Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/819 E. 2023/95 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/590 Esas
KARAR NO:2023/98

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/06/2022
KARAR TARİHİ:02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirketin, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun (SPKn”) 39 uncu maddesi uyarınca Sermaye Piyasası Kurulu’nun (Kurul) yetkilendirmesi ile faaliyet gösterdiğini, bu izin kapsamında geniş yetkili aracı kurum olarak faaliyet gösteren müvekkili şirketin, başlıca sermaye piyasası araçlarıyla ilgili emirlerin atınması ve iletilmesi, ilgili emirlerin müşteri adıma ve hesabına gerçekleştirilmesi ve yatırım danışmanlığı alanlarında hizmet vermekte olduğunu, müvekkili şirketin, davalı ile imzalamış olduğu 01.07.2016 tarihli “… TA.Ş. ve … A.Ş. Sermaye Piyasası Araçları Alım Satımına Aracılık., Repo-Ters Repo ve Yatırım Hizmetleri Çerçeve Sözleşmesi” (Ek.1:“Çerçeve Sözleşme”) ve 23.09.2020 tarihli“… A.Ş. …A.Ş. Vadeli İşlem ve Opsiyon — Piyasası Aracılık Hizmetleri Sözleşmesi” (Ek.2: “VİOP Sözleşmesi”) çerçevesınde sermaye piyasası mevzuatı, Türk parasının kıymetini koruma mevzuatı ve diğer ilgili sair mevzuat hükümleri çerçevesinde, …A.Ş.’de (“…” veya “…”) işlem gören veya görecek olan her türlü türev aracın’ alım satımına aracı sıfatıyla, türev araçların alınıp satılması ve alınan pozisyonun piyasa koşullarına göre sonlandırılması veya sürdürülmesi hizmetlerini davalıya sunulduğunu, BİST bünyesinde işlem gören vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeler ile diğer türev araçların elektronik ortamda alım ve satımı Vadeli İşlem ve —Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) gerçekleştirildiğini, dolayısıyla Kurul ve BİST tarafından regüle edilmiş bir piyasada gerçekleştirildiği için, VİOP nezdindeki işlemlerin yatırımcılar ve işlemlere aracılık eden kurumlar bakımından kuralları belirli bir alan olduğunun, davalının … hesap numaralı VİOP hesabında 20.12.2021 tarihi gün sonu itibariyle 252.962,78 TL toplam teminat ve … vadeli işlem sözleşmesinde 9 kontrat (…*1000 $ pozisyon büyüklüğü) ve F_ … vadeli işlem sözleşmesinde 8 kontrat (8 F … *1000 $ pozisyon büyüklüğü) uzun pozisyonu” bulunduğunu, ilgili vadeli işlem sözleşmesinin 20.12.2021 tarihinde BİST tarafından açıklanmış uzlaşma fiyat ise 18,2716 TL olduğunu, 21.12.2021 tarihinde, dayanak varlık olan USD/TRY kurunda yaşanan sert düşüş neticesinde, davalının VİOP’da işlem görmekte olan F … vadeli işlem sözleşmesinde ve F … vadeli işlem sözleşmesinde de sert düşüş gerçekleştiğini, 20.12.2021 tarihi gün sonu itibariyle hesabında 252.962,78 TL teminat bulunan davalı, VİOP pozisyonu sebebiyle uğradığı zarar neticesinde hesabında bulunan teminat miktarını kaybettiğini ve cari bakiyesi önce -349.567,51 TL eksiye düşmüş 22.12.2021 Tarihi’nde de devam eden işlemler nedeniyle -22.631,82 TL daha eksiye düştüğünü, Çerçeve Sözleşme ve VİOP Sözleşmesi kapsamında verdiği talimatlar ile gerçekleştirilen işlemler neticesinde oluşan -372.199,31 TL zarar miktarı, temerrüde düşmemek amacıyla müvekkili şirket tarafından… A.Ş.’ye (“…”) davalı adına ödendiğini, (22.12.2021 Tarihinde -349.567,51 TL, 23.12.2021 Tarihinde -22.631,82 TL olmak üzere bu ödemenin davalıdan tahsili amacıyla, müvekkil Şirket tarafından davalı ile önce görüşmeler yapılmış olup, ödeme kolaylığı sağlamak adına, faizsiz olarak 24 (yirmi dört) aya kadar vade süresi ile bu borcu ödeyebilme imkanı da davalıya sunulduğunu, ancak davalının ödeme yolunu tercih etmediğini, bunun üzerine, 05.01.2022 tarihi itibariyle 199.515,94 TL anapara, 598.22 TL komisyon, 29,9) TL BSMV, 232,96 TL temerrül faizi, 11,63 TL temerrül faizi BSMV ve VİOP nema getiri stopajı olmak üzere oluşan toplam 200.588,26 TL eksi bakiyenin ödenmesi için … 16. Noterliği’nin 06.01.2022 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi davalıya keşide edildiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine alacağın % 20′ ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hava alanında çalışan işçi personeli olduğunu, müvekkilin birikiminin enflasyon karşısında yok olmasını istemediği için, parasının değerini korumak amacıyla Kaldıraçlı Alım Satım işlemleri yapmak istediğini, herhangi bir “ticari ve mesleki amaçla” hareket etmediğini, zira aracı kurum olan davacı şirketin sunmuş olduğu mal veya hizmetten nihai yararlanan olması, kendi özel ihtiyacı ve tüketimi için hareket ettiğinin, söz konusu işlemde aracı kurum hazır olarak sunulan bir hizmetin ifasını gerekleştiren finansal bir kuruluş niteliğinde yani banka iken müvekkiline sunulan bu hizmet çerçevesinde almayı kabul ettiği hizmetin kurbanı olduğunu, dava dosyasında görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olmadığını, Yasa Koyucu tüketicinin taraf olduğu bankacılık sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul edildiği, bu sebeple davacı ve davalı arasındaki işlem bir tüketici işlemi olup söz konusu davada görevli mahkeme Tüketici Mahkemelerinin olduğunu, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un”Diğer Tüketici Sözleşmeleri” başlıklı 5dava dosyasıda görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olmadığını, Yasa Koyucu tüketicinin taraf olduğu bankacılık sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul edildiği, bu sebeple davacı ve davalı arasındaki işlem bir tüketici işlemi olup söz konusu davada GÖREVLİ MAHKEME TÜKETİCİ MAHKEMelerinin olduğunu, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un”Diğer Tüketici Sözleşmeleri” başlıklı 5. Bölümünde yer alan 49. maddesi, “Finansal hizmetlere dair mesafeli sözleşmeler” başlığını taşıdığını, bu maddenin 1. fıkrasına göre finansal hizmetler, her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri ifade ettiğini, finansal hizmetlere dair mesafeli sözleşme ise, finansal hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sağlayıcı ile tüketici arasında uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşme olduğunu, davacı şirket ile müvekkil arasında 01.07.2016 tarihinde Çerçeve sözleşme ve Viop Sözleşmesi kapsamında finansal hizmete ilişkin mesafeli sözleşme yapıldığını, bahsi geçen sözleşmelerin yalnızca internet elektronik ortamında onaylanarak yapılmış sözleşmeler olduğunu, Yatırım Kuruluşlarının Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Tebliğ’in ( III-39.1) madde 25; ” (1) Yatırım kuruluşları, yatırım hizmet ve faaliyetleri kapsamında çerçeve sözleşme imzalamadan önce 31 inci maddede tanımlanan genel müşterilerine sermaye piyasası araçları ile yatırım hizmet ve faaliyetlerine ilişkin genel riskleri açıklamak ve bu amaçla asgari içeriği Kurulca belirlenmiş EK/1’de yer alan “Yatırım Hizmet ve Faaliyetleri Genel Risk Bildirim Formu”nun bir örneğini vermek ve bu formun okunup anlaşıldığına dair yazılı bir beyan almak ve bir örneğini müşteriye vermek zorundadır. (2) Yatırım kuruluşları alım satıma aracılık faaliyeti kapsamında genel müşterilerine hizmet sunmadan önce birinci fıkra uyarınca yapılan genel risk bildirimine ek olarak işleme konu sermaye piyasası araçlarının risklerini müşteriye açıklamak ve açıklamaların müşteri tarafından okunup anlaşıldığına dair yazılı bir beyan almak zorundadır. Söz konusu açıklamaların bir örneğinin müşteriye verilmesi zorunludur.”
şeklinde hüküm olduğunu, davacı şirket ile müvekkil arasında Çerçeve Sözleme ve Viop Sözleşmesi imzalanmadan önce yapılması gereken genel ve sermaye piyasası araçlarına ilişkin risk bildirimi yalnızca telefon üzerinden iletişime geçmek üzeriye kısaca risklerin olduğunu söylemek suretiyle bu risklerin neler olduğunu kapsamını ve önemli noktalarına değinmeksizin bahsedildiğini, hiçbir suretle risk bildirim formlarının hepsinin okunup anlaşıldığına dair yazılı bir beyan ya da ıslak imza alınmamış ve bir örneği de müşteriye verilmediğini belirterek, davanın reddini ve yargılama harç ve giderlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davanın itirazın iptali davası olduğu görüldü.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucu; uyuşmazlığın borç-alacak ilişkisine dayandığı görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas esas sayılı takip dosyası dosyamız içine celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine toplam 200.771,32 TL üzerinden icra takibi başlatılmış, davalının itirazı üzerine takip durmuş, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapılmış, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte incelenmiştir.
26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5 maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir.
HSK’nın 25.11.2021 gün 1232 sayılı kararı ile İstanbul ilinde Finans İhtisas Mahkemesi kurulup, faaliyete geçtiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla;
13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4 maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
22/11/2011 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 maddelerinden,
19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142 Maddesinde düzenlenenler hariç)
23/02/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
23/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
06/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
20/06/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunu’ndan,
Kaynaklanan ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere 15/12/2021 tarihinden itibaren İstanbul 6,7,8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ihtisas mahkemeleri sıfatıyla tevzi edilmesine karar vermiştir.
Finans İhtisas mahkemelerinin görev alanının tayininde uyuşmazlığın yukarıda belirtilen kanunların ilgili maddelerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı esas alınır. Somut olayda uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4 maddesinin birinci fıkrasının (f) bendini ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 maddelerini ilgilendirdiği kanaati ile dosyanın İstanbul 6,7,8 ve 9. Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmek üzere İstanbul Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilerek esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. Maddasi uyannca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza