Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/650 E. 2022/954 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/650 Esas
KARAR NO :2022/954

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/10/2021
KARAR TARİHİ:15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında … isimli iş yerinin mimari projesi ve tasarımı için anlaşma yapıldığını ve müvekkili tarafından davalıya tasarımdan tesisata kadar davalının talepleri doğrultusunda hizmet verildiğini, yapılan işlemler karşılığı olarak müvekkilinin alacağının 61.262,50-TL olduğunu ancak davalı tarafından 45.000,00-TL ödeme yapıldığını, aradaki farkın tahsil edilemediğini, alacağın tahsili için …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yaptığı işlerin eksik ve ayıplı olduğunu, anlaşmaya uygun ifanın yerine getirilmediğini, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak sebebiyle davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 16.262,50 TL asıl alacak, 6,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.269,18-TL’nin TTK 1530. Maddesi uyarınca temerrüt faizi ile birlikte tahsili talebi ile icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK’nın 67. maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporunda özetle; “Davacı ve davalı şirketin çılış ve kapanış tasdikleri yasal süresi içinde yapılmış olup; bu yönü ile sahibi lehine delil olma özelliğine haiz oldukları, davacı şirket yasal defterlerinde davalı takip tarihi olan 18.01.2021 tarihinde 42.789,23.-TL borçludur. Davalı şirket yasal defterlerinde ise davacının cari hesap hareketi olmadığı görülmektedir ancak davalı tarafından sunulan ödeme dekontlarında dava dışı … tarafından 06.11.2020 tarihinde Davacı Şirket banka hesabına, 25.000-TL’lik Halk Bankası aracılığı ile ödeme yapıldığı, bu bedelin davacı şirket kayıtlarında yer aldığı, 20.11.2020 tarihinde … tarafından … … adına … tarafından 20.000.-TL ödeme yapıldığı, bu bedelin davacı şirket kayıtlarında yer almadığı tespit edilmektedir. Kısacası; davacı şirket yasal defterlerinde davalı tarafından mimar … … adına yapılan ödeme eksik işlenmiş, davalı şirket ise yaptığı hiçbir ödemeyi yasal defterlerine işlememiştir. Bu durum her iki şirket yasal defterlerinin de usulüne uygun tutulmadığını düşündürmektedir zira davalı tarafından totalde 45.000.-TL değerinde ödeme yapılmış olup; dava dosyası içeriğinde yer alan whatsapp yazışmaları incelendiğinde 20.10.2020 tarihli yazışmada, ‘…Toplam iş bedelimiz 50.975.-TL+KDV olacak derseniz bu da toplamda 60.150.-TL oluyor. Ama derseniz ki … hn biz sadece 25.000.-TL’lik KDV Dahil fatura alalım gerisi gayrıresmi olsun o zaman KDV toplam tutar şu oluyor, 21.200.-TL+KDV=25.000 bu durumda sözleşme tutarı 50.975+3800(KDV)=54.775.-TL oluyor. Ben size sadece KDV dahil 25.000.-TL fatura kesip kalanına kesmemiş oluyorum.’ dendiği, 30.10.2020 tarihinde davalıya gönderilen toplam işçilik fiyatı 50.650.-TL’nin imzasız teklif mektubu ile iletildiğini, söz konusu teklif üzerinde KDV bedelinin tahsiline yönelik bir ibare yer almadığı, Kanaatimize göre KDV bedelinin 20.10.2020 tarihli mail içeriğinden anlaşıldığı kadarıyla “istenildiği taktirde” ekleneceğinin anlaşıldığı, bunun ise ticari teamüllere göre mümkün olmadığını ve Sayın Mahkemenizin takdirlerinde olduğu, davalının, davacının yapması gerektiği işleri eksik ya da ayıplı yaptığını beyan ettiği ve fakat ayıp ihbarına yönelik bir belge ibraz edilmediği, davacı tarafından düzenlenen faturaya davalı şirket tarafından 18.01.2021 tarihli … 36. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile yasal süresinden sonra itiraz edildiği, ibraz edilen whatsapp yazışmalarında davalının faturadan muhasebecisi vasıtası ile haberdar olduğunu belirttiği ve fakat yasal süresinden s sonra yapılan itirazın kabul ve takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, heyetimizce denetime elverişli rapor hazırlayabilmemiz için; davacı tarafından; dava konusu … ticari ünvanlı işyeri için davacı tarafından hazırlanan mimari uygulama projelerinin, doğalgaz tadilat projesinin ve doğalgaz tadilat projesinin … onayı aldığını gösterir belgelerin dava dosyasına sunulması gerekeceği, davalı tarafından; davacı ile anlaşılan iş kalemleri ile ilgili eksik ve ayıpların düzeltilmesi için dava dışı kişiler yaptırdığını ifade ettiği imalatları ispatlar sözleşme, fatura ödeme makbuzu vb belgelerin dava dosyasına sunulması gerekecektir.” yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Taraflar arasında davalıya ait mağazada mimari proje uygulaması konusunda sözleşme yapıldığı sözleşme kapsamında işlem yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacının eser sözleşmesi gereğince eser meydana getirme edimini yerine getirip getirmediği, ayıplı ifa bulunup bulunmadığı, sözleşmenin bedeli ve davalı tarafın bedel ödeme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. Bu kapsamda taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, 30.10.2020 tarihinde davalıya gönderilen toplam işçilik fiyatı 50.650.-TL’nin imzasız teklif mektubu ile fiyat verildiği bu fiyatın davalının da kabulünde olduğu, yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi heyet raporunda da ifade edildiği üzere her iki tarafın da ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı bu sebeple sahipleri lehine delil vasfına haiz olmadığı dolayısı ile sözleşme bedeli ve ek işler yapıldığı yönündeki davacı iddiasını kanıtlar dosya kapsamında delil bulunmadığı gözetildiğinde taraflar arasındaki sözleşme bedelinin 50.650.-TL olarak kabulü gerekmektedir. Davalı tarafça ayıplı ifa savunmasında bulunulmuş ise de, ayıp ihbarına yönelik herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmakla davalının toplam 50.650.-TL sözleşme gereği para borcunu ifa etmesi gerektiği, bu kapsamda her iki tarafın da kabulünde olan toplam 45.000,00 TL’lik ödemenin sözleşme bedeli olan 50.650,00 TL’den mahsubu sonucunda davalının 5.650,00-TL bakiye borcu bulunduğu bu miktar yönünden takibin yerinde olduğu,
6098 sayılı TBK’nın 117. maddesinin I. bendine (mülga 818 sayılı BK. 101md) göre sözleşme ilişkisinden kaynaklanan alacaklara temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, borçlunun ihtarla temerrüde düşürülmesi gerekir. Ya da aynı maddenin II. bendi uyarınca taraflarca ödeme tarihinin kesin olarak belirlenmesi gerekir. Dosya kapsamında, davacı tarafından icra takibinden önce davalıya gönderilen temerrüt ihtarı olmadığı gibi taraflar arasında kesin vade de belirlenmediğinden işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, ayrıca takipte TTK m.1530 gereğince faiz talep edilmiş ise de; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1530. maddesindeki ticari hükümlerle yasaklanmış hükümler ile mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları ile ilgili olarak yer alan düzenlemenin 2.ve 4.bentlerinin ise ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde uygulanması mümkün olup, yanlar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi ilişkisi olması nedeniyle somut olayda bu madde hükmünün uygulanması mümkün olmadığından (Yargıtay 15 HD’nin 2016/3758E,2018/351K, 05/02.2018 tarihli kararı) alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, bu kapsamda davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Takibin 5.650,00-TL asıl alacak miktarı yönünden yerinde olduğu, bu miktardaki alacağın likit olduğu ve borçlunun takibe itirazında bu miktar bakımından haksız olduğu anlaşılmakla davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin 5.650,00-TL asıl alacak üzerinden devamına; asıl alacağa, takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacak miktarı üzerinden %20 oranında hesap edilen 1.130,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 385,95-TL karar ve ilam harcından 277,84-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 108,11-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 67,80-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 3.047,00-TL olmak üzere toplam 3.114,80-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.081,71-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 277,84-TL’nin toplamı olan 1.359,55-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.650,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Zorunlu arabuluculuk kapsamında ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 861,58-TL’sinin davacıdan; 458,42-TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kabul edilen miktar yönünden kesin ve reddedilen miktar yönünden kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2022

Katip …

Hakim …