Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/389 E. 2022/690 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/389 Esas
KARAR NO :2022/690

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:16/06/2021
KARAR TARİHİ:23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılardan … Gıda San Tic Ltd Şti arasında diğer davalıların kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğu kredi kullanımlarına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, söz konusu bu krediler nedeni ile oluşan kredi ödemelerinin yapılmadığını, bunun üzerine davalılara noter vasıtası ile kat ihtarnamesi gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine alacağın tahsili amacı ile davalılar aleyhine … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını davalıların borca ve ferilerine haksız olarak itiraz edip takibi durdurduğunu, arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşma sağlanamadığını, bunun üzerine alacağın tahsili amacı ile huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamını davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 142.114,48 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan kredi kullanım ilişkisi gereğince ödenmeyen kredi borçlarının tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Davalılara gönderilen ihtarnamelerin mahkememize gönderilmesi için … 2. Noterliğine müzekkere yazılarak talep edilmiş, onaylı suretleri dosyamıza gönderilmiştir.
Dosya bankacılık konusunda uzman bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması istenmiş olup bilirkişi raporunda ” Davacı banka ile davalı kredi lehtarı (asıl borçlu) ….ŞTİ. arasında “Genel Kredi Sözleşmesi ” imzalandığı, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsif kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşmeye istinaden davacı banka tarafından davalı kredi lehtarı (asıl barçlu) adına kredi hesapları açıldığı ve bu hesaplar üzerinden nakit kredilerin kullandırılmış olduğu, işbu kredi borçlarının öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalılar aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, Kefalet Limiti ve Davalı Kefillerin Sorumluluğu: Davak kefillerin sözleşmede güsterilen kefalet limitinin 1.250.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 140.368,20 TL’sının kefalet limitlerinden daha DÜŞÜK SEVİYEDE olması nedeniyle, davalı kefillerin hem kendi ve hem de davalı kredi lehtarı şirketin (asıl borçlu) temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı borcun tamamından kefalet limitiyte sınırlı olmaksızın müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği (Lütfen bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m’nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği) Sayın Mahkemece raparun benimsenmesi halinde, alacağın az bile talep edilmiş olduğu nazara alınarak, TAKİP TARİHİNDEN başlamak üzere 140.245,47 TL asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %40 aoranında temerrüt faizi ve bunu % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebilineceği, DAVACI İSE, HUZURDA GÖRÜLMEKTE OLAN DAVASINDA 130.000,00 TL TALEP ETMİŞTİR. TALEP EDİLEN MİKTAR ASIL ALACAĞIN BİLE ALTINDA KALMAKTADIR. BU HUSUSUN TAKDİRİ SAYIN MAHKEMEYE AİTTİR. …’dan Sağlanan TahsilatTazminat Yönünden …’nun- kefaletiyle davalı … ÜR.GIDA VE SAN. TİC.LTD.ŞTİ. ‘ne (1) adet taksitli kredi kullandırılmıştır. Bu kefalete atfen … —… A.Ş. tarafından DAVA TARİHİ 16.06.2021’den ÖNCE OLMAK ÜZERE 10.12.2019 tarihinde 126.172,84 TAZMİNAT ödemesi yapmıştır. Davacı banka, … A.Ş. ile yapılan ek kefalet pratokolü kapsamında, tazmin edilen işbu bedeliri davalı şirketten tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yanl davacı banka tazmin edilen işbu bedel 126.172,84 TL bakımından takiplere aynen devam etme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bir başka deyişle davacı banka, … A.Ş. ile imzalanan EK kefalet protokolü (D bendinin 1.2 ve 4 fıkraları) ve Bakanlar Kurulu Kararları (2009/15197- 2015/7331 ve 2016/9538) kapsamında, davalı şirket ve/veya davalı kefillerden … ‘nun kefaleti kapsamında kullandırılan kredilerden doğan alacaklarını tahsil etmek için açılan icra takiplerine AYNEN devamı edilebileceğinin düşünüldüğü, Çürnkü, bahse konu ödemeler/tazminatlar davalı şirket ve/veya davalı kefiller tarafından yapılmamıştır. İşte bu bakımdarı gerek davacı banka ile dava dışı … A.Ş. arasında akdedilen Ek Kefalet protokolü ve gerekse de Bakanlar Kurulu Kararına atfen sanki hiç ödeme yapılmamış gibi takiplere aynen devam edilebilineceği nazara alındığında, …’dan tazminat yoluyla tahsil edilen 126.172,84 TL’nın davalı şirketin kredi borcuna MAHSUP edilemeyeceği görüş ve kanaatine varılmıştır. Yukarıda yapıları hesaplamalarda zaten tazminat bedeli borca mahsup edilmemiştir.” raporunda belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, alacağın davalıya bildirildiği ancak davalılar tarafından davacı bankaya ödemede bulunulmadığı,bunun üzerine …. İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalıların duruşmalara katılmadıkları cevap dilekçesi de sunmadıkları, yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduklarının da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalıların itirazında haksız olduğu, bilirkişi raporunun hesaplamasının yerinde olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile rapordaki hesaplama üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE
1- …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın İPTALİ ile taleple bağlı kalınarak takibin davalı yönünden 140.245,47 TL asıl alacak, 1.780,01 TL işlemiş faiz, 89,00 TL BSMV olmak üzere toplam 142.114,48 TL üzerinden DEVAMINA,
2-…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki asıl alacak olan 140.245,47 TL’nin %20’si olan 28.049,09 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 9.707,84 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.509,85 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 8.197,99 TL eksik harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.509,85 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti ve bilirkişi ücreti 1.353,00 TL olmak üzere toplam 2.862,85 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 17.450,88 -TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.360,00 TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa İADESİNE,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
9- Karar kesinleştiğinde …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/07/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza