Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/584 E. 2022/531 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/584 Esas
KARAR NO :2022/531

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/09/2021
KARAR TARİHİ:17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kazanın meydana geldiği yer …/ … olduğu, müvekkil de aynı yerde yaşadığı, müvekkil adına kayıtlı, … plakalı araç seyir halindeyken, davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait … plakalı aracın çarpması sonucu 21.12.2020 tarihinde maddi hasarlı trafik kaza meydana geldiği, ortaya çıkan hasar sebebi ile müvekkile ait araç değer kaybına uğradığı, işbu kaza sebebi ile müvekkile ait araç SBM kayıtlarında %100 kusurlu bulunduğu, bu kapsamda kaza sonrası müvekkilin aracında oluşan değer kaybı tutarı ve kusur araştırması için eksperden rapor alındığı, kusur oranının tespiti amacı ile alınan hizmet sonucunda müvekkilin aracında meydana gelen toplam hasar tutarının 1.723,60-TL (KDV dahil) ve toplam değer kaybı tutarının 1.000,00-TL olduğu, kusur oranına göre 430,90 -TL hasar bedeli ile kusur oranına göre 250,00 TL değer kaybı tutarının davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olacağı, müvekkilin zararının tazminine ilişkin olarak 11.02.2021 tarihinde değer kaybı tutarı için; 11.02.2021 tarihinde hasar tutarı için sigorta şirketine başvurulmuşsa da tarafımıza herhangi bir ödeme yapılmadığı, davamızın kabulüne, dosyanın uzman bilirkişiye tevdi ile yeniden kusur incelemesi yapılarak kusur oranlarının, hasar ve değer kaybı tutarlarının tespitine, 21.12.2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebi ile yeniden tespit edilecek kusur oranına göre müvekkilin aracında meydana gelen şimdilik 100-TL değer kaybı tutarını, 198,31-TL ekspertiz ücretini, 100-TL hasar tutarını, 354-TL Ekspertiz ücreti ve 354-TL Kusur Rapor ücreti olmak üzere toplam 1.085-TL tutarındaki maddi tazminat miktarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 21.12.2021 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı araç 27/10/2020 başlangıç 27/10/2021 bitim tarihli ve … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile … adına maddi hasarda araç başına kaza tarihi itibarıyla 41.000-TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiği, söz konusu maddi teminat miktarı davalı müvekkil sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limitli olduğu, müvekkil sigorta şirket dosyası süresi içerisinde değerlendirerek poliçe sorumluluğunu yerine getirdiği, başvuru sahibi sigorta şirketine aracında hasar meydana gelmiş olması nedeniyle kendisine ödeme yapılması yönünde bir başvuruda bulunmadan, doğrudan eksper görevlendirerek rapor alma yoluna gittiği, sonrasında başvuruda bulunduğu, ayrıca başvuru sahibi yazılı beyanında bilirkişi marifetiyle tespit edilmesinden sonra fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10,00-TL üzerinden kısmi dava açmakla eksper raporuna dayanmadığı, bu durumda başvuru sahibi tarafından Eksper raporu alınmasında hukuki yarar görülmediği, müvekkil aleyhine açılan davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin başvurucuya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durum ve oranları ile tazminat kalem ve miktarlarının tespiti hususunda Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından sunulan 13/04/2022 tarihli raporunda özetle;
“2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre olay maddi hasarlı trafik kazası olduğu, … Plakalı Araç Sürücüsü …’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57. Maddesinin c fıkrası ile c fıkrasının 2. Maddesine aykırı davrandığı, Emekli Trafik Polisi … tarafından hazırlanan Bilimsel Mütalaa Raporunda (Uzman Görüşü) … Plakalı Araç Sürücüsü …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57. Maddesinin a fıkrasını ihlal ettiği, bu nedenle TALİ KUSURLU olduğu yönündeki değerlendirmesine iştirak edilemediği, davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği “Ekspertiz Raporunda; … plakalı araç sürücüsünün KTK 52/1-A maddesini ihlal ederek (%25) kusurlu” olduğu ifadesi incelendiğinde; gerek kazaya karışan taraflarının beyanlarından gerek ise kaza fotoğrafları ile hasar durumu dikkate alındığında 30 km hız ile seyahat ettikleri ifadelerinin gerçeği yansıttığı kanaatine varıldığı, dava konusu olay 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre olay maddi hasarlı trafik kazası olduğu, … Plaka Sayılı Araç Sürücüsü …’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57. Maddesinin c fıkrasının 2. bölümüne aykırı davrandığı ve aynı kanunun 84. Maddesinin h fıkrasına göre asli kusurlu olduğu düşünüldüğü, … Plakalı Sayılı Araç Sürücüsü …’ın dava konusu trafik kazasında kusuru olmadığı” şeklinde görüş ve kanaatte bulunulmuştur.
6098 sayılı TBK’nın 49. maddesine göre, hukuka aykırı kusurlu bir fiille başkasına zarar veren kimse bu zararı tazmine mecburdur. Böylece haksız fiilden sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmaktadır. Haksız fiil sorumluluğunda genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Özel bir sorumluluk hükmüyle düzenlenmemiş olup bütün hallerde bir kimse için haksız fiil sorumluğunun söz konusu olması, 6098 sayılı TBK’nın 49′ deki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Diğer bir deyişle, ayrık bir düzenleme bulunmadığı kusur sorumluluğu hallerinde 6098 sayılı TBK’nın 49. ve devamında yer alan esaslar uygulanır.
Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Düzenlemesi mevcuttur. Haksız fiil sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan ikinci koşul, zarara sebebiyet veren hukuka aykırı fiilin, fail tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasıdır. Kusur, hukuk düzeninin kurallarının bilerek ve isteyerek yada ihmal sebebiyle ihlal edilmesi gerekecektir.Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır. Uygulama ve öğretide kabul görmüş tanıma göre; kusur, hukuk düzenince kınanabilen davranıştır. Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır. Kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiil bir zararın doğması neden olmalı, zarara neden olan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi fiilden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilerin maddi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararın haksız fiili ile gerçekleştiğinin diğer söylemle zarar ile haksız fiil arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Açıklanan yasal mevzuat ışığında yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre kusur tespiti yönünden denetime elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün davadaki tazminat taleplerine dayanak trafik kazasının meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı dolayısı ile davalının haksız fiil sorumluluğunun gündeme gelmesi yönünden kusur şartının söz konusu olayda geçekleşmediği açıktır. Davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün olayda kusuru bulunmaması sebebiyle davalı sigorta şirketinin haksız fiilden kaynaklanan zararı giderme yükümlülüğü bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 80,70 TL ilam harcının peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile geri kalan 21,40-‬TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 1.106,31-TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır