Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/77 E. 2021/83 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/77 Esas
KARAR NO:2021/83

DAVA:Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ:01/02/2021
KARAR TARİHİ:03/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin lehdarı olduğu … Ltd Şti tarafından düzenlenip müvekkiline gönderilen 2 adet çekin çalınarak kopyalandığı, bu çeklerden dava konusu çekin müvekkilinin adına düzenlenen sahte kaşeler vurularak ve sahte imzalar atılarak takas ve tahsile sunulduğunu, diğer çekin ise kayıp olduğunu, müvekkiline çeklerin … şubesine verilerek gönderildiğini, çeklerin kargo esnasında kopyalanmış olabileceğini, müvekkilinin veriği ürünler karşılığı aldığı çekin kopya çıkması üzerine tahsilatı yapamadığını, çeki müvekkiline veren … Ltd Şti’nin müvekkiline 34 adet çek verdiğini sadece davaya konu 2 çek için bu durumun ortaya çıktığını, dosyaya delil olarak sunulan … Cumhuriyet Başssavcılığına hitaben yazılan dilekçede 25/01/2021 tarihinde çek aslı … Tic Ltd Şti tarafından … Bankası … şubesine ibraz edilmiştir. Lehdarı müvekkilim olan ilgili çekin arkasına müvekkiline ait olmayan sahte kaşe-imza ile … isimli bir kişi ile müvekkilinin hiçbir ilgisi- ürün verme- alma vb. Söz konusu değildir şeklinde beyanda bulunduklarını , dava konusu çekin suretinin de dosyaya sunulduğu bu sebeplerle davanın kabulünü, oluşan maddi- manevi zararların giderilmesini, çalınarak yerine kopyası konulan çeklerin muhataba ibraz edilmesi halinde el konularak müvekkiline teslimini, lehdarı oldukları çek asıllarını müvekkiline teslim edilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE DEĞERLENDİRMELER;
Dava, kıymetli evrağın (çek) iptaline karar verilmesine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun kıymetli evrağa ilişkin düzenlemeleri içeren genel hükümler kısmında yer alan 651/1. maddesine göre, kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir. TTK’nın 651/2. maddesinde ise kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişinin, senedin iptaline karar verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Yasanın kambiyo senetlerine ilişkin 759/1. maddesinde, poliçeyi eline geçiren kişi bilinmiyorsa, poliçenin iptaline karar verilmesinin istenebileceği, 818/1-s maddesinde ise, poliçeye ait iptal hükümlerinin çek hakkında da uygulanacağı ön görülmüştür.
Söz konusu yasal düzenlemeler uyarınca iptal davasının şartları; senedin zayi olması, senette yer alan hakkın halen mevcut olması, iptal talep edenin hak sahibi olması, senet zilyetliğinin yeniden iktisabının mümkün olmaması ve senedin kanunen iptali mümkün bir senet olmasıdır. İptal davası açan kimsenin senetteki hakkının ortadan kalkmamış olması gerekir. Eğer bir hak ödemeyle ortadan kalkmışsa, artık senedin iptaline gerek kalmaz (Hasan Pulaşlı, Kıymetli Evrakı Hukukunun Esasları, 6. bası, 2018, s.77-81).
Somut olayda da istemde bulunan, dava konusu çek aslının 25.01.2021 tarihinde ….Ltd.Şti tarafından … Bankası … şubesine ibraz edildiğini beyan ve kabul etmiş , buna ilişkin çek suretini de dosya arasına sunmuştur. Çek sureti üzerinde yapılan incelemede çekin … bankasına ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği gibi dosyaya konu çeklerin hamili ve kimde olduğu belirli hale gelmiş durumdadır. Bu nedenle yapılması gereken iddia edenin davasını istirdat davası olarak ikame etmesidir. Her ne kadar hukuki nitelemenin mahkemenin yapması gerekmekte ise de , eldeki davanın hasımsız olarak açıldığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-h maddesine göre, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartı olup, aynı yasanın 115/1.maddesinde yer alan düzenlemeye göre de, mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. HMK’nın 115/2. maddesine göre, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Hukukî yarardan maksat, davacının sübjektif hakkına hukukî korunma sağlanması hususunda mahkemeye başvurmasında hâlihazırda hukuken korunmaya değer bir yararının bulunmasıdır. Bir başka ifadeyle, davacı hakkına kavuşmak için, hâlihazırda mahkeme kararına muhtaç bir konumda değilse onun hukukî yararının bulunduğundan söz etmek mümkün değildir.
Dava hasımsız olup HMK 320.maddesinde yer alan basit yargılama usulüne tabidir. HMK 320/1 maddesinde “Mahkeme, mümkün olan hâllerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıdaki bilgiler ışığında tüm dosya kapsamında HMK 320/1. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde Olayda son yetkili hamilin çeki iptal davası açılmadan ibraz ettiği anlaşılmakla , zayii nedeniyle iptal hükmü verilmesinde davacının hukuki yararı olmadığı anlaşılmakla , davanın hukuki yarar yokluğundan reddine şeklinde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN HUKUKİ YARAR YOKLUĞU NEDENİYLE USÜLDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan avansın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …