Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/493 E. 2022/694 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/493 Esas
KARAR NO:2022/694

DAVA:Alacak (İtibar Mektubu Ve İtibar Emrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/08/2021
KARAR TARİHİ:27/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (İtibar Mektubu Ve İtibar Emrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı aleyhine alacak talebiyle 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E., sayılı dosyası ile açılan davada mahkemenin 2019/974 K, Sayılı ilamı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, dava konusu alacağın tahsili için açılan iş bu davadan önce ticari uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk uygulamasının yürürlüğe girmiş olması nedeniyle yürütülen arabuluculuk süreci sonutda tarafların anlaşamadığını ve 09.07.2021 tarihli arabuluculuk son tutanak aslını dilekçe ekinde sunduklarını, Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı … Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğünce, … Kaynak Elekt.ve Tel.San.A.Ş.’ne ait 15.09.1998 tarih, … sayılı Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında tescilli 07/12/1999 tarih ve 1806 sayılı Gümrük Giriş Beyannamesi muhteviyatı eşyaların Gümrük vergilerine karşılık olarak adı geçen şirket adına düzenlenen çeşitli bankalarca verilmiş 3 adet kesin ve süresiz teminat mektubu verildiğini, Bu teminat mektuplarından … (ki bu bankanın, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun kararıyla 30/06/2001 tarihi itibariyle … Holding A.Ş’ne devredilip ünvanının … A.Ş olarak, 11/01/2008 tarihinde işe … … A.Ş. olarak değiştiği tespit edilmiştir) tarafından verilen (07/12/1999 tarih ve …-… seri no’lu 80.000 TL tutarındaki) 1 adet mektuba isabet eden (taksim listesi gereği) 630.605,97 TL alacak işbu davanın konusu olup kısmi ödeme nedeniyle taleplerinin 550.605,97 TL olduğunu, …. A.Ş’nin dahilde İşleme İzin Belgesinde öngörüldüğü şekilde ithal ettiği emtiayı Gümrük Kamınu ve Yönetmelikleri gereği emtianın işlenerek tekrar yurt dışına çıkışının ispat edilemediğinden dolayı, teminata bağlanan vergi ve cezaların 4458 sayılı Gümrük Kanununun 198 nci maddesinin 1 nci fıkrası uyarınca 10 gün içerisinde ödemesi, aksi halde 6183 sayılı Kanun uyarınca takibe geçileceği, vergilere karşı Gümrük Kanununun 242 nci maddesi uyarınca 15 gün içinde Gümrük Müdürlüğüne düzeltme veya 7 gün içinde Başmüdürlüğe itiraz talebinde bulunulabileceği yolunda tesis edilen işlemin 04/08/2004 tarihinde tebliği üzerine 09/08/2004 tarihinde düzeltme başvurusunda bulunmuş, bu başvurunun reddine dair karara karşı 10/09/2004 tarihinde kayda giren dilekçeyle Gümrük Başmüdürlüğüne yapılan başvurunun süreden reddine ilişkin kararın 15/10/2004 tarihinde tebliği üzerine kendisine tebliğ edilen vergilere karşı itirazda bulunarak 09/11/2004 tarihinde … Vergi Mahkemesinde dava açıldığını, Bu davanın mahkemenin 30.05.2005 tarih, 2004/… E. 2005/… K.sayılı kararı ile müvekkil idare lehine sonuçlandığını Danıştay 7.Dairesi’nin 31.10.2006 tarih, 2005/4143 E. 2006/3163 K.sayılı ilamı ile onandığını, … Kavnak Elektrodları ve Telleri San. A.S. nin Dahilde İsleme Rejimi hükümlerini ihlal etmesi ve actığı davaları kaybetmesi nedeniyle mükellef firma tarafından beyanname verilerek, Ödenmesi Gereken: Gümrük Vergisi :33.246 TL, Gümrük Vergisi Faizi : 197.543,50 TL, Katma Değer Vergisi : 47.791,47 TL, KDV faizi — :283.969 -TL, KKDFE: 8,312-TL, KDF Cezai Faizi 59.744 TL olmak üzere; Toplam :630.605,97 TL Hazine alacağının , mükellef şirketçe ödenmediğinden, banka tarafından ilgili beyannameye konu olan ve mükellef şirket lehine düzenlenen 07/12/1999 tarih ve …-16338 seri no’lu 80.000 TL tutarındaki kesin ve süresiz mektubun nakde çevrilmesi suretiyle tahsili için muhatap bankaya 15/08/2011 tebliğ tarihli yazı ile müracaat edilmiş ve teminat mektuplarının nakde çevrilmesi talebinde bulunulduğunu, ancak banka tarafından, teminat mektubunda taahhütte bulunduğu “”….vuku bulacak ilk yazılı talep üzerine yeni bir ihtarname keşidesine, hüküm istihsaline ve borçlunun rızasını almaya lüzum kalmaksızın derhal ödeme zorunluluğuna..” uyulmadığını, Anılan bankanın Gümrük Kanunu gereği yapılan tahakkuka itiraz etmiş, işlemleri sorguladığı ve ödeme yapmadığını, oysa yapılan tahakkuka bankanın itiraz hakkı bulunmadığını, davalı bankanın buradaki yükümlülüğü kesin ve süresiz teminat mektubunda üstlendiği sorumluluğu yerine getirmek olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi banka derhal ve hiçbir araştırma yapmadan ödeme yükümlülüğü altında olduğunu, Bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu vermekle asli ve bağımsız bir yükümlülüğün altına girdiğini, Lehdarın (… …San.A.Ş.nin) yükümlülüğünü tamamen veya kısmen yerine getirmemesi halinde bankanın tazmin yükümlülüğünün doğduğunu, Ödeme talebinin tebliğ tarihi olan 15/08/2011 tarihinden sonra bu alacağın muhatabının banka olduğunu Asıl alacaklar Gümrük Kanunu ve 6183 sayılı AATUHK gereği mükellef adına hesap edilmekte olup buna sadece mükellefin itiraz edebileceğini, dava konusu olayda mükellef şirketin itiraz ettiğini ancak şirketin aleyhine olan kararın Danıştay tarafından onanarak idare lehine kesinleştiğini, Devrolunan …, yeni adı ile … … A.Ş.nin … Gümrük Müdürlüğü’ne vermiş bulunduğu teminat” mektupları ile müvekkili Gümrük Müdürlüğü’ne taahhütte bulunduğundan, mektuba konu gecıcı kabul yoluyla yurda giren eşyaya ait meydana çıkacak gümrük vergisi ile sair vergi ve resim, fon ve hazine hisseleri ile geciken ödemeyi ve süresiz garanti ettiğini, Muhatap bankanın verdiği 06.09.2011 tarihli cevabi yazıda; tazmin talebinde bulunulan Gümrük vergisi, KKDF ve KKDF gecikme zammı talebinin hukuka aykırı olduğu, teminat mektubu ile garanti edilmeyen bu kalemlerin lehtar şirkete yöneltilerek Gümrük Müdürlüğü’nce tahsili gerektiği, idarenin faiz talebinin fahiş olduğu bankanın sadece kanuni faizden sorumlu bulunduğu belirtilerek, alacağın muaccel olduğu tarihin kendilerine bildirilmesinin talep edildiğini, Bankanın yükümlülüğünü yerine getirmeyerek hakkı kötüye kullandığını, Ödetme talebinin yapıldığı tarih olan 15/08/2011 tarihinden itibaren ayrıca hesaplanacak faiziyle birlikte 630.605,97 TL muaccel olduğunu, Bu tarihten sonra 07/10/2011 tarihinde banka tarafından 80.000,00 TL ödemede bulunulduğunu, beyannameden dolayı, tahakkuk eden, Gürrük vergisi, GV Faizi, KDV, KDV faizi, KKDF, KKDF Cezai Faizi gibi alacakların karşılığı olarak davalı banka tarafından verilen teminat mektubuna isabet eden amme alacaklarına karşın, kısmi ödenen 80.000 TL tutarın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun gereği garameten taksimi yapıldığını belirterek, Fazlava ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 550.605,97-TL alacağın, T.C Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için uygulanan yıllar itibarı ile değişen oranlara göre avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargı giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın aynı dava konusu ve iddialar ile daha önce İstanbul (Kapatılan) 28. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile dava açmış söz konusu dosya yargılama esnasında takip edilmediğinden kaynaklı olarak 08/10/2013 tarihinde işlemden kaldırıldığını, davacı tarafın dosyayı yenilemesinin akabinde konu dosyadan yargılamaya devam edilmiş ve karara çıktığını, Dosya taraflarının ayrı ayrı yapmış oldukları üst mahkeme itirazlarının ardından dosya üst mahkemede yapılan değerlendirme neticesinde ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın bozularak İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyasından yeniden yargılamaya başlandığını, ancak 12. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan dosyada bilirkişi raporları da dahil olmak üzere neredeyse yargılamanın sonuna gelindiği sırada davacı taraf her ne hikmet ise yine dosyayı takipsiz bıraktığı, yenileme talebinde bulunmadığı ve bu sefer de süresi içinde yenilenmeyen mahkeme dosyasından 21/10/2019 tarihinde verilen gerekçeli kararda Davanın HMK 150/5. maddesi gereğince Açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davanın açılmamış sayılmasının kanunda düzenlenen muhakeme ile ilgili usuli bir işlemin yerine getirilmemesi sonucu buna bağlı olarak kendiliğinden meydana gelmekte olup davacı tarafa da konu uyuşmazlık hakkında yeniden dava açma hakkı vermediğini, ancak davacı tarafın aşağıda da belirteceğimiz diğer hususlar da göz önüne alındığında davaya konu teminat mektubunu , …A.Ş. ile aralarında görülmekte olan davaları Danıştay 7. Hukuk Dairesi’nin 2005/4143 E. – 2006/3163 K. – 31/10/2006 tarihli gerekçeli kararı kesinleştikten 5 sene sonra 15/08/2011 tarihinde davalı bankadan talep etmesinin yanında davacı tarafın sürekli olarak yargılamanın son aşamasına kadar gelen davasını takipsiz bırakması hem usul ekonomisine hem de yasa ve hukuka sığmayan davranışlar olup faiz talepleri de göz önüne alındığında haksız kazanç elde etme çabası içinde olup kötü niyetli olduğunu, davacı idarenin iş bu davadaki (haksız ) alacak hakkının zaman aşımına uğradığını, Davanın açılmamış sayılması ile davanın açılmasıyla ortaya çıkan zamanaşımının kesilmesi sonucu ortadan kalktığını, başka bir ifadeyle, davanın açılmamış sayılması neticesinde kesilme ile silinmiş olan süre geri geleceği ve süre hiç kesilmemiş gibi olacağını, Davacı tarafın her ne kadar tüm yazılı başvuru ve resmi yazılara cevap vermekten kaçınarak muhtelif zamanlarda mesnetsiz iddialar ile teminat mektubuna konu faiz alacaklarını talep ediyor olsa da teminat mektubunun lehdarı olan …A.Ş. Hakkında … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/02/2006 Tarih , 2004/… E. – 2006/… K. Sayılı kararı ile iflasına karar verildiğini, iflasın açılmasıyla müeccel borçların muaccel hale geleceğini, Davacı idarenin alacağının da 2006 senesinde muaccel olmakla birlikte iş bu davanın açılma tarihi olan 2021 senesinde talep edilen alacağın zaman aşımına uğrayarak talep edilemez hale gelmiş olduğunu, böylelikle ilk etapta işin esasına girilmeden huzurdaki davanın zaman aşımı nedeni ile reddi gerektiğini, davacı tarafın davaya konu mektubun paraya çevrilmesi hususundaki talebi müvekkil bankaya ilk sunduğu tarih olan 15/08/2011 tarihinde müvekkili banka zaman kaybetmeksizin aynı gün … ‘ye yazdığı yazıda …A.Ş. hakkında yapılan sıra cetvelinde 4. Sırada olduğu nedenle son durum hakkında bilgi istendiği, Bu süreç içinde konu alacağın garantörü olan …’den dönüş bekleyen müvekkili bankanın beklediği cevaba 05/09/2011 tarihinde kavuşarak, …’nin konu yazısında yukarıda da detaylı olarak bahsettiğimiz nedenler ile ödeme yapılabilmesi için riskin gerçekleştiği tarihin önem arz ettiği bu sebeple konu talebi bu hali ile yerine getiremeyeceklerini belirtmelerinin akabinde müvekkil banka ilgili yazıyı vakit kaybetmeksizin 06/09/2011 ‘de Gümrük Müdürlüğüne bildirdiğini, … Gümrük Müdürlüğü ise 20/09/2011’de vermiş olduğu cevabi yazıda …’yi konu duruma dahil edemeyeceklerini iş bu sebeple muhataplarının yalnızca müvekkili banka ve …A.Ş. olduğunu devamında da teminatın paraya çevrilmesi hususunda gerçekleştirdikleri ilk talep tarihi olan 15/08/2011 ‘den bu yana işleyecek faiz ile ödenmemesi halinde dava yoluna gideceklerini belirtiklerini, … ile müvekkil banka arasında gerçekleştirilen yazışmalar neticesinde hali hazırda riskin gerçekleştiği tarih, talep edilen faiz tutarları ve oranları net olarak belirlenip bildirilmediğinden davaya konu mektup tutarlarının faizsiz biçimi ile ödenmesine karar verilip mağduriyete mahal vermemek adına bu husus hem … gümrük Müdürlüğüne bildirilmiş ve davaya konu 80.000,00 TL tutarında ve dava dışı 30.000,00 Tutarındaki iki mektupta belirlenen faizsiz tutarın … Gümrük Müdürlüğüne ödendiğini, … ‘nin 07/10/2011 ve 26/10/2011 tarihli yazılarında da ayrıca … Gümrük Müdürlüğünün riskin gerçekleştiği tarihin bildirilmesi durumunda ödemeye hazır oldukları da açıkça belirtilmiş olup hem müvekkilin hem de garantör kurum olan … ‘nin ödeme niyetinde olduğunun açık olduğunu, dava konusu teminat mektubunun lehdarı olan …A.Ş. müflis konumunda olup … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/02/2006 Tarih , 2004/… E. – 2006/… K. Sayılı kararı ile iflasına karar verildiği, İflas işlemleri de … 1. İflas Dairesi 2006/… E. Sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, T.C Tasarruf Mevduat Fonu ile 30/06/2011 tarihinde imzalanan hisse devri sözleşmesi gereği …A.Ş. ‘nin gayri nakdi riskleri … garantisi altında olduğunu, Anılan sözleşmenin gereği olarak yapılacak ödemeler hususunda müvekkili bankanın ilgili kurumdan görüş alması gerekmekte olup dava açılıncaya kadar olan süreçte de ekte sunulan kurum yazışmalarından da görüleceği üzere müvekkili bankanın bu yükümlülüğünü yerine getirmiş ve davacı tarafın iddialarının aksine ödemeyi geciktirme niyetinde değil riskin gerçekleşme tarihini bir an önce belirleyip ödeme yapma ve davaya konu teminat mektubu ile altına girdiği sorumluluk ile borcu yerine getirme niyetinde olduğunu, Davacı tarafın, davalı müvekkil hakkında hem yapmış olduğu yazışmalarda hem de dava dilekçesinde teminat mektubunda garanti edilmiş olan edimi yerine getirmeyerek yetkisiz biçimde idari işlemi sorguladığını iddia etmiş olsa da söz konusu hususun da hukuki mesnetten yoksun olup mahkemece yapılacak incelemede de sabit olacağı üzere müvekkili bankanın fiili idari işlemin amacını sorgulamak veya itiraz etmek olmadığını, Asla kabul anlamına gelmemekle beraber şayet niyetleri bu olsa idi teminat mektubunda belirtilen azami miktarı dahi ödeme yoluna gitmeyerek tüm alacağa itiraz edeceklerini, Genel şartlar altında yalnızca teminat tutarı ile sorumlu olması gerekirken asıl borçtan bağımsız bir yüklenim altına giren müvekkili bankanın teminat altına aldığı alacaklarının açıkça belirtildiğini, Müvekkili bankanın Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında ithali yapılan eşya için KDV için taahhuk ettirilen tutarın 80.000,00 TL ‘lik kısmı ve bunun yasal faizi dışında, lehine garanti verilen firmanın diğer borçlarından müvekkili bankanın herhangi bir sorumluluğu olmayacağını, ancak 80.000,00 TL dışında kalan faiz tutarının hesabı için ise riskin gerçekleştiği tarihin önem arz ettiğini, ödenmesi gereken tam tutarın mektupta yer almadığından talep ile istenen tutarın banka nezdinde kontrolü ve bir nevi sağlamasının yapılma mecburiyeti doğduğunu, Söz konusu durumun ticari hayatın doğasından gelmekte olup müvekkili bankanın iddia olunanın aksine konu borcun doğma sebebini veya var olup /olmadığı ile ilgili bir ispat vasıtasını hiç aramadığını, Ödenecek tutarın doğruluğu ile … ile de aralarında var olan devir sözleşmesi gereği zorunlu bir ilişki içinde bulunduklarından ileride oluşabilecek uyuşmazlıkların önlenmesi amacı ile müvekkili bankanın hayatın olağan akışı ile de doğru orantılı olarak Banka olmanın gereği ile adi bir şirket gibi değil kendisinden beklenildiği üzere basiretli bir tacir gibi davrandığını, Teminat mektubu metninde müvekkili banka tarafından garanti edilen 80.000,00 TL teminatın verildiği tarih ile paraya çevrildiği tarih arasında geçen günlere ait kanuni faizi (%9) ve gecikme zammını da ödemek hususunda taahhütte bulunulduğunu, Oysa en başından beri müvekkili bankaya yöneltilen taleplerde fahiş hesaplamalar görülmekte olup Gümrük Müdürlüğünün Teminat mektubunda yazılan metne bağlı kalmayarak Ticari avans faizi talep ettiğinin tespit edildiğini, … Gümrük Müdürlüğünün bu taleplerinin paraya çevrilmesinin talep ettiği teminat mektubunun metnine aykırılık oluşturduğu gibi yasaya da aykırı olduğunu, müvekkili bankanın riskin gerçekleştiği tarih ile hesaplama oranları üzerinde bu kadar durmasının ve dolaylı olarak değinilmesi gereken bir diğer hususun da Gümrük İdaresinin risk gerçekleştiği anda vakit geçirmeksizin bankaya başvurması gerekirken bu hususu ihmal etmesi ve sonucunda kendi keyfi tavırları sebebi ile uğranılan zararı müvekkili bankadan tahsil etmeye çalışmasından kaynaklı olduğunu, …A.Ş. Firmasının ithal ettiği emtiayı Gümrük Kanunu ve Yönetmelikleri gereği emtianın işlenerek tekrar yurt dışına çıkışının ispat edilemediğinden dolayı teminata bağlanan vergi ve cezaların ödenmesi için işlem tesis edildiği bu hususun 08.04.2004 tarihinde tebliğ edildiği ,09.08.2004 tarihinde düzeltme başvurusunda bulunulduğu , vergilere karşı … Vergi Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinden Danıştay 7. Hukuk Dairesinin 31.10.2006 Tarih, 2005/4136 E.-2006/3166 K. Sayılı ilamı ile onandığı görülmektedir. Riskin gerçekleşme tarihi halen tespit edilmemiş olmakla beraber ilk tebliğ tarihinin dahi 2004 senesi olduğu ve sebebini anlayamadığımız şekilde müvekkil bankaya yapılan ödeme talebinin ise borçlu firmaya yapılan tebliğden 7 sene sonra gerçekleştiği, akabinde müvekkili banka ile yapılan yazışmaların yine sebebini anlayamadığımız şekilde sürüncemede bırakılarak akabinde dava açıldığı ve adı geçen dava dosyalarının da bilinçli şekilde takipsiz bırakılarak uyuşmazlığın günümüze kadar geldiğini belirterek, öncelikle huzurdaki davanın zaman aşımı nedeni ile reddini, İmzalanan Hisse Devir Sözleşmesi gereği huzurda görülen davanın … ‘ye ihbar edilmesini, Talep edilen tutar dava konusu teminat mektubunda garanti edilen kısıma ilişkin olmadığından ,yer alan mektup tutarının tamamen ödenerek davacının faiz işletebileceği bir ana para bakiyesi kalmadığından ve işletildiği belirtilen faiz tutarının fahiş ve sorumlu olmadığımız faiz oranlarından hesaplanmasından kaynaklı davanın esastan reddini, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil … vekili müdahele dilekçesinde özetle, Hisseleri ve yönetimi 1998 yılında Kuruma devredilen … A.Ş hisselerinin daha sonra … Bank’a satıldığını, … A.Ş.nin ise unvan değişikliği ile … A.Ş. olduğunu, Davalı … A.Ş.nin … A.Ş.’nin yükümlülüğünde bulunan dava konusu gayrinakdi kredileri her türlü işleyiş ve işlemler açısından takip ettiğini, ancak … A.Ş.hisse devir sözleşmesi gereğince sözkonusu gayrinakdi kredilerin tam yetki ile … A.Ş. tarafından takip edilmekle birlikte, tazmin cihetine gidilmesi halinde tazmin bedelinin Kurumca Bankaya ödenmesi gerekebileceğinden huzurdaki davanın sonucu Kurumun hukuki menfaatlerini ilgilendirdiği nedenle davaya davalı … A.Ş. yanında fer-i müdahil olarak katılmayı talep ettiklerini, davacı idarenin teminat mektuplarına ilişkin her türlü başvuru, talep ve dava hakları zamanaşımına uğradığını, teminat mektuplarının da diğer tüm borçlar gibi 10 yıllık yasal zamanaşımı süresine tabi olduğunu, tazmin talebi riskinin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde yapılması gerektiğini, olayda bu 10 yılın çok fazlasıyla aşıldığını, mektup lehdarı archtech firmasının 23.06.2006 tarihinde iflası açıldığını, iflasla birlikte alacak muaccel hale gelmiş ve yasal 10 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başladığını, davacının gecikmeden doğan zararlarını mektupların tazmini suretiyle talep edeceğini belirterek, davalı … A.Ş. yanında fer’i müdahil olarak davaya katılmalarına karar verilmesini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava Alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, 80.000,00 TL bedelli teminat mektubu dolayısıyla yapılan kısmi ödemeler sonrasında davalı tarafın davacıya ödemesi gereken bedeller olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşıldı.
Davacı tarafın aynı dava konusu ve iddialar ile daha önce İstanbul (Kapatılan) 28. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile dava açtığı, bu dosya yargılama esnasında takip edilmediğinden 08/10/2013 tarihinde işlemden kaldırıldığı, davacı tarafın dosyaya yenileme dilekçesi sunduğu ve yargılamaya devam edildiği ve karar verildiği, tarafların temyizi üzerine Yargıtay tarafından kararın bozularak İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyasından yeniden yargılamaya başlandığı, … esas sayılı dosyada bilirkişi raporları alındığı, davacının bu dosyayı da takipsiz bıraktığı, yenileme talebinde bulunmadığı ve 21/10/2019 tarihinde davanın HMK 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizin 2015 733 esas sayılı dosyasında bilirkişi raporları alınmıştır.
23/03/2016 tarihli … Prof. Dr. … tarafından düzenlenen raporda, Yargıtay (11). HD’nin 09.02.2015/K.2015-1546 sayılı Bozma Hamı’nın (İ). Bendi doğrultusunda yapılan ek inceleme sonucu, davacı idarenin, davalı bankadan dava tarihi itibariyle 47.791,47 TL (asıl) ve 89.154,61 TL (işlemiş faiz) olmak üzere toplamı 136.936,08 TL alacaklı bulunduğu, 2. Davacının iş bu alacağını, asıl alacağa (47.791,47 TL) dava tarihinden itibaren TCMB Kısa Süreli Krediler Avans Faiz oranlarının kademeli olarak tatbiki suretiyle hesap edilecek faizi ile birlikte davalı bankadan talep edebileceği şeklinde değerlendirme yapılmıştır.
15/03/2017 tarihli … tarafından düzenlenen raporda, Davacının, davalı bankadan Temerrüt tarihi 15.08.2011 tarihi itibariyle 80.000,00,-TL Mektup tutarı, (Ertelenen KDV tutarı Asıl Alacak) 481.538,88,-TL gecikme zammı olmak üzere toplam 561.538,88,-TL alacağı bulunduğu, Temerrüt tarihi 15.08.2011 sonrası 07.10.2011 tarihinde 80.000,00,-TL Mektup Bedeli ödendiğinden, Dava tarihi 01.03.2012 itibariyle davacının davalı bankadan 506.555,44,-TL gecikme zammı talebinde bulunabileceği, dava tarihinden ertelenen KDV tutarı ödeninceye kadar 506.555,44,- TL matrah üzerinden % 9 oranında kanuni faiz istenebileceği, (Teminat mektubunda garanti edilen faiz) değerlendirilmiştir.
03/04/2019 tarihli, … tarafından sunulan raporda, Dava konusu teminat mektubu incelendiğinde, tahakkuk eden KDV nin 80.000 TL sinicödemeye ek olarak dahilde işleme izin belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmemesi halinde ayrıca faiz ödemesi de garanti edilmiştir. Faiz garantisi, teminatın verildiği tarih (07.12.1999 ) ile paraya çevrildiği tarih (07.10.2011) arasında geçen günlere ait kanuni faiz ve gecikme zammı olduğu görülmektedir. Buna göre;
Faizin Uygulanacağı Ana Tutar Yönünden Görüşlerimiz;
Bozma sonrası verilen bilirkişi raporlarında, faizin uygulandığı ana tutar olarak birinde KDV tutarı 47.79147 TL — diğerinde mektup tutarı 80.000,00 TL olduğu görülmektedir. Heyetimizin görüşü, KDV tutarı olan 47.791,47 TL üzerinden faiz (gecikme ve kanuni) hesaplanması gerektiği yönündedir. Gerekçemiz ise, Teminat mektubunu veren Banka verginin mükellefi olmadığından idareye karşı sorumluluğu teminat mektubunun içeriği ile sınırlı olması gerekir. Gümrük İdaresi asıl mükellef adına tahakkuk ettireceği tüm alacakları amme alacağının mükellefiymiş gibi — bankadan talebinin hukuka uygun olmadığı düşünülmektedir. Bu anlamda, teminat mektubuyla garanti edilen alacak türü sadece KDV den ibaret olduğundan, (Gümrük Vergisi, KKDF’nin ve KKDF ceza faizinin teminata dahil olmadığından) faizin uygulanacağı anapara tutarı mektupla garanti edilen 80.000 TL değil, tahhakkuk ettirilen 47.791,47 TL KDV den ibaret olması gerekir.
Riskin Gerçekleştiği Tarihe Ait Görüşlerimiz: Şartlı muafiyet sistemi kapsamında dahilde işleme rejimine tabi tutulan mallar bakımından KDV istisnası söz konusu değildir. Dolayısıyla, söz komusu rejim için verilen gümrük beyannamesinin tescili aşamasında ithalatta KDV ödeme yükümlülüğü doğmaktadır. Aynı nedenle, bu rejimlere tabi tutulan mallar için KDV yönünden alınan teminat, gelecekte doğması olası vergileri karşılamaya değil, tahakkuk eden vergiyi ertelemeye yöneliktir. Bu durumda Riskin gerçekleştiği tarih, kamu alacağının tehlikeye düştüğü tarih olması gerekir. Dava konusu ertelenen KDV alacağı, dahilde işleme belgesi süresi sonunda talep edilebilir hale gelmekte, yükümlülüklere uygulmadığında risk gerçekleşmektedir. Buna göre belgede yer alan süre 12 ay olduğuna göre, riskin gerçekleşme tarihi, Beyannamenin tescil tarihi olan 07.12.1999 den sonra 07.12.2000 olması gerekir.
Faiz Hesaplamalarımız;
Gecikme Zammı Hesaplanması
Gümrük Kanunu 207/1-b numaralı maddesinde yer alan hüküm uyarmca, şartlı muafiyet düzenlemelerine (rejimlerine) tabi tutulan serbest dolaşımda olmayan eşya için herhangi bir nedenle gümrük yükümlülüğü doğan hallerde şartlı muafiyete ilişkin beyannamenin tescili tarihinden itibaren 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre gecikme zammı tahsil edilir. Faiz hesabının başlangıç tarihi, GK md 207/1 ve teminat mektubu metni uyarınca, beyannamenin tescil tarihi ile aynı tarih olan mektubun idareye veriliş tarihi olan 07.12.1999 olması gerekir. Riskin gerçekleşme tarihi 07.12.2000 olduğuna göre, bu aralıkta gecikme zammı aşağıda hesaplanmıştır.
KDV Alacağı: 47.791,471 TL
Faiz Başlangıcı : 07.12.1999
Riskin Gerçekleştiği Tarih: 07.12.2000
Vade Tarih Miktar Oran Zam Ödenecek
7.12.1999 7.12.2000 47.79l,47 84 40.144,83 87.936,30
Kanuni Faiz Hesaplaması
Riskin gerçekleşmesinden sonra KDV ye bağlı gecikme zammı istenemeyeceğine göre, ek olarak garanti edilen kanuni faiz devreye girer. Kanuni faizin son günü mektubun paraya çevrildiği tarih 07.10.2011 dir. Faize faiz uygulanamayacağına göre, kanuni faiz, faiz tutarınıda içren 80.000 TI üzerinden değil, asıl alacak KDV tutarı olan 47 791,47 TL üzerinden hesaplanması gerekir.
KDV Alacağı:47.791,471 TL
Kanuni Faiz Başlangıcı :07.12.2000
Mektubun Paraya Çevrildiği Tarih: 07.10.2011
Kanuni Faiz Hesaplaması
Başlama Tariihi Bitiş Tarihi Gün Sayısı Oran Tutar TL
7.12.2000 30.6.2002 571 60 45.481,55
1.7.2002 30.6.2003 365 55 26.285,31
1.7.2003 31.12.2003 184 50 12.046,07
1.1.2004 30.6.2004 182 43 10.247,01
1.7.2004 30.4.2005 304 38 15.125,67
1.5.2005 31.12.2005 245 12 3.849,50
1.1.2006 7.10.2011 2106 9 24.817,52
137.852,63 TL
Sonuç olarak;
Asıl Alacak KDV 47.191,47
Gecikme zammı 40.144,83
Toplam 87.936,30
Kanuni faiz 137.852,63
Toplam 225.788,93
Ödenen 80.000,00
Kalan alacak 145.788,93 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
V- SONUÇ VE KANAAT
Sayın Mahkemenin kararı ile dava dosyasına sunulu belgeler üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme doğrultusunda;
1- Teminat mektubuyla garanti edilen alacak türü sadece KDV den ibaret olduğundan, (Gümrük Vergisi, KKDF’nin ve KKDF ceza faizinin teminata dahil olmadığından) faizin uygulanacağı anapara tutarının mektupla garanti edilen 80.000 TL değil, tahhakkuk ettirilen 47.791,47 TLKDV olması gerektiği,
2-Dahilde işleme izin belgesi süresinin son bulduğu 07.12.2000 tarihinin riskin gerçekleşme tarihi olduğu,
3. Davacı İdarenin, bankadan teminat mektubundan kaynaklanan alacağının aşağıdaki gibi
olması gerektiği,
Asıl Alacak KDV 47.191,47
Gecikme zammı 40.144,83
Toplam 87.936,30
Kanuni faiz 137.852,63
Toplam 225.788,93
Ödenen 80.000,00
Kalan alacak 145.788,93 TL
şeklinde değerlendirme ve hesaplama yapılmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre, mahkememzin işbu dosyası ile aynı talebi içeren fakat takipsiz bırakıldığı için açılmamış sayılmasına karar verilen mahkememizin … esas sayılı dosyasında alınan raporlar yeterli olduğundan, işbu dosyada yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
… esas sayılı dosyasına sunulan 03/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda, daha önce alınan iki rapor da değerlendirildiğinden ve teminat mektubunun niteliği ve içeriğine uygun olarak temlik amacını doğru bir şekilde değerlendirdiğinden bu rapora dayanılarak mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Buna göre de, davalı tarafın temyiz itirazları ve Yargıtay bozması uyarınca usulüne uygun değerlendirmeler yapılmış olup, mektubun sadece KDV garantisi ve teminat mektubu verenin vergi mükellefi olmaması nedeni ile teminat mektubu içeriği ile sorumlu tutulması gerekmiş ve bu sorumluluğunun da teminat mektubunda garanti edilen 80.000,00 TL değil, KDV oranı olan 47.791,47 TL den ibaret olduğu ve KDV yönünden alınan teminat, gelecekte doğması olası vergileri değil, tahakkuk eden vergiyi ertelemeye yönelik olup, bu durumda riskin gerçekleştiği tarih KDV’nin 12 aylık süre içerdiğinden, 07/12/1999 dan itibaren 12 ay sonu olan 07/12/2000 tarihi arası olduğu anlaşılmıştır.
Yükümlülük doğduğundan, Gümrük Kanunu 207/1-b madde uyarınca gecikme zammı hesaplanması gerektiği ve bunun için KDV matrahının esas alınması gerekeceği ve riskin gerçekleşmesinden sonra da ek olarak teminat mektubu ile garanti edilen kanuni faiz devreye girecek olup, kanuni faizin son günü, mektubun paraya çevrildiği 07/10/2011 tarihi itibari ile faize faiz uygulanmayacağından, kanuni faiz, faiz tutarını da içeren 80.000,00 TL üzerinden değil, asıl alacak olan KDV tutarı olan 47.791,47 TL üzerinden hesaplanması gerektiği anlaşılmışıtır. Buna göre de KDV alacağı 47.791,47 TL+gecikme zammı 40.144,83 TL =87.936,30 TL ve KDV alacağı 47.791,47 TL’ye 07/12/2000 tarihinden mektubun paraya çevrildiği tarihe kadar mektup ile garanti edilen kanuni faizin 07/10/2011 tarihinde kadar hesaplanması gerekmiş ve buna göre de 137.852,63 TL kanuni faiz alacağı bulunmuştur. Tüm bunlar toplandığında 47.791,47 +40.144,83+137.852,63 TL=225.788,93 TL’den 80.000,00 TL tahsil edilen mektup bedeli düşüldüğünde davacının davalıdan 145.788,93 TL talep edebileceği görülmüştür.
Ancak dava dilekçesinde 41.729,47 TL KDV talebi+ 247.944,00 TL KDV faizi talep edilmiş olup, taleple bağlılık kurula gereği 41.729,47 TL üzerinden mahkememizce resen gecikme zammı ve yasal faiz hesabı yapılmıştır.
Dava dilekçesinde talep edilen 41.729,47 TL üzerinden mahkememizce yapılan resen hesap Toplam Faiz : 119.812,74
FAİZ DETAYI
Başlama Tarihi Bitiş Tarihi Gün Sayısı Oran (%) Tutar
07.12.2000 30.06.2002 571 60 39.168,54
01.07.2002 30.06.2003 365 55 22.951,21
01.07.2003 31.12.2003 184 50 10.518,11
01.01.2004 30.06.2004 182 43 8.947,26
01.07.2004 30.04.2005 304 38 13.207,09
01.05.2005 31.12.2005 245 12 3.361,22
01.01.2006 07.10.2011 2105 9 21.659,31

Dava dilekçesinde talep olunan 41.729,47 TL için gecikme zammı (son alınan rapor 7. Sayfa ya göre) mahkememizce yapılan resen hesap Toplam Faiz : 35.148,79
FAİZ DETAYI
Başlama Tarihi Bitiş Tarihi Gün Sayısı Oran (%) Tutar
07.12.1999 07.12.2000 366 84 35.148,79

Netice olarak;
41.729,47 TL (dava dilekçesinde talep olunan miktar- taleple bağlılık gereği)
35.148,79 TL (son alınan rapor 7. Sayfa ya göre dava dilekçesinde talep olunan 41.729,47 TL’ye göre mahkememizce resen yapılan gecikme zammı hesabı)
119.812,74 TL (Dava dilekçesinde talep edilen 41.729,47 TL üzerinden mahkememizce yapılan resen hesap)
Toplamı olan 196.691,00 TL’den 80.000 TL tahsil edilen mektup bedeli düşüldüğünde davacının davalıdan 116.691,00 TL talep edebileceği görülmüş, bu alacağın davalının temerrüt tarihi olan 15/082011 tarihinden itibaren avans faizi uygulanarak davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 116.691,00 TL’nin 15/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazla talebin REDDİNE,
3-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 7.971,16 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA
5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 235,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 21,19) 49,79 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 15.035,65 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 38.745,75 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
8-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde ilgililere iadesine,
Dair, dava dosyasının daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olmasından dolayı Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile feri müdahil vekilinin yüzlerine karşı, davalı vekilinin yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/06/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
E-imza E-imza E-imza E-imza