Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/484 E. 2022/901 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/484 Esas
KARAR NO :2022/901

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:02/08/2021
KARAR TARİHİ:25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03.05.2019 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın müvekkil sevk ve idaresindeki elektrikli motosiklete çarpması sonucu müvekkilin yaralandığı ve malul kaldığı, davalı kurumun aracın olay yerinden kaçmış olması ve plakasının tespit edilememesi sebebiyle sorumluluğu bulunmadığı, trafik kazası sonrasında … ve Araştırma Hastanesi’nde 6 gün boyunca hastanede tedavi gördüğü, müvekkil, dava konusu trafik kazası sebebiyle tedavi gördüğü dönemle sınırlı olmak üzere %100 oranında iş göremez durumda kalmış olup, bu dönemde bakıcıya muhtaç durumda kaldığı, davalı tarafından müvekkile geçici işgöremezlik ya da bakıcı giderine yönelik herhangi bir ödeme yapılmamış olup, müvekkilin geçici işgöremez durumda olduğu zaman dilimindeki bakıcı giderlerinden de davalı sigorta şirketinin tedavi gideri teminatı limitiyle sınırlı olmak üzere sorumluluğu bulunmadığı, müvekkilde oluşan cismani zarar nedeniyle hesaplanacak maddi tazminat tutarının ve bakıcı giderinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, güvence hesabı açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Poliçelerden dolayı sorumluluğun, davacının kusuru oranında olmak üzere, yaralanma ve sürekli sakatlık halinde olay tarihi itibariyle kişi başı azami 360.000,00-TL ile sınırlı olduğu, söz konusu kazanın meydana gelmesinde plakası tespit edilemeyen aracın varlığı ve kazaya kusuru ile sebep olduğunun somut delillerle ispatı gerektiği, 03.05.2019 tarihinde meydana gelen kaza ile ilgili olarak kaza gününde herhangi bir tutanak düzenlenmediği ve hiçbir mercie müracaatta bulunulmadığı görüldüğü, kazadan 2,5 ay sonra ifade verildiği ve elektrikli bisikleti ile … Mah. 1655 Sk. … AVM’ye yaklaştığı sırada plakasını bilmediği aracın çarpması sonucu yaralandığı belirtildiği, bu ifade dışında kaza ile ilgili herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, izah edilen nedenlerle öncelikli olarak usuli itirazlarımızın kabulü ile davanın reddine karar verilmesini, poliçe teminatına girmeyen geçici iş görmezlik tazminatı, kazanç kaybı, tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddine, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davacı vekili tarafından, 03/05/2019 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın davacının sevk ve idaresindeki elektrikli motosiklete çarpması sonucu davacının yaralandığı ve malul kaldığı, davalı Güvence Hesabının aracın olay yerinden kaçmış olması ve plakasının tespit edilememesi sebebiyle sorumluluğu bulunduğundan bahisle maddi tazminat istemli işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu trafik kazasına ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/… soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça 23/07/2019 günü polis merkezine gidilerek başvuruda bulunulduğu, davacının polis merkezinde “Ben Türkçe bilmiyorum,İfademi Türkçe ve Arapça bilen … refükatinda vereceğim,.03/05/2019 günü kendi sevk ve idaremdeki elektrikli motosikletim ile … Mahallesi 1655 sokak … Avm ye yaklaştığım sırada olaydan dolayı bilgilerini eşkali tarif edemeyeceğim bir araç bana çarptı kaza sonucuda beni yaralandım, Araçtan inen bir şahıs benim ile konuşup özür diledi, Ambulansı aradı ben ambulans ile … eğitim ve araştırma hastanesine gittim. Tedavim yaklaşık 6 günsürdü tedavimin bitimden sonra evime gittim. Olay bundan ibarettir. Bugün polis merkezinize gelebildim. Bana çarpan araç ile ilgili hiçbir şey|bilmiyorum. Olaydan dolayı şikayetçiyim.” şeklinde ifade verdiği ve dosya kapsamında 09/10/2019 tarihinde şüphelilere ilişkin hiçbir tespit yapılamadığından bahisle daimi arama kararı verildiği görülmüştür.
6098 sayılı TBK’nın 49. maddesine göre, hukuka aykırı kusurlu bir fiille başkasına zarar veren kimse bu zararı tazmine mecburdur. Böylece haksız fiilden sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmaktadır. Haksız fiil sorumluluğunda genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Özel bir sorumluluk hükmüyle düzenlenmemiş olup bütün hallerde bir kimse için haksız fiil sorumluğunun söz konusu olması, 6098 sayılı TBK’nın 49′ deki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Diğer bir deyişle, ayrık bir düzenleme bulunmadığı kusur sorumluluğu hallerinde 6098 sayılı TBK’nın 49. ve devamında yer alan esaslar uygulanır.
Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Düzenlemesi mevcuttur. Haksız fiil sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan ikinci koşul, zarara sebebiyet veren hukuka aykırı fiilin, fail tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasıdır. Kusur, hukuk düzeninin kurallarının bilerek ve isteyerek yada ihmal sebebiyle ihlal edilmesi gerekecektir.Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır. Uygulama ve öğretide kabul görmüş tanıma göre; kusur, hukuk düzenince kınanabilen davranıştır. Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır. Kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiil bir zararın doğması neden olmalı, zarara neden olan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi fiilden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilerin maddi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararın haksız fiili ile gerçekleştiğinin diğer söylemle zarar ile haksız fiil arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Açıklanan yasal mevzuat ışığında somut olayımıza bakıldığında; davacı tarafça 03/05/2019 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın kendisinin sevk ve idaresindeki elektrikli motosiklete çarpması sonucu davacının yaralandığı ve malul kaldığı, davalı Güvence Hesabının aracın olay yerinden kaçmış olması ve plakasının tespit edilememesi sebebiyle sorumluluğu bulunduğu iddia edilmiş ise de; yukarıda ayıntılarına değinildiği üzere haksız fiil sorumluluğunun şartlarının oluştuğunun davacı tarafça ispatlanması gerekmektedir. Davacı tarafça plakası tespit edilemeyen aracın kendisine çarptığı iddia edilmiş ise de; dosya kapsamında trafik kazası tespit tutanağı vb. herhangi bir belge bulunmadığı, olaya tanıklık eden birinin bulunduğundan dava dilekçesi ve beyan dilekçelerinde bahsedilmediği gibi tanık da bildirilmediği, davacının soruşturma kapsamında verdiği ifadesinde kendisinin dahi çarpan aracın bilgilerini ve özelliklerini tarif edemeyeceğinin beyan edildiği, davacı tarafça 23/07/2019 günü yani kaza tarihinden üç aya yakın bir süre sonra polis merkezine gidilerek şikayetçi olunduğu, herhangi bir delil bulunamaması sebebiyle savcılıkça daimi arama kararı verildiği gözetildiğinde davacı tarafça haksız fiilin meydana geldiği hususu dahi ispatlanamamıştır.
Davacı tarafça her ne kadar keşif yapılarak kusur durumunun tespiti talep edilmiş ise de; yukarıda da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere gerek işbu dosya kapsamında gerekse soruşturma dosyası kapsamında trafik kazası olayına ilişkin kamera görüntü kaydı, görgü tanığı, trafik kazası tespit tutanağı, krokisi vb. hiçbir delil bulunmadığı, kazanın üzerinden üç buçuk yıl geçmiş olduğu bu hali ile; keşif yapılarak mahalde bir trafik kazasının meydana gelip gelmediği, gelmiş ise trafik kazasının nasıl gerçekleştiğinin dolayısı ile trafik kazasında tarafların kusur durum ve oranlarının tespit edilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek davacı vekilinin keşif talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu kapsamda, davacı tarafça dava konusu tazminat talebine dayanak haksız filin varlığı, haksız fiil sebebiyle oluştuğu iddia edilen zarardan davalı Güvence Hesabının sorumlu olduğu ispatlanamamış olduğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 80,70 TL ilam harcından peşin alınan 59,30-TL’nin düşümü geriye kalan 21,40‬-‬TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 20,00-TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
6-1.118,64 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır