Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/69 E. 2023/33 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/69 Esas
KARAR NO:2023/33

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:26/01/2021
KARAR TARİHİ:12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalılar/borçlular tarafından 13.12.2019 tarihinde … İlçesi, Soğanlı Mahallesi, … Sokak, No:18 adresinde, 21.12.2019 tarihinde Fatih İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:19 adresinde, 03.12.2019 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:25 adresinde
yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisi müvekkil şirketin yüklenici şirketi tarafından giderildiğini, bu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıplar müvekkil şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, Davalı/borçlu … Genel Müdürlüğü tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 12.542,68-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapılmış ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, Davalının ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, Borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine külliyen itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.’lı TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, görüşme sonunda anlaşılamaması üzerine ilgili anlaşamama tutanağı tanzim edildiğini, …. İcra Müdürlüğü … Esas, …. İcra Müdürlüğü … Esas …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazların iptalini ve takibin devamı, Davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : İhbar olunan … … İnşaat Asfalt Taah. ve Tic. A.Ş. ve … İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’ nin cevap dilekçesinde özetle: Davacının …. İcra Müdürlüğü’nün …, …, … E sayılı dosyaları ile başlattığı 12.542,68 TL takip çıkış tutarlı ilamsız takibe müvekkili tarafından itiraz edildiğini, yapılan itiraz üzerine karşı tarafın itirazın iptali, itirazın haksız olması nedeniyle icra ve innın ve yapılan tüm taleplerin haksız ve kötüniyetli olduğundan ve müvekkili şirkete karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin davalıyı zarara uğratan bir eylemi ve işlemi bulunmadığını, davacının davasını hem kusur hem de zarar yönünden ispatla mükellef olduğunu, ancak dosyada yer alan belge ve bilgilerle ispatlanamadığını, davaya konu kazı alanındaki iş, “2017 yılı Avrupa 1. Bölge Abone İşleri Daire Başkanlığı İçmesuyu ve Atıksu Yapım, Bakım ve Onarım İşi(2)” olup, … nezdinde çalışmalar halen devam ettiğini, davaya konu hasar tarihinin 27.09.2018 olduğunu, bu dönemde … İnşaat tarafından çalışmalar sürmekte olduğunu, hasar tarihi itibariyle işin yapımını üstlenen … Altyapı İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin davaya dahil edilmesi, hasar tarihi itibariyle müvekkili şirketin iş ve işlemlerini sigorta şirketi ile yapmış olduğu sözleşme çerçevesinde sigorta teminatı altına alındığını, all risk sigorta poliçesi sigortacıları Neova Sigorta A.Ş. ile Sompo Japan Sigorta A.Ş’ye davanın ihbarını, öncelikle husumet yokluğundan müvekkili şirket yönünden davanın reddine, Mahkememiz aksi kanaatte olması halinde haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddini, yargılama ve vekalet ücretlinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İddia, savunma hep birlikte değerlendirilmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın dava dilekçesinde belirtilen icra dosyalarına konu yerlerde davacıya ait tesislerde zararın meydana gelip gelmediği, davacının gerçek zarar miktarı ile davalının hasar meydana gelmiş ise sorumlu olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosyamız içine alınan …. İcra Müdürlüğü’ nün; … Esas, … Esas, … Esas sayılı takip dosyaları incelenmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’ nün; … Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine takibi yapıldığı, 1.431,13 TL hasar bedeli, 65,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.496,41 TL’ nin tahsili için takip başlatılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’ nün; … Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine takibi yapıldığı, 1.473,37 TL hasar bedeli, 64,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.537,67 TL’ nin tahsili için takip başlatılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’ nün; … Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine takibi yapıldığı, 9.072,38 TL hasar bedeli, 436,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.508,60 TL’ nin tahsili için takip başlatılmıştır.
Davalının itirazları üzerine takibin durduğu, İcra dosyalarında itirazların süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldıkları anlaşılmıştır.
İcra dosyalarında yapılan incelemede toplam 12.542,68‬ TL’ nin tahsili için takip başlatıldığı, dava dilekçesinde de dava değeri olarak 12.542,68‬ TL olduğu görülmüştür.
Taraflarca Mahkememiz dosyasına sunulan deliller ve Mahkememizce celp edilen belgeler hep birlikte incelenerek, taraflar arasında uyuşmazlıkla ilgili olarak rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Mahkememizin dosyasında yapılan yargılamada; 6100 sayılı Yasanın 266.maddesi gereğince iddia, savunma,sunulan deliller incelenerek meydana gelen hasar ile davalı şirketin eylemleri arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, faturadaki hasar bedelinin kadri maruf olup olmadığı, hasarın kapsamı ile uyumlu olup olmadığı, davalı tarafa yüklenebilecek kusurun bulunup bulunmadığı, davacı tarafın müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, gerçek zarar ilkesi gereğince dosyaya sunulan belgeler değerlendirilmek suretiyle davacı tarafça hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapılmış ise bu zarar kalemlerinin de hesaplanarak, aksi halde takdiri mahkememize ait olmak üzere işçilik ve vasıta gideri talepleri ayrık tutularak ayrı ayrı hesaplama yapılarak davacının hususlarında rapor tanzim edilmesine karar verilerek dosya üzerinden bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin dosyasında yapılan yargılamada 27/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda icra dosyasının esas numarası yanlış yazdığı, hem bu hususun düzeltilmesi hem de taraf vekillerinin itirazlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi için aynı bilirkişiden ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan 30/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle:
…. İcra Müdürlüğü’ nün; … Esas sayılı dosyasının değerlendirilmesinde:
Zararın, davalı …’ nin yüklenicisi konumundaki ve davalı “… inş. ve San. Tic. Ltd. Şti.’nin eylemleri ile gerçekleştiği, dava konusu mahalde, davacıya ait alt yapının usulüne uygun şekilde inşa edilmediği, izah edilen nedenlerden dolayı, davanın %30, davalı …’ nin yüklenicisi konumundaki ve davalı “… İnş. ve San. Tic. Ltd. Şti.’nin %70 oranında kusurlu olduğu, davalı …’nin dava konusu işin yapımında işveren konumundaki olduğu, yüklenici konumunda ve davalı … inş. ve San. Tic. Ltd. Şti.’ ye ihale edilen işler kapsamında yapılan kazı çalışmalarında, sorumluluğun yüklenicide olmasının gerektiği, bu nedenle davalı …’ nin kusurunun olamayacağı, ancak bu hususa ilişkin taktirin Mahkememize ait olduğu, davalıların, söz konusu işe ait davacıya veya icra dairesine ödeme yaptığına ilişkin bir belge dosya kapsamında görülmediği, meydana gelen zararın miktarına ilişkin yukarıda yapılan hesaplamalar neticesinde; Meydana gelen hasarın KDV dahil 739,15 TL ve 33,17 TL faiz olmak üzere toplam 772,32 TL hesaplandığı, davacı %30 oranında 772,32 TL x %30 = 231,69 TL davalı …’ nin yüklenicisi konumundaki ve davalı … İnş. ve San. Tic. Ltd. Şti. %70 oranında 772,32 TL x %70 = 540,62 TL tutarında sorumlu olduğu, (söz konusu 540,62 TL tutarındaki kusur oranının sorumlusunun, davalı … veya yüklenici konumundaki ve davalı … İnş. ve San. Tic. Ltd. Şti. olup olmayacağı hususunun Mahkememizin taktirinde olduğu kanaatine varılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’ nün; … Esas sayılı dosyasının değerlendirilmesine:
Zararın, davalı …’ nin yüklenicisi konumundaki ve davalı “… inş. ve San. Tic. Ltd. Şti. – … … İnş. Asfalt Taah. Ve Tic. A.Ş.’nin eylemleri ile gerçekleştiği, dava konusu mahalde, davacıya ait alt yapının usulüne uygun şekilde inşa edilmediği, izah edilen nedenlerden dolayı, davanın %30, davalı …’ nin yüklenicisi konumundaki ve davalı “… İnş. ve San. Tic. Ltd. Şti.’- … … İnş. Asfalt Taah. Ve Tic. A.Ş.’nin %70 oranında kusurlu olduğu, davalı …’nin dava konusu işin yapımında işveren konumundaki olduğu, yüklenici konumunda ve davalı … inş. ve San. Tic. Ltd. Şti. – … …. İnş. Asfalt Taah. Ve Tic. A.Ş.’ ye ihale edilen işler kapsamında yapılan kazı çalışmalarında, sorumluluğun yüklenicide olmasının gerektiği, bu nedenle davalı …’ nin kusurunun olamayacağı, ancak bu hususa ilişkin taktirin Mahkememize ait olduğu, davalıların, söz konusu işe ait davacıya veya icra dairesine ödeme yaptığına ilişkin bir belge dosya kapsamında görülmediği, meydana gelen zararın miktarına ilişkin yukarıda yapılan hesaplamalar neticesinde; Meydana gelen hasarın KDV dahil 600,33 TL ve 25,75 TL faiz olmak üzere toplam 626,08 TL hesaplandığı, davacı %30 oranında 626,08 TL x %30 = 187,82 TL davalı …’ nin yüklenicisi konumundaki ve davalı … İnş. ve San. Tic. Ltd. Şti.- … … İnş. Asfalt Taah. Ve Tic. A.Ş.’ %70 oranında 626,08 TL x %70 = 438,25 TL tutarında sorumlu olduğu, (söz konusu 438,252 TL tutarındaki kusur oranının sorumlusunun, davalı … veya yüklenici konumundaki ve davalı … İnş. ve San. Tic. Ltd. Şti.- … … İnş. Asfalt Taah. Ve Tic. A.Ş.’ olup olmayacağı hususunun Mahkememizin taktirinde olduğu kanaatine varılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’ nün; … Esas sayılı dosyasının değerlendirilmesine:
Zararın, davalı …’ nin yüklenicisi konumundaki ve davalı “… İnş. San. Ve Tic. A.Ş. – … İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin eylemleri ile gerçekleştiği, dava konusu mahalde, davacıya ait alt yapının usulüne uygun şekilde inşa edilmediği, izah edilen nedenlerden dolayı, davanın %30, davalı …’ nin yüklenicisi konumundaki ve davalı … inş. San. Ve Tic. A.Ş. – … İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.nin %70 oranında kusurlu olduğu, davalı …’nin dava konusu işin yapımında işveren konumundaki olduğu, yüklenici konumunda ve davalı … inş. San. Ve Tic. A.Ş. – … İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ ye ihale edilen işler kapsamında yapılan kazı çalışmalarında, sorumluluğun yüklenicide olmasının gerektiği, bu nedenle davalı …’ nin kusurunun olamayacağı, ancak bu hususa ilişkin taktirin Mahkememize ait olduğu, davalıların, söz konusu işe ait davacıya veya icra dairesine ödeme yaptığına ilişkin bir belge dosya kapsamında görülmediği, meydana gelen zararın miktarına ilişkin yukarıda yapılan hesaplamalar neticesinde; Meydana gelen hasarın KDV dahil 137,42 TL ve 6,50 TL faiz olmak üzere toplam 143,92 TL hesaplandığı, davacı %30 oranında 143,92 TL x %30 = 43,17 TL davalı …’ nin yüklenicisi konumundaki ve … inş. San. Ve Tic. A.Ş. – … İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ %70 oranında 143,92 TL x %70 = 100,74 TL tutarında sorumlu olduğu, (söz konusu 100,74 TL tutarındaki kusur oranının sorumlusunun, davalı … veya yüklenici konumundaki ve davalı … inş. San. Ve Tic. A.Ş. – … İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ olup olmayacağı hususunun Mahkememizin taktirinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin alınan rapora karşı itirazlarının, alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olması nedeni ile reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 49. maddesine göre, hukuka aykırı kusurlu bir fiille başkasına zarar veren kimse bu zararı tazmine mecburdur. Böylece haksız fiilden sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmaktadır. Haksız fiil sorumluluğunda genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Özel bir sorumluluk hükmüyle düzenlenmemiş olup bütün hallerde bir kimse için haksız fiil sorumluğunun söz konusu olması, 6098 sayılı TBK’nın 49′ deki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Diğer bir deyişle, ayrık bir düzenleme bulunmadığı kusur sorumluluğu hallerinde 6098 sayılı TBK’nın 49. ve devamında yer alan esaslar uygulanır.
Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Düzenlemesi mevcuttur. Haksız fiil sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan ikinci koşul, zarara sebebiyet veren hukuka aykırı fiilin, fail tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasıdır. Kusur, hukuk düzeninin kurallarının bilerek ve isteyerek yada ihmal sebebiyle ihlal edilmesi gerekecektir.Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır. Uygulama ve öğretide kabul görmüş tanıma göre; kusur, hukuk düzenince kınanabilen davranıştır. Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır. Kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiil bir zararın doğması neden olmalı, zarara neden olan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi fiilden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilerin maddi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararın haksız fiili ile gerçekleştiğinin diğer söylemle zarar ile haksız fiil arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.”davacının icra takibi başlatmasında kötü niyetli olarak davrandığı hususu davalı tarafça ve toplanan delillere göre ispatlanamadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine ve yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan yasal düzenlemeler ışığında somut olayımıza bakıldığında; dosya kapsamında davacı tarafından sunulan belgeler, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli oluşa göre denetime elverişli olan bilirkişi raporu kapsamında haksız fiilin meydana geldiği bunun sonucunda oluşan hasar sebebiyle maddi zararın oluştuğu sabit ise de davalının haksız fiilden sorumlu olduğunun davacı tarafından ispat edilemediği kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın SÜBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE,
2-Davalının Kötü niyet tazminatı isteminin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 166,66 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 13,24 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi 12/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza