Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/369 E. 2022/627 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/369 Esas
KARAR NO:2022/627

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/06/2021
KARAR TARİHİ:02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı şirket arasındaki yemek sağlama hizmeti karşılığı ödenmesi gereken fatura borçları karşılığı olan 86.292,95 TL yi davalının ödemediğini, davalı yana ödeme yapması için defalarca bildirimde bulunduklarını, davalının yinede ödeme yapmadığını, bunun üzerine …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını davalının takibe borcun tamamına ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, arabulucuya başvurduklarını ancak anlaşamadıklarını, bu sebeple alacağın tahsili amacı ile huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin icra takibine konu edilen miktarda borcunun bulunmadığını, alacağın likit olmadığını, davacının sözleşmede üstlendiği işi sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediğini, bu sebeple davacının edimini ifa ettiğini ispat etmesi gerektiğini, davacının düzenlenen faturalı delil göstermesinin işi tam ve eksiksiz yaptığını göstermeyeceğini, muaccel bir alacak olmadan icra takibi başlatıldığını, bu sebeple takibe itiraz ettiklerini, davanın reddini, davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dava konusu …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 103.481,07 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan ticari ilişki gereğince oluşan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Dosya mahkemece reesen belirlenen mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda ” Davacı ve davalı şirket vergi daireleri tarafından dosyaya gönderilen BA/BS formları incelendiğinde, … Vergi Dairesi tarafından davacıya ilişkin 2015, 2016, 2017, 2018, 2019,2020 ve 2021 yılları BA-BS formlarının gönderildiği, … Vergi dairesi tarafından ise davalıya ait 2019 ve 2020 yılları BA-BS formları gönderildiği tespit edilmiştir. Bu nedenle tarafların 2019 ve 2020 yılları BA-BS formları kıyaslanabilmiş diğer yıllar ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılamamıştır. Tarafların 2019 ve 2020 BA-BS formları karşılaştırıldığında tarafların beyanlarının bir biri ile örtüştüğü davacı tarafça davalı adına kesilen faturaların tamamının davalı tarafça bağlı bulunan vergi dairesine beyan edildiği tespit edilmiştir. Davalı tarafın BA formlarında beyan ettiği faturalar yönünden davacıya mal teslimlerinin eksik yapıldığı, faturalara itiraz edildiği vb. hususlarında dosyada herhangi bir belgeye rastlanılmamıştır. Davacı tarafın e-defter mükellefi olduğu, incelemeye ibraz edilen 2019, 2020 ve 2021 yılı yevmiye ve defter-i kebir defterinin e-defter beratlarının kanuni sürelerinde Maliye İdaresine beyan edildiği, 2019, 2020 ve 2021 yılı envanter defterinin noter tasdiklerinin kanuni sürelerinde yaptırılmış olduğu, Davalı tarafın yasal defterlerini incelemeye ibraz etmediği bu nedenle dava konusu den davalının yasal defterlerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı, yasal defterlerinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 86.292,95.- TL tutarında alacaklı olarak göründüğü, Taraflara ait vergi daireleri tarafından dosyaya gönderilen BA/BS formlarının incelenmesinde davacı tarafça davalı adına kesilen faturaların davalı tarafça BA formları ile vergi dairelerine beyan edildiği, Davalı tarafın BA formlarında beyan ettiği faturalar yönünden davacıya mal teslimlerinin eksik yapıldığı, faturalara itiraz edildiği vb. hususlarında dosyada herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, Davacı tarafın takip tarihine kadar geçen süre için işlemiş faiz talep etmediği” şeklinde rapor sunmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, alacağın davalıya fatura edildiği ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı,bunun üzerine …. İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının duruşmalara katılmayıp cevap dilekçesi de sunmadığı, yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
Yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-11 maddesi uyarınca, taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bilge yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez, aynı yasanın arabuluculuk ücreti 18/a-12 fıkrası uyarınca anlaşmaya varılamaması halinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bükçesinden karşılanır. Somut olayda davalı haksız bulunduğundan yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmuştur.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE
1-…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin devamına,
2-…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki asıl alacak olan 86.292,95TL’nin %20’si olan 17.258,59 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 5.894,67 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.042,21 TL harcın mahsubu ile geriye kalan4.852,46 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.042,21 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti ve bilirkişi ücreti 909,50 TL olmak üzere toplam 1.951,71 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 12.018,08 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7- Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa İADESİNE,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olarak davacı vekili ile davalı şirket yetkilisin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/07/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza