Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/748 E. 2023/868 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/748 Esas
KARAR NO:2023/868

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/11/2021
KARAR TARİHİ:16/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı lehdarının kendisi, düzenleyicisi ise … ve Turizm Ltd. Şti. olan 31/01/2020 vadeli 14.000,00 TL bedelli, 29/02/2020 vadeli 14.000,00 TL. bedelli, 31/03/2020 vadeli 14.000,00 TL. bedelli ve 30/04/2020 vadeli 15.540,00 TL bedelli 4 adet … senede dayalı olarak …. İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yaptığını, icra takibinde, … senetlerin düzenleyicisi olan … ve Turizm Ltd. Şti. yanı sıra, müvekkilinin de borçlu gösterildiğini, takibe ait ödeme emri müvekkillerine tebliğ edilmemiş ise de, takibin e-devlet üzerinden öğrenilmesi üzerine, senetlerin üzerinde müvekkil elinin mahsülü imza bulunmaması nedeni ile …. İcra Hukuk Mahkemesi‘nde … sayılı dosya ile imza itirazında bulunulduğunu, bu davada geçici olarak takibin durdurulması taleplerinin reddedildiğini, müvekkili hakkında haciz uygulandığını, hacizlerin fek edilebilmesi için icra dosyasına 18/05/2021 tarihinde 81.976,00 TL ve 28/05/2021 tarihinde 600,00 TL olmak üzere toplam 82.576,00 TL ödeme yapmak zorunda kalındığını, söz konusu ödemelerin istirdat hakkı saklı tutularak yapıldığını, bu husus tahsilat makbuzlarında şerh edildiğini, …. İcra Hukuk Mahkemesi‘nin … Esas sayılı dosyası ile yapılan imza itirazlarının anılan mahkemece 24/06/2021 tarihinde … Karar sayısı ile verilen karar gereğince reddedildiğini, red gerekçesi “şirket kaşesi dışına atılan ikinci imza şirket yetkilisinin şahsi sorumluluğunu oluşturacağından keşideci şirket yetkilisine karşı aval veren sıfatı ile icra takibi başlatılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı” olarak gösterildiğini, bu karara karşı istinaf başvuruları ise süre aşımı nedeniyle reddedildiğini, her ne kadar, icra takip dosyası dayanağı senetlerin düzenlendiği tarih itibariyle müvekkili, düzenleyici şirketin ortaklarından ve tek müdürü ise de, senetler üzerinde yer alan imzalar müvekkilinin elinden sadır olmuş imzalar olmadığını, bu nedenle müvekkiline ait bir imzanın olmadığını, aval veren sıfatına haicz olsun… Bu durumda müvekkili, borçlu olmadığı bir bedeli ödemek zorunda kaldığını, ödediği bedelin istirdaten davalıdan tahsili için işbu davanın açılması zorunda kalındığını, icra takibine dayanak yapılan kambiyo senetlerinin üzerindeki imzaların müvekkiline ait olduğuna dair herhangi bir belirtme bulunmadığını, müvekkilinin avalist sıfatıyla takipte borçlu gösterilmesi alacaklının haksız ve kötü niyetli icra takibi yaptığı anlamına geleceğini, takip tutarının % 20’sinden az olmamak üzere davalının kötüniyet tazminatına da mahkum edilmesini, arabuluculuğa başvurduklarını, davalı taraf ile anlaşılamadığını, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına dayanak yapılan senetler üzerinde müvekkilinin eli mahsülü imzalar bulunmadığını, müvekkilinin bu senetlere ve icra takibine dayalı olarak borçlu olmadığının tespiti ile dosyaya ödenmek zorunda kalınan toplam 82.576,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi hükmü gereğince T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan istirdaten tahsili ile müvekkilimize verilmesini, takip tutarının % 20’sinden az olmamak üzere davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi ile anılan tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından açılan istirdat iddiasının haksız olduğunu, davanın reddinin gerektiğini, davacı bonoların düzenleme tarihinde ve borcun doğdu tarihte şirket yetkilisi olduğunu, davacının müvekkili şirkete olan borcu nedeniyle düzenlenen bonolarda düzenleme tarihinde ve borcun doğduğu tarihte şirket yetkilisu olduğunu, davacı şirket yetkilisi olarak hem şirketi temsilen hem de şahsi sorumluluğunu doğuracak şekilde çift imza attığını, imzaların davacıya ait olduğunu, bu sebeple de borçlu sıfatıyla icra takibinde dava dışı … ve Turizm Ltd. Şti. ile birlikte yer alarak ödeme yaptığını, ilgili icra dosyası incelendiğinde imzayı atan kişi şirket adına olan borca ve imzaya itiraz etmez iken kendisi ile ilgili kısma itiraz ettiğini, sadece bu durum dahi karşı tarafın planlarını açıkça gösterdiğini, icra mahkemesinde davacının söz konusu iddiaları incelendiğini, reddedildiğini, ilgili davanın kesinleştiğini, davacı TTK kapsamında aval olarak kabul edilir ve borçtan şahsen sorumlu olduğunu, poliçenin yüzüne, muhatabın veya keşidecenin imzaları hariç olmak üzere atılan her imza aval hükmünde olduğunu, şirket yetkilisi tarafından da olsa senede atılan ikinci imza, şirket kaşesi olmadan atılmış ise, burada keşideci sıfatı söz konusu olmayacağını, bu imza aval olarak kabul edilir ve imza sahibi borçtan şahsen sorumlu olduğunu, davacının kötüniyet iddiasının yerinde olmadığını, davacı kötüniyetle hareket ettiğini, …. İcra Hukuk Mahkemesi … sayılı dosyasında haklılığı ve davacının borçtan sorumlu olduğu ortaya çıktığını, keşideci şirket yetkilisine karşı aval veren sıfatı ile icra takibi başlatılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, kötüniyet iddiasının yerinde olmadığını, davacı taraf icra mahkemesi tarafından verilen kararı doğru ve hukuka uygun olarak bularak süresinde istinaf etme gereği dahi duymadığını, tüm süreç incelendiğinde hangi tarafın kötüniyetli hareket ettiği hususunun anlaşılacağını, müvekkili şirketi yaptığı işlemin tamamen ticari kurallar çerçevesinde alacağını tahsil etmeye çalışmaktan ibaret olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, dava masraf ve vekâlet ücretinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
Mahkememizdeki dava 25/11/2023 tarihinde açılmakla davacı tarafça arabuluculuk yoluna başvurulmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası UYAP sisteminden alınmış, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine icra takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği tespit edilmiştir.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket yetkilisi …’ın referans imzaları ile aralarında genel biçimlendirme, imza yolu ve karşılaştırmalı analizlerde esas alınan diğer kriterler itibarıyla aynı elden çıktıklarını gösterir nitelikte uygunluk ve benzerlik saptanmadığından inceleme konusu, alacaklı “… Makina A.Ş.”, borçlu “… ve Turizm Ltd.Şti…” adlarına düzenlenmiş, her biri “05/11/2019” düzenleme ve “14.000/ Ondörtbin TL” meblağlı, “31 Ocak 2020” – “29 Şubat 2020” – “31 Mart 2020” ödeme günlü, (3 adet), alacaklı “… A.Ş.”, borçlu “… ve Turizm Ltd.Şti…” adlarına düzenlenmiş, “10/12/2019” düzenleme ve “30.04.2020” vade tarihli, “15.540/ Onbeşbinbeşyüzkırk TL” meblağlı, (1 adet) senet asıllarındaki borçlu imzalarının, davacı şirket yetkilisi …’ın eli ürünü olmadığına ilişkin rapor düzenlenmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ile sonucunda; dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu yerinde görüldüğünü, alınan bilirkişi raporu, yapılan yargılamalar dikkate alınarak davacının davasının kısmen kabulü ile, …. İcra müdürülüğünün … Esas sayılı icra dosyasına dayanak yapılan senetler nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, davacı tarafından icra dosyasına ödenen 18/05/2021 tarihli 81.976,00 TL’nin ve 28/05/2021 tarihli 600,00 TL yapılan ödeme olmak üzere toplam 82.576,00 TL alacağının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi hükmü gereğince merkez bankasının kısa vadeli avanslar için uyguladığı faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının kötü niyet tazminatı isteminin kısmen kabulü ile, asıl alacak tutarı olan 57.540,00 TL’nin % 20’si tutarı olan 11.508,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının Davasının kısmen Kabulü ile ;
1-…. İcra müdürülüğünün … Esas sayılı icra dosyasına dayanak yapılan senetler nedeni ile davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE
Davacı tarafından icra dosyasına ödenen 18/05/2021 tarihli 81.976,00 TL’nin ve 28/05/2021 tarihli 600,00 TL yapılan ödeme olmak üzere toplam 82.576,00 TL alacağının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi hükmü gereğince merkez bankasının kısa vadeli avanslar için uyguladığı faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
Davacının kötü niyet tazminatı isteminin kısmen kabulü ile ; asıl alacak tutarı olan 57.540,00 TL’nin % 20 si tutarı olan 11.508,00 TL Kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine FAZLAYA İLİŞKİN TALEBİN REDDİNE,
2-Karar harcı 6.426,88 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.621,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.805,55 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 1.621,33 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 1.680,63 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 140,75 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.140,75 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 2.121,46 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 855,27 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 11,89 TL’sinin davacı taraftan, 1.308,00 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Mahkememiz kasasında saklanılan evrak asıllarının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili yerlere iadesine,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ..
e-imzalıdır