Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/360 E. 2022/283 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/360 Esas
KARAR NO : 2022/283

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 02/06/2021
KARAR TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil …08/02/2019 tarihinde davalı … Bankası üzerinden para transferi işlemini gerçekleştirirken… IBAN numaralı hesap sahibi…’a göndermek istediği 25.000,00 TL tutarındaki parayı rakamlarda yaptığı tuşlama hatası nedeniyle sehven … IBAN numaralı diğer davalı …’a ait hesaba gönderdiği, müvekkil para gönderme işlemini yanlış hesaba yaptığını fark ettiğinde durumu derhal kendi şubesi olan davalı… Bankası’nın Ataşehir Ticari Şubesi’ne bildirmiş ve hesaba bloke konulması talebinde bulunduğu, müvekkil olayı bildirdiği … Bankası Ataşehir Ticari Şubesi görevlisi Behide İlli de aynı zamanda …Bankası Dudullu Çarşı Şubesi yetkilileriyle iletişime geçtiği ve bloke konulması gereğini ilettiği, her iki şubenin yetkilileri tarafından davalı … ile görüşüldüğü, şahıs öncelikle ”paranın kendisine ait olmadığını ve paraya bloke konulmasını” istediğini bildirmişse de akabinde sehven gönderilmiş olan paranın tarafımızca belirlenemeyen bir miktarını harcadığı, hesap sahibi davalının yine bilgisi müvekkil ile paylaşılmayan bir borcu bulunduğu gerekçesiyle hesaba bloke konulmadığı, davalı …’ın borcu dolayısıyla paranın 7.924,00 TL’lik kısmının kesildiği, kalan 17.076,00 TL’lik kısma bloke konulacağı bildirildiği, bloke konulan 17.076,00 TL tutarındaki paranın iadesi de hemen yapılmadığı ve iade müvekkil hesabına ancak 13/02/2019 tarihinde geçtiği, bu şekilde bloke konulmasının talep olunduğu ve sehven gönderilen hesap sahibinin de onayıyla derhal bloke konulmadığından müvekkil zarara uğradığı, arz ve izah olunan nedenlerle davanın kabulüyle müvekkile iadesi yapılmayan 7.924,00-TL miktarındaki paranın 08/02/2019 tarihinden itibaren mevduata işleyecek en yüksek faiz ile birlikte davalılardan alınarak müvekkile verilmesine, güven kurumu olan banka tarafından müvekkil lehine 5.000,00 TL manevi tazminat verilmesine, noter masrafları, tüketici hakem heyeti başvuru masrafları, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava 02.06.2021 tarihinde ikame edilmiş olmakla 08.02.2019 tarihinden itibaren 2 yıldan fazla zaman geçmiş ve davacı talepleri müvekkil banka bakımından zamanaşımına uğradığı, davalının internet bankacılığı kullanarak bizzat gerçekleştirdiği işlem sırasında müvekkil bankanın dahili yahut harici herhangi bir etkisi bulunmadığı, dolayısıyla dava konusu para transfer işlemi müvekkil bankanın yahut üçüncü kişilerin müdahalesinden bağımsız olarak gerçekleştirildiği, davacının kendisinin de kabulünde olduğu üzere, davacı hatalı tuş girmek suretiyle dava konusu işlemi gerçekleştirdiğini ifade ettiği, dava konusu talep münhasıran havale alıcısı diğer davalıya yönlendirilmesi gerektiği, diğer taraftan, eğer gerçekten dava konusu olayda sehven bir para gönderimi gerçekleşmişse dahi bu işlem sonucunda zenginleşen müvekkil banka değil diğer davalı olduğu, bu sebeple de davacı dava konusu tutarı somut olay bakımından zenginleşen kişi diğer davalı Turgut Kazdal’dan talep edebileceği, davalı havale işleminin tamamlanması ile kendi uhde ve tasarrufuna geçen tutar üzerinde tasarrufta bulunmuş olup müvekkil bankanın bu durumu engellemek adına davalı hesabına bloke uygulaması da mümkün olmadığı, hesap hareketleri ile sabit olduğu üzere davacı tarafından bizzat cep telefonunda yer alan internet bankacılığı uygulaması ile dava konusu 25.000-TL diğer davalının hesabına gönderildiği, dava konusu işlemler bizzat havale göndericisi (somut olayda davacı) tarafından internet bankacılığı ile gerçekleştirilmiş olup, müvekkil bankanın hiçbir müdahale yahut etkisi bulunma yukarıda arz ve izah olunduğu üzere, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yanlış hesaba para havalesi sebebiyle havale yapılan paranın iadesi istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
6100 sayılı HMK 114.maddesinde dava şartları sayılmış, yine HMK 115.maddesinde ise dava şartlarının incelemesinin nasıl gerçekleştirileceği düzenlenmiştir. Buna göre “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.”
6102 sayılı kanun 5.maddesinde 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/a maddesi ile yapılan değişiklik nedeniyle Arabuluculuk dava şartının eklenildiği, HMK 118/1 madde gereğince “Davanın dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış ” sayılacağının belirtildiği, 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı TTK.5.maddesinden sonra gelmek üzere dava şartı olarak Arabuluculuk getirildiğini, söz konusu düzenleme ile “Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarada, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmünün bulunduğunu ve yine 7153 sayılı kanun Yürürlük başlıklı 26/1-a maddesinde 10,20 ve 21.maddeleri 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girer hükmü yer bulunduğu, söz konusu yasa değişikliği ile arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir nitelikte bir dava şartı olmadığı açıktır.
Bu kapsamda davacı tarafından dava öncesinde dava şartı olan arabuluculuk başvuru formu ve arabuluculuk anlaşamama son tutanağının incelenmesinde davalılardan yalnızca …Bankası AŞ ile arabuluculuk görüşmesi yapıldığı, diğer davalı …yönünden arabuluculuk başvurusunda bulunulmadığı anlaşılmış olup, 25/03/2021 tarihli celsede arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği diğer davalı …Bankası A.Ş. yönünden dosyanın tefriki ile yargılamaya yeni alınacak esas üzerinden devam edilmesine karar verildiği karar gereğince davalı…Bankası A.Ş. Yönünden dosyanın tefrik edildiği ve mahkememiz … esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan yasa hükümleri kapsamında davanın alacak istemine ilişkin olduğu ve 02/06/2021 tarihinde 7153 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 01/01/2019 tarihinden sonra açıldığı gözetilerek iş bu davada davanın HMK 114/2 maddesi yollamasıyla 6102 sayılı 5/A maddesindeki zorunlu arabuluculuk dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 80,70 TL ilam harcının peşin alınan 220,71-TL’den düşümü ile geri kalan 140,01‬-‬TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır