Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/551 E. 2023/889 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/551 Esas
KARAR NO:2023/889

DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:03/09/2021
KARAR TARİHİ:28/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında Konya adresinde bulunan akaryakıt istasyonunun (…) kurumsal kimliği altında işletilmesi amacıyla 14.05.2013 tarihli bir istasyonlu akaryakıt bayilik sözleşmesi akdedildiğini, davalının bu sözleşmeye istinaden EPDK’dan almış olduğu bayilik lisansı ile faaliyet gösterdiğini, 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve Lisans Yönetmeliği ile “Petrol Piyasasında Dağıtıcı Lisansı Sahiplerinin Bayi Denetim Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında ” 1240 Sayılı Kurul Kararına tabi olduğunu, 1240 Sayılı Kurul Kararının Denetim Sistemi Kurma ve Uygulama Yükümlülüğü başlıklı 4. Maddesi uyarınca “Dağıtıcı lisansı sahipleri, tescilli markası altında bayilerinde kaçak akaryakıt satışının yapılmasını önleyen teknolojik yöntemleri de içeren bir bayi denetim sistemi kurar ve uygular.” 1240 Sayılı kurul Kararı uyarınca istasyon otomasyon sistemi kapsamında lisanslı bayisinin faaliyetlerini denetlemek ve bayi tarafından gerçekleştirilen aykırılıkları EPDK’na bildirmek ile yükümlü olduğunu, bu denetleme faaliyeti esnasında davacı müvekkil davalı bayisinin 06.09.2017 tarihinde otomasyon sisteminden bazı satış kayıtlarını sildiğini tespit etmiş ve Kurul Kararına göre aykırı bir eylem olan bu durumu 07.09.2017 tarihli aykırılık bildirimi ile elektronik bildirim sistemi üzerinden EPDK’na bildirdiğini, EPDK’na yapılan aykırılık bildirimi üzerine EPDK tarafından davalı tarafından işletilen akaryakıt istasyonunda 16.01.2018 tarihinde bir denetim gerçekleştirildiğini, denetim sırasında EPDK tarafından davalı bayi tarafından gerçekleştirilen ve istasyon otomasyon sistemine izinsiz müdahale niteliğinde olan ancak şirketimiz tarafından tespiti mümkün olmayan birçok aykırılıklar tespit edilmiştir. Bunun üzerine dava dışı EPDK bir idari soruşturma başlatarak 02.03.2020 tarihli ve … sayılı ve … barkod numaralı yazılı savunma istemine ilişkin yazı ile kendisinin tespit ettiği bu aykırılıkların davacı müvekkil tarafından Kuruma bildirilmediği gerekçesi ile davacı müvekkilden yazılı savunma talep ettiğini, müvekkilin EPDK’nın bu yazısına 16.09.2020 Tarih ve 238 Sayılı yazısı ile cevap verdiğini, İlgili mevzuat gereğince yazılı savunmayı değerlendiren EPDK.tarafından idari soruşturma neticesinde davacı müvekkil hakkında 06.11.2020 Tarih ve …/17 Sayılı Kurul Kararı ile “bayisinin otomasyon sisteminin doğru ve tutarlı veriler içermemesi ve bayide tespit edilen aykırılıkların Kuruma bildirilmediği’ gerekçesi ile 5015 Sayılı Kanunun 19. Maddesi 2. Fıkrası 3.bendi kapsamında toplam 1.220.624.- TL tutarında idari para cezası uygulanmasına karar verildiğini, İdari para cezası kararı davacı müvekkile EPDK’nın 10.11.2020 Tarihinde … sayılı üst yazı ile tebliğ edildiğini, bahsi geçen üst yazıda ilgili mevzuat gereğince idari para cezasının dava açma süresi içinde 9425 indirimli şekilde Kurum hesabına ödenebileceğinin bildirildiğini, müvekkilin davalı bayi tarafından otomasyon sistemine izin müdahale niteliğinden gerçekleştirilen aykırı eylemler sebebiyle EPDK tarafından haksız bir şekilde idari para cezasına maruz bırakıldığı kanaatinde olduğundan idari para cezasına karşı idari yargı merciinde iptal davası açmadan evvel mağduriyeti bir miktar azaltabilmek amacıyla bu imkandan yararlandığını ve idari para cezasını 07/01/2021 tarihli 915.018.- TL tutarlı dekont ile % 25 indirimli olarak ödemek zorunda kaldığını, müvekkil aynı şekilde 11/01/2021 Tarihli 450.- TL tutarlı dekont ile de bir ek idari para cezası ödemesinin daha gerçekleştirdiğini, bu suretle davacı müvekkil davalının ilgili yasa ve Kurul Kararına aykırı eylemleri sebebiyle toplamda 915.468.- TL idari para cezasını haksız yere EPDK’na ödemiş ve davalı tarafından ağır surette maddi zarara uğratılmış bulunduğunu, davacı müvekkilin davalı ile yapmış olduğu akaryakıt bayilik sözleşmesini EPDK tarafından yapılan denetim ve izinsiz müdahaleleri tespitinden sonra 23.01.2018 tarihli karşılıklı fesih sözleşmesi ile feshetmiş ancak bayilik sözleşmesinden ve yasadan kaynaklanan tüm hak ve alacaklarını saklı tuttuğunu, akabinde davacı müvekkil tarafından ilgili mevzuat uyarınca yapılan karşılıklı fesih sözleşmesi 23.01.2018 tarihli ve …. sayılı fesih bildirim üst yazısı ekinde EPDK’na bildirildiğini, müvekkilin uğramış olduğu maddi zararın tazmini amacıyla …. Noterliğinin 03.02.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek uğradığı maddi zararın tazmin edilmesini aksi halde tahsili amacıyla yasal yollara başvuracağını ihtar ve ihbar etmiş ancak davalı kendisine tanınan 7 günlük süre içinde ihtar gereklerini yerine getirmemiş ve herhangi bir tazminat ödemesi yapmadığını, taraflar arasında akdedilen 14.05.2013 tarihli istasyonlu akaryakıt bayilik sözleşmesinin “istasyonun işletmesi ve denetimiyle ilgili hak ve yükümlülükler” başlıklı 30. Maddesi aşağıdaki gibidir; “BAYİ, istasyonun işletmesi ve bayilik faaliyetleri sırasında Petrol Piyasası faaliyetleri kapsamında mevcut ve ileride çıkabilecek tüm mevzuata uygun davranacağını, tüm masrafları kendisine ait olmak üzere bayilik faaliyetleriyle ilgili depolama ve ürünlerin satışıyla ilgili resmi mercilerden alınması gerekli tüm izin ruhsat ve lisansları bizzat alacağını; ancak bu prosedürlerini tamamladıktan sonra Bayilik faaliyetlerine başlayacağını ve bu süreçte … kendisine tanıdığı süre içerisinde tamamlanacağını beyan, kabul ve taahhüt eder. İstasyonun – işletilmesiyle ilgili olarak ortaya çıkabilecek tüm hukuki, cezai ve mali mükellefiyetler BAYİye aittir. BAYİ, istasyonun işletilmesi esnasında ayrıca İş Hukuku Mevzuatı, Sosyal Sigortalar Mevzuatı ve T.C Mevzuatı hükümlerinin ortaya koyduğu tüm yükümlülüklerini bizzat yerine getirmekle mükelleftir.” şeklinde olup, işbu maddeden görüleceği üzere davalı sözleşme uyarınca lisanslı bir bayi olarak tabi olduğu 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu ile EPDK tarafından bu kanun uyarınca yürürlüğe konulmuş olan 1240 Sayılı Petrol Piyasasında Dağıtıcı Lisansı Sahiplerinin Bayi Denetim Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararın ortaya koyduğu tüm yükümlülükleri bizzat yerine getirmekle yükümlüdür ve istasyonun işletilmesi ile ilgili olarak ortaya çıkacak tüm hukuki, cezai ve mali yükümlülüklerin kendisine ait olacağını kabul ve taahhüt ettiğini, taraflar arasında akdedilen 14.05.2013 tarihli istasyonlu akaryakıt bayilik sözleşmesinin “35. Maddesinin ise “BAYİ … ile olan münasebetlerinde TTK madde 20/2 belirtildiği üzere basiretli bir tüccar gibi davranıp, tutum ve davranışları ile … itibar ve menfaatlerini korumakla mükelleftir.” BAYİ’nin … itibar ve menfaatlerini sarsıcı hareketlerde bulunması fesih sebebi olduğunu, taraflar arasında akdedilen 14.05.2013 tarihli istasyonlu akaryakıt bayilik sözleşmesinin Bayinin Sözleşme Hükümlerine Aykırı Davranışı Halinde …’in Haklan” başlıklı 45. Maddesinin; “…, bayinin sözleşme hükümlerine aykırı davranışı halinde sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkına sahip olduğu gibi, fesih hakkını kullanmayarak yalnızca aşağıdaki yaptırımların birini, birkaçını veya hepsini BAYİye uygulama veya sözleşmenin feshinin yanı sıra bu yaptırımları uygulama hakkına da sahiptir. a) Süre vererek sözleşme şartına uyması için yazılı olarak ihtar edebilir, b) Mal teslimatını dilediği kadar bir süre içinde durdurabilir, c) BAYİden uyulmayan her husus ve tekrarlanan her fül için işbu sözleşmede veya ek protokollerde belirlenen esaslara göre cezai şart talep edebilir, d) Sözleşmeye ve Petrol Piyasası Mevzuatına aykırı davranışlardan dolayı kendisinin veya müşterilerinin herhangi bir zarar görmesi halinde zarar ziyanın tazminini talep edebilir” şeklinde olduğunu, görüleceği üzere davalı sözleşmeye ve 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve 1240 Sayılı Kurul Kararına aykırı davranışlarından dolayı davacı müvekkil bir zarar görmesi halinde uğradığı zarar ve ziyanın tazmini talep etme hakkına sahip olduğunu, taraflar arasında akdedilen 14.05.2013 tarihli istasyonlu akaryakıt bayilik sözleşmesinin 26/2 maddesinin; “BAYİ, sair borçlarını ve kredilerini, belirlenmiş olan geri ödeme şartlarına uygun olarak ödeyeceğini beyan kabul ve taahhüt eder. Herhangi bir nedenle temerrüde düşmesi durumunda temerrüt tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek temerrüt faiz ve … tarafından tespit edilmiş temerrüt faizi ile birlikte tüm borçlarını van, kabul ve taahhüt eder.” şeklinde olup, davalının davacı müvekkile olan tazminat ödeme borcunu maddede yer alan “sair borçlar” tanımına dahil olarak maddede belirtilen faizi ile birlikte ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile; davacı müvekkilin davalıdan olan tazminat alacağının tespiti ile fazlaya ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 120.000,00 TL’nin ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi olan 11/02/2021 tarihinden itibaren işletilecek olan bayilik sözleşmesinin 42/2 maddesinde yazılı olan oranda temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin bayisi olarak 06.09.2017 tarihinde otomasyon sisteminden bazı satış kayıtlarını sildiği iddia ettiğini, akabinde EPDK kurumuna ihbar edildiğini, Bunun üzerine EPDK kurumunca müvekkile yönelik kurulu otomasyon sistemine yansımayan akaryakıt satışı veya dolumu yapıldığı iddiasıyla 24.09.2020 tarih ve 9576-9 sayılı kurul kararı ile müvekkil aleyhine 100.520,00 TL idari para cezası kesildiğini, akabinde taraflarınca söz konusu idari para cezasına itiraz ederek kaldırılması için …. İdare Mahkemesi 2020/… E. Sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, yine isnat edilen aynı fiil nedeniyle müvekkilie yönelik dağıtıcı haricinde akaryakıt ikmal edildiği iddiasıyla 24.09.2020 tarih ve … sayılı kurul kararı ile müvekkil aleyhine 125.000,00 TL idari para cezası kesildiğini, akabinde tarafımızca söz konusu idari para cezasına itiraz ederek kaldırılması için … İdare Mahkemesi 2020/… E. Sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, 16.01.2018 Tarihli tutanak il inde EPDK kurumunun 29.11.2017 tarihli 2017 E… sayılı yazısında 06.09.2017 tarihli tespite göre … ve … plakalı araçlara ilişkin satışların iddia edildiğini ve bu iddianın doğruluğunun araştırılması amacıyla denetim amaçlı müvekkilinin işyerine gidildiği belirtildiğini, İstasyonun akaryakıt bayiliği olarak … A.Ş isimli dağıtım firmasının LPG bayiliği olarak … … ve San.A.Ş isimli dağıtım firması ile anlaşmalı olduğu ve istasyonda dağıtım firmalarına ait … ve … giydirmelerinin olduğunun görüldüğü belirtildiğini, 26.01.2018 tarihli tutanak incelendiğinde otomasyon sisteminin çalışır vaziyette olduğunu, mevcut tankların vaziyet planı ile uyumlu olduğunun görüldüğü açık bir şekilde belirtildiğini, yine istasyonda kurulu akaryakıt tankları numune alma aparatı ile fiziki olarak kontrol edildiğinde, tanklarda bulunan mevcut yakıtın fiziki ölçümü ile otomasyon sistemindeki ölçümün birbiri ile tutarlı olduğunun görüldüğü belirtildiğini, Tanklardan ve pompalardan alınan numunelerin ulusal marker saha kontrol cihazı ile yapılan ölçümde marker seviyelerinin geçerli çıktığını, İstasyonda kurulu bulunan otomasyon sisteminde yapılan kontrolde otomasyon verilerine göre Ulusal marker ölçümü için akaryakıt satış pompalarından alınan numuneler için yapılan test satışlarının otomasyon sistemine yansıdığı görüldüğünü, EPDK kurum görevlilerinin müvekkilin işyerinde 16.01.2018 tarihinde denetim yapmalarının amacı zaten bu iki araca yapılan satışların otomasyon sisteminden silindiği İddiası olup, bu amaçla yapılan denetimde bu iddianın tamamen asılsız olduğu otomasyon sisteminde her iki araca 06.09.2017 tarihinde yapılan satışların otomasyon sisteminde açık bir şekilde belirtildiğini, dolayısıyla müvekkilin otomasyon sistemine müdahalesi olmuş olsaydı bu verilerin alınması ve sistemde gözükmesi mümkün olmayacağını, müvekkilin işyerinde otomasyon – sisteminin sağlıklı çalıştığı açık bir şekilde anlaşıldığını, kurumun iddiası asılsız çıktığından bu iddianın tespiti amacı dışında yapılan kontrol ve tespitler hukuka aykırı delil niteliğinde olduğunu, İdari para cezasına esas alınması mümkün olmadığını, müvekkilin işyerinde arıza oluşur oluşmaz müvekkilin bağlı olduğu dağıtım şirketine bildirdiğini onlar da otomasyon teknik servisini müvekkilimizin işyerine yönlendirdiğini, müvekkilin işyerinde tutarlar arasında olduğu söylenen farklılıklar arıza nedeniyle oluştuğunu, Müvekkilin otomasyon sistemindeki arıza ile ilgili … Tic. Ltd. Şti (… …) isimli firma işyerine geldiğini ve tüm arızayı gidermiş Buna ilişkin 01.08.2017 tarihli … numaralı servis raporu denetim esnasında kolluk görevlilerine ibraz edildiğini, dolayısıyla arıza oluşur oluşmaz müvekkilin arızanın giderimi noktasında gereken her şeyi yaptığını, dolayısıyla müvekkilin kendisine isnat edilen fiilleri işlemediğinin aşikâr nitelikte olup söz konusu fiili işleyip işlemediğine ilişkin idare mahkemesinin kararlarının hukuk mahkemesi kararlarını bağlamayacağı dikkate alındığı alanında uzman bilirkişilerce bütün bilgi ve belgeler incelenerek rapor düzenlenmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuk aykırı davanın reddine karar verilmesini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İddia, savunma hep birlikte değerlendirilmiştir.
Dava tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davalının EPDK tarafından davacı şirkete kesilen idari para cezalarına konu edilen eylemlerden sorumlu olup olmadığı, ihlalinin mevcut olup olmadığı, davalının eylemleri mevcut ise davacının davalıdan ödenen bedellerin tazminini talep edip edemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Ankara… İdare Mahkemesinin … ve… esas sayılı dosyalarının ve Ankara … İdare Mahkemesinin…6 esas sayılı dosyalarının bir örneği dosyamıza celp edilmiştir.
Taraflarca sunulan bilgi ve belgeler ile mahkememizce celp edilen bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirilmiş, dava konusu uyuşmazlığın çözümü hususunda dosyanın EPDK mevzuatı-Akaryakıt Bayilik Sözleşmeleri konusunda uzman bilirkişi ve SMM bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyetine tevdi edilerek dosya kapsamında rapor alınmasına kanaat olunmuştur.
Bilirkişi heyetince sunulan raporda özetle; tüm dosya münderecatı kapsamında nihai karar mahkemeye ait olmak üzere Davacı tarafından düzenlenen faturaların Davacı tarafın Yasal Defterlerinde yer aldığını, defterlerin yasaların emrettiği şekilde tutulduğunu, Faturalarla ilgili Mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığını, açılış ve kapanış kayıtlarının Kanun öngördüğü süreler içinde yapıldığını, davacı lehine delil olma kuvvetine sahip olduğunu, davacı tarafından davalı … firmasında yapılan inceleme sonrasında EPDK mevzuatı gereğince dağıtıcı lisans sahipleri için “Bayisinin otomasyon sisteminin doğru ve tutarlı veriler içermemesi ve/veya bayide tespit edilen aykırılıkların Kuruma bildirilmemesi” fiili için 5015 sayılı Kanunun 19 ncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan para cezasının uygulandığını, davacı tarafından EPDK tarafından düzenlenen para cezasını 07.01.2021 tarihinde %25 indirimi ile 915.018.- TL’a EPDK hesaplarına havale ile ödeme yaptığını, davacı tarafından EPDK tarafından düzenlenen para cezasını 11.01.2021 tarihinde 450.- TL’a EPDK hesaplarına havale ile ödeme yaptığını, bu bağlamda sorumluluğunun tespiti açısından teknik/sektörel değerlendirmenin büyük önemi haiz olduğunu, bu yönde bir değerlendirme olmadan sözleşme hükümlerinin değerlendirilmesinin lafzi yorumdan öteye geçemeyeceğini, buna karşın bilirkişi heyetinde bir teknik bilirkişinin/sektör bilirkişinin yer almadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Dosyanın bilirkişi heyetince sunulan kök raporda belirtilen akaryakıt sektöründe uzman bilirkişinin heyete eklenmesiyle tarafların kök rapora karşı beyan ve itirazları da değerlendirilmek suretiyle rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetince sunulan raporda özetle;
Sektörel Değerlendirme;
14.05.2013 tarihinde davacı … … A.Ş. ile davalı (… …) arasında imzalanan 10 sayfa ve 59 maddeden müteşekkil İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, akaryakıt (motorin ve benzin) kullanımı sebebi le dosya kapsamında düzenlenen ihtarname, duruşma – tutanakları, dava – taraflarının beyan – ve – itirazlarıyla diğer belgeler birlikte değerlendirildiğinde özellike akaryakıtın tse standartlarında ve EPDK ile belirtilen şartlarda motorin ve benzin satışı ve temininin yapıldığını. İş bu akaryakıt kullanımı sonucu fiili kullanımın gerçekleştiği araçlarda maddi hasara yol açmadığı anlaşılmakta olduğunu, akaryakıt motorin ve benzinde standart dışı bir unsurunun bulunmadığının görüldüğünü, Netice itibariyle TSE Standartlarına kuvvetle muhtemel haiz olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin işbu cezaya konu Davacı … A.Ş. vekili tarafından düzenlenen …. Noterliğinin 03.12.2021 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle muhatap davalı …’ a “fazlaya ve geçmişe ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak, bayilik sözleşmesinin ihlali sebebiyle oluşan maddi zararın tazmini hususlarının ihbar ve ihtarıdır” konulu kaydıyla ihtarname ile ihtar ettiği görüldüğünü, cezanın taraflarına ait olmadığı ve bu nedenle para cezasının taraflar arasında ki sözleşmenin 35. Maddesi ve 45/d maddesi ilgili bentleri ile davalının petrol piyasası mevzuatına aykırı davranışları sebebiyle EPDK tarafından kesilen işbu cezai bedelinin ödenmesini beyan ihtarnamesiyle taraflar arasındaki sözleşme gereği inceleme konusu EPDK tarafından kesilen cezai bedelin davacı firmanın özen ve dikkatsizlik yeterli önlem, tedbir ve gözetim eksikliği nedeniyle … … A.Ş. % 75 oranında kusurlu olduğunu, davalı firmanın ise kendisine şahıs şirket istasyonda bayii çalışanlarına ve firma yetkililerine meydana gelen cezai olayda yeterli bilgi, denetim, eğitim vb. talep ve özen konusunda herhangi bir bildirim tutanak ve ihtar bulunmadığı nedeniyle …” ın %25 oranında kusurlu olduğunu, EPDK tarafından 29/11/2017 tarih ve 2017/E-… sayılı 2 sayfadan ibaret “kayıtdışı ikmal ve izinsiz müdahale konusunda dağıtıcı ihbarları” konulu tutanaklar ilgi tutularak: 06 11 2020 Tarihli …-17, nolu kararı neticesinde belirlenen davacı … … A.Ş. hakkında; 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasının c bendinin (3) numaralı alt bendi ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 19 uncu Maddesi Uyarınca 2018 Yılında Uygulanacak Para Cezalan Hakkında Tebliğ, hükümleri uyarınca | 220.624-TL idari para cezası uygulanmasında ve davacının yasal süresi içinde 1/4 indirimle 915.018,00-TL ve ilaveten 450 TL olarak ödedikleri ve anılan idari para cezasının ödenmesinde oluşacak maddi tazminat ve kusur durumunun hukuki mütalaasının mahkemenin takdirinde olacağını,
Mali Açıdan Değerlendirme
Davacı tarafından EPDK tarafından düzenlenen para cezasını 07.01.2021 tarihinde %25 indirimi ile 915.018.- TL’a EPDK hesaplarına havale ile ödeme yaptığını, davacı tarafından EPDK tarafından düzenlenen para cezasını 11.01.2021 tarihinde 450.- TL’a EPDK hesaplarına havale ile ödeme yaptığını, davacının dava dilekçesindeki talebi 120.000.- TL sözleşmeye uygun faiz oranından 23.801,92 TL olacağı hesap edildiğini,
Genel Değerlendirme
Sözleşmenin içeriğini düzenleme özgürlüğünün mutlak olmadığını, sınırlarının TBK m. 26 ve 27/1 tarafından çizildiğini, dolayısıyla sözleşmenin içeriğinin imkansız, kanunun emredici hükümlerine, hukuka, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı olmasının mümkün olmadığı, her ne kadar sözleşme m. 30 uyarınca “…İstasyonun işletilmesiyle ilgili olarak ortaya çıkabilecek tüm hukuki, cezai ve mali mükellefiyetler BAYİye aittir…” ve m. 45/d kapsamında “Sözleşmeye ve Petrol Piyasası Mevzuatına aykırı davranışlardan dolayı kendisinin veya müşterilerinin herhangi bir zarar görmesi halinde zarar ziyanın tazminini talep edebilir.” yönündeki düzenlemelerin taraflarca imzalanan sözleşme kapsamında yer alsa da bunların sözleşmenin içeriğini düzenleme özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini, davacı tarafın da tüzel kişi tacir olmasından hareketle TTK m. 18/2 uyarınca basiretli davranma yükümlüğü altında olduğunu, tespit, değerlendirme ve Kanaatine varılmış olmakla birlikte, yapılan değerlendirmelerin sadece usul ekonomisine hizmet etme amacı taşımaktadır, herhangi bir şekilde hukuki görüş beyanı içermediği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; 14.05.2013 tarihinde davacı … … A.Ş. ile davalı … Petrol arasında 10 sayfa ve 59 maddeden müteşekkil İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, bayilik sözleşmesinin karşılıklı olarak 23.01.2018 tarihi itibariyle fesih edildiği, EPDK 06/11/2020 Tarihli toplantısı ve ilgi …-17 gerekçeli kararı, sonrası EPDK tarafından düzenlenen Fiil Tarihi 16.01.2018 ve 11.03.2020 tebliğ tarihli İdari Para Cezası ve ilgili tutanakları, ile para cezasının kesildiği, EPDK tarafından yapılan denetim neticesinde akaryakıt sirkülasyonunda pompa A1-a ve A1-b verileri baz alınarak ilgili mevzuata aykırı olmasından ötürü 1.220.614.-TL tutarında idari para cezası kesildiği ve yasal süresi içinde ¼ indirimle 915.018,00-TL ve ilaveten 450 TL olarak davacı tarafından ödendiği, akabinde Davacı … … A.Ş vekili tarafından düzenlenen …. Noterliği’nin 03/12/2021 tarih ve … y.nolu ihtarnamesiyle muhatap davalı …’ a ihtarname çekildiği, “Rekabet Kurumu 14.07.2002 tarihinde 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği ile İlgili tebliğin 5. Maddesi uyarınca kanunla getirilen rekabet etmeme yükümlülüğünün belirsiz süreli olamayacağı veya 5 yılı aşamayacağı” belirtildiğinden sözleşmenin 5 yıllık yapıldığı ve tüketim miktarlarına ilişkin tabloların (A1-a ve A1-b tabloların) tutarlı şekilde harcanan ve alınan litre ölçeklerinde stok ve envanter kayıtları ile EPDK nezdinde uyumlu olabilmesi için, gerek istasyon dahilinde çalışanlara verilecek eğitim, bilgilendirme kapsamlı ve gerekse davacı iç saha deneticilerinin davalı bayii firmayı denetlediği ve uyardığı yönünde taraflar geçerli bir gerekçe göstermeksizin örneğin “davalı firmaya sözleşme kapsamında yeterli bilgi, denetim, eğitim vb. talep ve özen” konusunda herhangi bir bildirim tutanak ve ihtar bulunmadığı, davacının akaryakıt (motorin ve benzin) teslimat ve ürün kalitesinde davalı bayii firmanın herhangi bir itirazı kayıt bulunmadığı, davacının söz konusu fili işlemesinin mevzuata aykırı olduğu, hakkında idari yaptırımın uygulanmasına yazılı savunmasında ileri sürülen hususların söz konusu kişiyi haklı çıkarabilecek gerekçeler olmadığı, Bayisinin otomasyon sisteminin doğru ve tutarlı veriler içermemesi ve/veya bayide tespit edilen aykırılıkların Kuruma bildirilmemesi, 14.03 2019 tarihli ve … sayılı Kurul Kararı ile belirlenen nitelik itibariyle düzeltme imkânı olan fiillerden biri olmadığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ve işbu cezaya konu Davacı … A.Ş. vekili tarafından düzenlenen …. Noterliği’nin 03/12/2021 tarih ve … y.nolu ihtarnamesiyle muhatap davalı …’ a “fazlaya ve geçmişe ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak, bayilik sözleşmesinin ihlali sebebiyle oluşan maddi zararın tazmini hususlarının ihbar ve ihtarıdır” konulu kaydıyla ihtarname ile ihtar ettiği görülmektedir. Cezanın taraflarına ait olmadığı ve bu nedenle para cezasının taraflar arasında ki sözleşmenin 35. Maddesi ve 45/d maddesi ilgili bentleri ile davalının petrol piyasası mevzuatına aykırı davranışları sebebiyle EPDK tarafından kesilen işbu cezai bedelinin ödenmesinin hukuken mümkün olmadığı beyan ihtarnamesiyle taraflar arasındaki sözleşme gereği inceleme konusu EPDK tarafından kesilen cezai bedelin davacı firmanın özen ve dikkatsizliği ile yeterli önlem, tedbir ve gözetim eksikliği nedeniyle % 75 oranında kusurlu olduğu, Davalı firmanın ise kendisine şahıs şirket istasyonda bayii çalışanlarına ve firma yetkililerine meydana gelen cezai olayda yeterli bilgi, denetim, eğitim vb. talep ve özen konusunda herhangi bir bildirim tutanak ve ihtar bulunmadığı nedeniyle %25 oranında kusurlu olduğunun sektör bilirkişi tarafından tespit edildiği, tarafların itirazları bilirkişi raporunda değerlendirildiğinden yeniden rapor alınmasına gerek duyulmadığı, Davacı tarafından davalı adına EPDK ödenen paradan Sektör Bilirkişisinin tespitine istinaden % 25’lik kısımdan davalı tarafın sorumlu tutulması halinde Toplam 228.867.- TL davacının davalıdan alacaklı olabileceği anlaşılmakla davanın kısmi dava olarak açılması göz önüne alındığında ihtarnamenin davalıya tebliğinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davanın taleple bağlılık ilkesi gereğince kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile 120.000,00 TL’nin 11/02/2021 tarihinden itibaren taraflar arasındaki sözleşmenin 42/2 maddesi gereğince yıllık %36,75 oranında işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 8.197,20 TL karar harcından peşin alınan 2.049,30 TL’nin mahsubu ile eksik olan 6.147,90 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacının yaptığı 2.117,10 -TL ilk masraf ile yargılama aşamasına yapılan 5.197,00 TL (tebligat, posta ve bilirkişi gideri) olmak üzere toplam 7.314,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 19.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraflar vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır