Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/653 E. 2022/844 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/653 Esas
KARAR NO:2022/844

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ :14/10/2021
KARAR TARİHİ:05/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı borçlu … Et İnş. Oto San.Tic.Ltd.Şti. ile müvekkil arasında 06.03.2015 tarihinde 500.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını ve davalı borçluların da kredi sözleşmesini müteselsil kefil olmayı taahhüt ettiklerini, müvekkil banka tarafından asıl borçluya kredi kullandırıldığını, ancak ne dava dışı asıl borçlunun ne de davalı borçluların taahhütlerini yerine getirmediklerini, kredinin ödenmemesi üzerine … 48. Noterliği’nin 12.06.2019 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesinin keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine; dava dışı asıl borçlu hakkında menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi, davalı borçlu hakkında ise …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı müşterek borçlu tarafından borcun tamamına, faizine ve ferilerine itiraz edildiğini, davalı borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, belirterek sonuç olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek % 17,82 temerrüt faizi ve % 5 BSMV üzerinden takibin devamına, asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin davacı bankaya konu edildiği gibi herhangi bir borcu bulunmadığını, Kat ihtarnamesinin davalı müvekkiline tebliğ edilmediğini, dolayısıyla icra takibine konu edilen alacak kalemleri yönünden müvekkilin temerrüde düşmüş olmasının hukuken söz
konusu olmadığını, davacı tarafça icra takibine konu edilen kredi sözleşmesi gereği, davalı müvekkilin kefil olabilmesi için eşinin de rızasının bulunması gerekirken, davaya konu kredi sözleşmesi ve ekinde davalı müvekkilin eşinin rızasının alındığına dair herhangi bir evrak sunulmadığını, bu nedenle davalı müvekkilin kredi sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatıyla hukuken sorumlu tutulabilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından iddia edilen alacak miktarına uygulanan faiz oranlarının yasaya aykırı ve fahiş olduğunu, Kredi sözleşmesi gereği asıl borçlu şirkete karşı icra takibi başlatıldığını, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla alacağın tahsili mümkün iken, davalı müvekkil aleyhine başlatılan icra takibinin mükerrer olduğunu, sonuç olarak davacının açmış olduğu maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı tarafın icra takibini başlatma ve işbu davayı açmada haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle dava değerinin % 20’sinden az olmamak üzere davalı müvekkile tazminat ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davacı GKS kapsamında davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa alacağın miktarı ile alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dosyamıza bir sureti celp edilen ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 28.342,21TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller, takip dosyası ve tüm dosya kapsamı incelenerek ayrıca icra dosyası ile de irtibat kurulmak suretiyle rapor alınmak üzere dosyanın bankacı bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 17/06/2022 tarihli raporda özetle; dava dosyasında bulunan mevcut belgeler ve dava doyası kapsamında yer alan ….İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine ilişkin belgeler incelemeye tabi tutulduğunu, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin 13.2 maddesinin delil sözleşmesi niteliğinde olduğundan ihtilafın çözümünde … Bankasının ticari defter ve kayıtlarının ve belgelerinin esas alındığını, neticeten Dava konusu alacak tutarının, davacı … Bankası A.Ş. ile dava dışı … … Et İnş.Oto.San. ve Tic.Ltd.Şti. (Eski unvanı … Gıda Tarım Hayvancılık San. ve Tic.Ltd.Şti.) arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden, dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan … no.lu Taksitli Ticari Kredi borcundan kaynaklandığını, Takip tarihi itibariyle dava dışı asıl borçlu bakımından yapılan hesaplama sonucunda, davacı bankanın toplam 28.300,24 TL talep edilebilir alacak tutarının bulunduğunu, davacı ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde, davalı kefil …’un 500.000,00 TL tutarında geçerli kefaleti bulunmakta olduğunu, Kat ihtarnamesinin tebliğ edilememesi nedeniyle adı geçen davalı kefil takiple temerrüde
düştüğünü, bu sebeple, dava konusu asıl alacak tutarına takip tarihine kadar akdi faiz oranından yapılan hesaplama sonucunda, adı geçen kefilin toplam 28.081,05 TL borçtan sorumlu tutulabileceğini, ¸ Taraflar arasından imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin 11/b maddesi uyarınca, takipten itibaren asıl alacak tutarı için yıllık % 17,82 (= % 11,88 x 1,50) faiz oranı üzerinden temerrüt faizi talep edilebileceği, görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Davalı tarafça, davaya cevap dilekçesinde ve yargılama sırasında 23/10/2012 tarihli krediden dolayı ve bu kredi sözleşmesine kefil olunduğu tarihte eş rızasının alınmaması nedeniyle kefaletin geçersiz olduğu ileri sürülmüş, aksi yönde görüş beyan edilen bilirkişi raporlarına da itiraz edilmiştir.
06.03.2015 tarihli genel kredi sözleşmesinin imza tarihinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlükte olduğu anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK’nın 584. Maddesine 6455 sayılı Kanunun 77. maddesiyle ile eklenen 3. Fıkrada; ” (Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md.) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmü getirilmiştir.
Gerek ipotek gerekse taşıt rehinin dava dışı asıl borçlu tarafça davacı bankaya olan borçlarından dolayı verildiği, davalının borcu için tesis edilmediği anlaşıldığından davacının TBK’nın 586/1. maddesi uyarınca davalı hakkında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla genel haciz yolu ile takip yapmasında hukuka aykırı bir yön bulunmamakla, rehinli taşınır taşınmazlara gidilmeden davalı aleyhine haciz yapılabilecek olup davalının itirazının reddi gerekmişir.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere el yazısı ile doldurulması gereken kefalet tarihi, azami kefalet tutarı ,müteselsil (kefil türü) ibarelerinin davalının kendi el yazısı ile yazıldığı ve davalının eşinin rızasının aranmayacağı hususu birlikte değerlendirildiğinde hükme elverişli bilirkişi raporu dikkate alınarak davalının ödemekle sorumlu olduğu asıl alacak 28.081,05 TL olup bu miktar üzerinden takibin iptali ile bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına mahkumiyetinde dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 26.918,63 TL asıl alacak, 497,46 TL işlemiş faiz, 24,87 BSMV ve 640,09 TL masraf olmak üzere toplam 28.081,05 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Asıl alacağın(28.081,05 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.918,21 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 484,02 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.434,19 TL nispi harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 551,82 TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 962,00 TL olmak üzere toplam 1.513,82 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.392,71 TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 484,02 TL’nin toplamı olan 1.876,73 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 261,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/10/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır