Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/63 E. 2021/314 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/63 Esas
KARAR NO:2021/314

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/12/2015
KARAR TARİHİ :24/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili ile davalı şirket arasında tıbbi ilaç alışverişinden doğan ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı borçluya muhtelif tarihlerde tıbbi ilaç sattığını ve bu ilaçları fatura ve irsaliyeleri ile birlikte davalıya teslim ettiğini, bu ticari ilişki neticesinde müvekkilinin davalı şirketten olan bakie cari hesap alacağına mahsuben davalı şirket tarafından alacaklı müvekkiline …bankası … Şubesine ait … iban numaralı hesaptan 21.03.2013 keşide tarihli 79.192,00 bedelli … çek numaralı ve 26.03.2013 keşide tarihli 80.000,00 TL bedelli … çek numaralı iki adet çekin ciro edilerek verildiğini, iş bu çeklerin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldığını, davalı tarafın icra dosyasına konu çeklere ve alacağa yönelik bir itiraz ve imza inkarı konu dava açmadığını, sadece işlemiş faize yönelik …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında dava açtığını ve yapılan yargılama neticesinde işlemiş faiz alacağının iptali yönündeki talebin mahkemesince reddedildiğini ve dolayısıyla takip konusu alacağın kesinleşmiş bir alacak olduğunu, davalı şirket aleyhine işbu icra dosyasında birtakım haciz işlemlerinin yapıldığını, ancak bu işlemlere rağmen davalı şirket tarafından dosya alacağının ödenmediğini, icra dosyasındaki bu işlemler sonucu elde edilen belge ve kayıtlara bakıldığında, davalı şirketin başka borçları nedeniyle de haciz işlemlerine maruz kaldığı ve banka hesapları ile mallarının onlarca dosyadan hacizli olduğunun görüldüğünü, bunun üzerine müvekkili tarafça dosyaya 30.11.2015 tarihli talep ile davalı hakkındaki icra takibi kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takibe dönüştürüldüğünü ve davalıya örnek 12 iflas ödeme emrinin gönderildiğini, davalı şirket vekilince bu iflas ödeme emrine karşı itiraz edildiğini, davalı şirketin bu tavrının kötü niyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından gönderilen iflas ödeme emrine yönelik olarak yapılan haksız itirazlarının iptal edilerek, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne … ticaret numarası ile kayıtlı olan … Şirketinin İİK 174.maddesi gereğince iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil şirketin icra takibine konu çeklerden dolayı davacı yana ödenmemiş bir borcu bulunmadığını, çeklerin, davacı yanın da belirttiği şekilde taraflar arasındaki cari hesap borcuna karşılık tanzim edilmiş olduğunu, tüm ödemeler ve mahsuplaşmaların, cari hesap üzerinden yürütüldüğünü, kaldı ki icra dosyasında çok sayıda haciz işlemi gerçekleştirdiğini, bu bağlamda bilirkişi incelemesi sırasında icra dosyasında yapılan haciz işlemlerinin de dikkate alınması, davacı yanca paraya çevirme işlemlerinin neden yapılmadığının incelenmesi gerektiğini, zira davacı yanın, mevcut icra dosyası kapsamında iddia ettiği alacağını tahsil edebilme gücüne sahip olduğunu, sırf müvekkili şirketi iflas yoluyla haciz baskısı altına alma amacıyla takip yolunu iflas olarak değiştirdiğini ve huzurdaki dava ile de haksız şekilde müvekkili şirketin iflasına karar verilmesini talep ettiğini, bu nedenlerle; davacı yanın haksız, kötüniyetli ve hukuka aykırı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı tarafça gerekli avans karşılanmış, gerekli ilanlar yapılmıştır. Davalı şirkete ait sicil kayıtları dosyaya celp edilmiştir.
Dosyamıza getirtilen ….İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam182.731,25-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce iddia ve savunma, takip dosyası, takibin mahiyetide dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi 16/06/2017 tarihli raporunda,
Davacının takip tarihi 18/11/2013 itibariyle davalıdan 182.731,25 TL asıl alacaklı bulunduğu,
03/07/2017 Celse tarihi 07/03/2017 itibariyle davacı alacağının 244.159,46 TL olarak hesaplandığı,
03/07/2017 duruşma celse tarihinden itibaren asıl alacağa günlük 46,43 TL faiz hesaplandığı, hususlarında görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bu kez dosyanın depo kararına esas olacak şekilde hesaplama yapılarak ek rapor alınması yönünde dosya bilirkişiye tevdi olunmuştur. Bilirkişiler 06/06/2018 tarihli raporda
Duruşma tarihi olan 17/09/2018 tarihi itibariyle toplam alacak tutarının 297.206,04.TL
Rapor sunulma tarihi 06/06/2018 tarihi itibariyle 285.346,69 TL olduğu, hususlarında ek görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizin 28/12/2018 tarihli depo kararında; Takip tarihi olan 20/11/2013 tarihi itibariyle,
182.731,25 TL Takipte Kesinleşen Miktar,
14.353,54 TL tahsil harcı miktarı Bakiye Harç Oranı,
24,30 TL Başvurma Harcı Miktarı,
16.913,88 TL Vekalet Ücreti Miktarı-Tam,
109.804,32 TL Toplam Faiz Miktarı,
114,25 TL Masraf Miktarı /
323.941,54 TL Genel Toplam Alacak Tutarı
50.000,00 TL ödeme miktarı düşülmek üzere, 273.941,54 TL Bakiye Borç Miktarının belirlendiği, depo kararının usulüne uygun tebliğ edildiği, ancak ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizde açılan dava, kesinleşmiş iflas yoluyla yapılan takibe dayalı iflas davasıdır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra dosyası, alınan bilirkişi raporları, depo emri kararı ve tüm dosya kapsamınca davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan satışa konu malın bedeli icra dosyasında senede dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile takibe konu edildiği, bu takibe itiraz edilmediği, sadece faiz yönünden İcra Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı ve davanın reddolunduğu akabinde kesinleşmiş olan bu takip talebine karşı davacı tarafça bu kez talebin kambiyo senedine dayalı olarak iflas yolu ile takibe dönüştürüldüğü ve davalı tarafın buna itirazda bulunduğu bunun üzerine davacı tarafça itirazın usulsüz olduğu mallara ve ödemeye ilişkin daha önceki kambiyo senetlerine mahsus yol ile yapılan takibe ilişkin itiraz olmadığından itirazın yasal dayanağının bulunmadığından bahisle İİK. 174. Maddesi uyarınca iflasına karar verilmesi talep edilmiş olduğundan mahkememizce bilirkişi raporu aldırılmış, aldırılan bilirkişi raporuna göre davacının takipteki miktar kadar alacağı bulunduğu tespit edilmiş bunun üzerine de davalı tarafa ödeme emri çıkarılmış ancak tarafların sulh görüşmesi içerisinde olduğu bildirilmesi üzerine taraflara süre verilmiş, belirtilen süre içerisinde davalı tarafça sadece 50.000,00 TL’lik ödeme yapılmış ve tarafların sulh olamadığı anlaşılmıştır. Sulh görüşmeleri neticesinde davalı tarafça 50.000,00 TL’lik ödeme dikkate alındığında yeniden depo emri esas olacak şekilde icra müdürlüğünden kapak hesabı istenilmiş ve sunulan kapak hesabına göre de davalı tarafa 273.941,54 TL’lik bakiye borç miktarı için usulüne uygun depo emri çıkarılmış ancak davalı bu depo emrine uymamıştır. Davalı vekilince 16/12/2019 tarihli oturumda depo emrine uyamadıklarının ikrarı ile yeniden süre talep etmişler ise de süre talebi yerinde görülmemiştir.
Dava, kambiyo senetlerine dayalı iflas yolu ile takip olduğundan ve usulüne uygun yapılan bilirkişi incelemesi ve alınan depo kararlarının davalı tarafça uyulmamış olması nedeni ile de davalının İİK. 174. Maddesi uyarınca itirazında haksız olması nedeni ile davalının iflasına karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesi’nin 2020/… Esas, 2020/… Karar nolu, 17/12/2020 tarihli kararı ile
“Mahkeme tarafından ilanın yapılmasına ilişkin ara kararın oluşturulduğu, ancak 158/1 ve 173/2.fıkrada belirtilen şekilde, iflas davasının açıldığına dair yasanın atıf yaptığı İİK 166/2. fıkrası gereğince ilan yapıldığına dair gazete nüshalarından sadece Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yapılan ilan örneğinin dosya içerisinde mevcut olduğu, yasada belirlenen tirajı 50.000 üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yapılması gereken ilana ise gerek fiziken gerekse de sistem üzerinden yapılan inceleme neticesinde ulaşılamamıştır. Mahkemece, tensip zaptında ilanların yapılmasına dair ara karar oluşturulduğu, 11/03/2016 tarihli müzekkerelerin hazırlandığı, ancak daha sonraki celselerde yalnızca ilanların yapılmış olduğunun belirtilmiş olmasına rağmen ilanın yapıldığı gazete nüshaları ile ilgili herhangi bir açıklama da bulunulmadığı anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 173/2. fıkrasındaki, İflas takibi kesinleştiğinde 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir, İflas talebinin ilanından itibaren on beş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler düzenlemesi emredici niteliktedir.
İlan yapılmadan verilen İflas kararı anılan yasa hükmüne aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile başlatan takip sonucunda açılan İflas davasında, 2004 sayılı İİK’nın 158/1 ve 173/2. fıkrasının emredici düzenlemesi kapsamında aynı yasanın 166/2. fıkrası çerçevesinde gerekli ilanların yaptırılması gerekirken yaptırılmamış olması yerinde olmadığından” kaldırılmıştır.
Mahkememizce İstinaf kaldırma kararı üzerine dosya yeni esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyanın incelenmesinde 26/01/2016 tarihinde ilan metninin hazırlandığı ve aynı tarihli yazı ile Basın İlan Kurumu Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, yazılan müzekkerinin Av. … tarafından Mahkememizden elden takip edilmek üzere alındığı anlaşılmakla, bu yazının gereği olarak Basın İlan Kurumu aracılığı ile ilanların yapılıp yapılmadığı, buna ilişkin ilan ücreti dekontu vs. Bilgi ve belgelerin araştırılarak, Mahkememize bilgi verilmesi davacı vekilinden ve Basın İlan Kurumundan sorulması için müzekkereler yazılmıştır.
Basın İlan Kurumu tarafından, anılan müzekkere gereği olarak ilanların yapıldığına dair 28/01/2016 tarihli Takvim Gazetesi’nin tamamı gönderilmiş olup, adı geçen gazetenin 15. Sayfasında mahkememiz ilanının yapıldığı anlaşılmış olmakla, ilana ilişkin eksiklik olmadığı görülmüştür.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesi’nin 2020/… Esas, 2020/… Karar nolu kaldırma kararının gerekçesi olan ilanın yapıldığı tespit edilmiş olmakla tirajı 50.000 üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde (Takvim gazetesinde) ilanın yapılmış olduğunun anlaşılması karşısında başkaca bir inceleme yapılmadan, İstinaf kararı öncesinde verilen iflas kararındaki aynı gerekçelerle davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının, davasının kabulü ile … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı “… Şirketi”nin İFLASINA, iflasın 24/05/2021 günü saat 15:14 itibari ile açılmasına,
2-İflas avansının iflas müdürlüğü’ne tevdi ile ilanların ve sair hususların iflas dairesince yerine getirilmesine,
3-İflas hususunun Ticaret sicil müdürlüğü’ne ivedi olarak bildirilmesine,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar harcının peşin alınan 2.207,00 TL’nden mahsubu ile fazla alınmış olan 2.147,70 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacının yaptığı 31,80 TL İlk masraf, 279,70 TL Tebligat gideri ve 1.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.361,50 yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 4.080,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.24/05/2021

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza