Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/817 E. 2022/15 K. 07.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/817 Esas
KARAR NO:2022/15

DAVA :Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ:23/12/2021
KARAR TARİHİ:07/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çek Numarası :… … … … Şubesi ile Seri No: …- … 23/04/2019 keşide tarihli, Hesap Sahibi … olan 60.000,00 TL meblağlı çek ile … … … Şubesine ait Hesap Sahibi … olan 30.000,00 TL meblağlı … seri numaralı iki adet çekin kayıp olduğunu çeklerin kötü niyetli kişilerin eline geçerek zarara uğramamak için çeklerin üzerine ödeme yasağı konulmasını dava sonunda iptalini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
İstem, 6102 sayılı TTK.nun 818/s maddesi delaletiyle 757 ve devamı maddeleri kapsamında düzenlenen zayi nedeniyle çek iptaline ilikin çekişmesiz yargı işidir. Bu nitelikteki davanın mutlak olarak çek hamili tarafından açılması gerektiği gerek yasadaki düzenlemeler ve gerekse de Yargıtay kararları ile belirgindir
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun kıymetli evrağa ilişkin düzenlemeleri içeren genel hükümler kısmında yer alan 651/1. maddesine göre, kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir. TTK’nın 651/2. maddesinde ise kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişinin, senedin iptaline karar verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Yasanın kambiyo senetlerine ilişkin 759/1. maddesinde, poliçeyi eline geçiren kişi bilinmiyorsa, poliçenin iptaline karar verilmesinin istenebileceği, 818/1-s maddesinde ise, poliçeye ait iptal hükümlerinin çek hakkında da uygulanacağı ön görülmüştür.
Söz konusu yasal düzenlemeler uyarınca iptal davasının şartları; senedin zayi olması, senette yer alan hakkın halen mevcut olması, iptal talep edenin hak sahibi olması, senet zilyetliğinin yeniden iktisabının mümkün olmaması ve senedin kanunen iptali mümkün bir senet olmasıdır.
Somut olayda da istemde bulunan, dava konusu çeklerin kayıp veya çalınmış olabileceğini bildirmiş buna ilişkin çeklerin suretini de dosya arasına sunmuştur. Çek sureti üzerinde yapılan incelemede çekin keşidecisinin davacı olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği gibi çek iptali davasını keşidecinin açma imkanı yoktur . Her ne kadar hukuki nitelemenin mahkemenin yapması gerekmekte ise de , eldeki davanın hasımsız olarak açıldığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-h maddesine göre, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartı olup, aynı yasanın 115/1 .maddesinde yer alan düzenlemeye göre de, mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. HMK’nın 115/2. maddesine göre, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Hukukî yarardan maksat, davacının sübjektif hakkına hukukî korunma sağlanması hususunda mahkemeye başvurmasında hâlihazırda hukuken korunmaya değer bir yararının bulunmasıdır. Bir başka ifadeyle, davacı hakkına kavuşmak için, hâlihazırda mahkeme kararına muhtaç bir konumda değilse onun hukukî yararının bulunduğundan söz etmek mümkün değildir.
Dava hasımsız olup HMK 320.maddesinde yer alan basit yargılama usulüne tabidir. HMK 320/1 maddesinde “Mahkeme, mümkün olan hâllerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıdaki bilgiler ışığında tüm dosya kapsamında HMK 320/1. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde Olayda son yetkili hamilin çeki iptal davası açılmadan ibraz ettiği anlaşılmakla , zayii nedeniyle iptal hükmü verilmesinde davacının hukuki yararı olmadığı anlaşılmakla , davanın hukuki yarar yokluğundan reddine şeklinde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN HUKUKİ YARAR YOKLUĞU NEDENİYLE USÜLDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken harç 80,70 TL olup, peşin alınan 59,30 TL harç düşülerek eksik kalan 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan avansın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/01/2022

Katip …

Hakim …