Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/550 Esas
KARAR NO:2023/809
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/09/2021
KARAR TARİHİ :25/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin mobilya ve beyaz eşya satışı ile uğraştığını, bu bağlamda davalı şirketten son tüketiciye satmak üzere bir adet … marka …, … seri no.lu televizyonu aldığını ve satışa sunduğunu, televizyonu satın alan müşterinin kurulum için servis çağırdığını, servis huzurunda kutu açıldığında televizyonun ekranının kırılmış olduğunun görüldüğünü, servis elemanının durumu video ve fotoğraf kayıtları ile tutanak altına aldığını, ayıplı ürünün nihai tüketici tarafından davacıya iade edildiğini, bunun üzerine müvekkilinin davalı şirket ile irtibata geçerek durumu haberdar ettiğini ve ürünü kargo ile iade ederek bedelini geri istediğini, davalının ürünü geri iade ettiğini ve bedel iadesinde bulunmadığını, davalı şirket tarafından malın bedelinin iade edilmemesi üzerine davalı hakkında … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla 3.179,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalının bu dosyadan kendisine gönderilen ödeme emrine 11.02.2021 tarihine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının takipte davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı iddiası ile asıl alacağa ve ferileri bakımından takibe itiraz ettiklerini beyan ettiğini ve takibi durdurduğunu, yapılan itirazın açıkladıkları nedenlerle haksız ve yersiz olduğunu ve itirazın iptali gerektiğini, öncelikle takip konusu borcun kaynağını oluşturan durumun açıklanması gerektiğini, ayıbın satılanın mevcut vasıflarının, onun taşıması gereken vasıflardan farklı olmasını ifade ettiğini, başka bir ifade ile satılanın elverişliliğini ve kullanılabilirliğini etkileyen her türlü özellikler olduğunu, ilk bakışta olağan bir inceleme ile anlaşılabilen ayıpların açık ayıplar olduğunu, buna karşılık ilk bakışta görülmeyen ancak daha sonra anlaşılan ayıpların ise gizli ayıp niteliğinde olduğunu, ticari satışlarda ayıptan sorumluluğun Türk Borçlar Kanunu’nda 219 madde vd. hükümlerinde düzenlendiğini, ayıptan sorumluluğun satıcının, satılanın, hasarın geçtiği anda alıcıya bildirdiği veya dürüstlük kuralları gereğince ondan beklenen vasıfları taşımamasından dolayı sorumlu olması olduğunu, satıcının ayıptan doğan sorumluluğunun oluşması için bir takım şartların oluşmuş olması gerektiğini, buna göre hasarın geçtiği anda satılanın ayıplı olması gerektiği, alıcının bunu bilmiyor ve ayıbı kabul etmemiş olması gerektiğini, ayrıca ayıptan doğan sorumluluğun bir sözleşme veya anlaşma ile kaldırılmamış olması gerektiğini, somut olayda davacının malın ayıplı olduğunu öğrendiğinde durumu davalıya bildirdiğini ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini, ancak buna rağmen davalının bedel iadesini gerçekleştirmediğini, davalı ile yürütülen arabuluculuk görüşmelerinde uzlaşma sağlanamadığını, davalının itirazının iptalini sağlamak için mahkemeye başvurmak zorunluluğu doğduğunu, beyan ederek; -…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin talep koşulları ile devamına ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü.
CEVAP : Davalı şirketin cevap dilekçesi sunmadığı tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, satış sözleşmesine konu televizyonun ayıplı olması sebebiyle bedel iadesi amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 3.179,00-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu 06/09/2023 tarihli raporunda özetle;
“Mali İnceleme İle;
-T.C. … / …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı Dosyasında 02.02.2021 tarihinde dosyamız davacısı … tarafından dosyamız davalısı … aleyhine İlamsız Takipte Ödeme Emri yolu ile takip başlatıldığı,
Takip talebinde;
-3.179,00 TL tutarındaki toplam alacağın asıl alacağa yıllık %13,75 oranında ve değişen oranlarda işleyecek ticari temerrüt faizi, icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsilinin T. Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi uyarınca talep edildiği,
– Takip talebinin sebebinin;
20.01.2020 faiz başlangıç tarihli 3.179,00 TL tutarındaki (19.08.2020 tarihli … no.lu faturaya konu ve arızalı ürünün bedel iadesi) şeklinde açıklandığı,
-Dava esas değerinin icra takibindeki asıl alacak olan 3.179,00 TL olarak belirlendiği,
-Davacı şirketin gerek icra ve gerekse dava tarihi itibariyle davalı şirkete borçlu ya da alacaklı olmadığı,
-Davalı şirketin gerek icra ve gerekse dava tarihi itibariyle davalı şirkete borçlu ya da alacaklı olmadığı,
-Hasarlı televizyon alımına ait fatura bedeli olan 3.179,00 TL tutarın, 19.08.2020 tarih … no.lu faturanın davacı şirket tarafından davalı şirkete ödendiği, ödeme tarihinin davalı şirket kayıtlarında 08.09.2020 tarihinde tahsil edildiğine ilişkin kayıt yapıldığı, davacı şirket tarafından sunulan internet üzerinden yapılan sipariş belgesinde ödeme tarihi olmasa da 21.08.2020 tarihinde teslim edildiği belirtilen belgede ödemenin yapıldığının belirtildiği,
-Davacı şirketin davalı şirketten ödemesini yaptığı 3.179,00 TL tutarlı faturanın bedelinin iadesini talep ettiği,
-İcra ödeme emrinde takip öncesi işlemiş faiz talebi olmadığı, alacağın tahsiline kadar talep edilen yıllık % 13,75 ticari temerrüt faizi oranının icra takip tarihinde % 18,25 iken talep edilen % 13,75 oranının davalı lehine olduğu hususları tespit edilmiştir. ” şeklinde görüş bildirdiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesi uyarınca ticari satışlarda; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme soncunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, 6098 sayılı TBK’nın 223. maddesinin 2. fıkrası uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 223. maddesinin 2. fıkrasında ise; “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa hemen satıcıya bildirilmelidir. Bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır” şeklidedir.
6098 sayılı TBK’nın 225. maddesi gereğince ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamayacaktır.
Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı 6098 sayılı TBK’nın 227. maddesinde düzenlenen seçimlik haklarından birini kullanabilecektir.
Alıcının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanması halinde ise 6098 sayılı TBK’nın 229. maddesi uyarınca, alıcı satıcıdan, ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesini isteyebilir.
Televizyon bedelinin iadesi için satış konusu televizyon üzerinde inceleme yapılarak ayıbın varlığının ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiğinin kanıtlanması gerekir.
Yapılan açıklamalar kapsamında somut olay ele alındığında, televizyon alımına ait fatura bedeli olan 3.179,00 TL tutarın, 19.08.2020 tarih … no.lu faturanın davacı şirket tarafından davalı şirkete ödendiği, ödeme tarihinin davalı şirket kayıtlarında 08.09.2020 tarihinde tahsil edildiğine ilişkin kayıt yapıldığı, davacı şirket tarafından sunulan internet üzerinden yapılan sipariş belgesinde ödeme tarihi olmasa da 21.08.2020 tarihinde teslim edildiği belirtilen belgede ödemenin yapıldığının belirtildiği, bu satışa konu televizyonun hasarlı olarak teslim edildiği nihai tüketici tarafından televizyonun davacıya iade edildiği davacı tarafından da davalıya iade edildiği servis formları ve dosya kapsamından sabittir.
Diğer yandan ayıp ihbarı bakımından Yargıtay yerleşik içtihatlarından da anlaşılacağı üzere televizyonun ayıp niteliğinde olduğu iddia edilen hasarlı hali ile olarak yetkili servise götürülmesi, hukuki olarak ayıp ihbarı olarak değerlendirilmektedir (Yargıtay 19 HD’nin 11/05/2015 tarih ve 2015/… Esas, 2015/… Karar sayılı ilamı).
Buna göre somut olayda, yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere, dava konusu televizyonun hasarlı olduğunun sabit olduğu, davacının televizyonu davalıya iade ettiği bu sebeple sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanmasının yasal koşulları oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne, alacağın likit olduğu gözetilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacağın %20’si oranında hesap olunan 635,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 269,85-TL karar ve ilam harcından 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 210,55-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.179,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 118,60-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 4.097,00-TL masraf olmak üzere toplam 4.215,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2023
Katip …
E-İmzalıdır
Hakim …
E-İmzalıdır