Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/612 Esas
KARAR NO :2021/603
DAVA:Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/01/2021
KARAR TARİHİ:20/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin … Sigorta üzerinden zorunlu trafik sigortasını yaptırdığı …plakalı aracı ile davalı alacaklı …’ya ait … plakalı araç arasında 06.04.2018 tarihinde maddi hasarlı bir kaza gerçekleştiğini, kaza sonrası çıkan zararı … Sigorta zorunlu trafik sigortası kapsamında 02.05.2018 tarihinde ödediğini, …’nun 14.05.2018 tarihinde fatura düzenlediğini, … Sigorta kaza neticesinde oluşan zarara ilişkin 02.05.2018 tarihinde adlarına …’ya ödeme yaptığını, davalı …’nun taraflarına hiçbir şekilde fatura ibraz etmediğini ve faturayı da adlarına düzenlemediğini, davalının düzenlediği faturada kazayla alakalı bir ibarenin olmadığını, Müvekkilinin yarattığı hasar kaynaklı zararın ödemesine rağmen davalı … A.Ş. nin müvekkili hakkında …. İcra Müdürlüğünün … E. numaralı icra dosyasıyla haciz kararı alarak haciz işlemlerine başladığını ve ödeme emri gönderttiğini, müvekkilinin 3 adet aracına haciz konulduğunu, müvekkilinin araçları yeni açtığı şirketine devretmek üzere Notere gittiği esnada icra takibinden haberdar olduğunu, müvekkilinin haciz sebebiyle şirketine tescil ettiremediği araçları kiralamak zorunda kaldığını, müvekkilinin haczedilmiş 3 araç için toplam KDV dahil 11.812,02 TL araç kiralama zararı doğduğunu beyanla, teminatsız veyahut teminat mukabili olarak tedbiren …. İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı icra dosyasına girecek ücretin alacaklıya ödenmemesi yönünden tedbir konulmasını, davanın kabulüyle icra takibinin iptalini, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında sunmuş oldukları … Sigorta Ödeme Dekontu neticesinde müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, kötü niyetle hareket ederek müvekkilinin özellikle iş hayatına onarılmaz zararlar veren ve 11.812,02 TL zarara uğramasına sebep olan alacaklının %20 den aşağı olmamak üzere müvekkilinin doğan tüm zararını kapsayabilecek oranda kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, ayrıca vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: … A.Ş.’nin ticari faaliyetinden kaynaklandığından TTK hükümlerine göre uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı borçlu tarafın …plakalı aracı ile müvekkili şirketi …’ya ait … plakalı araç arasında 06.04.2018 tarihinde maddi hasarlı kaza meydana geldiğini ve söz konusu kazada %100 kusurlu olduğunu kabul ettiğini, davacı tarafından sunulan ödeme dekontlarından birisinin … AŞ adına yapıldığını, davacı tarafından sunulan diğer ödeme dekontunda müvekkili şirkete yapıldığının görüldüğünü, söz konusu ödeme dekontlarından birisinin müvekkili şirkete ait olmadığı gibi diğer ödeme dekontundan dava konusu alacakla ilgisi olup olmadığının belirsiz olduğunu, davacı tarafından borcun karşılandığına dair kesin bir delil ileri sürülemediğini, dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen zarar, KDV dahil 11.557,94 TL’ olduğunu, sunulan ödeme dekontlarının borcu karşılar mahiyette olmadığını, beyanla davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Açılan dava menfi tespit istemine ilişkindir.
Dosyanın ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … esasına kaydının yapıldığı, Mahkemenin 11/06/2021 tarih, … esas, … karar sayılı ilamı görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın Mahkememizin 2021/612 esasına kaydının yapılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5 inci maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemeleri’nce görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece görev hususu her aşamada resen incelenir.
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Davacı gerçek kişi, davalı ise ticaret şirketidir. Dava konusu uyuşmazlığın esasının haksız fiile dayandığı, davacının tacir sıfatının bulunmadığı, davanın mutlak ticari davalardan olmadığı, davalı tarafın tacir olmasının ve taraflardan biri için ticari iş sayılmasının, tek başına davayı ticari dava olarak nitelemeye yeterli olmadığı, davaya bakmaya genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, mahkememizin karşı görevsizliğine ve davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM;yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan mahkememizin KARŞI GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Tarafların görevsizlik kararına karşı istinaf yoluna başvurmaları halinde bu başvuru uyarınca görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Tarafların kararı istinaf yoluna başvurmaksızın kesinleştirmeleri halinde ise ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nce görevsizlik kararının, kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi sonucu dosyanın mahkememize gönderilmiş olduğu dikkate alınarak HMK 21.maddesi gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi ve görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
5-İstinaf incelemesi neticesinde mahkememizce verilen karşı görevsizlik kararının uygun bulunması durumunda, HMK 20.maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde tarafların mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının daha önce görevsizlik kararı veren …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içerisinde dosyanın gönderilmesinin talep edilmemesi durumunda mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 20/10/2021
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır