Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/669 E. 2022/652 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/669 Esas
KARAR NO:2022/652

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/10/2021
KARAR TARİHİ:13/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin yetkilisi olduğu … Ltd.Şti. adına 350.000 TL miktarlı düzenleyeni … Ltd.Şti. Lehtarı … olan senet ile, miktarı 642.000 TL olan düzenleyeni … Ltd.Şti. ve lehtarı … olan 2 adet bonoyu şirket adına davalıya keşide ederek teslim ettiğini, 13.12.2016 tarihli iki adet protokolde de (her bir senet için ayrı protokol) sabit olduğu, senetlerin teminat için verildiği, senetlerin üzerine atılan imzaların ikisi de uygulamada ticari hayatta genelde şirket adına çift imza atılması gerektiği düşüncesiyle müvekkili tarafından şirket adına atıldığını, ancak davalı tarafın, müvekkilinin şirket nam ve hesabına keşide ederek kendisine teslim ettiği bu senetlere müvekkilinin atmış olduğu imzalardan birini müvekkilinin kendi adına atılmış gibi göstermeye çalıştığı ve müvekkilinin adını aşağıya kefil kısmına davalının yazdığını, müvekkil aleyhine de haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibi başlattığını, davaya konu bonolardan ve ekteki protokollerden …’ın şahsi borçlu olmadığını, atılan imzaların açıkça şirket nam ve hesabına atıldığının sabit olduğunu, müvekkili tarafından resmi evrakta sahtecilik, dolandırıcılık ve TCK Madde 209 gereği açığa imzanın kötüye kullanılması suçlarından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunduklarını ve soruşturmanın henüz devam ettiğini, müvekkilinin şahsına ait olan araçlarına ve taşınmazlarına haciz konulduğunu, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalar için bu aşamada tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini belirterek, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı icra takiplerinde davacı … açısından telafisi güç ve imkansız zararların doğmaması adına mahkemece bu aşamada dava sonuna kadar teminatsız olarak icra takiplerinin tedbiren DURDURULMASINA karar verilmesini, davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalarda şahsi olarak borçlu olmadığının tespitine ve söz konusu icra takiplerinin davacı adına iptaline, davacının borcu olmadığının tespitine, Kötü niyetle hareket ederek davacının ticari hayatına onarılmaz zararlar veren davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekalettin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen arabulucu tutanağını kabul etmediklerini, Davacının zorunlu dava şartı için arabulucuya baş vurduğunu bu dava açıldıktan sonra icra dosyasına yazılan müzekkere ile öğrendiklerini, Arabulucunun kesinlikle hiç biri ile görüşülmediğini, Toplantı gününden de haberdar edilmediklerini, arabulucudan bu husustaki kayıt ve belgelerin istenmesini talep ettiklerini ve Öncelikle usulüne uygun dava ön şartı yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Davacı borçlu tarafın teklifine göre, tarafların belki de anlaşabileceklerini, Keza arabulucu bu başvuru ve dava hakkında bize yani davalı taraf ile görüşme sağlamadan, bilgi vermeden bu tutanağı düzenlediğini, Görüşmeye katılmamanın sonucunu bildiklerini, Bu sebeple haklı oldukları bir davada bu şekilde bir hata yapmalarının mümkün olmadığını, davacı tarafça dava dilekçelerinde belirttikleri senedin teminat senedi olduğuna ve borçlu olmadıklarına dair iddialarının doğru olmadığını, bu yönde yapılmış bir sözleşme de bulunmadığını, Dosyaya ibraz ettikleri fotokopi şeklindeki düzmece belgeyi de kabul etmediklerini, Davacının müvekkili davalıya senet mukabilinde borçları bulunduğunu ve ödemedikleri için de borçlular aleyhinde icra takibi yapıldığını, belirterek, sübut bulmayan davanın reddine ve yargılama giderlerinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesinini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava Menfi Tespit davasıdır.
:…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalarına konu olan senetlerde yer alan davacının adının senede kefil olarak davalı tarafından sonradan eklenmek suretiyle takibe konu edilip edilmediği, bu senetlerin dava dilekçesi ekinde yer alan protokollere göre teminat senedi olup olmadığı, senetlerden dolayı davacının şahsi olarak borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşıldı.
Davalı taraf cevap dilekçesinde arabuluculuk aşamasının usulen eksik olduğuna dair beyanlarda bulunmuş ise de, menfi tespit davalarında arabuluculuğa başvuru şartı olmadığından bu beyanlarının değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkememizce, ….İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyası, ….İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyası ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası celp edilmiştir.
Davacının tedbir talebinin 03/11/2021 tarihinde reddine karar verilmiştir. 16/11/2021 tarihinde davacı tarafça bu kararın İstinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi’nin 2022/47 E-2022/1023 K.sayılı 07/06/2022 tarihli ilamı ile davacı vekilinin İstinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 16/05/2022 tarihli celsesinde, Davacı vekilinin satışların durdurulmasına yönelik tedbir talebi icra takibinin durdurulması mahiyetinde olup, takipten sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibi durdurulamayacağından ve takibin durdurulması talebine yönelik olarak daha önceden mahkememizce red kararı verildiğinden bu celsede yinelenen tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmış olduğu, 17/02/2022 tarihli tanık ve delillerin bildirilmesi talepli dilekçe ile tanık isimlerinin ve T.C Kimlik Numaralarının bildirilmiş olduğu görülmekle davalı vekilinin tanıkların dinlenilmesine yönelik usuli eksiklik olduğuna dair beyanlarının yerinde görülmeyip reddi ile, geçen celse ara kararı uyarınca tanık listesinde isimleri bulunan ve hazır edilmiş olan tanıkların dinlenilmesine karar verilmiş ve tanıklar dinlenilmiştir.
Mahkememizce, yapılan yargılamaya göre, senedin kambiyo senedine havi tüm unsurları içerdiği, sebepten mücerret olan kambiyo senedi nedeniyle teminat ve boş olan kısımların sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulmak suretiyle takibe konulduğu iddiasında bulunan davacının bu iddiasını usulüne uygun yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği, senet üzerinde senedin teminat olduğuna ilişkin bir ibare bulunduğuna dair somut bir delil bulunmadığı, davacı senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasında ise de, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının ispatlanamadığı, davacı delilleri arasında yemin delili var ise de senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddialarının konusu suç teşkil ettiğinden yemin teklif hakkı hatırlatılmadığı, davacının teminat ve anlaşmaya aykırı doldurulma iddialarını usulüne uygun yazılı delillerle ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç 80,70 TL olup, peşin alınan 16.940,88 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 16.860,18 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 66,650,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13/06/2022

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza