Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/390 E. 2023/699 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/390 Esas
KARAR NO : 2023/699

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı arasında 01.07.2017 tarihli açık satış noktası sözleşmesi ve 01.06.2018 tarihli ek protokol imzalandığını, sözleşmenin 2. maddesi gereğince, davalının sözleşme süresince sözleşme adresinde yazılı iş yerinde müvekkili şirketin pazarlama dağıtım ve satışını gerçekleştirdiği ürünlerini düzenlilik ve süreklilik arz edecek şekilde satmayı ve bulundurmayı, sözleşmenin 10.b maddesi gereği, davalının bira satışına ilişkin faaliyetlerini kısmamayı ve bira satışını azaltacak davranış ve eylem içerisinde girmemeyi, 20 maddesi ile de sözleşme süresi içinde işletmeyi kısmen veya tamamen çalıştırmaması, işletmesindeki ürünlerin bulunurluğunun etkin ve süreklilik arz edecek şekilde yapılmaması halinde cezai şart ödemeyi ve çeşitli başkaca yükümlülükleri kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin sözleşme uyarınca yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerinin tamamının eksiksiz olarak yerine getirildiğini, ancak davalının sözleşmeye aykırı davrandığının öğrenilmesi nedeniyle …18.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …Değişik İş sayılı dosyası ile yapılan keşif akabinde düzenlenmiş bilirkişi raporu ile davalının müvekkili şirketin ürünlerini bulundurduğu, ancak TAPDK belgesi ile vergi levhasının bulunmadığının tespit edildiğini, TAPDK belgesinin Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sorgu sistemi üzerinden sorgusu neticesinde, davalının TAPDK belgesinin 2019 yılı süre uzatımının yapılmadığını ve davalının ürün alımına ilişkin satış/litre dökümü ile sabit olduğu üzere davalının Temmuz 2018 tarihinden itibaren ürün alımı yapmadığını, bu şekilde davalının sözleşmedeki yükümlülüklerine ihlal ettiğini, taraflar arasındaki sözleşme gereğince 100.000 TL tutarındaki katkı payının davalıya ödendiğini ve işleyiş itibari ile davalı satış desteğine ilişkin olarak ödenen genel katkı bedeline ilişkin bayi/distribütöre fatura kesmesi sonrasında bu tutarın bayi/distribütör tarafından müvekkili şirkete fatura edildiğini, davalı ile müvekkili şirket arasında akdedilen ek protokol kapsamında davalının katkı bedeli ödemesi yapılan eski işleticiden işletmeyi devraldığını ve davalının 01.07.2017 tarihli satış sözleşmesine konu olan işletmenin protokol ardından yeni işletici tarafından işletilmesi ve sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin de davalıya devredildiğinin sabit olduğunu, sözleşme kapsamında eski işleticiye 100.000 TL katkı bedeli ödendiğinin cari hesap ekstresi, banka ödeme kayıtları ile bayi/distribütörün müvekkili şirkete kestiği faturadan tespit edildiğini, buna ek olarak sözleşmenin 20.maddesi ile müvekkili şirketin her türlü zararı talep hakkı saklı kalmak kaydıyla davalının sözleşme süresi içinde işletmesinde ürünlerin bulunurluğunu etkin ve süreklilik arz edecek şekilde yapmaz ise veya sözleşme hükümlerinden birini ihlal etmesi halinde aldığı katkı payını ödemenin yapıldığı tarihten itibaren Merkez Bankası tarafından uygulanan avans işlemlerindeki güncel faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte geri ödeneceği ve ayrıca 100.000,00 TL cezai şart ödeyeceği hükmünü içerdiğini, tarafların tacir
olması karşısında Borçlar Kanunu ve Yargıtay kararları uyarınca cezai şartta tenkisin mümkün olmadığını, davalının ürün alımını yapmayarak sözleşmeye aykırı davrandığının ve TAPDK belgesinin işletmesinde bulunmadığının sabit olduğunu, davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edilmesi neticesinde icra takibinin durduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, davalı borçlunun son toplantıya katılmaması nedeniyle toplantının anlaşamama ile sonuçlandığını ve iş bu itirazın iptali davasını açmak zorunluluğu doğduğunu, bu nedenlerle davalı borçlunun … 9.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 16/06/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
… 9.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine 248.512,70 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle: yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda … 9.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip sayılı icra dosyasında;
davacı şirketin, davalıdan 82.500,00 TL işletme katkı payının iadesini/ ödenmesini talep edebileceği, davalı yanın sözleşme hükümlerini tek taraflı ve kusuru ile ihlal ettiği değerlendirildiğinden cezai şart ile sorumlu tutulabileceği, sözleşme ile 100.000,00 TL olarak belirlenmiş cezai şart bedelinden TBK.nun 182/son maddesi gereğince indirim yapılmasının ve bu indirimin heyetimizce %50 oranında olabileceği değerlendirilerek davacı şirketin 50.000,00 TL cezai şart bedeli talep edebileceği, davalı temerrüdünün icra takip tarihi olan 25.03.2019 tarihinden itibaren oluşacağı, dolayısıyla icra takip tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğine ilişkin rapor ibraz edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; bilirkişi kök raporundaki açıklamalar mahkememizce de yerinde görülmüş, mevzuat ve uygulamaya uygun hükme esas alınmaya elverişli bilirkişi raporuda dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile, … 9. İcra Müdürlüğü’ nün …Esas sayılı takip dosyasındaki davalı itirazının kısmen iptali ile takibin 82.500,00 TL asıl alacak, 50.000,00 TL cezai şart alacağı, 1.071,60 TL delil tespiti masrafı olmak üzere üzere toplam 133.571,60 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddini, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… 9. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasındaki davalı itirazının kısmen iptali ile takibin 82.500,00 TL ASIL ALACAK, 50.000,00 TL cezai şart alacağı, 1.071,60 TL delil tespiti masrafı olmak üzere üzere toplam 133.571,60 TL alacak üzerinden devamına,
2-Fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE
3-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının yasal şartları oluşmadığından reddine,
4-Karar harcı 9.124,28 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.001,42 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.122,86 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 3.001,42 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 3.060,72 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 153,70 TL tebligat ve müzekkere gideri 3,000,00 TL bilirkişi masrafı (2 farklı bilirkişi) olmak üzere toplam 3.153,70 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.695,06 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 21.371,46 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 709,48 TL’sinin davacı taraftan, 610,52 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/09/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır