Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/434 E. 2022/303 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/434 Esas
KARAR NO :2022/303

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:03/07/2021
KARAR TARİHİ:29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçluların 28.01.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi sebebi ile müvekkil bankadan kullandıkları krediyi ödememeleri üzerinde hesap kat ihtarnamesi 04.03.2019 tarihinde tüm borçlulara gönderildiği, akabinde … İcra Dairesinin …. Sayılı dosyasından ilamsız takibe geçildiği, borçlular yetkili icra dairesinin İstanbul olması sebebi ile yetkiye ve ayrıca borca ve ferilerine itiraz ettiği, dava şartı olması ve uzlaşının değerlendirilmesi amacı ile yapılan arabuluculuk görüşmeleri de olumsuz sonuçlandığı, iki taraflı edimleri havi akitlerde bir taraf edimini yerine getirmiş ise diğer taraf şekil eksikliği nedeniyle sözleşmenin geçersizliğini ileri süremediği, müvekkil banka kendi edimini yerine getirdiği, bilirkişi aracılığıyla yapılacak hesaplamalar dahilinde borçlunun borca haksız yere itiraz ettiği ve buna dayanarak takibin haksız yere durduğu görüleceği, fakat davalı borçlu hem vadesi gelmiş borcunu ödemeyerek hem de müvekkile borçlu olduğunu bildiği halde aleyhine başlatılan icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet vermiş ve müvekkilimizi zarara uğrattığı, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil hakkında başlattığı icra takibinde müvekkillere gönderilen kredi için alacakları olduğunu belirterek takibe geçtiği, müvekkillere ödeme emri gönderdiği, ancak müvekkiller borçlu olduğu miktar takip talebinde yanlış gösterildiği, faiz oranları yanlış ve fahiş olduğu, kat ihtarında belirtilen miktar ile ödeme emrinde gösterilen miktar farklı olduğu, müvekkil borcu yanlış hesaplandığı, icra takibinde müvekkillerin krediden ne şekilde sorumlu olduğu, kredinin ne kadarını ödendiği ve kredinin içeriği hakkında yeterli açıklama mevcut olmadığı, özellikle müvekkillerin kefil olduğuda dikkate alındığında müvekkillerin faiz alacağı, bsmv, kkdf, masraf, kredi kartı vs gibi kalemlerden sorumlu olamadığı, müvekkiller … ve … yönünden usulüne uygun hesap kat ihtarnamesi gönderilmediği, bu nedenle müvekkiller hakkında alacağın muaccel hale gelmediği dikkate alındığında takip başlatılması, faiz işletilmesi ve takipte alacak kalemlerine faiz işletilmesi hatalı olduğu, icra inkar tazminatı talebinde bulunmak için kanunun aradığı şartlar yerine getirilmemiş, olup alacağın likit olmadığı dikkate alındığında davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi yerinde olmadığı, yukarıda ayrıntıları ile izaha davanın reddine, davacının kötü niyeti açık olduğu için İİK gereğince %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine vekalet ücreti ve mahkeme masraflarının karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalılar aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 31.227,76-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi tarafından sunulan 02/02/2022 raporunda özetle;
“Davacı banka tarafından, 18.01.2021 tarihli ödeme emri ile davalılar aleyhine; 93 TL masraf, 134,76 TL faiz ve BSMV, 31.000 TL de asıl alacak olmak üzere toplam 31.227,76 TL banka alacağı için takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı yasa gereğince 31.000 TL için yıllık (365 gün üzerinden) %33, 134,76 TL için yıllık (360 gün üzerinden) 0,00 faiz ve 93,00 TL için de yıllık (365 gün üzerinden) %9 oranlarında faiz, vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile birlikte ve B.K. mad. 100 uyarınca) tahsili talebinde bulunulduğu, 04.03.2019 hesap kesim tarihi ve Banka kayıtları itibariyle Banka nakdi asıl alacağını, 30.392,77 TL olarak tespit edildiği, dolayısıyla ihtamame ile banka kayıtlarının uyuşmakta olduğu, İhtarnamenin; borçlu … A.Ş. ve kefil …’ye 08.03.2019, H.Arzu Sandalcıoğlu’na 06.03.2019 ve …’ye de 14.03.2019 tarihlerinde tebliğ edildiği, buna göre Borçlu … A.Ş. ve kefil …’nin 10.03.2019 tarihinde; kefil H.Arzu Sandalcıoğlu 08.03.2019 ve …’nin de 16.03.2019 tarihlerinde temerrüte uğradıkları, … ve …’nun ihtarnamede belirtilen adreslerinin, genel kredi sözleşmesindeki adresleri olmadığı, dosyada değinilen iki kefilin adreslerinin değişmiş olduğuna dair bir belgenin de bulunmadığı, dolayısıyla değinilen davalılar açısından temerrüt tarihinin takip tarihi olarak belirlendiği, ticari de olsa Kredili Mevduat hesaplarına uygulanan (Azami) faiz oranlarının 5464 Sayılı “Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26.maddesinin 3.bendi uyarınca TCMB’nca tespit ve ilan edildiği, tespit edilen oranlar üzerinde akdi ve temerrüt faiz oranlarının uygulanamayacağı, takip tarihi itibariyle alacak miktarının; davacı Banka’nın ödeme emri ile 31.000,00 TL asıl alacak ve 134,76 TL faiz, BSMV talebinde bulunduğu dikkate alındığında, davacının … A.Ş. ve … bakımından talebi ile bağlı kalacağı, ancak; dava konusu kredili mevduat hesabının son hareket tarihi olan 30.12.2020 tarihindeki bakiyesinin Banka kayıtlarında 29.673,87 TL olarak görüldüğü, hesabın 30.12.2020 tarihine kadar tahsilatların; asıl alacak ile tahakkuk ettirdiği faiz ve BSMV toplamlarından düşülmek ve yeniden faiz ve BSMV tahakkuku yapılmak suretiyle işletimeye devam ettiği ve 30.12.2020 tarihinde de 29.673,87 TL üzerinden kanuni takip hesaplarına aktarıldığı göz önüne alındığında, asıl alacağın Banka kayıtlarına uygun olarak 29.673,87 TL, faizin 387,40 TL ve BSMV’nin de 19,37 olarak değerlendirilmesinin uygun olacağı, dolayısıyla her üç davalı açısından da asıl alacağın 29.673,87 TL olarak kabulü; faiz ve BSMV açısından da her üç davalının da ödeme emrindeki talep olan 134,76 TL (128,34 TL faiz ve 6,42 TL BSMV olmak üzere) ile bağlı kalacağı, davacı banka tarafından uygulanabilecek temerrüt faiz oranın-takip tarihinde geçerli oran olan yıllık % 25,08 olabileceği” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında, davacı banka ile davalı kredi borçlusu (asıl borçlu) … A.Ş. Arasında 1.000.000,00 TL limitli. Genel Kredi Sözleşmesinin akdedildiği, davalı …, … ile …’nun 1.000.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı anlaşılmaktadır.
Kefaletin şartları TBK 583. maddesinde düzenlenmiş olup, madde hükmüne göre, bir kefaletin geçerli olabilmesi için;
1) Yazılı şekilde yapılması,
2) Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi,
3) Kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması,
4) Kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması icap eder,
5)Kefalet türü, tarihi, kefalet limiti ve diğer hususlar kefilin kendi el yazısı ile yazılmış olması zorunlu olup, kefalet sözleşmesinde kefiller tarafından kefaletin türü, kefalet miktarı ve kefalet tarihinin el yazıları ile yazılmış olduğu anlaşılmakla, kefalet sözleşmesinin TBK 583. Maddesi hükmüne göre geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Kefilin temerrüdünden söz edilebilmesi için TBK m.590’a göre; cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği gerekir. Bu durumda davalı/kefilin, sözleşmede gösterilen azami kefalet limitleri dahilinde temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve fer’ilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacağı açıktır. Yukarıda ayrıntılarına yer verilen bilirkişi raporu ile banka kayıtlarına göre tespit ve hesaplama yapılmış olması sebebiyle rapor denetime elverişli bulunmuş olup, rapor ve tespit edilen 29.673,87 TL asıl alacak 128,34 TL işlemiş faiz ve 6,42 TL BSMV olmak üzere toplam 29.808,63 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne, alacağın likit olması gözetilerek davalı aleyhine alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalılar tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin 29.673,87-TL asıl alacak, 128,34-TL işlemiş faiz, 6,42-TL BSMV olmak üzere toplam 29.808,63-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacak miktarı üzerinden %20 oranında hesap edilen 5.961,72-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.036,22-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 377,16-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.659,06-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 29,00-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 954,50-TL olmak üzere toplam 983,50-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 938,75-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 377,16-TL’nin toplamı olan 1.315,91-TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı taraflar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.419,13-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
Dair, davalılar vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır