Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/611 E. 2023/170 K. 06.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO 2021/611 Esas
KARAR NO:2023/170

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:15/09/2014
KARAR TARİHİ:06/03/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı borçlu … İth. İhr. ve … San. Ltd. Şti. ve davalı şahıslar ile müvekkili Banka’nın … şubesi arasında imzalanan 07/10/2010 tarihli, 500.000,00,-TL, 13/02/2006 tarihli 250.000,00,-TL Genel Kredi sözleşmeleri uyarınca … İth. İhr. ve … San. Ltd. Şti’ ne nakdi ve gayri nakdi kredi kullandırıldığını, davalı şahısların Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından bankaya karşı dava dışı şirketin borçlarından dolayı sorumlu olacaklarını, davalı borçlulara kredi hesabının kat edildiği ve borcun ödenmesi gerektiğine ilişkin ….Noterliğinin 07/11/2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini, bu ihtarnameden sonra bir kısım ödemeler olduğunu ancak alacağın tamamen ödenmediğini, bunun üzerine borçlu şirket ve müşterek borçlu müteselsil kefillere … 10.Noterliğinin 17/01/2013 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilmek suretiyle alacaklarının ödenmesinin talep edildiğini, verilen süre içinde borcun ödenmediğini, müvekkili tarafından teminat mukabilinde, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’ne İhtiyati haciz başvurusunda bulunulduğunu, Mahkeme’nin … D.İş sayılı kararının , ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından infaz edilerek; borçlular hakkında; ilamsız icra takibi yapıldığını, takibe davalı borçlular tarafından itiraz edildiğini, takibin durduğunu, açıklayarak takibe itirazın iptalini, takibin devamını, %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaleti, davalılara yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taleplerin haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davalılardan …’un sorumluluğunun 13/02/2006 tarihli 250.000 TL tutarlı Genel kredi sözleşmesine dayandırıldığını, sözleşmedeki imzaların müvekkil …’a ait olmadığını, 2006 yılına ait sözleşme ile ilgili olarak müvekkilinin sorumlu olacağı bir kefaletten söz edilemeyeceğini, kullanılan kredinin ıskonto kredisi olduğunu, 2006 yılında davalı …’un borçlu şirket ortaklığından ayrıldığını, 13/02/2006 tarihli kredi sözleşmesinden doğan borcun tümünün asıl borçlu şirket tarafından davacı bankaya ödendiğini, diğer davalı …’nın ise asıl borçlu şirketin % 1 hissesine sahip ortağı olduğunu, davalıların sözleşmeden doğan borçlarının varlığının söz konusu olmadığını, davacı banka ile … Şirketi arasında her yıl yenilenen ve ayrıca 2012 yılında 1.000.000 TL’lik başka bir kredi sözleşmesi daha tanzim ve imza edildiğini, davaya konu edilen 13/02/2006 tarihli kredi sözleşmesinden sonra düzenlenen en son sözleşme gereği müvekkillerin eski kredi sözleşmesinden doğan herhangi bir yasal yükümlülüğünün söz konusu olmayacağını, kredi borcuna mahsuben yapılan ödemelerinden sonra kalan alacağın öncelikle asıl borçlu … Şirketinden talep edilmesi gerektiğini, talep edilen faiz oranının da yasal olmadığını, bildirerek haksız davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu ihtilaf; bankacılık sözleşmesinden kaynaklanan borcun tahsili için başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Celbolunan …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının T…. Bankası A.Ş., borçluların … İth.İhr…. Ltd.Şti, … , …, … ve … oldukları, genel kredi sözleşmeleri, … 10.Noterliğinin 17/01/2013 … yevmiye ve 07/11/2012 tarih, … yevmiye sayılı ihtarnamelerine istinaden 21/03/2013 tarihinde 364.371,68 TL asıl alacak, 29.059,63 TL işlemiş faiz ve 1.452,98 TL, %5 gider vergisi toplamı 394.884,29 TL’nin ferileriyle birlikte tahsili talebiyle (borçlu … ve … kefaletleri limiti dahilinde) ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlular … ve …’un borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin adı geçenler yönünden durdurulduğu, itirazın süresinde olduğu ve davanın İİK.67/1 madde gereğince yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2014/482 Esas, 2015/784 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2016/9160 Esas, 15660 Karar sayılı, 12/012/2016 tarihli ilamı ile “…tahkikat tamamlandıktan sonra sözlü yargılama için 19.10.2015 tarihli celsede duruşma günü olarak 28.02.2016 tarihi belirlendiği ancak dava duruşma günü beklenmeden ve davalılar vekiline de ayrıca bildirimde bulunulmadan 28.12.2015 tarihli celsede davalıların yokluğunda sonuçlandırıldığı, bu durumun savunma hakkının ihlali niteliğinde olup usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir. ” gerekçesi ile bozularak, esasa kaydedilmiş ve yargılamasına devam olunmuştur.
Mahkememizce verilen … sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada; Mahkememizce borçlu …’un imzaya itirazı yönünden … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) talimat yazılarak, imza örnekleri alınmış, adı geçenin incelemeye elverişli imza asıllarının bulunduğu belgeler ve takibe dayanak genel kredi sözleşme asılları dosyaya temin edilerek grafolojik bilirkişi incelemesi yaptırılmış; 3 kişilik uzman grafolog bilirkişilerin 24/02/2014 tarihli raporlarında özetle, davaya konu icra takibine dayanak sözleşme asıllarında bulunan imzanın …’un eli mahsulü olduğu bildirilmiştir.
Dosya iddia, savunma, toplanan taraf delilleri, davacı banka kayıtları, sözleşme hükümleri, kefalet ve limitleri ile takip tarihi itibariyle istemin denetlenmesi bakımından mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; bilirkişi 28/07/2015 tarihli raporunda; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … İth. İhr. ve … San. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, belirlenen sözleşmelerde davalıların kefalet imzalarının bulunduğunu, bu sözleşmeler kapsamında dava dışı asıl borçlu şirkete nakdi ve gayri nakdi krediler kullandırılması nedeniyle borcun doğduğunu, kredi sözleşmeleri 818 sayılı (Eski B.K.) döneminde imzalanmış olduğu, 6098 sayılı TBK.’nun Yürürlüğünü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1. Maddesinde, “…Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır” hükmünden de anlaşıldığı üzere, 6098 sayılı TBK’nun geçmişe etkili olmadığının anlaşıldığını, kefillerin imzalamış oldukları sözleşmelerin devam ettiğini, ayrıca şirket ortaklıklarından ayrılmış olmalarının kefalet sorumluluğu yönünden etkili olmayacağını, davalıların kefillikten çekilmiş olduklarına ilişkin olarak yazılı bir delil dosyaya sunamadıklarını, değerlendirmenin mahkemeye ait olmak üzere, davalıların kefalet sorumluluklarının devam ettiği kaanatinde olduklarını, davacı bankanın dava dışı asıl borçlu … İth. İhr. ve … San. Ltd. Şti’den 06/11/2012 kat tarihi itibariyle kredi kartı ve 9 adet iskonto kredisi kullanımından kaynaklanan toplam 833.271,92 TL tutarında nakit kredi alacağının bulunduğunun tespit edildiğini, davacı bankanın; davalılara … 10. Noterliğinin 07/11/2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek 06/11/2012 tarihi itibariyle toplam 833.271,89,-TL alacaklarının 24 saat içinde ödenmesini, ödeme yapılmadığı/depo edilmediği takdirde yasal yollara başvuracaklarının ihtarında bulunulduğunu, bir kısım alacaklarının ödenmemesi üzerine bakiye kalan alacaklarının tahsiline yönelik olarak … 10.Noterliğinin 17/01/2013 tarihi ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ve 16/01/2013 tarihi itibariyle 458.490,04,-TL alacaklarının 24 saat içinde ödenmesini, ödeme yapılmadığı/depo edilmediği takdirde yasal yollara başvuracağı ihtarında bulunulduğunun tespit edildiğini, sözü edilen ihtarname tebliğ şerhinde; gösterilen adreste işyerinden muhatabın çarşıda olduğundan işçisi imzasına 21/01/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, verilen 24 saatlik mehil süresi sonucunda davalı kefillerin 23/01/2013 tarihinde temerrüde düştüklerinin tespit edildiğini, kefil davalılardan … Karakaya’nın imzaladığı sözleşmede kefalet limitinin 500.000,00,-TL, diğer davalı kefil …’un imzalamış olduğu sözleşmede kefalet limitinin 250.000,00,-TL olarak tespit edildiğini, talep edilen asıl alacak tutarının 364.371,68,-TL olduğundan, davalı …’dan temerrüt tarihi itibariyle 250.000,00,-TL ana para ile faiz ve fer’ilerinden sorumlu olacağını , diğer kefilin kefalet tutarının 500.000,00,-TL asıl alacak tutarının üzerinde olduğundan, kefilin kendi temerrüdünün sonuçlarından kefalet limiti ile bağlı olmaksızın sorumlu bulunması nedeniyle bundan sonra hesaplanacak tüm faiz ve fer’ilerden de sorumlu olacaklarını, takip tarihi itibariyle talep edilebilecek alacak tutarlarının borçlular bakımından ayrı ayrı hesaplanarak tablolar halinde rapor içeriğinde gösterildiğinin, sonuç olarak, davacı bankanın takip tarihi 21/03/2013 tarih itibariyle; müşterek borçlu müteselsil kefil …’dan 398.023,09 TL asıl alacak, 23.881,39 TL temerrüt faizi, faizin %5’i 1.194,07 TL bsmv olmak üzere toplam 423.098,54 TL alacağının bulunduğu, müşterek borçlu müteselsil kefil …’dan 250.000,00 TL asıl alacak, 19.000,00 TL temerrüt faizi, faizin %5’i 950,00 TL bsmv olmak üzere toplam 269.950,00 TL alacağının bulunduğu, davacı bankanın 394.884,29 TL’lik talebi ile bağlı olduğunu, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar …’dan 364.371,67 TL (talep gibi), …’dan 250.000,00 TL matrahlar üzerinden %48 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi istenebileceği bildirilmiştir.
Davalılar vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazda bulunmuşsada; itirazların kapsadığı hususların rapor içeriğinde açıklanmış olması nedeniyle yerinde görülmemiştir.
Toplanan deliller denetime uygun bulunarak itibar edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının takibe dayanak genel kredi sözleşmeleri, hesap kat ihtarı ve ihtarnameye istinaden takip talebinde bulunduğu, davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatları olup, genel kredi sözleşmesindeki imzaların davalılara ait olduğu, sözleşmeye istinaden davalıların belirlenen borç miktarlarıyla kefalet limitleri dahilinde sorumlu oldukları kanaatine varılarak ve bozma ilamı doğrultusunda eksiklik ikmal edilerek itirazın iptaline karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen … sayılı, 03/07/2017 tarihli karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/5171 Esas, 2021/4423 Karar sayılı, 26/05/2021 tarihli Bozma İlamı üzerine bozulmuştur.
Bozma üzerine bozma ilamı doğrultusunda gerekli işlemler yapılmıştır.
Son bozma sonrasında yapılan yargılama;
Mahkememizin 08/11/2021 tarihli duruşma ara kararı gereğince davalıların, uyuşmazlık konusu kredi borcunun başka kredi sözleşmesinden kaynaklandığına yönelik savunmalarının doğru olup olmadığının tespiti için, bozma ilamına göre banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle, dava konusu icra takibine konu kredi borcunun davalıların imzaladığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve buna bağlı olarak icra takip tarihi itibariyle alacak tutarının tespiti için dosyanın bankacı bilirkişilere tevdi edilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle;
Görevlendirmenin gereği, özellikle davalı tarafın sorumlu olmadığını bildirdiği kredi kullanımlarına ilişkin illiyet bağının kurulabilmesi açısından gerek duyulan:
… nolu kredilere ilişkin:
– Her bir kredinin açılışına ilişkin ilgili banka biriminin (Şube yetkisinde Şube Krediler Komitesi, Bölge yetkisinde Bölge Kredi Komitesi, Genel Müdürlük yetkisinde ise Krediler Komitesi) kredi açılmasına ilişkin kararların ;
– Her bir kredi için kredi müşterisinin kredi kullanım taleplerinin;
– Her bir krediye ilişkin ayrı ayrı kredi hesap ekstreleri ile müşterinin mevduat hesap ekstresinin;
incelenebilmesi açısından davacıya (temlik satıcısı …. Bankası A.Ş.’ne) talimat verilmesi şeklide ön rapor sundukları görülmüştür.
Mahkememizin 27/06/2022 tarihli celse ara kararı uyarınca;
Bilirkişi ön raporunda belirtilip talep edildiği üzere;
… no.lu kredilere ilişkin:
a-Her bir kredinin açılışına ilişkin ilgili banka biriminin (Şube yetkisinde Şube Krediler Komitesi, Bölge yetkisinde Bölge Kredi Komitesi, Genel Müdürlük yetkisinde ise Krediler Komitesi) kredi açılmasına ilişkin kararların,
b-Her bir kredi için kredi müşterisinin ‘kredi kullanım taleplerinin;
c-Her bir krediye ilişkin ayrı ayrı kredi hesap ekstreleri ile müşterinin mevduat hesap ekstresinin;
Mahkememizce atanan bilirkişiler … tarafından incelenebilmesi açısından … Bankası A.Ş.’ne muhtıra yazılmasına,
Dosyanın bilirkişilere yeniden tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporunda özetle;
1)Davacı T. … Bankası A.Ş. ile dava dışı … İth. İhr. Ve … San. Ltd. Şti. arasında 13.07.2012 tarihli 1.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi, 07.10.2010 tarihli 500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi ve 13.02.2006 tarihli 250.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmış olduğu,
13.07.2012 tarihli 1.000.000,00 TL limitli GKS nin dava dışı … tarafından Müteselsil Kefil sıfatıyla imzalanmış olduğu,
07.10.2010 tarihli 500.000,00 TL limitli GKS nin dava dışı … ile davalı … tarafından Müşterek Borçlu ve Müteselsil Kefil sıfatıyla imzalanmış olduğu,
13.02.2006 tarihli 250.000,00 TL limitli GKS nin dava dışı …, … ile davalı … tarafından Müşterek Borçlu ve Müteselsil Kefil sıfatıyla imzalanmış olduğu,
2) Davacılar tarafından imzalanan 13.02.2006/250.000 ve 07.10.2016/500.000 tarih ve limitli GKS’lerin kefalete ilişkin düzenlemelerinde, 13.07.2012/1.000.000 tarih ve TL tutarlı GKS’ne yapılmış bir atıf bulunmadığı, davacıların 13.07.2012 tarihli sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzalamadıkları; davalı bankanın kredi kullanım kararlarının olmayışına bağlı olarak davacıların sonraki tarihli GKS’lerin imzalanmasından sonra kullandırılan kredi borçları ile aralarında illiyet bağının kurulmasını güçleştirdiği; bu kapsamda davacılardan …’nın takip konusu borçlardan sorumluluğunu görülemediği; …’nın ise 13.07.2012 tarihli GKS’nin imzalanmasından önce kullandırılan … nolu kredi kapsamında sorumluluğunun bulunduğu;
Temerrüt faizi oranının krediye uygulanan akti (%12) faizin %50 fazlası olan %18 oranı üzerinden belirleneceği esasından hareketle, uyuşmazlığa konu (…. İcra Müdürlüğü … esas sayılı) takip tarihi itibarı ile …’nın sorumluluğunun, Takip Tarihi itibarı ile 93.197,51 TL asıl + (214,48 + 2.619,74=)2.834,22 TL faiz + (10,72 +130,99 =) 141,71 BSMV olmak üzere = 96.173,44 TL hesaplandığı;
3) Önceden kullandırılan kredilerin ödenmiş olmasının davacıların sorumluluğunu kaldırmadığı ve davacıların 13.07.2012 tarihli GKS’nin imzalanmasından sonra kullandırılan kredilerden sorumlu olduğu ve temerrüt faizinin TCMB’na bildirilen en yüksek kredi faiz oranının %50 fazlası olarak uygulanacağının kabul edilmesi haline göre ise; Davalıların kefalet sorumluluğu çerçevesinde, kefillikten çekilmiş olduklarına ilişkin dosya kapsamında herhangi bir veriye rastlanılmadığı,
3.1) Davacı T. … Bankası A.Ş. tarafından keşide edilen … 10. Noterliğinin 17.01.2013 tarih … yevmiye numaralı İhtarnamesi ile davalılara; “16.01.2013 tarihi itibarıyla … nolu karttan dolayı 4.798,36 TL, … nolu İskonto sebebiyle 95.940,28 TL, … nolu Borçlu Cari sebebiyle 85.578,19 TL, … nolu İskonto sebebiyle 81.996,75 TL, … nolu İskonto sebebiyle 90.176,46 TL, … nolu İskonto sebebiyle 80.000,00 TL, … nolu İskonto sebebiyle 20.000,00 TL borç bulunduğu, toplam 458.490,04 TL borcun ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte işbu ihtarın tebliğinden itibaren 24 saat içerisinde ödeme yapılmadığı/depo edilmediği takdirde yasal yollara başvurulacağının” ihtar edilmiş olduğu,
Söz konusu ihtarnamenin tebliğ şerhinden; muhatapların tamamına, davalılara 21.01.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, verilen sürenin 23.01.2013 tarihinde dolduğu, bu ihtarnameye karşı davalılar tarafından gönderilen herhangi bir cevap ihtarnamesine dosya kapsamında rastlanılmamakla birlikte bu ihtarnameden önce gönderilen 07 Kasım 2012 tarihli “muacceliyet” ihtarına davacıların itirazlarının bulunduğu,
3.2) Rapor içerisinde açıklandığı üzere, yapılan hesaplamalar neticesinde; davacı bankanın 21.03.2013 takip tarihi itibarıyla toplam (399.328,87 TL Asıl Alacak + 31.001,74 TL İşlemiş Faiz + 1.550,09 TL BSMV =) 431.880,70 TL alacaklı durumda olduğu,
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas Sayılı dosyası ile açılan icra takibinde (364.371,68 TL Asıl Alacak + 29.059,63 TL İşlemiş Faiz + 1.452,98 TL BSMV =) 394.884,29 TL talep edildiği,
Davacı Banka ile dava dışı kredi borçlusu şirket arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden; davalılardan …’nın kefalet limiti kapsamında 394.884,29 TL tutarından ve diğer davalı …’ un kefalet limiti kapsamında 250.000,00 TL tutarından sorumlu oldukları,
3.4) Takip tarihinden itibaren asıl alacak miktarına %48 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenebileceği,
Sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Netice olarak mahkememizce bozma sonrası alınan bilirkişi raporundaki değerlendirmeler varılan kanaate göre; davacılar tarafından imzalanan 13.02.2006 tarihli 250.000 TL limitli ve 07.10.2016 tarihli 500.000 limitli GKS’lerin kefalete ilişkin düzenlemelerinde, 13.07.2012 tarihli 1.000.000 TL limitli GKS’ye bir atıf yapılmamış olduğunun belirlendiği, davacıların 13.07.2012 tarihli sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzalamamış oldukları, bu haliyle davacıların sonraki tarihli GKS’lerin imzalanmasından sonra kullandırılan kredi borçlarından sorumlu tutulamayacakları, buna göre de davalı …’un takip konusu borçlardan sorumlulu olmayacağı ve hakkındaki takibin ve işbu davanın yerinde olmadığı, davalı …’nın ise 13.07.2012 tarihli GKS’nin imzalanmasından önce kullandırılan … nolu kredi kapsamında sorumluluğunun olduğu, bu kredinin kredi çeke istinaden kullandırılmış olduğu belirtilmiş olup, davalılar vekili bu gerekçe ile davalı …’in de sorumlu olmayacağını ileri sürmüş, çek sunularak kredi kullandırılmış ise de, bu kredi kullandırmanın dayanağı yine genel kredi sözleşmesi olduğundan ve davalı … bu GKS’den dolayı kefil sıfatı ile sorumlu olduğundan, davalılar vekilinin bu yöndeki beyanları yerinde olmadığı, takip tarihi itibarı ile …’nın sorumluluğunun, takip Tarihi itibarı ile 93.197,51 TL asıl + (214,48 + 2.619,74=)2.834,22 TL faiz + (10,72 +130,99 =) 141,71 BSMV olmak üzere = 96.173,44 TL olarak hesaplandığı ve bu davalı yönünden takibin bu miktar üzerinden devam etmesi gerektiğinden, davanın davalı … yönünden reddine, davalı … yönünden kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın davalı … yönünden reddine,
2-Davanın davalı … yönünden kısmen kabulü ile, bu davalının …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 93.197,51 TL asıl alacak, 2.834,22 TL işlemiş faiz, 141,71 TL bsmv olmak üzere toplam 96.173,44 TL üzerinden devamına,
3-93.197,51 TL asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yıllık % 18 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
4-Belirlenen toplam alacak miktarının %20’si olan 19.234,68 TL icra inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … yönünden fazla talebin reddine,
6-Davalıların kötüniyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
7-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 6.569,60 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 4.741,20 TL harcın mahsubu ile kalan 1.828,40 TL harcın davalılardan …’dan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
8-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 270,00 TL, bilirkişi ücreti 4.600,00 TL olmak üzere toplam 4.870,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 24,35) 1.185,84 TL yargılama gideri ve 4.741,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 5.927,04 TL nin davalılardan …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davalılar tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 315,50 TL posta tebligat ücretinden oluşan yargılama giderinin davanın ret oranına göre (% 75,65) 238,67 TL nin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
10-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 15.387,75 TL vekalet ücretinin davalılardan …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
11-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 58.283,80 TL vekalet ücretinin (44.819,52 TL si her iki davalı lehine, geri kalanı davalı … lehine olmak üzere) davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalılara ödenmesine,
10-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, dava dosyasının daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olmasından dolayı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/03/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır