Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/475 E. 2023/107 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/475 Esas
KARAR NO:2023/107

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/07/2021
KARAR TARİHİ:03/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki kapsamında davalının müvekkiline cari hesap borcunun doğduğunu ve borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya dava dilekçesinde ve icra takibinde gösterildiği kadar borcunun bulunmadığını, davacının cari borca ilişkin faturaları karıştırdığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 53.264,67-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK’nın 67. maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporunda özetle; “…davacı ve davalı şirket tarafından ibraz edilen yasal defterlerin e-defter olduğu ve beratların yasal süresi içinde Maliye Bakanlığı’na gönderilmiş olduğu, davacı şirket yasal defterlerinde davalının aynı caride 2 ayrı hareketinin yer aldığı ve bunların toplamının 51.953,38.-TL olduğu, davalı şirket yasal defterlerinde davacının cari hesabının bulunmadığı, tüm fatura ve ödemelerin -7.000.-TL’den fazla olan işlemler de olmasına rağmen- “nakit” işlemmiş gibi kayda alınmış olduğu, davalı şirket vekili tarafından yasal defterlerinde kayıtlı olmayan ancak gayrı resmi tutulmuş olan hesaplarda davacının 17.189,85.-TL alacaklı olduğu görülmüş olsa da; e-fatura statüsünde düzenlenerek GİB Portal aracılığı ile davalıya elektronik olarak iletilen faturaların davalı gayrı resmi kayıtlarında da yer almadığı, fatura numaraları yer almayan excel çalışmasına ilişkin tespit yapılamadığı, bazı ödemelerin toplu halde girilmiş olabileceğinden ödemelerin de tespit edilemediği, nihai takdir elbette Sayın Mahkemenize ait olmakla birlikte davacının 51.953,38.-TL alacaklı olduğu, davalının ise yasal defterlerine göre sadece açılış ve kapanışları (beratların gönderimi) yönünden usulüne uygun olduğu ancak; 24.12.2015 tarihli 29572 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 459 nolu VUK Genel Tebliği’ne göre; ‘Tevsik zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur. Bu kapsamda örneğin; her türlü mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin tahsilat ve ödemelerin, avans, depozito, pey akçesi gibi suretlerle yapılacak tahsilat ve ödemelerin, işletmelerin kendi ortakları ve/veya diğer gerçek ve tüzel kişilerle yaptığı her türlü tahsilat ve ödemelerin belirlenen haddi aşması durumunda, aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve bu işlemlerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur.’ hükmü gereği davalının bankadan yapmış olduğu ödemeleri de nakit işlemmiş gibi kayda aldığı, bunun ise …’ne aykırı olduğu…” yönünde görüş ve kanaat sunmuştur.
Bu kapsamda somut olayımıza bakıldığında; davacının ticari defter ve kayıtlarında dava konusu olup, takibe dayanak faturaların ve fatura bedellerinin alacak bakiyesi olarak kayıtlı olduğu, faturalar ile defter ve kayıtların örtüştüğü, davalı tarafın cevap dilekçesinde davacı ile aradaki ticari ilişkinin ve bu ticari ilişki kapsamında faturaların inkar edilmemiş olduğu, yalnızca borcun takibe konu edildiği kadar olmadığı ileri sürülmüş olmasına rağmen defter ve kayıtlarında davacı adına herhangi bir kaydın bulunmadığı, davacı adına açılmış cari hesap veya yardımcı hesabın bulunmadığı bu hali ile davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı, davalı tarafça davaya konu borcun ödendiğini ispata elverişli herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu da gözetildiğinde davacının davalıdan 51.953,38 TL alacaklı olduğu, davacı tarafça yapılan icra takibinin asıl alacak yönünden yerinde olduğu, davacı vekilinin 03/02/2023 tarihli celsedeki beyanı ile işbu davada yalnızca asıl alacak yönünden itirazın iptalinin talep edildiğinin beyan edildiği gözetilerek davanın kabulü ile, davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin asıl alacak miktarı olan 51.953,38-TL üzerinden aynen devamına, alacağın likit olması ve davalı borçlunun itirazında haksız olması gözetilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin asıl alacak miktarı olan 51.953,38-TL üzerinden aynen devamına,
2-Alacağın %20’si oranında hesap edilen 10.390,70-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 3.548,93-TL karar ve ilam harcından 620,92-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 2.928,01-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 688,72-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 833,50-TL masraf olmak üzere toplam 1.522,22-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Zorunlu arabuluculuk kapsamında ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/02/2023

Katip …

Hakim …