Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/442 E. 2023/414 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/442 Esas
KARAR NO:2023/414

DAVA:Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ:22/04/2016
KARAR TARİHİ:23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin yurt dışına ihracat yapan bir şirket olduğunu, 06.03.2015 tarihinde … ihraç edilen malların … …Ltd.Şti.’ne ait CMR sigortası da iş bu firma tarafından yaptırılan ve firma çalışanı tır şoförü … yönetimindeki … … plakalı tır ile yola çıkmış olduğunu, gümrük beyannameleri açılıp tüm gümrük işlemleri tamamlandıktan ve gümrükten çıktıktan sonra malların bulunduğu tırın … köprüsünü geçerken arızalandığını, aracın şoför tarafından köprü çıkışında bulunan park alanına çekildiğini ve sabaha karşı 05.30 civarlarında araçta meydana gelen hırsızlık olayında müvekkilinin bir kısım mallarının çalındığını, buna ilişkin olarak araç şoförü ve müvekkili firmanın karakola giderek şikayetçi olduklarını, 06.03.2016 tarihli merkez bankası döviz satış kuru üzerinden yapılan hesaplamada 27.624,83 USD x 2.6027 TL = 71.899,14 TL tutarında müvekkilinin zarara uğradığını, müşterilerin mağduriyetinin giderilmesi için malların alındığı firmalara tekrar ödeme yapılarak yeni mallar alınıp yurt dışına gönderildiğini, olayla alakalı olarak müvekkilinin sigorta şirketi nezdinde tüm girişimlerde bulunduğunu, ancak zararın karşılanması için gerekenlerin yapılmadığını, yine 31.07.2015 tarihinde … ihraç edilen malların … … ……Ltd.Şti’ne ait CMR Sigortası da iş bu firma tarafından yaptırılan ve firma çalışanı ve tır şoförü … yönetimindeki …/ … plakalı tır ile yola çıktığını, malların gümrüğe giderken tır şoförünün tırı halkalı gümrük yoluna park ederek cuma namazına gittiğini, namaz dönüşü bazı malların çalındığını farkettiklerini, araç şoförünün karakola giderek şikayetçi olduğunu, yapılan tespitlere 47.079,36 TL müvekkilinin zararı olduğunu, sigorta şirketine yapılan başvuruya verilen cevapta müvekkilinin ibraname imzalama karşılığında kendisine ödenebilecek toplam tazminatın 20.08.2015 tarihi itibariyle 6.945,36 Euro olacağının belirtildiğini, müvekkilince bu talebe itiraz edildiğini ve zararın tamamının karşılanmasının istenildiğini, müvekkilinin itiraz dilekçesine herhangi bir cevap verilmediğini, her iki olaydan dolayı doğan zararlara ilişkin olarak CMR Sigorta sorumluluğu kapsamında davalı sigorta şirketi yetkilileri ile defalarca görüşüldüğünü, yazılı başvuru yapılmış olmasına rağmen sonuç alınamadığını, açıklanan nedenlerle; her iki olaydan doğan 118.978,05 TL maddi zararın; 71.899,14 TL’nin zararın doğduğu 06.03.2015 tarihinden, 47.079,36 TL’nin zararın doğduğu 31.07.2015 tarihinden itibaren merkez bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü avans faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının vekaletname süresinin dava tarihinde dolduğunu, süresi geçmiş vekaletname ile açılan davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, iddia edilen alacağın CMR 32.maddesine göre 1 yılda zaman aşımına uğrayacağını, 08.03.2015 tarihinde gerçekleştiği iddia edilen olay açısından 1 yıllık zaman aşımı süresinin dava açılış tarihinde dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı itirazlarının da bulunduğunu, davalı müvekkili şirketin sigorta ve reasürans brokeri olduğunu ve poliçe akdetmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin sadece sigorta poliçe akdedilmesine aracılık ettiğini, davacının buna rağmen iş bu davayı sigortacı olmayan müvekkiline açtığını, davalının somut olayda pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacı tarafından her iki olay açısından da iki farklı taşıyıcı için ikisinin de sigortalı olduğunu gösterir sigorta poliçesinin dosyaya sunulmadığını, ancak dosyaya sunulan CMR Sigorta Poliçesi Aylık Zeyilnamesi adlı belgede başlangıç tarihi 01.08.2015 ve bitiş tarihinin 01.08.2016 olarak gözüktüğünü, olayın 31.07.2015 tarihinde gerçekleştiğini, davacı tarafça sunulan belgenin tarih olarak dava konusu olayı kapsamadığını, dava konusu hasarın poliçeye göre teminat dışı olduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava Tazminat davasıdır.
Mahkememizde açılan dava, yurt dışına ihracat yapan davacı şirketin, dava dışı şirketler tarafından yapılan taşımalar esnasında, CMR sigortası ile sigortalı araçlarda meydana gelen iki ayrı hırsızlık olayı neticesinde, uğradığı zararın davalıdan rücuen tahsili için açtığı alacak davasıdır.
Mahkememizin … esasına kaydı yapılan dosyada yapılan yargılamada Mahkememizce, taraf iddia ve savunmaları, dosyada yer alan delil ve belgeler incelenerek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından asıl ve ek rapor hazırlanarak dosyaya sunulmuştur. Hazırlanan raporlarda, her ne kadar davalının sorumluluğu ve sorumluluk tutarına ilişkin hesaplamalar yapılmış ise de söz konusu raporlar incelenmiş ve hükme esas alınmamasına karar verilmiştir.
Dosyaya sunulan CMR sigorta poliçeleri incelendiğinde;
01/08/2014 başlangıç, 01/08/2015 bitiş tarihli, … nolu poliçede, davalının acente olarak yer aldığı, sigortalısının dava dışı … … Petr. Tarım San. Ve Tic. Olduğu anlaşılmaktadır. Araç başına sorumluluk limit ise 2.000.000,00-Euro olarak belirlenmiştir. Söz konusu poliçenin devamında (7.sayfası) Sigortacıya İlişkin Bilgiler kısmında, sözleşmeye aracılık eden sigorta acentesi olarak davalı şirket yer aldığı, teminatı veren sigortacının ise … A.Ş. Olduğu yer almaktadır. Poliçenin teminatında yer alan rizikoların gerçekleşmesi halinde ödemenin sigortacı tarafından yapılacağı hükmü yer almaktadır.
01/08/2014 başlangıç, 01/08/2015 bitiş tarihli, … nolu poliçede, davalının acente olarak yer aldığı, sigortalısının dava dışı … …. Nak. Tar. Hayv. İnş. Akar. San. Tic. Olduğu anlaşılmaktadır. Araç başına sorumluluk limit ise 2.000.000,00-Euro olarak belirlenmiştir. Söz konusu poliçenin devamında (7.sayfası) Sigortacıya İlişkin Bilgiler kısmında, sözleşmeye aracılık eden sigorta acentesi olarak davalı şirket yer aldığı, teminatı veren sigortacının ise … A.Ş. Olduğu yer almaktadır. Poliçenin teminatında yer alan rizikoların gerçekleşmesi halinde ödemenin sigortacı tarafından yapılacağı hükmü yer almaktadır. Söz konusu CMR poliçelerinin varlığı hakkında taraflar arasında uyuşmazlık mevcut değildir.
Sözleşmeler hukukunun temel prensiplerinden birisi de sözleşmelerin nispiliği kuralıdır. Kural olarak, bir sözleşme o sözleşmede taraf olanları bağlar. Bu nedenle, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları aynı zamanda sözleşmenin taraflarıdır. Yargıtay içtihatları ve öğretide bu durum taraf sıfatı olarak adlandırılmaktadır. Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacılık sıfatı, dava konusu hakkın sahibini; davalılık sıfatı ise, dava konusu hakkın yükümlüsünü ifade eder. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti; davalı sıfatı ise, pasif husumeti karşılayacak şekilde kullanılmaktadır. Dava konusu değer üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise davanın o kişi veya kişilere karşı açılması gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının önemli özelliği, def’i niteliğinde olmayıp itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebilmesi ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile bu hususun mahkemece re’sen nazara alınmasıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davalının dava dışı … A.Ş.’ nin acentesi olarak işlem yaptığı, sunulan poliçeler incelendiğinde, poliçe kapsamındaki rizikoların gerçekleşmesi halinde, teminat yükümlüsü olarak dava dışı sigortacı … A.Ş. kararlaştırıldığı, davalının poliçe riskini üstlenmeyip sadece poliçe düzenlenmesine aracılık ettiği, Sigorta ve Reasürans Brokerleri Yönetmeliği’nin 12. ve 14. maddeleri de gözönüne alındığında, brokere hasar tazminatının tahsili maksadıyla dava açılamayacağı kanaati ile davanın husumet yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 13/11/2019 tarih, 2016/461 esas, 2019/1060 karar sayılı kararı davacı tarafça istinaf edilmiş,
Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince incelenen dosyada Bölge Adliye Mahkemesinin 08/04/2021 tarih, 2020/1054 esas,2021/534 karar sayılı kararı ile “… Dava, CMR taşımasına dayalı, davacı sigortalı tarafından yapılan ödemenin sorumluluk sigortasına aracılık eden davalı şirketten tahsili istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi bakımından uyuşmazlık, davalı … A.Ş.’nin pasif husumetinin olup olmadığı ve HMK 124 maddesine somut olayda başvurunun mümkün olup olmadığı noktasındadır.
Davacı tarafça sunulan Sigortalı ……San.Tic olan “CMR sigorta poliçesi zeyilnamesi aylık bildirimi” … Sigorta AŞ ve davalı imzası ile düzenlenmiştir. Sigortalı Has Kasırga adına olan zeyilname de yine davalı ve … AŞ tarafından imzalanmıştır.Mahkemece;… Sigorta tarafından düzenlenen poliçe davalıdan veya Sigortacıdan istenilmemiştir.
Zeylnamelerde davalı acente olarak yazılı ise de; BR kodu bulunduğundan davalının broker olduğu anlaşılmaktadır.Sigortacılık Kanunu 2-d) maddesinde Broker ” Sigorta veya reasürans sözleşmesi yaptırmak isteyenleri temsil ederek, bu sözleşmelerin yaptırılacağı şirketlerin seçiminde ..bağımsız davranarak ve teminat almak isteyen kişilerin hak ve menfaatlerini gözeterek..sözleşmelerin uygulanmasında veya tazminatın tahsilinde yardımcı olmayı meslek edinen kişi,” olarak tanımlanmıştır.
HMK’nın 124. maddeye göre; Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür (124/1). Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir (124/3). Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.
Kanun gereği sigorta brokerinin sigorta şirketlerini temsil yetkisi olmadığı kabul edilse de;davalı poliçelerde “… AŞ” “… sigorta AŞ” yanında acente olarak yazılıdır.Davacı tarafından verilen cevaba cevap dilekçesinde davalının TTK 103-105 maddesi kapsamında acente olduğu ve …’nın müteselsil sorumlu olacağı ve …’nın dahili davalı olarak davaya katılması talep edilmiştir. Davacı vekilinin bu talebi HMK 124/3-4 maddesi gereğince taraf değişikliği talebi niteliğinde olup, davalının hatalı gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı ve dürüstlük kuralına aykırı bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince dayanak eksik bulunan sigorta poliçesinin de dosyaya katılması sağlanarak teminat veren sigorta şirketlerinin davaya katılması için davacıya süre verilerek davanın poliçeyi düzenleyen sigorta şirketlerine yöneltilmesi sağlanmalıdır.Davacının taraf değişikliğine ilişkin talebi değerlendirilmeden ; davanın ,davalının pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmadığı..” görüş ve kanaati ile davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde olduğundan başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma sonrasında mahkememizin 2021/442 esasına kaydı yapılan dosyada davacı vekilince HMK 124. Maddesi gereğince taraf teşkili değişikliği talep ettiği, mahkememizin 08/12/2021 tarihli duruşma ara kararı ile talebin kabulü ile dosyamız davalısı … A.Ş’nin davalı olmaktan çıkarılarak, davalı olarak … A.Ş’nin kabul edilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce davalı olarak eklenen … A.Ş’den dava konusu taşımaya ait sigorta poliçelerinin tamamının istenilerek dosyanın CMR uzmanı, sigorta uzmanı ve SMMM bilirkişiden oluşacak heyete tevdi edilerek uyuşmazlık konusu hakkında rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetince düzenlenen raporda özetle; yapılan taşımanın poliçe teminat kapsamında olduğu ve meydan gelen zarardan davalı … A.Ş’nin sorumluluğunun bulunduğunu, 06.03.2015 tarihli olayda; Taşımacının araç sürücülerinin araçlarını güvenlikli, korunaklı bir yere park etmemesi, dorse kapaklarına kilit takmamaları, 31.07.2015 tarihli olayda; araç sürücüsünün hiçbir güvenlik önlemi almadan aracını terk etmesi sonucu meydana gelen emtiaların zayiinde taşımacının davranışının ağır kusur/kasıt/kasıta eşdeğer bir kusur durumu olarak değerlendirilmesi nedeniyle davalı sigorta şirketinin bahse konu her iki olay için toplam 97.807,00 TL’yi tazmin etmesi gerekeceğini, şayet Sayın Mahkeme göl iz aksine “ CMR Konvansiyonu 29 maddesi hükmünün uygulama alanı bulmayacağı yönünde bir hüküm kurması ihtimalinde “ davalının, her iki olay için hesap edilen sorumluluk sınırı olan toplam 63.770,72 TL’yi tazmin etmesi gerekeceği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Rapora karşı sunulan beyan ve itirazlar mahkememizce değerlendirilmiş, taraf vekillerinin beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına kanaat oluşmuştur.
Bilirkişi heyetine ek rapor sunmak üzere tevdi olunan dosyada bilirkişi heyetince sunulan ek raporu ile Kök raporda yer alan görüşlerin aynen korunduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları değerlendirilmiş, dosyada mevcut raporların yeterli ve denetime elverişli olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davalı … A.Ş ile dava dışı sigortalısı … Ltd. Şti arasında … sayılı poliçe ile 01.08.2014 başlangıç – 01.08.2015 bitiş tarihli Taşıyıcının Sorumluluk CMR Sigortası bulunduğu, poliçede sigortalının yapacağı yük taşımacılığı sonucu doğacak sorumluluğunun sigorta teminatı kapsamına alındığı, davaya konu emtianın çalındığı … plakalı dorsenin 01.03.2015- 31.03.2015 tarihinde 50 Euro primle sigorta poliçesine eklendiği ve bu hususun broker – acente … A.Ş imzalı yazı içeriğinden anlaşıldığı, ayrıca davaya konu … plakalı araç yönünden de zeyil name düzenlendiği, yapılan taşımanın poliçe teminat kapsamında olduğu ve meydan gelen zarardan davalı … A.Ş’nin sorumluluğunun bulunduğu, 31.07.2015 tarihli olayda araç sürücüsünün hiçbir güvenlik önlemi almadan aracını terk etmelerinin, CMR madde 29 kapsamında ağır kusur/kasıt/kasıta eşdeğer bir kusur durumu oluşturduğu, 06.03.2015 tarihli olayda; Taşımacının araç sürücülerinin araçlarını güvenlikli, korunaklı bir yere park etmemesi, dorse kapaklarına kilit takmamaları sonucu meydana gelen emtiaların zayiinde taşımacının davranışının ağır kusur/kasıt/kasıta eşdeğer bir kusur durumu olarak değerlendirilmesi nedeniyle davalı sigorta şirketinin bahse konu her iki olay için toplam 97.807,00 TL’yi tazmin etmesi gerekeceği, kök raporda, 8.000 USD olarak bildirilen tutarın nakliye ve sigorta bedeli toplamı olarak hesaplamaya esas alınması, ihracata konu malın teslim şeklinin CIF olarak belirlenmesinden kaynaklandığı, yine kök raporda davacının mükerrer kazanç sağlamasını önlemek amacıyla hırsızlanan malın değeri tespit edilir iken “ yerine koyma maliyeti” ile hesap yapılmasının isabetli olduğu anlaşılmakla usule uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının her iki hırsızlık bakımından oluşan toplam zararı olan 97.807,00 TL’nin davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 97.807,00 TL’nin, 50.211,80 TL’sına 06/03/2015 tarihinden itibaren, 47.595,20 TL’sına 31/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 6.681,19 TL ilam harcının peşin alınan 2.031,85 TL’den düşümü ile bakiye 4.649,‬‬34-‬TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yargılama aşamasında yapılan posta, tebligat, bilirkişi ücretinin toplamı 6.411,50 -TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 5.270,63-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 2.031,85-TL’nin toplamı olan 7.302,48-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 15.649,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan reddolunan miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı karşı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır