Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/388 E. 2021/597 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/388 Esas
KARAR NO:2021/597

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/06/2021
KARAR TARİHİ:20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı / borçlu firma yetkilisinin müvekkili …’a …marka araç satacağından bahisle müvekkilden araç peşinat bedeli olarak ücret talep etmiş, müvekkili de borçlu firma hesabına 104.200,00 EURO araç bedeli ödemesi gerçekleştirdiğini, müvekkilinin aracın kendisine teslim edilmeyeceğini anlaması üzerine ödediği meblağın iadesini talep ettiğini ancak davalı taraf müvekkiline parasını iade etmediğini, bunun üzerine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı taraftan müvekkilinin yasal alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı icra dosyası ile takip başlatıklarını, davalı tarafın takibe, borca, yetkiye, faize ve faiz oranına yönelik itirazda bulunarak takip durmasına sebebiyet verdiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının …. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosyasına yaptığı takibe, borca, yetkiye, faize ve faiz oranına ilişkin haksız itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli olarak icra takibine itirazda bulunan borçlu/davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, yetkisizlik ve derdestlik itirazında bulunduklarını ayrıca görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olmadığını, dosyada görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep ettiklerini, Davacı tarafın araç alımına ilişkin ticareti müvekkili ile değil bir başkası ile yaptığını, Müvekkili ile aralarında araç alımına dair herhangi bir sözleşme bulunmadığını, sözleşmenin üçüncü kişilerce yapıldığını. Müvekkili şirketin sadece paranın aktarılması aşamasında olaya dahil olduğunu, paranın da davacının muhatap olduğu üçüncü kişiye teslim edildiğini belirterek, Derdestlik itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine; yetki İtirazımızın kabulü ile dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine; Görev itirazlarımızın kabulü ile dosyanın görevli Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine; Haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1.maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Yine, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediğinden, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen dikkate alınması zorunlu olmakla birlikte, her ne kadar davalı şirket tacir ise davacının tacir olup olmadığına dair tensip ile davacı vekiline süre verilmiş, davacı vekili bu hususta bir beyanda bulunmamıştır. Dava konusu olan araç … marka arazi aracı olup, aracın ticari olmadığı ticari olarak kullanılacağına dair bir açıklama olmadığı, davalının da gerçek kişi olduğu görülmekle davacının tacir olmadığı görülmüştür. Dosyamız kapsamında ihtilafın araç satış sözleşmesine dayalı, parası ödenen aracın teslim edilmemesi üzerine ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olduğu, bu yöndeki dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme de bulunmadığı, davanın mutlak/nispi ticari dava olmadığı anlaşılmış, her ne kadar davacı taraf davalı ile aralarında araç satışı için anlaşıldığını iddia etmiş ise de, dava dilekçesi ekinde sunulan araç sipariş sözleşmesi dışında başka bir sözleşme sunulmadığı, bu sözleşmeye göre de davalının sözleşmede taraf olmadığı, davalı hesabına araç bedelinin yatırılmış olduğu, davalının da bu bedeli üçüncü kişiye aktardığı savunmasında bulunduğu, bu yönüyle taraflar arasında sözleşme olmadığından tüketici işlemi olduğunun da söylenemeyeceği anlaşılmakla, yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve yüksek yargı kararları gereğince HMK 4 maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde genel yetkili asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirlenmiştir. 6100 sayılı HMK 114/1-c maddesinde görev hususu dava şartları arasında sayılmış olup, “mahkemenin görevli olması” şartının iş bu dosya açısından mevcut olmadığı anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK 4/1-a, 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Görevli mahkemenin … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.20/10/2021

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza