Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/483 E. 2021/677 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/483 Esas
KARAR NO :2021/677

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/08/2021
KARAR TARİHİ:17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki gereğince müvekkilin taşeronluk hizmetini üstlendiğini ve taraflar arasında imzalanan kök ve ek sözleşme gereğince üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, taraflar arasında “… İli … İlçesi … Bankası Dış Cephe İşleri”nin yapımı konusunda anlaşmanın sağlandığını, 05.10.2020 tarihinde taşeronluk işlerinin yapılacağı yerde keşif yapılarak, yapılacak işler kalem kalem taraflarca birlikte tespit edildiğini,sonrasında keşif özetini ve yapılacak işleri içeren bir tablonun hazırlanarak birlikte imza altına alındığını, keşif sonrasında tekrar bir araya gelinerek keşif ile tespit edilen hususların nasıl yapılacağı noktasında sözleşme imzalandığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra 28.02.2021 tarihinde “… ili … İlçesi … Bankası İlave ve Sözleşme Dışı İş Kalemleri” adı altında bir anlaşma daha yapıldığını ve iş bu anlaşma ile müvekkilden bir kısım daha ilave işler yapılması istendiğini, bu işlerle alakalı ayrıca ödeme yapılması konusunda anlaşıldığını, müvekkilin sözleşme hükümlerine göre üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, sözleşme gereği ödemelerini alamadığını, gelinen aşamada işbu ticari ilişki çerçevesinde davalının, müvekkile cari hesap ilişkisinden ve taşeronluk sözleşmesinden kaynaklı 142.857,24-TL borcu olduğunu, davalının borcunu ödemesi hususunda yapılan yazılı ve sözlü görüşmelerin neticesiz kaldığını, davalı tarafından müvekkile ödemede bulunulmaması üzerine, davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile alacağın tahsili zımnında icra takibine geçildiğini, davalıya ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emri gönderildiğini, davalının itirazda bulunduğunu, davalının soyut ve haksız itirazları sebebiyle takibin durduğunu, Davalının sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişkiyi kabul ettiğini, borca ilişkin ödeme yaptığını savunduğunu fakat ödeme belgesini sunmadığını, itiraz sonrasında arabulucuk kurumuna başvurulduğu halde anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle davalının takibe haksız bir biçimde itiraz etmiş olup, haksız itirazın iptaline , alacak muayyen ve likit olduğundan davalı hakkında %20’den az olmayacak şekilde icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usule ilişkin olarak,davaya bakmakta görevli olan mahkemenin,müvekkilinin ikametgah adresinin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, itirazın iptali davasına konu olan alacak sözleşmeden kaynaklanıyorsa dava, ifa yeri mahkemesinde açılacağını, yasal düzenlemeler göz önüne alındığında eldeki davanın derdest bulunduğu mahkemenin işbu davaya bakımından yetkili olmadığını bu nedenle yetki ilk itirazına bulunmak gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise müvekkilin davacı firma ile 07/10/2020 tarihli … Bankası Dış Cephe İşleri Yapım sözleşmesini 258,500,00 TL bedel hususunda anlaştıklarını, davacı firmanın sözleşmedeki hususlardan bazılarını eksik bıraktığını kabul ederek işi teslim ettiğini, müvekkil firmanın da eksik kalan işleri tamamlamak için 04/03/2021 tarihinde … isimli şahısla 50,000,00 TL karşılığında anlaşıldığını, bu duruma ilişkin malzemelerin temini 9,566,26 TL bedel tutarınca müvekkil firmaca sağlandığını bu durumun ise davacı firma çalışanları … eşliğinde 10/12/2020 tarihli tutanak altına alındığını ve 1.000 TL’nin ise de ayrıca işçilik bedeli olarak …’e elden verildiğini,davacı firmanın sözleşme uyarınca müvekkile faturalar kestiğini, davacı firmaca kesilen faturalara bakıldığında müvekkilin ödemesi gereken miktarın toplamda KDV de dahil 258.226,48 TL olduğunu,davacı firmanın sözleşmeye aykırı eylemleri neticesinde müvekkil firmanın bina yapımında meydana gelen zararları düzeltmek için teşaron ile 9,700,00 TL karşılığında sözleşme imzaladığını, … Bankası Dış Cephe İşleri Yapım sözleşmesini 258,500,00 TL bedel kapsamında müvekkil firmaca, … bankası üzerinden farklı tarihlerde toplamda 202,000,00 TL’nin davacı firmaya ödendiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, % 20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkile verilmesine, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizde açılan dava; İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında imzalanan “… Bankası Dış Cephe İşleri Yapım Sözleşmesi” kapsamında, davacının yapılan işlere ilişkin davalı taraftan alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali şartlarının mevcut olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmeye dayalı olarak mahkememizde dava açılmış ise de; davalı tarafın süresi içerisinde yetki itirazında bulunması nedeniyle öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekmiştir.
HMK 17.maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında yetki anlaşmasının tarafı olmak için mutlak surette bir tacir veya kamu tüzel kişisi olması gerektiği sabittir.
Dosyamız tarafları yönünden yapılan incelemede, gerek davacının gerekse davalının tacir sıfatına haiz olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin “Madde 10- Uyuşmazlıkların Çözümü” başlıklı maddesinde, ihtilafların çözümü için … İli Mahkemelerinin yetkili kılındığı, geçerli olan yetki anlaşmasına göre de, davaya bakma yetkisinin mahkememize değil, … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna kanaat getirilmiş ve süresi içerisinde davalı tarafça yapılan yetki itirazı yerinde görülmekle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının yetki itirazının kabulü ile, Mahkememizin yetkisizliğine,
2-Yetkili mahkemenin 6102 Sayılı yasanın 547 maddesi uyarınca … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde yetkili mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın yetkili mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır