Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/730 E. 2022/214 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/730 Esas
KARAR NO:2022/214

DAVA:Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ:17/02/2020
KARAR TARİHİ:07/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı olan ve halen … faaliyet gösteren… Yıkama Sanayii Ticaret Limited Şirketi’nin 15.08.2011 ila 11.11.2011 tarihleri arasındaki 2 ay 26 günlük dönemde 1/4’lük hisesinin sahibi olduğunu, kalan 3/4’lük hissenin o zaman ve halen … adına kayıtlı olduğunu, müvekkilinin hisselerini 11.11.2011 tarihinde … (11). Noterliğinin … yevmiye sayılı Hisse Devir Sözleşmesi ile …’na devrettiğini, bu hisselerin de 3/4 hisse sahibi olan …’ya devredilerek hisselerin tamamının bu şahıs adına geçtiğini, davacının şu anda öğretmenlik yaptığını, evrak üzerinde görünen 86 günlük ortaklık hissesinin, ekonomik bakımdan kendisi için tehdit teşkil ettiğini, davacıya … (11). İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ödeme emri tebliğ edildiği gibi, ayrıca bu nedenle mutad dışı olarak emniyete ifadeye de çağrıldığını, davacının pay devrinin pay defterine işlenerek tescil için Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesi için işbu davayı açtıklarını belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak cevap verilmediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dosyanın ….Asliye Hukuk Mahkemesinin ….sayılı, 17/02/2020 tarihli görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edildiği, mahkememiz esasına kaydedildiği görülmüştür.
Dava, davacının üzerinde 86 gün kayıtlı kaldığı iddia olunan 1/4’lük şirket hissesinin … Ticaret Limited Şirketi’nin pay defterine işlenmesi ve Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesi talebine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın, davacı tarafın davalı şirketteki payını devredip devretmediği, bu devrin geçerli olup olmadığı, pay devrinin sicile işlenmesi gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı anlaşıldı.
Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları celp edilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın pay devrine ilişkin şirkete veya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne herhangi bir başvurusu olup olmadığı, var ise buna ilişkin bilgi ve belgeleri sunması için iki haftalık süre verildiği, davacı tarafça beyanda bulunulduğu görülmüştür.
Pay devrinin yapıldığı tarihte 6102 sayılı TTK yürürlüktedir. 6102 sayılı TTK da limited şirket pay devri, Esas sermaye payının geçişi hâlleri/ Devir başlıklı 595.maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde de,”(1) Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir. (2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.(3) Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir.(4) Şirket sözleşmesiyle sermaye payının devri yasaklanabilir. (5) Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır.(6) Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir.(7) Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır.” denilmiştir.
Somut olayda, pay devri, noterden düzenleme şeklide yapılmıştır. Pay devir sözleşmesinde yasanın aradığı yazılılık ve imzaların noterce onanması koşulunun gerçekleştiği ancak devre onay veren bir genel kurul kararının bulunmadığı görülmektedir. Aynı maddenin 7.fıkrasında, başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde devre onay vermiş sayılacağı açıklanmıştır.
Dosyadaki belge ve ibraz edilen deliller ile taraf beyanlarına göre davacıların 11/11/2011 tarihli pay devrinden sonra dava dışı şirkete genel kurulun devre onay vermesi için başvurmadıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca TTK 598 maddesinde de, esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için, şirket müdürleri tarafından ticaret siciline başvurulacağı, başvurunun otuz gün içinde yapılmaması hâlinde, ayrılan ortağın, adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurabileceği açıklanmıştır. Bu düzenlemeler göre, davacıların öncelikle TTK 595/7 maddesi anlamında devre onay için şirkete başvuru yapmaları daha sonra şirket tarafından bu konuda sessiz kalınması halinde 3 aylık süre sonunda artık şirketin devre onay verdiğinin kabulu ile bu kez TTK 598.maddesi gereğince, şirketin pay devrinin tescilden kaçınması halinde şirket ortaklığından ayrılmış olan davacıların sicile başvuru yapabilecekleri açık olduğundan bu gerekler yerine getirilmeksizin dava açılmış olması nedeniyle esas ve birleşen davada davacıların dava açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı sonucuna varılmalıdır. HMK 114.maddesinde hukuki yarar, dava şartları arasında sayılmıştır. HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerektiği belirtilmiş olup, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın hukuki yarar yokluğundan reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile geri kalan 26,30 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.07/03/2022

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza