218/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmış, 14 Mayıs 2015 tarihli 29355 ayılı Resmi Gazete de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel şartları 01.06.2015 tarihinde geçerli olmak üzere yürürlüğe girdiğini, 01.06.2015 tarihinden önce erçekleşen trafik kazalarına önceki genel şartlar, 01.06.2015 tarihinden sonra gerçekleşen kazalara ise 14 Mayıs 2015 yayın tarihli genel şartlar uygulanacağını, bu hususta güncel olarak 19.06.2021 tarihinde resmi gazetede yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren 7327 sayılı “icra ve iflâs kanunu le bazi kanunlarda değişiklik yaplımasIna dair kanun” ile karayolları trafik kanunu’nun 90. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirildiğini, sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak, hesaplanır” İlgili yasa değişikliği kapsamında da genel şartlarda belirtilen teknik faiz uygulanması gerektiği hususu belirtildiğini, hiçbir şekilde müvekkil şirket aleyhine ikame edilen işbu davayi kabul anlamina gelmemek kaydi ile davaya konu poliçenin tanzim tarihi 17.03.2021 olup 01.06.2015 tarihli trafik sigortasi genel şartlari hükümlerinin uygulanacaği, dolayisiyla bu kapsamda yapilacak tazminat hesaplamalarinda zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortasi genel şartlarinca benimsenen trh-2010 kadin/erkek tablosu ve 961,8 teknik faiz oraninin kullanilmasi gerektiğini, genel Şartların C.ll.ve C.12.maddelerinde; 01.06.2015 tarihinden itibaren TRH 2010 tablosunun uygulanması gerektiği belirtildiğini, t.c.yargitay ız hukuk dairesi e. 2017/3610 k. 2018/4373 t. 19.4.2018 sayili yargitay karari aşağida yer aldığımı, “..Somut olayda, esteğin yolcusu olduğu araç ile seyri sırasında 29.02.2016 tarihinde tek taraflı kazada öldüğü, poliçenin düzenlenme tarihinin de 18.092015 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Davalının sorumluluğunun kapsamı ise 01.06.2015 yani davaya konu trafik kazasından önce yürüdüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecektir. Mahkemece alınacak 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe trafik sigortası genel şartlarına öngörülen esaslara göre ve TRH-2010 tablOşu esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması gerekirken PMF yaşam tablosu esas alınmak suretiyle hazırlanmış olan rapor çerçevesinde hül kumlmuştur….Genel şartların 3 numaralı ekinde; tazminat hesabında nelerin esas alınması gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre PMF yaşam tablosu kullanılmak suretiyle yapılan hesaplamanın hükme esas alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. müvekkil şirketin sorumluluğundan bahsedebilmek için, öncelikle sigortali araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, bu suretle dosyanin adli tip trafik ihtisas kusur bilirkişisine verilmesini talep ettiklerini, trafik sigortası sorumluluk sıgortası olduğunu, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanması amaçlandığını, ise KTK ve Genel Şartlar mucibince poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi şuasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Böyle bir halde zorunlu trafik sigortasında karşılamakla yükümlü olduğu zararlar, işletme halinde motorlu aracın neden olduğu kazalarda üçüncü kişilerin zararına neden olacak bir kazanın meydana gelmesi ve bu kazada araç işletninin sorumlu bulunması gerektiğini, KTK 86.madde gereğince araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü olmayacağını, Yargıtay 11.H.D. 15.03.2001 tarih ve 2001/1244 E ve 2001/1941 K. sayılı karan bu yönde olduğunu, KTK Madde hükmünce 86 hükmünce işeten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın kazanın meydana geldiğini ispat ederlerse sorumluluktan kurtulduğunu, müvekkil şirketin tazminata ilişkin sorumluluğundan bahsedebilmek için, sigortalı araç sürücüsünün kanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi gerekmektedir ki; bu (durumda da teminat sorumluluğu sigortalı araç sürücünün kusuru oranında ve elbette ki poliçe limitleri ile sınırlıdır. Nitekim bu husus Yargıtay içtihatlarıyla da sabittir. Bu suretle, savcılık evraklarının da eklenerek dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesine gönderilerek kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, hiçbir şekilde başvuruyu kabul anlamina gelmemek kaydiyla; müteveffanin ana-babasi hayattaysa tespit edilmesi gerekmektedir. zira ana-baba için pay ayrilmadan hesap yapildiğinda ileride hem müvekkil şirket açisindan hem de destekten yoksun kalanlar açisindan mağduriyetler doğabilecektir. bu bakimdan herhangi bir tazminat ödenmesi gerektiğine karar verilmesi halinde; ana-baba, eşi ve diğer çocuklar için de destekten yoksun kalma payinin ayrilmasi gerektiğini, dava konusu olayda müterafikkusur durumunun olup olmadiği hususu da araştırılması gerektiğini, BK.nun 52.maddesi hükmüne göre, zarar gören taraf zararın doğmasına veya zararın artmasına sebep olmuş ise hâkim zarar ve ziyan miktarını indirebilir veya tümüyle kaldırabilir. Somut olayda ise, yolcu konumunda olan kazazedenin takılması zorunlu olan emniyet kemerini takıp takmadığı belli olmadığını, Emniyet kemerinin takılmaması sebebiyle müterafik kusur durumunun mevcut olduğu kabul edilmeli ve kusur oranı nispetinde hesaplanacak tazminattan tenzilat yapılması gerektiğini, müterafik kusur için kazada kusurlu olmak değil, kaza sonucu oluşan zararin meydana gelmesinde kusur sahibi olmak arandığını, Yüksek Yargıtay’ın kökleşmiş birçok ilamı ile yerel mahkemenin dava konusu olayda müterafik kusur olup olmadığını incelemeden karar vermesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRMELER;
Davacıların desteği yaşı küçük …’ın yolcu olarak bulunduğu; Dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı traktörü ile park halinde bulunan davalının trafik sigortası himayesinde bulunan … plaka sayılı çekiciye çarpmamak için sola manevra yaptığında traktörün direksiyon hâkimiyetini kayıp ederek devrilmesi sonucunda traktörün üzerinde yolcu olarak bulunan davacıların desteği yolcu …’ın devrilen traktörün üzerinden düşerek hayatını kayıp etmesi neticesinde dava konusu taleplere neden olan ölümlü yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası tazminatı davası olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamı sunulan deliller kurum ve kuruluşlardan toplanan evraklar, poliçe, hasar dosyası ve tüm dosya münderecatı hep birlikte incelenerek dava konusu kazaya ilişkin davacı taleplerinin haklı olup olmadığı ve dava konusu ihtilafa ilişkin rapor hazırlamak üzere dosya bilirkişi heyetine verilmiş raporda ” dosya muhteviyatı belgeler ve yapılan keşife göre, yukarıda ayrıntılı şekilde izah edildiği şekilde yapılan tespitler sonucu; Dava Dışı; Davacıların Desteği, Müteveffanın Seyahat Seyahat Ettiği Traktör Sürücü …” in : Asli ve Tam Kusurlu Olarak Ve 100 (YÜZDE YÜZ) ORANINDA KUSURLU OLDUĞU; Davalının Sigortalısı; Çekici Sürücüsü …” in:… Kabil Bir KUSURUNUN BULUNMADIĞI; Olayın trafik kazası olduğu; kaçınılmazlık faktörü-mücl olmadı; sebep 3. Kişinin ağır kusuru Müterafik Kusur Hususunda: Dava konusu bakımından; Davalı Sigortacının Sigortalısının kusurunun bulunmadığına kanaat getirilmiş ise de; yüce mahkeme tarafından aksinine takdir ve hükmedilmesi halinde; Kaza tarihinde 9 yaşında olup traktör arka çamurluk üzerine oturarak seyahat etmesinin; yasak ve yasak olmakla birlikte, öngörülebilir olup vaki kaza da da vücut bulduğu üzere tehlikeli olduğu çamurluk üzerinde oturak, korkuluk vb sonradan eklemelerin bu tehlikeyi bertaraf edemeyeceği, yaşı küçük desteğin çamurluk üzerinde seyahat etmesinin her ne kadar kusur sorumluluğu bulunmasa da kişinin zararlı zonuca kendi katkısı kapsamında müterafik kusur olacağı kanaatine varılmış ise de bu husustaki takdirinde diger her hususta olduğu gibi yüce mahkemenin takdirlerinde olduğu; Sigorta Yönünden: Davalı Sigorta Şirketi, huzurdaki davada dava dışı Sigortalısının kusuru nispetinde Sn. …” ın vefatı ile ilgili, Vefat teminatı olan şahıs başına 310.000,00 TL üst limit ile … plaka sayılı Traktör Araç maddi hasarı için 31.000,00 TL üst limitle sorumlu olabilecek ise de; Sigortalı sürücünün kusurunun bulunmaması nedeni ile davalı sigortacının sorumluluğu bulunmadığı; Aktüer Hesabından Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesabının ana çarpanlarından birisi kusur oranıdır. Heyetimizde yer alan kusur bilirkişisi tarafından davalı tarafa Ssigortalı araç sürücüsünün KUSURSUZ bulunduğu göz önüne alındığında, diğer çarpanların %40 (Yüzde Sifır) olan kusur oranı ile çarpılması neticesinde sonuç 0 (Sıfır)olacağından Aktüeryal Hesap yapılmayacağı; Tespit ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Alınan rapora yapılan itiraz ve beyanlar neticesinde dosya ek rapor ile bu itiraz ve beyanların değerlendirilmesi için ek rapor hazırlamak üzere bilirkişilere verilmiş ek rapor da kök rapordaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığı şeklinde rapor sunulmuştur.
Yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-11 maddesi uyarınca, taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bilge yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez, aynı yasanın arabuluculuk ücreti 18/a-12 fıkrası uyarınca anlaşmaya varılamaması halinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bükçesinden karşılanır. Somut olayda davacı haksız bulunduğundan yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmuştur.
Netice olarak tüm dosya kapsamı sunulan deliller, toplanan evrak ve belgeler denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları gözetilerek raporda belirtilen Sigortalı sürücünün kusurunun bulunmaması nedeni ile davalı sigortacının sorumluluğu bulunmadığı; Aktüer Hesabından Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesabının ana çarpanlarından birisi kusur oranıdır. Heyetimizde yer alan kusur bilirkişisi tarafından davalı tarafa Ssigortalı araç sürücüsünün KUSURSUZ bulunduğu göz önüne alındığında, diğer çarpanların %40 (Yüzde Sifır) olan kusur oranı ile çarpılması neticesinde sonuç 0 (Sıfır)olacağından Aktüeryal Hesap yapılmayacağı hususu mahkememizce yerinde bulunmuş davanın sübut bulunmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacıların Davasının SÜBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE ,
2-Alınması gerekli harç 179,90 TL olup, peşin alınan 78,56 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 101,34 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacılar gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacılara iadesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/06/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza