Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/379 E. 2022/892 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/199 Esas
KARAR NO : 2022/916

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2021
KARAR TARİHİ : 31/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş isimli firmanın gerçek sahibinin davalı… olduğunun tespiti ile firmanın 21/04/2004 tarihinden itibaren davalı …adına tescil edilmesini, firmanın her türlü borçlarından rücuen sorumlu tutulmasını ve müvekkilinin uğramış olduğu 764.697,00 TL çek kaynaklı kesinleşen icra takipli borç ve bu çeklerin karşılıksız çıkmasından kaynaklı icra ceza mahkemelerinde görülen davalarda kesinleşen 753.627,00 TL adli para cezası, SGK ve vergi borçlarından sorumluluğun davalı olduğunun tespitini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak İstanbul… İcra Ceza Mahkemesinin… esas, … karar sayılı kararı ile 28.950,00 TL adli para cezası, mahkeme kararının konusu olan icra takibindeki çek miktarının 30.000,00 TL maddi tazminatından davalının sorumluluğunun ve 1.000,00 TL manevi tazminatın karşılanmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava kısmi dava olarak açıldığını, ancak, dava dilekçesinde açıkça davacının taleplerinin tek tek sayıldığını, davacı davasını açarken harç ödemekten kaçınmak için ve ileride davayı kaybetmesi durumunda yüksek dava harç ve masraflarıyla da karşılaşmamayı hesap ederek huzurdaki davayı açtığını, bu nedenle, davacıya süre verilerek eksik harcın tamamlatılmasını, harç tamamlatılmadığı takdirde davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacının, şikâyet ve sair davalar ile taciz ederek haksız kazanç elde etme çabası içinde olduğunu, zira sayın başkanlığınıza ibraz ettiği dava dilekçesinde de ikrar ettiği üzere bugüne kadar gerek Cumhuriyet Savcılığı gerekse hukuk mahkemelerine yaptığı mükerrer başvurular reddedildiğini, dava dilekçesinde yazdığı ve alıntı yaparak eklediği tüm delil ve iddialar kendisinin de belirttiği üzere… Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosyasında yer almış olup… Emniyet Müdürlüğüne bağlı Mali Şubenin de yaptığı kapsamlı inceleme sonucunda “Kovuşturmaya Yer Olmadığı” gerekçesi ile takipsizlik kararı verildiğini, davacı tarafından takipsizlik kararına yapılan itiraz da İstanbul … Sulh Ceza Mahkemesinin … değişik iş sayılı kararı ile reddedildiğini, reddedilerek kesinleşen soruşturma dosyasının tüm evrak ve ifade zabıtları dava dilekçesine kopyala yapıştır yapılarak, Sayın Başkanlığınız nezdindeki dosyaya sunularak magazinsel bir kurgu yaratmaya çalışıldığını, ifade veren bazı şahısların hiç çalışmadıkları dönemlere ilişkin şirketlerin içindeymiş gibi ifade verdikleri beyanları dahi sanki delilmiş gibi Sayın Başkanlığınıza ibraz edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, davalının şirket borçlarından sorumlu olduğunun tespiti ile manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalının dava konusu edilen çek kaynaklı icra takip borçlarından ve icra ceza mahkemeleri tarafından verilen adli para cezalarından sorumlu olup olmadığı, davacı tarafından ödenen bedellerin davalıdan rücuen talep edilip edilemeyeceği, davalının şirketin SGK ve vergi borçlarından sorumlu olup olmadığı, davacı tarafın manevi tazminat talebinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Davacı taraf, dava dışı … A.Ş isimli firmanın gerçek sahibinin davalı … olduğunun tespiti ile firmanın 21/04/2004 tarihinden itibaren davalı… adına tescil edilmesini, firmanın her türlü borçlarından rücuen sorumlu tutulmasını talep etmiş olmakla, bahsi geçen şirketin sicil dosyası istenilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede davacının 2010 yılından beri şirket yönetim kurulu üyesi olduğu, şirketin hali hazırda iflas nedeni ile tasfiye halinde olduğu ve davacının da en son kayıtlara göre şirketi temsile yetkili olduğu görülmüş olup, sicil kayıtlarının aleniliği ve geçerliliği dikkate alındığında ve davacının hata, hile, tehdit gibi hususlardan kaynaklanan bir şirket ortaklığı/ yönetim kurulu üyeliği/ şirket yetkilisi durumu olduğuna dair iddia ileri sürmemiş olduğu da gözetilerek sicil kayıtlarına göre davacının şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu, davalı …’nun adı her ne kadar şirketin ilk kuruluş yıllarındaki birtakım imza sirküleri gibi belgelerde başkaları ile temsilci olarak adı geçmekte ise de, sonraki süreçlerde kayıtlarda adının yer almadığı görülmekle, perdenin aralanması teorisinin uygulanmasına imkan sağlamayacağı, tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasını icap ettiren vakaların birer istisna olduğu, her somut olayda yapılacak inceleme sonucunda kanuna karşı hile veya sözleşmeden doğan yükümlülüklerden kaçınma gibi durumların varlığı tespit edildiği takdirde tüzel kişiliğin nazara alınmasının TMK 2. maddesine dayanılarak uygulanabileceği, iş bu dava tarafları arasındaki ilişkinin bu kapsamda da değerlendirilemeyeceği, açıklanan bütün hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının değil de davalının şirketin sahibi olduğu ve bütün borçlardan sorumlu olduğuna dair iddianın ispatlanamadığı kanaati ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1- Davanın reddine,
2-Alınması gerekli harç 80,70 TL olup, peşin alınan 1.017,65 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 936,95 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve taktir olunan 174.153,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca (reddedilen manevi tazminat talebi için) 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/10/2022

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza