Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/704 E. 2022/1050 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/704 Esas
KARAR NO:2022/1050

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/12/2018
KARAR TARİHİ:14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında abonelik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkili tarafından davalıya elektrik hizmeti verildiğini fakat davalının bu hizmet karşılığını kesilen fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından ve…. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İddia edilen borcun müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin sahibi olduğu iş yerinde faaliyet gösteren … … san.ve Tic. Ltd. Şti.nin borçlu olduğunu, yapılacak bir bilirkişi incelemesi ve keşif ile bu hususun ortaya çıkacağını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk eden faturalara dayalı başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen dava konusu, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine toplam 3.282,61-TL üzerinden, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde 4.776,90-TL üzerinden ve …. İcra Dairesinin … 13.744,82-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine icra takiplerinin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce …Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde, 20/02/2020 tarihinde 2020/178 karar sayılı karar ile; ” …kaçak elektrik tespit tutanağına konu borcun … … San.ve Tic. Ltd. Şti’ye ait olduğunun kabulü halinde davalının şirket ortağı olması sebebiyle şirket borcundan şahsen sorumluluğunun da bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair…” karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2020/1565 Esas, 2021/2762 Karar sayılı kararı ile;
“…Dosya kapsamından; dava konusu yerde dava dışı şirket ile davacı arasında abonelik sözleşmesi imzalanmış olduğu, tutanak tarihinden önce sözleşmenin feshedilidği, yapılan araştırmada da dava konusu yeri dava dışı şirketin kullandığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin ,Esas No: 2013/5476 ,Karar No: 2013/8924 kararında da açıklandığı üzere , 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 49.maddesi hükmüne göre tüzel kişiler, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanırlar. Aynı kanunun 50.maddesi hükmüne göre de organları, hukukî işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar ve organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar. Bu hukuksal olguların sonucu olarak tüzel kişinin organı niteliğindeki yöneticilerin, tüzel kişi adına ve yararına işledikleri haksız fiillerden dolayı zarar gören üçüncü kişilere karşı tüzel kişi ile birlikte Borçlar Kanununun 41 ve Türk Medeni Kanunu’nun 50/3.maddesi hükmüne göre haksız fiil faili olarak sorumlu tutulmaları gerekir. Bu halde tüzel kişinin ve organlarının sorumluluğun türünün Borçlar Kanununun 51.maddesi hükmünde düzenlenen zincirleme (müteselsil) sorumluluk olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda, icra takibinde dava dışı şirketin ortağı ve yönetici olan davalı borçlu gösterilmiştir. Borca, davalı tarafından itiraz edildiğinden ,onun itirazının iptali talebi ile bu dava açılmıştır.Bilirkişi incelemesi yapılarak takip ve dava konusu alacağın bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verildiği..” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce istinaf karar karar kaldırma ilamı gözetilerek dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişi sunmuş olduğu 06/09/2022 tarihli raporunda özetle; “Dosyaya konu olan tutanaklarda davalı Ramazan …’ın ismi yazılı, olup … … şirketinin ismi geçmediği, kaçak elektrik kullanma şekli rapor içinde detaylı verildiği şekilde elektriği kesik olan ve sözleşmesiz hale gelmiş sayacı tekrar kullanıma açılması şeklinde olduğu, bu kullanımda davacı tarafından sayaca veya tesisata tüketimi engelleyecek ya da sayaca eksik tüketim kaydettirecek şekilde bir müdahale olmadığı tespit edilmesine rağmen sayacın borç ödeme yükümlülüğü yerine getirilmeden kullanıma açılması yönetmelik gereği kaçak elektrik kullanımı olduğu, davalı tarafça kaçak kullanıma ve borca herhangi bir itiraz etmemekte ancak borcun şirkete ait olduğundan takibin şirket adına yapılmasını talep ettiği, ancak bu talebin tartışılabilir veya hukuken sayın Mahkeme tarafından kabul edilebilir olması için tüzel kişilik ve sözleşme yapmakla, yükümlü … arasında geçerli bir abonelik sözleşmesi olması gerektiği tarafımdan düşünüldüğü, mahkeme dosyasında dahil edilen İstanbul BAM 3. Hukuk Dairesinin kararında yukarıda belirtilen tüzel kişiliğe ait sözleşme fesh edildikten sonra kaçak kullanımların gerçekleştiği ve icra takiplerinin başladığı konusunun bilirkişi incelemesi ile incelenmesi gerektiği, davalı tarafın yaptığı itiraz konusunda ise detayları istinaf kararında olmak üzere şirket yöneticilerinin işledikleri haksız fiillerden dolayı zarar gören üçüncü kişilere karşı tüzel kişilik ile birlikte sorumlu oldukları açık bir şekilde belirtildiği görüldüğü, bu karar hukuki gerekçeleri olan bir karar olup teknik bilirkişi incelemesiyle rapor içinde verilen tabloya ve hesaplamalara göre davalının her üç icra takibinden tabloya verilen meblağlardan sorumlu olduğu, davacının itirazın iptali talebinde haklı olduğu, davalı tarafın icra takip tarihleri itibariyle 21.804,33 TL olduğu” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bu kapsamda dava dosyasının incelenmesi neticesinde; davacı ile dava dışı şirket arasında 14/02/2015 tarihinde elektrik satışına ilişkin abonelik sözleşmesi akdedildiği, davalı kullanımında olan yer için üç adet kaçak elektrik tutanağı düzenlendiği söz konusu tutanakların aboneliğin sonlanmasının ardından düzenlendiği, mahkememizce celbedilen söz konusu kaçak tüketim tutanakları değerlendirilmek suretiyle alınan raporda kaçak kullanım bedelleri ayrı ayrı belirlenmiş olup, sunulan rapor mahkememizce de denetime elverişli bulunmuştur. Her bir kaçak elektrik tutanağına dayanılarak düzenlenen faturalar ve bu faturalara dayanılarak yapılan icra takiplerinin yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, kaçak elektrik kullanımı ve kullanım miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden alacağın likit olmaması sebebiyle icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı ve …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takiplerine yapılan itirazların iptaline, takiplerin aynen devamına,
2-Şartları oluşmadığından icra inkar talebi isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 1.489,45-TL karar ve ilam harcından 372,37-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 1.117,08-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 408,27-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.196,00-TL masraf olmak üzere toplam 1.604,27-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır