Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/790 E. 2023/32 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/790 Esas
KARAR NO:2023/32

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/12/2021
KARAR TARİHİ:12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket … Gıda Dış Ticaret Anonim Şirketi’ nin (“… Gıda”) kurulduğu günden bu yana gıda alanında faaliyet gösteren, dünyanın farklı pazarlarına buğday başta olmak üzere tahıl, yem grubu ve yağlı tohum tedariki yapan bir şirket olduğunu, müvekkil şirketin dünya çapında yapmış olduğu ticarete istinaden … 500 listesinde 142. sıraya yerleşmiş ve 2019 yılında da satışlarını en çok artıran şirket ödülünü aldığını, hem Türkiye’de hem de dünyada, ticari muhataplarıyla şeffaf, adil ve hesap verebilir nitelikte olan, faaliyetlerini yürütürken, hukuka, sözleşmelere uyan ve kurumsal yönetim ve etik ilkeler çerçevesinde hareket eden müvekkil şirket kaliteli ürün ve doğru fiyat politikası ile maksimum müşteri memnuniyetini hedeflediğini, farklı ürün grupları ile dünyanın birçok ülkesine talep ve ihtiyaç odaklı transit ticaret gerçekleştiren … Gıdanın; … ile ürün tedariği kapsamında ticaret yapmakta olduğunu, müvekkili şirketin davalı … Bankası Anonim Şirketi’ (“…”) ile 28.06.2016 – 25.01.2021 tarihleri arasında çalışmış, diğer bir ifadeyle hesapları … nezdinde işlem gördüğünü, bu süreç zarfında müvekkili şirketin hesapları toplam, -çeşitli para birimlerinde- 167.962.858 TL, 502.929 EURO, 32.434 GBP ve 84.606.700 USD işlem hacmine ulaştığını, aynı şekilde şirket ortaklarının da banka hesapları … nezdinde işlem gördüğünü, … 25.01.2021 tarihinde müvekkili şirketin hesaplarını, yazılı herhangi bir bildirim yapmadan ve bilgi vermeden kapattığını, müvekkili şirket tarafından hesapların kapatılma gerekçesi sorulduğunda da … herhangi bir bilgi vermediğini, bu tarihten sonra, … Gıda’nın aktif olarak ticarette bulunduğu ve davalı … nezdinde hesapları bulunan muhatapları/iş ortakları tarafından … Gıda’ya transfer edilmek istenen paralar …’nin ticari ilişkiyi sonlandırdığı gerekçesiyle transfer edilmemeye başlandığını, bu konuda söz konusu para transfer işlemlerinin engellenmemesi için …’ye … 18. Noterliği’nin 28.07.2021 tarih ve 12220 yevmiye numaralı ve … 18. Noterliği’nin 20.10.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri gönderildiğini, Bu ihtarnamelerde, “müvekkil şirket hakkında gerçek dışı, yanlış ve yanıltıcı bilgi verilerek, -… Gıda’nın ticaret içerisinde bulunduğu- üçüncü kişiler/şirketler tarafından yapılmak istenen para transfer işlemlerine engel olunması haksız rekabet teşkil ettiği ve müvekkil şirketin itibarını zedeliği, bu nedenle söz konusu faaliyetlere derhal son verilmesi” nin belirtildiğini, yine 20.10.2021 tarihinde …, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (“BDDK”) şikayet edildiğini, söz konusu ihtarnamelere karşı herhangi bir beyanda bulunmayan …, BDDK’ya yapılan şikayet üzerine “… Gıda Dış Ticaret Anonim Şirketi firmasının 26.01.2021 tarihli talebine cevaben 03.02.2021 tarihinde Bankamızca paylaşılan yazıda; “Bankamızca yapılan olağan değerlendirmeler sonrası Bankamız kurum politikası kapsamında ilgili firma ile olan ticari ilişkinin sonlandırılması kararı alındığı” bilgisi paylaşılmıştır. Firma hesapları üzerinde resmi kurum (T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu) denetimi veya soruşturması olduğu yönünde herhangi bir bilgi paylaşımı yapılmamıştır. Bankamız izleme sistemlerince yabancı para ödeme ve dış ticaret işlemleri gerçekleştirilirken gerçek zamanlı, diğer tüm işlemler ise risk odaklı olarak kontrol edilmektedir. Bu kapsamdaki kurum politikalarımız, yerel düzenlemelerin (5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun, 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun ve 7262 sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanunlarda yer alan kısıtlamalar) yanı sıra, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Hazine Bakanlığı’na bağlı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC), Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından uygulanan yaptırım düzenlemeleri ile uyumlu olarak oluşturulmaktadır. Bankamız, yürürlükte olan tüm yasa ve düzenlemelere uyum sağlamak zorunda olup, ayrıca iş ilişkisi ve işlem taleplerini Suç Gelirlerinin Aklanmasının Ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirmektedir. Bahse konu Yönetmelik tahtında risk veya ihlal yaratabileceği değerlendirilen durumlarda yapılacak işlemler bazı sınırlamalara tabi tutulabilmektedir.(…) Yukarıda açıklanan nedenlerle Bankamızca, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun, 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun, 7262 sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na ve ilgili tüm diğer mevzuat ile Bankacılık uygulamalarına uygun olarak işlemlerin yapılmakta olduğu hususunu her türlü yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla konuda kayıtlı talebinize cevaben bildiririz.” şeklinde cevap verdiğini, akabinde, arabuluculuk müessesine başvurulmuş bu başvuru da, hiçbir gerekçe gösterilmeden “bankanın idari kararı anlaşmama yönünde olduğu” için süreç anlaşmama ile sonuçlanmadığını belirterek, haksız rekabetin tespiti ve haksız rekabetin önlenmesini, 100.000,00 TL maddi tazminat ve müvekkili şirketin uğramış olduğu itibar kaybı olarak 250.000,00 TL manevi tazminatın davalı şirketten tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmil edilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının, müvekkili banka nezdinde bulunan hesaplarının haksız bir şekilde kullanıma kapatıldığını bunun yanında davacının çalışmakta olduğu şirketler tarafından müvekkil banka aracılığı ile davacıya para transferi yapılmak istendiğinde yine müvekkil banka tarafından haksız bir şekilde bu transferlerin gerçekleştirilmediğini, bu hususta müvekkil bankaya hem ihtarname gönderildiğini hem de BDDK’ya şikayette bulunulduğunu tüm bunlara binaen müvekkil banka tarafından davacı şirket hakkında haksız şekilde asılsız ve yanıltıcı beyanlarda müvekkil bankanın bu işlemlerinin haksız rekabet teşkil ettiği, ayrıca davacı şirket ortakları ve yetkililerin de aynı sebepten işlem yapamamalarının Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na göre ihlale yol açtığından bahisle maddi ve manevi tazminat talepleriyle işbu davayı ikame ettiğini, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 194. maddesinde, somutlaştırma yükü düzenlenmiş olup maddenin birinci fıkrası uyarınca, taraflar dayandıkları vakıaları, ispata elverişli bir şekilde somutlaştırmakla yükümlü olduğunu, maddenin ihdas amacının, uygulamada genel geçer ifadelerle somut vakıalara dayanmadan davaların açılıp yürütülmesinin önüne geçmek olduğu belirtildiğinin, bir davada, ispat faaliyetinin tam olarak yürütülebilmesi, mahkemenin uyuşmazlığı doğru tespit ederek yargılama yapabilmesi, karşı tarafın ileri sürülen vakıalara karşı kendini savunabilmesi için, iddia edilen vakıaların açık ve somut olarak ortaya konulması gerektiğini, genel geçer ifadelerle, somut bir şekilde ortaya koymadan iddia veya savunma amacıyla vakıaların ileri sürülmesi durumunda, yargılamanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi mümkün olmayacağı gibi, vakıaların anlaşılması için ayrıca bir araştırma yapılması ve zaman kaybedilmesi söz konusu olacağını, davacı tarafın, talep etmiş olduğu 100.000 TL maddi ve 250.000 TL manevi zararı hangi somut vakıaya dayandırarak istediğini açıkça ortaya koyamadığını müvekkili banka tarafından gerçekleştirilen tüm işlemler mevzuata uygun olarak yapıldığını, işlemlerde hiçbir hukuka aykırılık bulunmadığını, davacı yanın haksız ve hukuka aykırı olarak açtığı mesnetsiz davasının reddinin gerektiğini belirterek, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, haksız rekabet iddiasına dayalı haksız rekabetin tespiti, haksız rekabetin men’i, haksız rekabetin tespitine ilişkin kararın yayınlanması, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davanın davalı şirketin tedarikçi müvekkil şirket ile müşterileri arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ve para transferlerini engelleyen ticari uygulamaların haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ve bu haksız rekabetin önlenmesi, havale talimatlarının yapılmaması ile ödemelerin başka bankalar üzerinden yapılmak zorunda kalması sonucu ödemelerin geç gelmesi nedeniyle uğranılan zarar olarak, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL maddi tazminatın davalı taraftan tahsili, uğranılan itibar kaybı nedeniyle 250.000,00 TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsili ve yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talepli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin dosyasında yapılan yargılamada dosyanın SPK, Ticaret Hukuku Konusuna Nitelikli Hesap Uzmanı ve Mali Müşavir olan bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiştir.
Mahkememizin dosyasından alınan 24/11/2022 tarihli bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle: Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davalı bankanın eylemleri neticesinde meydana geldiği iddia edilen haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve bu eylemlerden kaynaklandığı iddia edilen maddi ve manevi zararların davalı bankadan tahsili talebinden ibaret olduğu,
Mali Yönden Nihai Değerlendirme: Dava dosyasına sunulu olan deliller ile mübrez tüm evraklar üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirilmeler neticesinde, davacının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, dava konusu somut olayda uyuşmazlığın, davalı bankanın eylemleri neticesinde meydana geldiği iddia edilen haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve bu eylemlerden kaynaklandığı iddia edilen maddi ve manevi zararların davalı yandan tahsili ve talebinden ibaret olduğu, davacı yanın maddi zarar talebi kapsamında dosyaya ve taraflarına zarara ilişkin herhangi bir hesaplamaya elverişli mali veri ibraz edilmediğinden bu yönde bir değerendirme ve hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Borçlar Kanunu ve SPK Mevzuatı Yönünden Değerlendirme:“Türk Borçlar Kanunu, MADDE 26- Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler” hükmü bulunduğunu, bu hükme dayanarak taraflar dilediği kişi ile sözleşme akdedebileceği gibi sözleşmenin içeriğini de özgürce belirleyebildiğini, taraflar aynı zamanda meydana getirmiş oldukları bu sözleşmeyi tamamen ortadan kaldırabilecekleri gibi sözleşmenin bir bölümünü de ortadan kaldırma özgürlüğüne sahip olduklarını, Davacı sözleşme serbestliği çerçevesin de banka ile Kobi Paket Programı’da içeren Ticaret Müşteri Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme taraflara iste zaman sözleşmeyi feshetme hakkı tanındığını, Davalı … Bankası A.Ş. kendi değerlendirilmeleri sonucu “Banka kurum politikaları kapsamında Davacı … Gıda Dış Ticaret A.Ş. ile ticari ilişkisini sonlandırma kararı almış ve kendilerine bildirildiğini, davalı … Bankası A.Ş.’ nın yasalar gereği davacıya ilişkin her türlü belge ve bilgi KVKK kapsamında koruduğunu beyan etmiş ve bununla ilgili açılan davanın (İstanbul BAM 13.Hukuk Dairesi, 07.03.2018 tarih 2017/869 E., 2018/172 K. sayılı karar) esastan reddedildiği belirtilmiştir.
Uyuşmazlık Bakımından Haksız Rekabet Hükümlerinin İhlal Edilip Edilmediği Hakkındaki Değerlendirme: Davacı tarafın, davalının eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunu iddia etmişse de dosyada bulunan bilgi ve belgeler çerçevesinde haksız rekabete konu olabilecek bir eyleme rastlanılamadığını, davacı tarafın, dava dilekçesi ekinde bir takım mail yazışmaları sunduğunu, bu yazışmalarda yalnızca para gönderme (EFT, Havale gibi) işlemlerinin yapılamadığını, … Bankası’nın bu işlemleri yerine getirmediğini ifa ettiğini, bahse konu mailler haricinde başkaca bir bilgi/belge bulunamadığını, bu yönüyle haksız rekabet halinin varlığından söz edilmesinin mümkün olmadığı kanaatine vardıkları bildirilmiştir.
Davacı vekilinin alınan rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunduğu, ancak alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi raporu hükme esas alındığında davacı talebinin özel hükümlere yönelmediği, davalıların TTK md. 54 vd. genel hükümlerine göre etkin, yoğun ve kasti olarak davacı ile rekabete meydan verecek ve rekabet ortamını bozacak eylemli, etkin ve sürdürülmüş bir faaliyet içerisinde olduklarına dair dosyada bilgi ve belge yer almadığı anlaşılmıştır.
Yukarıdaki bilgi ve belgeler ışığında eldeki dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde alınan bilirkişi raporu tarafların iddia ve savunmalarını karşılayacak nitelikte, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacı iddialarını doğrular nitelikte bir bulguya rastlanmadığından davacının beyan ve iddialarının yerinde olmadığı dolayısıyla davanın ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle:
1-Davacının haksız rekabetin tespitine ve önlenmesine ,haksız rekabetin tespiti halinde ilanına , maddi tazminat istemine ve Manevi tazminat istemine ilişkin davalarının SÜBUT BULMADIĞINDAN AYRI AYRI REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 5.977,13 TL peşin harcın mahsubu ile geri kalan 5.797,23 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 52.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda taraf vekillerinin yüzlerine karşı karar verildi. 12/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza