Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/820 E. 2022/1046 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/820 Esas
KARAR NO:2022/1046

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/12/2021
KARAR TARİHİ:13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29.04.2015 tarihinde … Mahallesi, … Sokak No:49 … adresinde, davacı şirket tarafından yapıldığı iddia edilen yeraltı kazı çalışmaları esnasında, davalı tesislerine hasar verildiği, davalı şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedeller için KDV dahil 18.227,27 TL. tutar hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, borçlu tarafından hasar bedelinin ödenmemesi üzerine borçlu-davacı aleyhine 18.227,27-TL hasar bedeli + 1.646,45 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 19.873,72-TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davacı tarafın hasar adresinde çalışma yapmadığını belirterek, davanın kabulü ile İcra tehdidi altında ödemesi yapılan toplam 34.110,00 TL’ nin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte ödenmesine, davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu mahalde davacı şirket tarafından çalışmalar sırasında müvekkil şirketin tesislerine zarar verildiğini, bu durumun tutanak ve fotoğraflarla tespit edildiğini, abonelere kesintisiz hizmet sağlayabilmek amacıyla davacı şirket tarafında verilen hasarın müvekkil şirketin yüklenicisi tarafından tamir edildiğini, işbu durum üzerine davacı tarafa toplam 18.227,27 TL borç tahakkuk ettirildiğinin bildirildiğini, işbu yazının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde bu bedelin yatırılması gerektiği aksi halde alacağın yasal yollarla alacağının ihtar edildiğini, ancak bu bedelin ödenmediğini, bu nedenle ….İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, bunun üzerine icra takiben konu borcun davacı tarafça 20/01/2021 tarihinde ödenerek dosyanın infaz edildiğini, yürütülen kamu hizmetinin aksamamasına davalı tarafın verdiği hasarın sebebiyet vermiş olması dolayısıyla EPDK Mevzuatı ve EPDK kararları gereği bu aksamanın müvekkil şirketin saha personeli tarafından tutanak altına alındığını, meydana gelen hasarın türü, adresi, kapsamı, faili ve görgü şahitleri gibi mühim hususların tutanaklara dercedildiğini, müvekkil şirketin üzerine düşen ispat külfetini ikmal ettiğini, işbu zarar sebebiyle doğan alacak kalemlerinin tamamının davacı yandan tahsili gerektiğini, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuku aykırı davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava; istirdat davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davacının hasarın oluştuğu bildirilen yerde çalışmasının olup olmadığı, çalışması varsa hasarı meydana getirip getirmediği, hasar miktarı ile davacının davalıya yaptığı ödemenin istirdatını talep edip edemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Taraflarca dava, ödeme dekontları, takip dosyası, hasar tutanakları, bilirkişi, tanık delillerine dayandırılmıştır.
Yargılama aşamasında tanık bildirilmemiştir.
Dosyamız içine celp edilen 23.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, mahkememiz davalı tarafında davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından borcun ödenmesi nedeniyle dosyanın infaz edildiği anlaşılmıştır.
Taraflarca sunulan bilgi ve belgeler, mahkememizce toplanın bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirilmiş, dosyanın elektrik mühendisi ve inşaat mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetine tevdi edilerek, dosya kapsamında ve uyuşmazlık konularına ilişkin olarak rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda özetle; tüm dosyanın hep birlikte incelendiğini, inceleme neticesinde 29.04.2015 tarihinde, … Mahallesi, … Sokak No:49 … adresinde, davacı tarafça yapıldığı iddia edilen alt yapı çalışmaları esnasında, davalı şirkete ait yer altı kablo hattının kopartılarak hasara uğratıldığı iddia edildiğini, hasarın giderilmesi için kullanılan malzeme, işçilik, araç, personel, dağıtılamayan enerji bedeli, Eşik kesinti süresi aşım bedeli, Etüd koordinasyon bedeli gibi masrafları detaylandırır deliller davacı tarafça dosya kapsamına sunulmadığını, hasara esas kablo kesiti, hasarın ne şekilde giderilmiş olduğu, hangi malzemelerin kullanıldığı, işçilik, araç, personel, dağıtılamayan enerji bedeli, Eşik kesinti süresi aşım bedeli, Etüd koordinasyon bedeli gibi talep masraflarının detaylandırılması gerektiğini,
Sayın Mahkemece de uygun bulunması halinde; davalı kurum … veya davalı vekilinden; Dağıtım tesislerine verilen hasar bedeli formu, Hasarın giderilmesi için kullanılan malzeme veya işin cinsini gösterir detaylı çizelge (malzeme, işçilik, araç, personel, dağıtılamayan enerji bedeli, Eşik kesinti süresi aşım bedeli, Etüd koordinasyon bedeli gibi masrafları detaylandırır) Hasar süreci bilgilendirme formu, arızanın onarım işleri ile ilgili olarak, Herhangi bir firma ile hizmet alım sözleşmesi imza edilip edilmediği, bulunması halinde hizmet veren firma tarafından kesilen fatura, hakediş vb. belgelerin sunulması T.C. … Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğünden; 28.04.2015 tarihinde … Sokak No:49 adresinde meydana gelen yol göçmesine bağlı olarak elektrik hatlarının hangi firma tarafından deplase edildiği, İlgili fİrma ile Belediyeniz arasında imza edilen sözleşme var ise örneğinin sunulması, yapılan ödemelere ilişkin hakkediş, fatura,Yeşil defter, ataşman defteri vb. örneğinin sunulması, … Tic.ve San.Ltd.Şti. İle Belediyeniz arasında imza edilen “… ilçesi dahilinde çeşitli cadde ve sokaklarda baca ve ızgara yükseltme yapım işi” kapsamında … Sokak No:49 adresinde çalışma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hakkediş, fatura,Yeşil defter, ataşman defteri vb. kayıtlarının sunulması, 28.04.2015 tarihi ve öncesinde, Belediye sınırları dahilinde bulunan … Mahallesi … Sokak No:49 adresinde alt yapı kazı çalışması gerektirecek herhangi bir iş kapsamında, herhangi bir firmaya kazı ruhsatı verilip verilmediği hususuna açıklık getirilmesi, belgelerin sunulmasına müteakip hüküm kurmaya elverişli Esas Kanaat belirtileceği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlarlar sunulmuştur.
Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması sonucu kesinleşen icra takibi ile; menfi tespit davası da açmaması nedeniyle, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (2004 sayılı İİK m.72/5). Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemesi nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (2004 sayılı İİK m.72/5). İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası, normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir.
İstirdat davasının biri takip hukukuna, diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere iki şartı vardır. İstirdat davası açılması için ilk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır. Borçlunun, ödeme emrine itiraz etmemesi veya itiraz etmiş olmasına karşın itirazının kesin kaldırılması nedeniyle, kesinleşmiş olan icra takibi dolayısıyla, bu parayı gerek nakden, gerek mallarının haczedilip satılması suretiyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması gerekir.
İstirdat davasının açılmasının ikinci şartı ise, maddi hukuk bakımından, aslında borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olmasıdır (2004 sayılı İİK m.72/7). İstirdat davasının, borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir.
İstirdat davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi inkar etmekte ve hukuki ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı HMK m. 190; 4721 sayılı TMK m.6).
Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. (HMK m.190)
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı, davalı tarafından başlatılan icra takibine konu alacaktan sorumlu olmadığını, icra konusu hasara sebebiyet vermediğini fakat icra tehdidi altında borçlu olmamasına rağmen icra dosyasına ödeme yaptığını iddia etmiş, davanın ödemeden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmış, iş bu davada ispat yükü kendisinde olan davalı icra takibine konu alacak bakımından davacının borçlu olduğunu, hasarın davacı tarafından verildiğini ispatlayamamış, hasarın gerçekleştiği yere ilişkin dava dışı başka bir şirketle yapılan anlaşmayı dosyaya sunduğu anlaşılmakla, davalı tarafından borçlu olduğu ispat edilemeyen davacının ödemiş olduğu bedelin istirdatına karar vermek gerekmiş, kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacının …. İcra Dairesi’nin … sayılı icra dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığını tespiti ile davacının borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 34.110,00 TL’nin ödeme tarihi olan 20/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdatı ile bu miktarın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3- Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.330,05 TL karar harcından peşin alınan 582,46 TL’den mahsubu ile eksik olan 1.747,59 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacının yaptığı 650,26 ilk masrafı, yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta, bilirkişi giderinin toplamı olan 1.443,00 TL olmak üzere 2.093,26 TL toplam yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 9.200,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde istek halinde ilgilisine iadesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır