Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/801 E. 2023/473 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/801 Esas
KARAR NO:2023/473

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/01/2018
KARAR TARİHİ :06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı borçlular ……A.Ş, …’un … abone numarası ile müvekkili şirket abonesi olduklarını, davalıların işyerine sağlanan enerji bedeline karşılık olan 14.06.2012 ve 27.09.2013 son ödeme tarihli faturalarının bedellerini ödemediklerini, bu nedenle fatura bedellerinin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçluların 11.12.2017 tarihli dilekçe ile icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, açıklanan nedenlerle; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik davalı borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile asıl alacağa uygulanacak %16,80 yıllık, 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, iş bu gecikme faizi tutarına işleyecek %18 KDV ile birlikte takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üğzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının, müvekkili şirketin adresi olarak gösterdiği adresin, müvekkilinin eskiden kiracı olarak bir adres olma ihtimali bulunduğunu, davacı tarafından icra takibine yahut müvekkili şirkete iş bu dava ile husumet yöneltilmesini sağlayacak bir belge sunulmadığını, halihazırda bu hususun iddiayı ortaya atan davacı yanca ispat edilmemiş olduğu sabit olduğundan müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilleri …’un … san. tic. a.ş.’nin eski ortakları olduğunu, müvekkili şirketin halihazırda tek pay sahipli durumda olduğunu ve müvekkili şirketin tek pay sahibi romaınvest yatırım ve ticaret a.ş. olduğunu, bu dava ile husumet yöneltilen diğer müvekkilleri …’un ise şirkette ortaklıklarının bulunmadığını, öncelikle bu sebeple müvekkillerinin üçüncü kişi konumunda oldukları şüpheye mahal bırakmayacak şekilde sabit olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin şirket merkezinin gebze ilçesi, kocaeli ili olduğu gözetilerek mahkeme’nin yetkisizliğine karar verilmesi gerektiğini, . zamanaşımı yönünden de davanın reddinin gerektiğini, 14.06.2012 ve 27.09.2013 son ödeme tarihli faturaların tahsilinin müvekkili şirketten talep edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkil şirketin, İstanbul ilinde mukim adresinden 1999 yılı itibariyle taşındığını, müvekkil şirketin Kocaeli ilinde mukim şekilde kenar bant üretimi yapmakta olduğunu, başka bir ilde şubesi yahut üretim tesisi olmadığını, İstanbul’da sarfolunduğu iddia olunan elektrik enerjisinin tüketmesinin mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle; öncelikle ilk itirazlar değerlendirilerek huzurdaki davanın husumet, yetki ve zamanaşımı yönünden incelenmesine, her halde davacının haksız davasının reddine, davacının kötüniyetli olarak sermaye şirketinin eski ortağı konumundaki müvekkilleriine husumet yönelttiği, 18 yılı aşkın süre önce akdedilmiş olma ihtimali bulunan abonelik sözleşmesine istinaden takip başlattığı dikkate alınarak %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67 maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 2018/72 esasına kaydı yapılan dosyada yargılama aşamasında; dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 8.749,13-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; abonelik sözleşmesine konu borcun ödenmemesi sebebiyle başlatılan takibe, davalı tarafça yapılan itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda özetle; davalının, iş yeri için 29/06/1999 tarihinde ticarethane tipi abonelik sözleşmesi yaptığı, davalının şirket aboneliğini sonlandırdığına ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, davalı şirkete tanzim edilen faturalarda ki tesisat numarası ile sözleşmedeki tesisat numarasının aynı olduğunu, davacı şirketin 06/01/2000 tarihli ilk okuma, 06/06/2012 tarihli son okuma tarihli 4.889,95-TL bedelli 2012/06 dönem faturası ve 2013/09 dönemi 20,89-TL bedelli 2 adet fatura tanzim ettiği, davalının borçlu olmadığına ilişkin her hangi bir belge sunmadığı, aboneliği sonlandırmaması nedeniyle tüketilen elektrik bedelinden sorumlu olduğu, elektrik enerjisi tüketimine ilişkin ödemelerin son ödeme tarihine kadar yapılmaması durumunda tedarikçi tarafından tüketiciye yazılı olarak en az 5 iş günü süreyi içeren ikinci bildirimde bulunulacağı, ödemelerin ikinci bildirimde belirtilen süre içerisinde de yapılmaması halinde, bildirim tarihinden itibaren en geç 5 iş günü içinde elektriği kesileceği, faturaların son ödeme tarihlerinden itibaren en geç 30 gün içinde elektriğin kesilmesi gerektiği, faturaların tahsil edilememesinde, gecikme zammı ve KDV nedeniyle davalının borcunun aşırı derecede artmasında davacının müterafik kusurunun bulunduğu, 2012/06 fatura dönemine ilişkin olarak 4.889,95-TL fatura bedeli, 57,22-TL gecikme zammı, 10,30-TL gecikme zammı KDV’ si olmak üzere toplam 4.957,47-TL, 2013/09 fatura dönemine ilişkin 20,89-TL fatura bedeli, 0,24-TL gecikme zammı, 0,04-TL gecikme zammı KDV’ si olmak üzere toplam 21,18-TL davacının alacaklı durumda olduğu yönünde rapor sunulmuştur. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında 29/06/1999 tarihinde abonelik sözleşmesi imzalandığı, ancak davalının 2012/06 ve 2013/09 dönemine ait faturaları ödemediği, son fatura tarihinin 2013/09 olduğu, icra takibin 27/11/2017 tarihinde, davanın ise 23/01/2018 tarihinde açıldığı anlaşıldığından, davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, takibin ve davanın şirket ortaklarının dahil edilmesi ile davanın şirkete yöneltilmiş sayılarak, husumet itirazları yerinde görülmemiş, Yargıtayın yerleşik içtihatları gereği, davalının abonelik sözleşmesini sonlandırması gerektiği halde bu işlemi yapmamış olduğundan elektrik kullanım bedelinden sorumlu olduğu, davacı şirketin ise iki adet faturanın ödenmemesine rağmen elektriği kesmemiş olması sebebiyle müterafik kusurunun bulunduğu kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce,”… davacının müterafik kusuru nedeniyle, davalının normal tüketim bedelinin aslından (ana borçtan) her halükarda sorumlu olduğu, Yönetmelik gereğince elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise davalının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bununda ancak davacı için gecikme zammı ve faizden muafiyetini sağlayacağı dikkate alındığında, 2 ayrı fatura dönemi için 30 günlük elektrik kesme süresi içerisinde gecikme zammı ve gecikme zammının KDV’ si hesaplanarak, ancak bu kısmın davacı tarafça talep edilebileceği bu bedeller üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın likit olduğu..” gerekçesiyle “….Davacının davasının kısmen kabulü ile davalıların …. İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki 4.910,84 TL fatura asıl alacağı, 57,47 TL gecikme zammı, 10,34 TL gecikme zammı KDV’si olmak üzere toplam 4.978,65 TL’ye ilişkin itirazlarının iptali ile takibin 4.910,84 TL’ye takip tarihinden itibaren %16.80 faiz ve işleyecek faize %18 KDV uygulanmak sureti ile devamına, Kabul edilen dava değeri üzerinden taktiren %20 oranında hesaplanan 995,73 TL inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Şartlar oluşmadığından davalıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine..” karar verildiği görülmüştür.
Mahkememiz kararı davacı ve davalı vekilince istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 06/12/2021 tarih, 2020/1458 esas, 2021/3259 karar sayılı kararı ile ” öncelikle davalıların itiraz dilekçesinin dosyaya celbi ve akabinde fatura tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri çerçevesinde yukarıda izah edildiği şekilde uzman bilirkişiden davacı alacağının tespiti hususunda yeni rapor alınması ve HMK’da belirtilen yargılama usulüne göre yargılama yapılarak hüküm verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabu- lüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince tespit edilen eksiklikler yeniden yargılama gerektirdiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine…” karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında mahkememizin 2021/801 esasına kaydı yapılan dosyada, mahkememizce alanında uzman elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek tarafların iddia ve savunmaları ile dosyadaki kayıtlar ve istinaf mahkemesi kararı doğrultusunda rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; iddia, savunma, taraflarca sunulan bilgi ve belgeler, mahkemece celp edilen bilgi ve belgelerin hep birlikte değerlendirildiğini, neticeten takibe konu asıl alacak bedeli; Davacı tarafça, davalı …Ltd. Şti. tarafından ticari faaliyet yürütülen … nolu aboneliğin bulunduğu ticarethanede, yukarıda çizelge-i de detayı verilen son ödeme tarihli elektrik tüketimlerine tekabül eden toplam 4.910,84 TL. tutarındaki 2 adet fatura toplamı olduğunu, dosya kapsamında yer alan sözleşme örneğinden, Davalı …Ltd. Şti. ile davacı … arasında faturalara konu … nolu abonelik için 29.06.1999 tarihinde imzalanmış Elektrik Enerjisi Satışına ilişkin abonelik sözleşmesi bulunduğunu. Sözleşme içeriğinde, 6183 sayılı kanun kapsamında belirlenen oran dahilinde işlemiş faiz talep edilebileceğine dair hüküm bulunmadığını, Sözleşme madde-2 içeriğinde, Fatura üzerinde belirtilen süre içerisinde fatura bedeli ödenmediği takdirde abonenin elektriğinin kesileceği hususu açıkça belirtildiğini, takdiri mahkemeye ait olmak üzere taraflar arasında İmzalanmış olan sözleşme ve Bozma İlami doğrultusunda; faturalar öncesinde, dava konusu faturalardan adına sözleşme olan davalı şirketin abonelik taraf sıfatı kapsamında sorumlu tutulabileceği, davalı tarafça aboneliğin borçsuz olarak iptal edildiğine ilişkin belgelerin sunulmadığı, faturaların ödendiğine dair belge bulunmadığını, sözleşme içeriğinde, 6183 sayılı kanun kapsamında belirlenen oran dahilinde işlemiş faiz talep edilebileceğine dair hüküm bulunmadığını, ayrıca ödenmemiş faturalara rağmen yönetmelik (Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 24/2.maddesi) ve sözleşme madde 2 hükümleri gereği kesme yükümlülü ünün ihlal edildiğinin anlaşıldığını, davalının elektriğinin kesilmesi gerekirken kesilmemesi davacı şirket bakımından müterafik kusur teşkil ettiğini, her ne kadar takibe konu 27.09.2013 son ödeme tarihli fatura elektrik kesme faturası İse de kesme işlemi için mevzuatta belirlenen süreye uyulmadığını, Zaten bozma ilamında …sözleşme içeriğinde AATHK gereğince gecikme zammı alınacağına dair açık bir düzenleme bulunmadığından davalı taraftan ecikme zammı ve buna bağlı KDV talep edilemeyeceğine karar verildiğini, bu nedenle asıl alacağa ticari faiz uygulandığını, yine Bozma ilamında abonelik sözleşmesinin tarafının davalı şirket olduğunu, …’un sözleşmenin tarafı olmadığı anlaşılmakla abonelik sözleşmesi kapsamında tahakkuk edilen borç nedeniyle davalı ortakların şahsi sorumluluğuna gidilmesinin yasal olarak mümkün olamayacağına karar verildiğini, Bozma ilamı doğrultusunda, takibin, 4.910,84 TL. (asıl alacak), 3.071,31 TL. (işlemiş ticari faiz), 552,84 TL. (toplam faiz KDV si) olmak üzere takibin toplam 8.534,99 TL. üzerinden sözleşmenin tarafı davalı …Ltd. Şti. adına devam edebileceği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Alınan bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı beyan ve itirazlar alınmıştır.
Mahkememizce rapora karşı beyan ve itirazlar değerlendirilmiş, dosyada mevcut bilirkişi raporunun istinaf ilamı doğrultusunda hazırlandığı, tarafların yapmış oldukları itirazların alınan raporda değerlendirilmiş olduğu, tarafların sair itirazlarının mahkeme takdirinde olduğu anlaşılmakla tarafların rapora itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davalı …Ltd. Şti. ile davacı … arasında FATURALARA KONU … nolu abonelik için 29.06.1999 tarihinde imzalanmış Elektrik Enerjisi Satışına ilişkin abonelik sözleşmesinin bulunduğu, takibe konu asıl alacak bedelinin; Davacı tarafça, davalı …Ltd. Şti. tarafından ticari faaliyet yürütülen … nolu aboneliğin bulunduğu ticarethanede, 14.06.2012 ve 27.09.2013 son ödeme tarihli elektrik tüketimlerine tekabül eden toplam 4.910,84 TL tutarındaki 2 adet fatura toplamı olduğu, taraflar arasında İmzalanmış olan sözleşme ve kaldırma İlamı doğrultusunda; faturalar öncesinde, dava konusu faturalardan adına sözleşme olan davalı şirketin abonelik taraf sıfatı kapsamında sorumlu tutulabileceği, davalı tarafça aboneliğin borçsuz olarak sonlandırıldığına ilişkin belgelerin sunulmadığı, faturaların ödendiğine dair belge bulunmadığı, ödenmemiş faturalara rağmen yönetmelik (Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 24/2.maddesi) ve sözleşme madde 2 hükümleri gereği kesme yükümlülü ünün ihlal edildiği, davalının elektriğinin kesilmesi gerekirken kesilmemesinin davacı şirket bakımından müterafik kusur teşkil ettiği, her ne kadar takibe konu 27.09.2013 sonödeme tarihli fatura elektrik kesme faturası ise de kesme işlemi için mevzuatta belirlenen süreye uyulmadığı, kaldırma ilamında da belirtildiği üzere, sözleşme içeriğinde AATHK gereğince gecikme zammı alınacağına dair açık bir düzenleme bulunmadığından davalı taraftan gecikme zammı ve buna bağlı KDV talep edemeyeceği bu nedenle asıl alacağa gecikme zammı uygulanmaksızın ticari faiz uygulanarak, takibin, 4.910,84 TL (asıl alacak), 3.071,31 TL (işlemiş ticari faiz), 552,84 TL (toplam faiz KDV si) olmak üzere takibin toplam 8.534,99 TL üzerinden sözleşmenin tarafı davalı …Ltd. Şti. adına devam edebileceği şeklinde rapor hazırlandığı anlaşılmakla, tarafların rapora karşı itirazlarının alınan raporda açıkça değerlendirilmiş olduğu, itirazlar kapsamında tekrar rapor almanın usul ekonomisi ilkesine ters düşeceği, davacının zamanşımı itirazının haksız olduğu bu sebeple reddi gerektiği anlaşılmış olup, işlemiş faiz ve KDV’den davacı şirketin müterafık kusuruna istinaden %40 oranında indirim yapılarak 4.910,84 TL asıl alacak, 1.842,78 TL işlemiş faiz ve 331,70 TL işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 7.085,32 TL üzerinden davalı şirket bakımından takibin devamına, yine kaldırma ilamında belirtildiği üzere abonelik sözleşmesinin tarafının davalı şirket olduğu, …’un sözleşmenin tarafı olmadığı anlaşılmakla abonelik sözleşmesi kapsamında tahakkuk edilen borç nedeniyle davalı ortakların şahıs sorumluluğuna gidilmesinin yasal olarak mümkün olmayacağı anlaşıldığından bu davalılar bakımından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 4.910,84 TL asıl alacak, 1.842,78 TL işlemiş faiz ve 331,70 TL işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 7.085,32 TL üzerinden davalı … Şirketi bakımından devamına,
2-Davalılar … bakımından davanın REDDİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 483,99 TL harçtan peşin alınan 135,70 TL’nin mahsubu ile eksik olan 348,29 TL’nin davalı … Şirketi’nden tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ve bilirkişi ücreti olan 1.640,00 TL ‘nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.105,82 TL yargılama gideri ve 135,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.241,52 TL’nin davalı … Şirketi’nden tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 7.085,32 TL vekalet ücretinin davalı … Şirketi’nden tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
7-Davalılar … kendilerine vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen (bu davalılar yönünden) edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalılar …’a ödenmesine,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 890,05 TL’sinin davalı … Şirketi, 429,95TL’sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır