Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/740 E. 2023/489 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/593 Esas
KARAR NO:2023/405

DAVA:Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ:03/06/2014
KARAR TARİHİ:22/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı muflis … San. A.Ş nin … bölgesindeki yetkili traktör bayiliğinin 2002 yılının 6. Ayından itibaren yaptığını, müvekkilinin bu çalışma dönemi içerisinde tıraktör siparişi verip, bu siparişlerin ücretlerin banka kanalı ile peşin olarak … San. A.ş.ye gönderdiğini, şirketinde sipariş ücretleri ödendikten sonra müvekkile fatura ile birlikte traktör gönderdiğini, ancak 2007 yılının 6. Ayından sonra bu ticari ilişkinin aksadığını, müvekkilinin gönderdiği ücretlerin karşılığı olan traktörlerden 31 adedin peşin olarak ödenmesine rağmen teslim edilmediğini, müvekkilinin bundan sonraki olan siparişleri ile ilgili yine 2008 yılında ve aynı şekilde müteattid defalar gönderdiği bedellerin karşılığını mal olarak alamadığını, yapmış olduğu ödemelerin banka kayıtları ile dekont ve belgeler ile sabit olduğunu, şirket kayıtları incelendiğinde bu süreç içerisinde teslim edilmeyen ve bedeli ödenmiş olan traktör bedel tutarlarını toplam 604.959,35 TL olup, faizi ile birlikte toplam alacağının 1.160.162,92 TL ye ulaştığını, müvekkilinin sadakat ve ticari ahlak doğrultusunda müflis şirketin durumunun düzeleceği umudu ile şirketin iflasının açıldığı tarihten bu yana yasal işlem yapmadığını, …. İflas Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yürümekte olan iflas ve kayıt işlemleri yönünden bu durumda alacağının kayıt kabulü için talepte bulunduğu, talep ettiği 1.160.162,92 TL alacağın red olunduğunu, bu nedenle asıl alacak ve faiz olarak talep ettiği toplam 1.160.162,92 TL nin iflas masasına kayıt ve kabulüne, ikinci alacaklar toplantısına katılmak üzere yetki verilmesine, masraf ve ücreti vekalete hükmedilmesi talep ve dava olunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, kayıt kabul davasıdır.
Davalı İflas idaresi tarafından mahkememize bildirilen açıklamalarda davacının 1.160.162,92 TL tutarlı alacak kayıt talebinin tamamının reddine karar verildiği, red kararının 27/05/2014 tarihinde tebliğ edildiğini, iflas idare memurlarının isimlerinin bildirildiği belirlenmiştir, incelenen dosyada davanın İİK. 235. Maddesi çerçevesinde açılmış kayıt kabule ilişkin dava olup, davanın red kararının tebliği ile süresinde açıldığı belirlenmiştir.
Bozma öncesi mahkememizin 2014/190 esas sayılı dosyasından yapılan yargılamada; Mahkememizce iflas idare memurlarına usulüne uygun tebligatlar yapılmış, alacağın yargılamayı gerektiği hususu dikkate alınarak öncelikle davacının … mahkemeleri aracılığı ile talimat ile kayıt kabule esas alacağının varlığı hususunda bilirkişi inceleme kararı oluşturulmuş, yapılan talimat incelemesi ile davacıya ait ticari defter ve kayıtlar değerlendirilmiş, davacı tarafından traktör siparişleri yapılan banka havalesi olarak ödenen ve kasadan nakit olarak ödenen kayıt ve belgeler tek tek denetlenmiş, sözleşme tarihi itibariyle davacının bu sözleşme ilişkisi içerisinde siparişleri teslim almak için ödediği bedeller ve sipariş edilen mallarda teslimleri ile birlikte değerlendirilerek davacının bu doğrultuda asıl alacağının kayıtlarına iflas tarihi itibariyle 617.617,78 TL olarak belirlenmiş ancak bilirkişi tarafından asıl alacak davacının talebi ile bağlı 604.959,35 TL olduğu belirtilmiş olmakla bu hususun değerlendirilmesi gerekeceği mütalaa edilmiştir. Mahkememizce bu kez davalı iflas idaresi kayıtlarında bilirkişi incelemesi yönünde karar oluşturulmuş, müflise ait sunulan kayıtlar bayilik sözleşmesi ve müflisin iflasına karar veren İst. 10. ATM nin 12/06/2013 tarihli 2013/415 esas sayılı kararı ve kesinleşmesi iflas masasının oluşumuda dikkate alınarak denetlendiğinde düzenlenen faturalar, tahsilatlar, havale işlemleri, fiyat farkı faturaları doğrultusunda davacının teslim edilmeyen mallar nedeni ile ödediği nakit bedele karşılık alacağının 604.959,37 TL olarak tespit edildiği görülmüştür.Tüm dosya kapsamı sunulan deliller, izleme olanağı sağlayan bilirkişi raporları, tarafların rapora karşı beyanları, İİK. Hükümleri doğrultusunda müflisin kesinleşmiş iflası ve ikinci alacaklılar toplantısı iflas idaresine başvurudaki talep miktarı, iflas idaresinin red kararı ve diğer hususlar çerçevesinde davacının iflas masasına kayıt kabulü gereken alacağının 604.959,35 TL olduğu belirlenmiş olup, bunun dışında faize yönelik istemi yönünden de talebinin bu alacakla birlikte istendiği dikkate alınarak fazla talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeye sonucu düzenlenen 21/08/2015 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacı alacağı, iflas tarihi itibariyle 617.617,78 TL olarak tespit edilmiş, fakat incelenen ticari defterlerin kapanış tasdiklerinin bulunmadığı ve sahibi lehine delil teşkil etmediği belirtilmiştir. Müflis şirket ticari defterlerine ilişkin olarak düzenlenen 21/08/2015 tarihli bilirkişi raporu ise, iş yerinde müflis şirketin bulunduğu depoya gidildiği ve ekte bulunan resimler çekilerek, defterlerin bulunduğu deponun karışık ve çok miktarda defter olduğu, bu defterlerin yıllar itibarıyla ayrılmasının mümkün olamayacağı gerekçesiyle deponun resimleri de çekildikten sonra esasa dair rapor hazırlanamayacağına dair görüş bildirmiştir.
Mahkememizden verilen 21/11/2016 tarih ve 2014/… Esas 2016/… sayılı kararın, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 21/11/2016 tarih ve 2017/… Esas 2019/… Karar sayılı ilamıyla “Ticari defterlerin ispat fonksiyonu HMK 222. maddesinde düzenlenmiş olup maddede “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” şeklindeki düzenleme göz önüne alındığında defterlerin tasdiksiz olma durumunda sahibi aleyhine delil olur. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/705 E. 2018/13046 K.06/12/2018 t.) Somut olayda, müflis şirket ticari defterlerinin zayi olduğuna yönelik bilgi ve belge bulunmadığı, davalıya ait ve dava konusu alacağın ait olduğu yıllara ilişkin ticari defterlerinin hazır edilmesi için davalıya süre verilmediği ve bilirkişilere, davalı defterlerinin mutlaka incelenerek rapor düzenlenmesi konusunda da talimat verilmediği anlaşılmaktadır. Usulüne uygun tutulmadığından sahibi lehine delil teşkil etmeyen davacı ticari defterlerine göre düzenlenmiş bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi hukuka uygun değildir. Yukarıda açıklandığı üzere davalıya ait ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması için gerekli işlemler yapıldıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken dosyada belirlenen şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan ” gerekçesiyle kaldırılmakla, dosyanın işbu esasa kaydedildiği görüldü.
Mahkememizin 01/11/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca Dosyanın mali bilirkişi …’a tevdi edilerek, mahkememize daha önce sunulan bilirkişi raporlarındaki tespitler de gözetilerek, (davalı müflis iflas masası vekilleri ile de irtibata geçilerek) davalı müflis şirketin davacı ile olan ticari ilişki içinde olduğu yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarının yerinde incelenmek suretiyle, davacı tarafın davalı müflis şirketin iflas tarihi itibari ile kayıt kabule esas alacak miktarının belirlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle;
Sayın Mahkemeye sunduğum …. İflas Dairesi … iflas dosyasında görevli iflas idare memurlarından talep ettiğim belgelerin Sayın Mahkemeye yada bilirkişi olarak tarafıma sunulmasını,
İflas İdare memurlarının sorumluluk alanında olan taleplerimin yerine getirilmesi konusunda Sayın Mahkemenin ilgili 1. İflas Dairesi … İflas dosyasına gerekli uyarı ve bilgilendirmenin yapılması ve ilgili İflas İdare Memurlarına bu belgelerin teslim için gerekli uyarıların yapılması,
Sayın Mahkemeye ya da tarafıma İflas İdare Memurlarınca hazırlanacak belgelerin teslim edilmesi durumunda raporu düzenleyebileceği, beyanında bulunulmuştur.
Mahkememizce 2 nolu celsede ön raporu sunan SMM bilirkişinin raporunda eksiklik olarak belirtmiş olduğu kayıtlar açısından İstanbul 1. İflas dairesinin … iflas dosyasının iflas iadere memurlarına davalı müflis şirketin 2011,2012 ve 2013 yıllarına ait ticari defter ve kayıtların incelenebilmesi için bulundukları yerden iflas dairesine getirilmeleri ve mahkememize bildirilmesi hususunda muhtıra çıkarılmasına karar verilmiş, bu hususta iflas dosyasının bulunduğu iflas dairesine müzekkere yazılmıştır.
İflas Dosyasında görevli iflas idare memurlarınca 03/02/2022 Tarihli İflas İdare Kararı Gereğince; “İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/593 Esas sayılı dosyasından gönderilen müzekkereye yanıt yazılarak müflis şirkete ait 2013, 2012, 2011 yıllarına ait ticari defterlerin fabrika binası içinde bulunduğu, iflas müdürlüğünce iflas tarihinden geriye dönük 3 yıllık defterlerin ibraz edilmesi halinde saklanma yükümlülüğü olduğu, daha eski defterlere ilişkin iflas idaresi olarak herhangi bir bilgimizin bulunmadığı, buna ilişkin müflis şirket eski yetkililerinden talepte bulunulabileceğinin bildirilmesine karar verildi” yönünde karar verilmiştir.
İflas idare memurlarına ayrı ayrı “İflas idare memuru olduğunuz, müflis … AŞ’nin 2011-2012 ve 2013 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının açılış ve kapanış tasdik belgeleri ile birlikte bilirkişi incelemesi için eksiksiz ve düzenlenmiş olarak mahkememiz kalemine sunmanız, Yerinde inceleme talebiniz olması halinde, yine istenilen yıllara ilişkin defter ve kayıtları açılış ve kapanış tasdik belgeleri ile birlikte bilirkişi incelemesi için eksiksiz ve düzenlenmiş olarak, incelemenin yapılacağı yeri de belirtmek suretiyle mahkememize bildirmeniz, hususlarında tarafınıza İKİ AYLIK KESİN SÜRE verilmiş olup, verilen kesin süre içinde mahkememizce temin edilmesi isterilen ticari defter ve kayıtlar mahkememize eksiksiz ve düzenli bir şekilde sunulmaz veya yerinde inceleme talebine rağmen yine eksiksiz ve düzenli bir şekilde sunulmaz ise, ticari defter ve kayıtları sunmaktan vazgeçmiş sayılacağınız, davacı tarafın sunduğu kayıt ve ve belgelere ve dosya mevcut durumuna göre yargılamaya devam olunacağı ” İHTAR OLUNUR” ifadelerini içerir muhtıralar yazılarak tebliğ edilmiştir.
İflas idaresine “… iflas sayılı dosyada müflis … AŞ yönünden, 2011-2012-2013 yıllarına ait ticari defter ve kayıtların, nereden ve kimden (şirket yetkilisi/temsilcisi vs) sorularak temin edilebileceği, böyle bir kurum veya kişi var ise isim ve adres bilgilerinin bildirilmesi, Fabrika binasının yıkılıp yıkılmadığı, yıkılmış ise yıkım esnasında veya sonrasında bahsi geçen ticari defter ve kayıtların iflas idaresine teslim edilip edilmediği hususlarının araştırılarak bilgi verilmesi” hususunda müzekkere yazılmıştır.
İflas idaresi tarafından gönderilen cevapta “yapılan sorguda müflis şirket yetkilisi … şirketin bilanço esasına göre defter tuttuğu ve defterlerin …. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan iflas ertelemesi davası nedeni ile Ticaret Mahkemesinde bulunduğu tarafımıza bildirilmiştir. Müflis şirkete ait fabrika binası yıkılmış, yıkılma esnasında herhangi bir ticari defterlere rastlanılmadığı gibi müdürlüğümüze de şirket yetkilileri tarafından defter teslimi yapılmamıştır” şeklinde bilgi verilmiştir.
Netice olarak, dava konusu işlem tarihlerine ilişkin davalı müflis defterlerinin temini için yapılan bütün araştırmalar ve bütün yazışmalara rağmen bir sonuç alınamadığı, davalı müflis defterlerinin temin edilemediği, bu sebeple inceleme imkanının bulunmadığı, bu bağlamda bozma ilamında yerine getirilmesi istenilen davalı müflis defterlerinin incelenmesi hususunun yerine getirilemediği, bu haliyle mevcut dosya kapsamına göre yargılamaya devam olunmaktan başka yapılacak bir işlem olmadığı, davacı defterlerinin de sunulmuş olmasına rağmen usulüne uygun tutulmamış olduğu, dolayısıyla da usulüne uygun tutulmadığından sahibi lehine delil teşkil etmeyen davacı ticari defterlerine göre düzenlenmiş bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesinin de hukuka uygun olmayacağı, davacının davasını ispatlayamadığı kanaati ile, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçede açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 154,70 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/05/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza