Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/391 E. 2022/969 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/391 Esas
KARAR NO:2022/969

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:16/06/2021
KARAR TARİHİ:21/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalılardan … arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların ise kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davalıların kredilerin ödenmesinde temerrüde düştüklerini, müvekkili bankanın kullandırmış olduğu kredileri tahsil amacıyla kredi hesaplarının kat edildiğini, bu kapsamda noterlikçe hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek davalılara gönderildiğini, davalıların, kullandıkları krediler tahtında akdedilen sözleşmeler ve keşide edilen ihtarnameye konu kredi borçlarını ödemede temerrüde düşmeleri sebebiyle müvekkil banka tarafından cebri icra yoluyla kredi alacağını tahsil etmek için …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı borçlunun icra takibine konu alacağın tahsilini erteleme gayesiyle ödeme emrinde yer alan müvekkil banka haklı alacağına kötü niyetli olarak itiraz ederek icra takip işlemlerini durdurduğunu belirterek davanın kabulüne, takibin devamına, masraf ve avukatlık ücretinin borçlulardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkiller adına yapılan tebligatlar usule aykırı olduğunu, dava dilekçesinde davalılar vekili olarak yer almamıza, arabuluculuk görüşmelerinde davalılar vekili olarak yer almamıza rağmen Sayın Mahkemece uyap kaydımız yapılmamış, müvekkiller adına tarafımıza tebligat çıkarılmadığını, her ne kadar kredi sözleşmesinde müvekkilleri … ve …’nın kefil olduğu iddia edilmiş olsa da kredi sözleşmesinin tümünün örneği, icra ve dava dosyasının kapsamında bulunmadığını, takip dayanağında genel kredi sözleşmesine dayanılırken hangi tarihli genel kredi sözleşmesine dayanıldığı belli olmadığını, müvekkilleri … ve …’in söz konusu kredi sözleşmesinde imzalarının olup olmadığı noktasında tereddütleri bulunduğunu, bu nedenle söz konusu kredi sözleşmesi geldiğinde imzaların müvekkiller … ve …’ten sadır olup olmadığının incelenmesinin talep edilebileceğini, yine sözleşmede müvekkiller … ve …’in ne kadar tutara kefil olduğunun, takip tutarının kefalet tutarının geçip geçmediğinin, söz konusu kefalet için eş muvafakatnamesinin alınıp alınmadığının, kefalet tutarlarının kefilin el yazısının ürünü olup olmadığının, kefaletin hangi kredi için verildiğinin incelenmesi gerekmekte olup, incelenmesini talep ettiklerini, söz konusu kredi için eş muvafakatnamesi alınmaması durumunda müvekkiller … ve …’in usulüne uygun kefaletinden söz edilemeyeceğinden yine kefaletin borçlar ve ticaret kanunda belirtilen hükümlere uygun alınmamasından dolayı davanın reddi gerekeceğini, söz konusu durumların tespiti (eş muvafakatnamesi, kefalet tutarı, kefalet tutarının kefilin el yazısı ile yazılıp yazılmadığı, kefalet tarihi, kefaletin hangi kredi için verildiği) icra dosyası kapsamından anlaşılmadığını, davacı banka tarafından dava konusu kredi için müvekkiller … ve …’a yönelik olarak İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, davacının aynı kredi nedeniyle hem ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile hem de ilamsız takibe geçmesi, İİK’nun 45. madde hükmüne aykırı teşkil edeceğinden davanın reddi gerektiğini, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında müvekkil … için yaptığımız itirazda yetki itirazında bulunulduğu ve yetkili icra müdürlüğünün Büyükçekmece İcra Müdürlüğü olduğunu belirttiklerini, öncelikle müvekkil … yönünden yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebi ile ilgili başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, GKS’den kaynaklanan ödenmediği iddia olunan kredi borcundan dolayı icra takibine konu alacak talebinin haklı olup olmadığı, alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığı, itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, davalıların dava konusu krediden dolayı sorumlu olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi ekindeki sözleme sureti sayfalarına göre, yetki konusunda sözleşme maddesi bulunduğundan ve İstanbul icra daireleri ve mahkemeleri yetkili olduğundan davalılar vekilinin yetkiye yönelik itirazlarının yerinde görülmeyip reddine karar verilmiştir.
Davalılardan kefil …’ın nüfus aile kaydının uyaptan alındığı, bekar olduğu görülmekle, kefalet için eş rızası aranmayacağı, davalı …’ın kredi asıl borçlusu olduğu ve diğer davalı kefil … için ise eş rızasına dair evrakların dosya içinde yer aldığı görülmüştür.
Davalılar vekiline ihtaratlı muhtıra yazıldığı, tebliğ edildiği, verilen kesin süre içerisinde imzalara yönelik itiraz olduğuna dair bir bildirim yapılmadığından, imza incelemesi yapılmasına gerek görülmemiştir.
Mahkememizin 08/11/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca 5 nolu ara karar yerine getirildiğinde başvuru üzerine tarafların iddia ve itirazları, sunulan deliller, tüm dosya kapsamı, aralarındaki genel kredi sözleşmeleri ve bu kapsamda kullanılmış olan krediler, kat ihtarı, temerrüt ve kefalet hususları, davalılarca yapılan ödemeler olup olmadığı denetlenerek, icra dosyasında takip talebinde belirtilen alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için davacı banka ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle;
Davacı banka ile davalı kredi borçlusu/kredi lehtarı … şahıs firması arasında Genel Kredi Sözleşmesi/leri akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredinin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalılar aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
Kefalet Limiti ve Davalı Kefilin Sorumluluğu: Davalı kefillerden …’ın sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 4.100.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 3.682.351,04 TL kefalet limitinden daha DÜŞÜK SEVİYEDE olması nedeniyle, davalı kefilin kendi temerrütleri ve bunun sonuçlarından dolayı sorumlu oldukları nazara alındığında, hesaplanan borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebileceği (lütfen bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m’nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği)
Davalı kefillerden …’nın sözleşmede güsterilen kefalet limitinin 500.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 3.682.351,04 TL kefalet limitinden daha YÜKSEK SEVİYEDE olması nedeniyle, davalı kefilin 500.000,00 TL kefalet limiti ve kendi temerrütfleri ile bunun hukuki sonuçlarından dolayı sorumlu oldukları mazara alındığında, hesaplanan borcun 500.000,00 TL kefalet limiti ile sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebileceği (lütfen bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m’nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği)
Davacı Bankanın TAKİP TARİHİ itibariyle hesaplanan Alacağı
a)Davalı kradi lehtarı borçlu He davalı kefil … Yönünden
Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi geraken
Asıl alacak 3.686.539,10 3.682.351,04 3.682.351,04
Temerrüt faizi 76.802,90 28.374,56 28.374,56
BSMV 3.840,14 1.418,73 1.418,73
İhtiyati haciz vekalet ücreti 910,00 910,00 910,00
İhtiyati haciz masrafı 165,50 165,50 165,50
TOPLAM ALACAK 3.768.257,64 3.713.219,83 3.713.219,83
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 55.037,81 TL’nin (3.768.257,64 -3.713.219.83=) reddi durumunda, TAKİP TARİHİNDEN itibaren asıl alacak tutarı 3.682.351,04 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %27,74 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin (BSMV) istenilebileceği,
b)Davalı kefil … Yönünden
Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken
Asıl alacak 3.686.539,10 500.000,00 500.000,00
Temerrüt faizi 76.802,90 3.852,77 3.852,77
BSMV 3.840,14 192,64 192,64
İhtiyati haciz vekalet ücreti 910,00 910,00 910,00
İhtiyatf haciz masrafı 165,50 165,50 165,50
TOPLAM ALACAK 3.768.257,64 505.120,91 505.120,91
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 3.263.136,73 TL’nin (3.768.257,64-505.120,91=) reddi durumunda, TAKİP TARİHİNDEN itibaren asıl alacak tutarı 500.000,00 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %27,74 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin (BSMV) istenilebileceği,
c)Gayrinakdi çek taahhüt bedelinin DEPO Talebi
Gayrinakdi çek taahhüt bedelinin dava konusu olmadığı her ne kadar anlaşılmakla birlikte, bir an için dava konusu olsa bile, alacağın varlığı ve miktarı açıkça ispatlanamamış olduğu,
d)DavaIı/kefilin-…’ın TBK’nun 584 m, uyarınca şirket ortağı ve/veya yöneticisi olup olmadıklarının teyidi sayın mahkemenin takdirleri dahilinde kaldığı,
Tüm dosya kapsamına göre, davacı banka ile davalı kredi borçlusu/lehtarı … şahıs firması arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, işbu sözleşmeyi diğer davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, ancak davalı taraflarca davacı tarafa ödemede bulunulmadığı, hesabın kat edildiği, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalı taraflar her ne kadar icra takibine itirazda ve cevap dilekçesinde borçlu olmadıklarını ileri sürmüşler ve sair itirazlarda bulunmuşlar ise de, yapılan bilirkişi incelemesinde davalıların borçlu olduğu miktarların belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalıların mahkememizce benimsenen raporda yapılan hesaplama miktarı kadar itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile itirazın raporda belirlenen miktarlar üzerinden iptaline karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalılar, mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
a-Davalılar … ve …’ın …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazların kısmen iptali ile, takibin bu davalılar yönünden 3.682.351,04 TL asıl alacak, 28.374,56 TL işlemiş faiz, 1.418,73 TL bsmv ve 910,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 165,50 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 3.713.219,83 TL üzerinden devamına,
b-Davalı …’nın …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazların kısmen iptali ile, takibin bu davalı yönünden 500.000,00 TL asıl alacak, 3.852,77 TL işlemiş faiz, 192,64 TL bsmv ve 910,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 165,50 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 505.120,91 TL üzerinden devamına,
c-Takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarları 3.682.351,04 TL ve 500.000,00 TL için tamamen ödeninceye kadar yıllık % 27,74 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin (BSMV) istenilebileceği,
d-Belirlenen alacak miktarlarına göre % 20 oranındaki 742.643,96 TL icra inkar tazminatının (davalı … 101.024,18 TL ile sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Fazla talebin reddine,
3-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 253.650,04 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 45.511,14 TL harcın mahsubu ile kalan 208.138,90 TL harcın (davalı … 28.306,00 TL ile sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye aktarılmasına,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hüküm leri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL’NİN DAVALILARDAN MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA
5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 175,00 TL, bilirkişi ücreti 1.750,00 TL olmak üzere toplam 1.925,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 98,53) 1.896,70 TL yargılama gideri ve 45.511,14 TL peşin harç olmak üzere toplam 47.407,84 TL nin (davalı … 6.447,46 TL ile sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 262.264,40 TL vekalet ücretinin (davalı … 35.667,95 TL ile sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
8-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/11/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza