Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/675 E. 2022/287 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/675 Esas
KARAR NO :2022/287

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/10/2021
KARAR TARİHİ:28/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı asli dava dilekçesinde özetle, ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyasına kayden Davalı …’in hakkında icra işlemi başlattığını, anılan İcra işlemi, davalı lehine tarafınca düzenlenen … Bankası … Sanayi sitesi 6307 şube kodlu 90.000 Amerikarı Dolar meblağlı çek olduğunu, anılan çekin ekte sunulan dekont ve belgelerden anlaşılacağı üzere tarafınca ödendiğini, ancak davalı kötü niyet ile hareket ederek çeki tarafına teslim etmediği gibi, icra takibine devamla ….İcra Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … sayılı kararları ile tecziye edilmesine sebep olduğunu belirterek, Bu nedenler ile; Davalı …’in ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyasına konu çek ile ilgili herhangi hir borcunun bulunmadığını, öncelikle ….İcra Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … sayılı karar telafisi mümkün olmayacak sonuçlar doğuracağından infazının durdurulmasını, Davalıya borcunun olmadığının tespitine, icra takibi durdurularak ihtiyati tedbire karar verilmesini, kötü niyetli davalının %20 tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, işbu huzurdaki dava konusu iddiaların … Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamı, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı ilamı ve …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı ilamı tartışılmış olup 6100 sayılı HMK’nın 303. Madde hükmü uyarınca kesin hüküm niteliğini haiz olduklarını, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-i bendinde davanın önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartı olarak sayıldığını, Hal böyle iken, davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davacı tarafça ödendiği iddia edilen 73.000,00 Amerikan dolarının finansal kurum aracılığıyla düzenlenen belge ile ispatlanması gerektiğini, çek üzerine müvekkili tarafından yazıldığı iddia edilen beyanın, müvekkil tarafından yazılıp imzalanmadığı ve 73.000,00 Amerikan dolarının davacı … tarafından ödenmediği … Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar numaralı ilamı ile kesinleştiğini, hal böyle iken, davacı tarafın müvekkile ödediğini iddia ettiği 73.000,00 Amerikan doları bakımından 6100 sayılı HMK’nın 200. Madde hükmünde yer alan senetle ispat zorunluluğunu da yerine getiremediğinin açık olduğunu belirterek, davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava Menfi Tespit Davasıdır.
….İcra Ceza Mahkemesinin … E.sayılı dosyası ve ….İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı doyasına konu olan çek ile ilgili olarak davacının davalıya borçlu olup olmadığı, bu çeke ilişkin davacı tarafından davalıya ödeme yapılıp yapılmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf, takibe konu olan 90.000 USD’lik çeke ilişkin elden ve banka yolu ile ödemeler yaptığını ileri sürerek borcunun kalmadığını ileri sürmüş ve dava dilekçesi ekinde dekontlar ve çek fotokopisinin olduğu iki tarafın da imzalarının ve beyanlarının olduğu belge sunmuştur.
Dava dilekçesi ekinde yer alan çek fotokopisinin ve tarafların imzalarının ve beyanlarının olduğu belgenin incelenmesinde, “yukarıdaki çeke mahsuben 73.000 (Yetmişüçbin) Ameriken Dolarını …’e teslim ettim” ifadesinin bilindiği ve bu beyanın devamında … yazılı olduğu ve imza bulunduğu, bu beyan ve imzanın altında da “… teslim aldım 27.4.2017” ifadelerinin yazılı olduğu ve imza bulunduğu görülmüştür.
Davalı … bu belgedeki “… teslim aldım 27.4.2017” yazısını ve imzasını inkar etmemiş olmakla birlikte, çekin teslim alınmasına ilişkin olarak bu ifadenin yazılıp imzalandığını, davacıdan çeke mahsuben elden ödeme almadığını, “yukarıdaki çeke mahsuben 73.000 (Yetmişüçbin) Amerikan Dolarını …’e teslim ettim” ifadesinin sonradan davacı tarafından yazılıp imzalandığını, çeke mahsuben ödeme yapılmış izlenimi uyandırıldığını ileri sürmüştür.
Dava konusu çekin icraya konulmuş olduğu icra takip dosyasında takip talebi ve ödeme emrinde alacak kalemleri olarak 72.739,00 USD çek, 119,57 USD faiz, 218,22 USD % 0,3 komisyon ve 7.273,90 USD % 10 çek tazminatı olmak üzere toplam 80.350,69 USD üzerinden takip yapıldığı görülmüş olmakla, davacı tarafından banka yolu ile yapıldığı iddia olunan ödemelerin mahsup edilerek 90.000 USD’lik çekin bakiye miktarı üzerinden ve faiz, komisyon ve tazminat miktarlarının talep edildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi ekinde yer alan üç adet 3.500,00 TL lik banka ödemesine ilişkin dekontlarda, alınan borç paranın iadesi olduğuna dair açıklama yer alıp, dava konusu çeke mahsuben yapıldığına dair bir ifade de bulunmadığından, bu ödemelerin dava konusu çeke ilişkin olarak yapıldığı hususu ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde yer alan bir adet 13.008,05 USD’lik ve bir adet 13.800,00 TL’lik banka ödeme dekontları, davalı tarafından da kabul edildiğinden (bu miktarlar takip talebinde de belirtilerek toplam çek bedelinden düşülmüştür) bu ödeme miktarlarının çek için yapılan ödemeler olduğu anlaşılmış olup, bu dekontlar haricinde takip talebinde davalı tarafından ödeme olarak kabul gören 251,71 USD de takip talebinde belirtilip toplam çek bedelinden mahsup edildiğinden çeke mahsuben yapılan ödeme olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre mahkememizce çözülmesi gereken sorun, dava dilekçesi ekinde yer alan çek fotokopisinin ve tarafların imzalarının ve beyanlarının olduğu belgede yer alan 73.000 USD’lik ödemenin elden yapılıp yapılmadığına ilişkin olup, çeke ilişkin olarak yapılacak ödemelerin elden yapılmasını yasaklayan bir düzenleme olmaması, ödemenin banka yolu ile yapılmasının zorunlu olmaması, davalı tarafın davacı beyanının sonradan yazıldığı ve kendi beyanının da çekin teslim alınmasına ilişkin olduğu iddiasını yazılı bir delil ile ispatlaması gerektiği, ancak buna ilişkin bir yazılı delilinin olmaması karşısında, davacı vekilinin 73.000 USD ‘lik ödemenin elden yapıldığına ilişkin iddiası ve bu kapsamda sunulan belge ve belgedeki beyanlar uyarınca yerinde görülmüştür.
Kabul edilen bu tutar olan 73.000 USD ve takip talebinde davalı tarafın ödendiğini beyan ederek mahsup ettiği 13.008,05 USD, 13.800,00 TL(4.011 USD) ve 251,71 USD toplandığında, 90.000 USDlik çek için 90.270,76 USD ödeme yapıldığı anlaşılmış olup, davalı tarafça yahılan ödemeler mahsuq edilerek kısmi takip yapıldığından 90.000 USD’lik çekin takibe konulan 72.739,00 USD’lik kısmına yönelik olarak davacının davalıya borçlu olmadığına karar verilmiştir.
Mahkememizce davanın kısmen kabulü ile, …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takibinde takibe dayanak 90.000,00 USD bedelli çekin takibe konulan 72.739,00 USD lik kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ise de, talep edilen bu miktar yönünden borçlu olunmadığı belirlenmiş olmakla, takipte bu miktara bağlı olarak ileri sürülen faiz, komisyon ve çek tazminatının da talep edilemeyeceği aşikardır.
Davacı dava değerini takip miktarı olarak değil, çek bedeli olan 90.000 USD olarak belirtmiş olup, 90.000 USD’lik çekin 72.739,00 USD’lik kısmı takibe konulduğundan takipteki bu miktar yönünden dava kabul edilmiş, aradaki fark olan 17.261,00 USD’lik kısma ilişkin olarak açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile, …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takibinde takibe dayanak 90.000,00 USD bedelli çekin takibe konulan 72.739,00 USD lik kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 31.723,31 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 9.327,72 TL harcın mahsubu ile kalan 22.395,59 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
4-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 166,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 80,82) 134,56 TL yargılama gideri ve 9.327,72 TL peşin harç olmak üzere toplam 9.462,28 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 40.270,11 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 14.419,27 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
7-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/03/2022

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza