Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/750 E. 2023/209 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/186 Esas
KARAR NO:2023/194

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/03/2022
KARAR TARİHİ:15/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki kapsamında davalının müvekkiline sipariş verdiğini, müvekkili tarafından siparişlerin teslim edildiğini ancak davalının sipariş bedelini ödemediğini, ve cari hesap borcunun oluştuğunu, davalı tarafça borcun ödenmediğini, bu nedenle alacağın tahsili için …. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından sipariş bedellerinin tamamının ödendiğini, ekonomik kriz nedeniyle bazı ödemelerin geç yapıldığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 9.173,08-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK’nın 67. maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle tarafların alacak ve borç durumlarının tespiti, icra takibinin yerinde olup
olmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporunda özetle; “…Davacı şirketin ticari defterlerine göre 03.02.2021 işbu davaya konu icra takip tarihi itibari ile ve 11.03.2022 dava tarihi itibari ile davalı şirketten 8.450,37 TL alacaklı olduğu, davacının icra takibinde istenilen ana para alacağının konusunu oluşturan 5 adet fatura toplam tutarının 8.450,37 TL tutar olduğu, dava esas değerinin takip öncesi işlemiş faiz ile birlikte belirlendiği ve 9.173,08 TL olduğu, ödeme emrinde faizin hesaplama kriterlerinin gösterilmediği, dava esas değerinde işlemiş faizin dahil edilmesi nedeni ile takip öncesi işlemiş faiz tutarın denetlenmesi gerektiği, taraflar arasında ticari ilişkinin herhangi bir sözleşmeye bağlanmadığı, sunulan faturalar üzerinde de herhangi bir ödeme vadesinin yazılı olmadığı, icra takibi öncesi ilk yazılı talebin davacı şirket tarafından davalı şirkete keşide edilen … 15. Noterliği tarafından düzenlenen 20.01.2021 tarih ve 00790 yevmiye numaralı ihtarname ile yapıldığı, ihtarnamede 8.450,37 TL ana para alacağının işbu ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesinin davalıdan talep edildiği, borcun ödenmemesi nedeni ile davalı borçlunun temerrüde düştüğünün belirtildiği, davacı tarafından sunulan tebliğ mazbatasında davalı şirketin işbu ihtarı 22.01.2022 tarihinde tebliğ aldığı, davacı tarafın ihtarnamede talep ettiği 3.gün sonrası işlemiş faiz talep etmiş olabileceği varsayımı ile hesaplama yapıldığında; faiz başlangıç tarihi 26.01.2022 günü olacağı, bu durumda takip öncesi işlemiş faizin beş adet fatura toplamı için işlemiş faiz tutarının 33,80 TL olabileceği, oysa davacı tarafından 722,71 TL toplam takip önce işlemiş faiz talep edildiği, belirlenen takip öncesi işlemiş faiz talebinin geçerli sayılması halinde beş adet fatura toplamı ana para alacağının 8.450,37 TL ve toplam işlemiş faizin 33,80 TL, ana para+takip öncesi işlemiş faizin ise 8.450,37 TL + 33,80 TL=8.484,17 TL olacağı, davacı tarafından işlemiş faiz hesabına ait bir açıklama olmadığından diğer bir varsayım ile fatura tarihinden icra tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yapıldığında; TCMB verilerine göre 01.01.2020-31.12.2020 temerrüt faiz oranı % 15, 01.01.2021-31.12.2021 temerrüt faiz oranı ise % 18,25 esas alındığında takip öncesi işlemiş faiz toplamının beş adet fatura için toplam 753,97 TL olacağı, talep edilen tutarın ise hesaplanan tutardan daha az davalı lehine olduğundan kabul edilebilir olacağı, hesaplanan tutar talep edilen tutarı aştığından davacının ödeme emrindeki 8.450,37 TL ana para + 722,71 TL işlemiş faiz ile toplam 9.173,08 TL tutarın kabul edilebilir olacağı, davalı şirket yetkilisinin sunulan mail yazışmalarına göre faturalardan ve borç tutarından haberdar olduğunun anlaşıldığı, davaya konu beş faturadan üç adedinin ise zaten e-fatura olarak düzenlendiği ve herhangi sunulan bir itirazın dosyada bulunmadığı, ödeme savunmasına karşın yazılı bir belge ibraz edilmediği, …” yönünde görüş ve kanaat sunmuştur.
Bu kapsamda somut olayımıza bakıldığında; davacının ticari defter ve kayıtlarında dava konusu olup, takibe dayanak faturaların ve fatura bedellerinin alacak bakiyesi olarak kayıtlı olduğu, faturalar ile defter ve kayıtların örtüştüğü, davalı tarafın cevap dilekçesinde davacı ile aradaki ticari ilişkinin ve bu ticari ilişki kapsamında faturaların inkar edilmemiş olduğu, yalnızca borcun ödendiğinin ileri sürülmüş olduğu, mahkememizce defter ve kayıtların ibrazı hususunda verilen ihtaratlı kesin süreye rağmen defter ve kayıtların inceleme için ibraz edilmediği, zaten davalının bilirkişi raporuna itirazında da defter ve kayıtların incelenmesine ilişkin yeniden karar verilmesine dair bir talepte de bulunulmadığı, davalı tarafça davaya konu borcun ödendiğini ispata elverişli herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu dolayısı ile lehine delil olma vasfına haiz olduğu gözetildiğinde, HMK 222. vd maddeleri uyarınca davacı tarafın usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlarının esas alınması gerektiği anlaşılmakla, davacının davalıdan 8.450,37 TL alacaklı olduğu, davacı tarafça yapılan icra takibinin asıl alacak yönünden yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından davalı borçlu adına;

-03.02.2020 tarihli ve 2.294,56 TL bedelli,

-28.02.2020 tarihli ve 1.325,58 TL bedelli,

-31.10.2020 tarihli ve 2.733,23 TL bedelli,

-30.11.2020 tarihli ve 496,00 TL bedelli,

-07.10.2020 tarihli ve 1.601,00 TL bedelli, olmak üzere beş adet ve toplam 8.450,37 TL tutarında faturaların düzenlendiği ve bu fatura alacaklarının tahsili amacıyla, 8.450,37 TL asıl alacak 722,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.173,08 TL üzerinden davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, ödeme emrinde faizin başlangıç tarihinin gösterilmediği bu hali ile, işbu davada işlemiş faiz yönünden de takibe itirazın iptali talep edildiğinden takip öncesi işlemiş faiz tutarının denetlenmesi gerektiği açıktır.
Taraflar arasında ticari ilişkinin herhangi bir sözleşmeye bağlanmadığı, sunulan faturalar üzerinde de
herhangi bir ödeme vadesinin bulunmadığı, icra takibi öncesi ilk yazılı talebin davacı şirket tarafından davalı şirkete keşide edilen … 15.
Noterliğinin 20.01.2021 tarih ve 00790 yevmiye numaralı ihtarname ile yapıldığı,
ihtarnamede 8.450,37 TL ana para alacağının işbu ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde
ödenmesinin davalıdan talep edildiği,
davacı tarafından sunulan tebliğ mazbatasında davalı şirketin işbu ihtarı 22.01.2022 tarihinde tebliğ
aldığı, davacı tarafın ihtarnamede ödeme için 3 gün süre verilmiş olması sebebiyle 3.gün sonrası olan 26.01.2022 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulü gerekmiştir. Bu temerrüt tarihi üzerinden işlemiş faiz bilirkişi raporu ile, 33,80 TL olarak tespit edildiğine göre, işlemiş faiz yönünden talebin kısmen yerinde olduğu görülmüş olup, bu nedenle davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafından …. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın kısmen iptaliyle, takibin 8.450,37 TL asıl alacak ve 33,80 TL faiz olmak üzere toplam 8.484,17 TL üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın likit olması ve davalı borçlunun itirazında haksız olması gözetilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; Davalı tarafından …. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın kısmen iptaliyle, takibin 8.450,37 TL asıl alacak ve 33,80 TL faiz olmak üzere toplam 8.484,17 TL üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın %20’si oranında hesap olunan 1.696,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 579,55-TL ilam harcının peşin alınan 110,79-TL’den düşümü ile bakiye 468,76‬‬-‬TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 202,99-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 1.238,00-TL olmak üzere toplam 1.440,99‬-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.332,62-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 110,79-TL’nin toplamı olan 1.443,41-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 8.484,17-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan reddolunan miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 688,91-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-1.118,64-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret olunan oranına göre hesaplanan 1.034,51-TL’sinin davalıdan, geriye kalan 84,12-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kabul ve reddedilen miktarlar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2023

Katip … Hakim …